- 12 Temmuz 2006
- 35.048
- 30.486
- 61
Tarihler: 26 Nisan 2017 Çarşamba ~ 03 Haziran 2017 Cumartesi 18:30-20:30
Yer: Pilot Galeri
Adres: Sıraselviler Cadd. No:83/2 Beyoğlu İstanbul
Telefon: 0212 245 55 05
Web: http://www.pilotgaleri.com
E Posta: info@pilotgaleri.com
Pilot Galeri, 26 Nisan - 3 Haziran tarihleri arasında Ali Miharbi'nin ikinci solo sergisine ev sahipliği yapıyor. Sanatçı, olasılık analizlerinde ve ritim araştırmalarında bu defa hava, rüzgar ve nefese başvuruyor. Sergi, başlığını, antik Yunancada bu kelimeleri karşılayan Pneuma kavramından alıyor.
Ali Miharbi bu sergiyle havaya şekil, renk ve ses verir. Hava mekanın içerisinde dolaşır, yayılır, sınır çizer, temasa geçer, fısıldar. Aktarır, ve yönlendirir. Hava yalnızca dünyayı çevreleyen ve üzerindeki canlı yaşamına olanak veren bir gaz kütlesi olmanın ötesinde bir iletişim aracına ya da konvertöre dönüşür.
Pneuma, Antik Yunan tıbbında havanın vücuttaki dolaşımına dayanan, hastalığın ve sağlığın nedeni olarak görülen yaşamsal ruha da adını veriyordu. Aromatik maddelerle hazırlanan tütsülerden, 17. ve 18. yüzyılda veba doktorlarının içerisine güzel kokulu bitkiler doldurdukları gagalı maskelere kadar çeşitli önlemler gerektiren pis kokuların, rafa kaldırılmış miyasma teorisine göre “kötü havanın” hastalıklara yol açtığı inanışı uzunca bir süre tıbbın konusu oldu. Miharbi'nin karartılmış sergi girişine yerleştirdiği Nefes, kırmızı, mavi, yeşil ve sarı renkleri patolojik bir durumu işaret eden nefes sesleriyle eşleştirir.
Antik Yunan mitolojisinde her biri farklı bir mevsim ve yönle ilişkilendirilen dört (iyicil) rüzgârın Zeus’un görevlendirdiği Ailolos tarafından kontrol edildiği söylenir. Bu dört iyicil rüzgârı yardıma çağırmanın da Typhon’dan doğduğu söylenen tahripkâr fırtınalardan (1) korunmanın da yolu adaklardan –farklı kültürlerde ise büyüden– geçer. Tüm önlemler alındıktan sonra işler kader ve kısmete yani Fortuna’ya (2) bırakılır. Latincede kader, kısmet anlamına gelen bu kelime Yunanca’ya deniz kazası, denizde yaşanan bir felaket olarak geçerken Osmanlıcadaki kullanımı furtuna (3) –günümüzdeki kullanımıyla fırtına– olur. Miharbi tüm bu rastlantıları, rüzgâr tanrılarının ve hava koşullarının öngörülemeyen –öngörülse de engellenemez– enerjisini Rüzgâr ile galeriye taşır ve açık alanda görmeyi beklediğimiz bir rüzgâr yön göstergesini camekân içine yerleştirir. Makine, sergi boyunca doğal rüzgâra maruz kalmadan, internet üzerinden aldığı rüzgâr yönü bilgilerini kullanarak açık alanda yapması gereken hareketleri taklit eder.
Rüzgârı takip eden Sesliler ise sanatçının Bstart üretim desteğiyle hayata geçirdiği Fısıltı’nın devamı niteliğindedir. İnsan gırtlağının konuşurken aldığı şekillerden yola çıkılarak üretilmiş akustik kaplardan daha gür, neredeyse tehditkâr sesler çıkar. A, e, i, u, o gibi harflere benzeyen bu gürültü galerinin bir bölümüne set çekerek “girilmemesi” için uyarıda bulunur.
İstanbul.net.tr