• Merhaba, Kadınlar Kulübü'ne ÜCRETSİZ üye olarak yorumlar ile katkıda bulunabilir veya aklınıza takılan soruları sorabilirsiniz.

Hata mı yaptım? Lütfen yardım edin?

Şöyle düşünün, ben bir diyabet hastasıyım. Ama ne yediğime içtiğime dikkat ediyorum, ne egzersiz yapıyorum. Ne de ilaçlarımı kullanıyorum. Benim kan şekeri seviyelerim nasıl olur sizce? Elbette ki yüksek.

Peki diyelim ki ilaçlarımı aldım, kilo verdim, yediğimin şeker oranına dikkat ediyorum, ara öğünlerimi aksatmıyorum, düzenli yürüyüş yapıyorum. Şimdi nasıl olur kanımdaki şeker seviyesi? Normal.

Peki benim kan şekerimin normal seviyeye gelmesi demek benim diyabet hastalığımdan kurtulduğum anlamına gelir mi? Yoksa "diyabetim kontrol altında" mı diyebilirim sadece.

Bu örneği neden verdim? Çünkü bugün artık her türlü bağımlılığa tıp dünyasında "kronik hastalık" gözüyle bakılıyor. Yani aynı diyabet gibi, aynı hipertansiyon gibi. Diyabet hastası hastaneye yattı diyelim, 2 hafta sürekli insülini yapıldı, diyetisyen uygun yemekler hazırlattı, vs vs. Kan şekeri normale düşüp o kişi evine gidince ne olacak? Eğer kendisi kendisine dikkat etmezse yeniden şekeri yükselecek. Eğer evde dikkat ederse kan şekeri hep normal seviyelerde olacak ama asla ve asla "ben diyabetten kurtuldum" denemeyecek.

Bağımlılıklar da bugün böyle. Madde olsun, alkol olsun, tütün olsun hepsi "kronik" birer hastalık. Asla bağımlılık bitti, tamamen geçti denemiyor, sadece "kontrol altında" denebiliyor. Bağımlıların tekrar maddeye yönelmelerinin sebebi bu.

O yüzden tedavide başarı sağlanması için kişinin tedavi olmayı istemesi gerekiyor.
Beni (diyabet hastası olan beni) nasıl ki kolumdan zorla tutup hastaneye yatırıp orada insülin ya da başka tedavi veremezseniz, bu benim diyabetimin kontrol altına alınması için işe yaramazsa madde bağımlılığında zorla tedavi olmuyor. Zaten AMATEM'lerde veya psikiyatri kliniklerinde eğer bağımlı kişi tedavi olmayı istemiyorsa onu yatırmıyorlar bile.

Burada bağımlının yakınlarının yapması gereken, kişinin bırakması için bir istekte bulunmasını motive etmek. Diyelim çocukları olan biri, buradan ikna etme yolu bulunabilir. Diyelim sağlık sorunları yaşıyor, buradan bir yol açılabilir. Kişi kendisi istedikten sonra en yakın merkezde tedavisine başlanabilir. Tedavi mutlaka yatarak olmak zorunda değil, yatarak tedavide hani bizim madde bulamayınca "krize girdi" dediğimiz şikayetler tedavi ediliyor. Bu krize girme durumu ise kullanılan maddeye göre değişiyor. Her maddede olacak diye bir kural yok. Bu şikayetler geçtikten sonra kişilerin psikoterapi yöntemleri ile tekrar başlamamalarına yönelik psikolojik tedaviler uyguanıyor. Grup tedavileri, iş-uğraşı terapileri vs. Bunları yatmadan da yapabilir kişi.


Aileyi komple gözden çıkaracak kadar soğursa o zaman korkmak lazım.

Size katılıyorum, madde bağımlılığı konusunda en önemli faktörlerden biri aile desteği.

Kolundan tutup hastaneye yatırılması lazım, yapılacak tek şey bu.

Her bağımlılık illa yatırılarak tedavi edilecek diye bir şey yok, üstte yazdığım gibi. Bugün Amerika'da bağımlılığın %90-95'i yatmadan yapılıyor. Kolundan tutma, zorla götürme ne yazık ki tedavide başarıyı sağlamıyor, kişinin kendisi istemesi lazım.

Ama bu illete kapılıp kurtulan çok az malesef. Yani kanserden kurtulmak gibi bişey. Belki onun bile kurtulma oranı daha yüksek.

Yukarıda yazdığım gibi tamamen "kurtulmak" diye bir şey yok. Yüksek tansiyondan, diyabetten nasıl ki kurtulamıyorsak bundan da kurtulamayız. Ama burada önemli olan şey yeniden başlamaya kadar geçen zamanı uzun tutmak. Yani diyelim ki kişi maddeyi bıraktı, 2 ay sonra yeniden başladı. Tekrar bıraktı, 5 ay sonra yeniden başladı. Tekrar bıraktı, 10 ay sonra yeniden başladı. Eğer ki bu bıraktığı dönemler giderek uzuyorsa bu da iyi birşeydir. Ne kadar çok başlayıp bırakırsa o kadar iyi. Ne kadar çok tekrarlama olursa o kadar uzun süreli başarı oluyor.

Bu illetten kurtulması için ise malum önce kendisi istemeli

En önemli nokta bu!

direkt ikna edlip hastahaneye yatırılacak. çözüm bu

İkna etmek?? Sorun burada zaten. İkna olduktan sonra en yakın merkeze yönlendirmek demek lazım. İlla da "yatarak" değil artık.

Bağımlı olduğunu kabul ederek tedavi yoluna bakın.

Ailenin bunun "kronik" bir rahatsızlık olduğunu kabullenmesi lazım.


Bu arada Sağlık Bakanlığı yeni bir hat açtı: "Alo 191 Uyuşturucu ile Mücadele Danışma ve Destek Hattı”
Her türlü sorunuzu ücretsiz olarak sorabilirsiniz. Telefonun ucunda psikologlari sosyologlar, sağlık çalışanları, psikiyatristler bulunuyor. Tedavi olmayı isteyen kişinin talebi halinde en yakın hastanenin/kuruluşun adı veriliyor. Başvuran kişi isterse onun adına randevu alınıyor.

Nihayet en sonunda konu sahibine tavsiyem: Öncelikle sizler (ailesi) bu konu ile ilgilenen bir uzmandan "siz neler yapabilirsiniz" ile ilgili bilgi alırsanız abinize yaklaşımınız daha sağlıklı olur.

Son olarak bu konuya "iradesizlik" meselesi olarak bakmayalım. Tıp dünyası hala beyindeki değişiklikleri çözmeye çalışıyor, neden bağımlılık A kişisinde oluyor da neden B kişisinde olmuyora henüz cevap bulunabilinmiş değil.
 
kardeşiniz kaç yaşında acaba ?

çoğu kişi polis tarafından yakalanıp , denetimli serbestlik verdiği için bırakmak zorunda kaldılar.. ve hayatımı mahvetti diyerek lanet edip yemin ettiler bi daha kullanmamaya dair..

yaşı eğer büyükse ve okuyorsa iş kaygısı varsa bunu onunla konuşabilirsiniz işsiz kalcaksın geleceğin olmayacak sabıkana yansıycak vs diye...

Babanız da oğluyla başbaşa bi konuşmalı her şeyi anlatmalı diye düşünüyorum.. bu şeyi alıştıranlar ve buna satanları da tehdit edilmeli bilemiyorum...Sizde ablası olarak ona kötü davranmak yerine yardımcı olun iyi davranın belki ben aileme bunları yaşatmamalıyım diye düşünebilir..karışık yani Allah yardımcınız olsun
 
Maddi olarak durum çok elvermediği halde tatile gittik bu yaz orda konuşmaya çalıştım dinlemedi
zorla hastaneye yatirirsak bize düşman olur.
Vallahi aklı yerindeyken kurtarma ihtimaliniz kuvvetli normalde evden gidince amcasına gitmesi bile bir artı daha bitmemiş o yüzden ne kadar acele ederseniz o kadar iyi..babanıza babalığı içim son bir şansı olduğunu iletin..yoksa ortada erkek evladı namına bir şey kalmayacak..
 
Dirék Hic dusunmeden hastaneye yatirin
Kardesiniz caniniz su an nefret ediyor olsanizda yasanilanlarin agirligindan
 
Bu konuda bilgim yok ama ailede terk ederse geriye hiçbirşey kalmaz. Kurtarmak istiyorsanız terketmeyin. Yani bırakmak için sebebi olmaz o ne kadar sizi itse siz daha fazla bağlanmalısınız bence..
 
hatali degilsin hem blofune kanmamissin hem de ailen pasif kalmis. senin el atman iyi olmus. ama yarin bi gun ' sen benim babam misin ? bu evde bi baba var onun sozu dinlenmiyor da neden senin sozun dinleniyor ' derse babanizin da masaya yumrugunu vurmasi gerekebilir. oyalana oyalana gitmis bi de ...
 
Çok hassas konu.
Kaç yaşında kardeşiniz?
Benim de bu şekilde olan bir kuzenim var. Çok şükür uyuşturucu kullanmıyor. Yani biz öyle düşünüyoruz ama babası aynı seninki gibi. Biraz babandan kaynaklanıyor bence. Disiplin ve otorite oluşturmalı kardeşinizin üstünde. Çünkü çocuk herşeye okey aldığı, ya da tepki gösterilmediği için istediği gibi davranıyor. Babanız bu tavrını değiştirmeli. Çocuk hiç sorumluluk sahibi olamamış. Ve ilgi de olmadığı için ilgi çekmeye çalışıyor.
Çok sert davranmayın bence. Sert yapılırsa ters teper. Daha da uzaklaşır ve asileşir.
İlla eve dönücektir bir şekilde. Ki dönmezse de haklı olmadığını farkettirerek döndürmeniz lazım. Yani gittiği için pişman olmalı. Ki çok umutsuz bir halde değil bence. Düzelebilir ama kesinlikle DESTEK ALIN.
 
Öncelikle bu konuda size ve ailenize bol sabır diliyorum anlattıklarınızla birbirinize bağlı bir aile olduğunuzu düşünüyorum ve bu bağlılığınız sizin için bir artıdır kardeşiniz kullandığı meret yüzünden hayatını tam olarak algılayamıyor neyin ne olduğunu insanlara ne tür zararlar verdiğini farkında değil olamazda zaten çünkü bağımlı bir birey kendisi kullandığı madde beynini uyuşturmaktadır bazı uyuşturucu kullanan bireyler kendilerine zarar verebilirler uyuşturucu önce süründürür sonra öldürür derler siz bu konuyu aile içinde onu düzeltmeye çalışarak çözmeye çalışıyorsunuz aslında yapmanız gereken ona sevginizi gerçekten hissettirmeniz gerekiyor onun o ailede olan değerini hissettirmeniz gerekiyor uyuşturucu bağımlısı bireylerin çoğu uyuşturucuya sevgisizlikten başlar kardeşinizin başlama sebebi ne? sorunu ne? ona uyuşturucuya başlatan sebeb ne ? bu soruların cevabını bilmeniz gerekir ve derhal geç olmadan hemen tedaviye başlamalı uzman psikolog ve psikoloji dalında bulunan doktorlarımızdan yardım almanız gerekir ama onu önce ikna etmeniz gerekir hatta siz kendiniz kardeşinizin haberi olmadan bir doktorla konuşun onu nasıl ikna edebilirim? diye konuşmanız gerekir kardeşinize sevgiyle onun sizin için olan değerini anlatarak tedavi görmesini sağlamalısınız tabiii bazı uyuşturucu kullanan bireyler benim tedaviye ihtiyacım yok ben kendi kendime iyileşirim gibi cümleler kurarak size söz vereilirler ama şunu sakın unutmayın bağımlı bir birey tedavi görmeden asla iyileşemez tam tersii bu onu öldürür dediğim gibi kardeşinizden gizli siz bir doktordan bilgi alıp nasıl ikna etmeniz gerektiğini sorarak ona tedaviye nasıl ikna ettirebileceğinizi sorun ve acil bir şekilde tedavi ettirin :) Allah yardımcınız olsun inşAllah kardeşiniz en kısa sürede aranıza sağlıklı bir şekilde katılabilir lütfen geç olmadan onu kurtarın :)
 
Onun elinde değil ki bu neden nefret ediyorsunuz ? O da kurtulmak istiyordur ama ciddi bir destek ve tedavi gerekiyor.
Babanız , evladınız kaybetmek istemediğinden ve nasıl davranması gerektiğini bilmediğinden belkide öyle davranıyor.

Kardeşinizin içinde birşeyler var ki gitmek isteyip oyalanmış. Dayanmak istemiş ailesine.
Amcanız ne kadar tutar ki onu evinde ?
Onun sahipsiz olduğunu bilen birileri onu tam içine çeker bu bataklığın.

Hastaneye yatırılmak üzere ikna edin onu. Eğer tatilde rahatsa şehre geldiğinde böyleyse demek ki onu tetikleyen bir arkadaşı var.
 
canım benimde eşim madde bağımlısı. Kardeşin hasta şuan yaptıklarını bile isteye yapmıyo. Bağımlı suçlanamaz.bağımlı dışındaki bazı nedenlerden dolayı bağımlı olmuştur. Bu nedenle başka kişiler yada olaylar suçlanmalıdır.Madde yoksunluğu ona bunları yaptırıyor. Onu kendin gibi görmemelisin senden benden çok farklı bunun bilincinde olmalısın. bu çocukları diğer çocuklar ile benzer görmek çok yanlış. Diğer çocuklardan
beklediklerini beklemek de öyle. Onun eksikliklerini, zorluklarını görmelisiniz. Onun farklı
olduğunun bilincine varmanız gereklidir.
Farklı olduklarını kabul etmeniz aslında çocuğa karşı olan toleranslarınızıda
artıracaktır. Onu ve bazı davranışlarını kabullenmenizi sağlayacaktır. Onu
kabullenmelernz demek, aslında risk altındaki tüm çocuklar için önemli bir adımdır.
Çünkü küçük yaştan itibaren yaşadıkları en büyük sorun, kabullenilmemektir. Bu
kabullenilmeme onların tepkilerinin altında yatan önemli bir etkendir. Biraz
kabullenme, çocuk ile aile arasında ateşkese yol açmaktadır. Ateşkes iyi kullanılırsa,
aslında değişimin başlangıcı olabilir.
Çok zor bi süreç bekliyor sizi ama sabırlı ve iyimser olmaya çalışın. Kültegin ögel'in 'madde bağımlılarının ailelerine' kitabını ailece okumalısınız. Kardeşine nasıl yaklaşman gerektiğini tedavi sürecini madde alırken yoksunluk çekerken nasıl bi tavır sergilemen gerektiğini öğrenirsin.
Tedavi olmadan ondan bişey beklemen yanlış. Konuş kardeşinle bildiğim bi hastahane var çok iyi doktorlar var alanında uzman. Tedavi şart , bağımlılıkda hepinize ayrı roller düşüyor.
Onu ve yaptıklarını anlamak zorundayız. O kendi doğrularını yapıyor ve yaşıyor.
Onun doğruları bizim doğrularımızdan farklı olabilir. Bazı davranışlarını, bilerek
yapmadığını da kabullenmemiz gerekiyor. Eleştirilmesi gereken onun kendisi değil,
davranışları olmalıdır.
Onu desteklemek
Unutmayalım! Onun da yaptığı doğru şeyler var. Hep onun kötülerinin ya da
yanlışlarının üstüne odaklanmak, başarıyı getirmez. Bu nedenle, olumlu davranışları
da görülmeli ve bu davranışları yüzünden övülmelidir. Kimi zaman olumlu
davranışları dolayısıyla ödüllendirilebilir. Kötü davranışlar yerine iyi davranışlar
üstüne konsantre olunmalıdır.
Ben eşimle boşanıyorum bu sebepten. ama sen kurtar kardeşini. Ben denedim yapamadım sen yapmaya çalış.
umarım iyileşir , bu arada tedaviye zorlamayın sevdirin istemesni sağlayın geçmiş olsun.
 
canım benimde eşim madde bağımlısı. Kardeşi hasta şuan yaptıklarını bile isteye yapmıyo. Bağımlı suçlanamaz.bağımlı dışındaki bazı nedenlerden dolayı bağımlı olmuştur. Bu nedenle başka kişiler yada olaylar suçlanmalıdır.Madde yoksunluğu ona bunları yaptırıyor. Onu kendin gibi görmemelisin senden benden çok farklı bunun bilincinde olmalısın. bu çocukları diğer çocuklar ile benzer görmek çok yanlış. Diğer çocuklardan
beklediklerini beklemek de öyle. Onun eksikliklerini, zorluklarını görmelisiniz. Onun farklı
olduğunun bilincine varmanız gereklidir.
Farklı olduklarını kabul etmeniz aslında çocuğa karşı olan toleranslarınızıda
artıracaktır. Onu ve bazı davranışlarını kabullenmenizi sağlayacaktır. Onu
kabullenmelernz demek, aslında risk altındaki tüm çocuklar için önemli bir adımdır.
Çünkü küçük yaştan itibaren yaşadıkları en büyük sorun, kabullenilmemektir. Bu
kabullenilmeme onların tepkilerinin altında yatan önemli bir etkendir. Biraz
kabullenme, çocuk ile aile arasında ateşkese yol açmaktadır. Ateşkes iyi kullanılırsa,
aslında değişimin başlangıcı olabilir.
Çok zor bi süreç bekliyor sizi ama sabırlı ve iyimser olmaya çalışın. Kültegin ögel'in 'madde bağımlılarının ailelerine' kitabını ailece okumalısınız. Kardeşine nasıl yaklaşman gerektiğini tedavi sürecini madde alırken yoksunluk çekerken nasıl bi tavır sergilemen gerektiğini öğrenirsin.
Tedavi olmadan ondan bişey beklemen yanlış. Konuş kardeşinle bildiğim bi hastahane var çok iyi doktorlar var alanında uzman. Tedavi şart , bağımlılıkda hepinize ayrı roller düşüyor.
Onu ve yaptıklarını anlamak zorundayız. O kendi doğrularını yapıyor ve yaşıyor.
Onun doğruları bizim doğrularımızdan farklı olabilir. Bazı davranışlarını, bilerek
yapmadığını da kabullenmemiz gerekiyor. Eleştirilmesi gereken onun kendisi değil,
davranışları olmalıdır.
Onu desteklemek
Unutmayalım! Onun da yaptığı doğru şeyler var. Hep onun kötülerinin ya da
yanlışlarının üstüne odaklanmak, başarıyı getirmez. Bu nedenle, olumlu davranışları
da görülmeli ve bu davranışları yüzünden övülmelidir. Kimi zaman olumlu
davranışları dolayısıyla ödüllendirilebilir. Kötü davranışlar yerine iyi davranışlar
üstüne konsantre olunmalıdır.
Ben eşimle boşanıyorum bu sebepten. ama sen kurtar kardeşini. Ben denedim yapamadım sen yapmaya çalış.
umarım iyileşir , bu arada tedaviye zorlamayın sevdirin istemesni sağlayın geçmiş olsun.

kitap önerisi için teşekkür ederim..
tedaviye nasıl ikna edeceğiz onu bilmiyorum.
ve hala eve gelmedi...
 
kitap önerisi için teşekkür ederim..
tedaviye nasıl ikna edeceğiz onu bilmiyorum.
ve hala eve gelmedi...


Rica ederim. Dediğim gibi kitapta hherşey yazıyo. Önceden siz doktorla görüşüp nasıl bi yaklaşım eçerisinde olmanız gerektiğini öğrenebilirsiniz.
 
Şöyle düşünün, ben bir diyabet hastasıyım. Ama ne yediğime içtiğime dikkat ediyorum, ne egzersiz yapıyorum. Ne de ilaçlarımı kullanıyorum. Benim kan şekeri seviyelerim nasıl olur sizce? Elbette ki yüksek.

Peki diyelim ki ilaçlarımı aldım, kilo verdim, yediğimin şeker oranına dikkat ediyorum, ara öğünlerimi aksatmıyorum, düzenli yürüyüş yapıyorum. Şimdi nasıl olur kanımdaki şeker seviyesi? Normal.

Peki benim kan şekerimin normal seviyeye gelmesi demek benim diyabet hastalığımdan kurtulduğum anlamına gelir mi? Yoksa "diyabetim kontrol altında" mı diyebilirim sadece.

Bu örneği neden verdim? Çünkü bugün artık her türlü bağımlılığa tıp dünyasında "kronik hastalık" gözüyle bakılıyor. Yani aynı diyabet gibi, aynı hipertansiyon gibi. Diyabet hastası hastaneye yattı diyelim, 2 hafta sürekli insülini yapıldı, diyetisyen uygun yemekler hazırlattı, vs vs. Kan şekeri normale düşüp o kişi evine gidince ne olacak? Eğer kendisi kendisine dikkat etmezse yeniden şekeri yükselecek. Eğer evde dikkat ederse kan şekeri hep normal seviyelerde olacak ama asla ve asla "ben diyabetten kurtuldum" denemeyecek.

Bağımlılıklar da bugün böyle. Madde olsun, alkol olsun, tütün olsun hepsi "kronik" birer hastalık. Asla bağımlılık bitti, tamamen geçti denemiyor, sadece "kontrol altında" denebiliyor. Bağımlıların tekrar maddeye yönelmelerinin sebebi bu.

O yüzden tedavide başarı sağlanması için kişinin tedavi olmayı istemesi gerekiyor.
Beni (diyabet hastası olan beni) nasıl ki kolumdan zorla tutup hastaneye yatırıp orada insülin ya da başka tedavi veremezseniz, bu benim diyabetimin kontrol altına alınması için işe yaramazsa madde bağımlılığında zorla tedavi olmuyor. Zaten AMATEM'lerde veya psikiyatri kliniklerinde eğer bağımlı kişi tedavi olmayı istemiyorsa onu yatırmıyorlar bile.

Burada bağımlının yakınlarının yapması gereken, kişinin bırakması için bir istekte bulunmasını motive etmek. Diyelim çocukları olan biri, buradan ikna etme yolu bulunabilir. Diyelim sağlık sorunları yaşıyor, buradan bir yol açılabilir. Kişi kendisi istedikten sonra en yakın merkezde tedavisine başlanabilir. Tedavi mutlaka yatarak olmak zorunda değil, yatarak tedavide hani bizim madde bulamayınca "krize girdi" dediğimiz şikayetler tedavi ediliyor. Bu krize girme durumu ise kullanılan maddeye göre değişiyor. Her maddede olacak diye bir kural yok. Bu şikayetler geçtikten sonra kişilerin psikoterapi yöntemleri ile tekrar başlamamalarına yönelik psikolojik tedaviler uyguanıyor. Grup tedavileri, iş-uğraşı terapileri vs. Bunları yatmadan da yapabilir kişi.




Size katılıyorum, madde bağımlılığı konusunda en önemli faktörlerden biri aile desteği.



Her bağımlılık illa yatırılarak tedavi edilecek diye bir şey yok, üstte yazdığım gibi. Bugün Amerika'da bağımlılığın %90-95'i yatmadan yapılıyor. Kolundan tutma, zorla götürme ne yazık ki tedavide başarıyı sağlamıyor, kişinin kendisi istemesi lazım.



Yukarıda yazdığım gibi tamamen "kurtulmak" diye bir şey yok. Yüksek tansiyondan, diyabetten nasıl ki kurtulamıyorsak bundan da kurtulamayız. Ama burada önemli olan şey yeniden başlamaya kadar geçen zamanı uzun tutmak. Yani diyelim ki kişi maddeyi bıraktı, 2 ay sonra yeniden başladı. Tekrar bıraktı, 5 ay sonra yeniden başladı. Tekrar bıraktı, 10 ay sonra yeniden başladı. Eğer ki bu bıraktığı dönemler giderek uzuyorsa bu da iyi birşeydir. Ne kadar çok başlayıp bırakırsa o kadar iyi. Ne kadar çok tekrarlama olursa o kadar uzun süreli başarı oluyor.



En önemli nokta bu!



İkna etmek?? Sorun burada zaten. İkna olduktan sonra en yakın merkeze yönlendirmek demek lazım. İlla da "yatarak" değil artık.



Ailenin bunun "kronik" bir rahatsızlık olduğunu kabullenmesi lazım.


Bu arada Sağlık Bakanlığı yeni bir hat açtı: "Alo 191 Uyuşturucu ile Mücadele Danışma ve Destek Hattı”
Her türlü sorunuzu ücretsiz olarak sorabilirsiniz. Telefonun ucunda psikologlari sosyologlar, sağlık çalışanları, psikiyatristler bulunuyor. Tedavi olmayı isteyen kişinin talebi halinde en yakın hastanenin/kuruluşun adı veriliyor. Başvuran kişi isterse onun adına randevu alınıyor.

Nihayet en sonunda konu sahibine tavsiyem: Öncelikle sizler (ailesi) bu konu ile ilgilenen bir uzmandan "siz neler yapabilirsiniz" ile ilgili bilgi alırsanız abinize yaklaşımınız daha sağlıklı olur.

Son olarak bu konuya "iradesizlik" meselesi olarak bakmayalım. Tıp dünyası hala beyindeki değişiklikleri çözmeye çalışıyor, neden bağımlılık A kişisinde oluyor da neden B kişisinde olmuyora henüz cevap bulunabilinmiş değil.

Tatlım her bağımlılığın hastaneye yatırılarak yapılmadığını bende biliyorum ama çocuğun ortamadan uzaklaşması lazım, aksi halde ilaçlarını kullanmamaya devam edecektir.Ayrıca evet, tedaviyi kabullenmeyen bir insan için yapılabilecek hiç bir şey yok. Çok üzücü...
 
Konu inanılmaz ölçüde hassas.Bu konuya yapılan yorumları ciddiye almamanızı,sadece bi uzmana danışıp onun söylediklerini yapmanızı tavsiye ediyorum ben.Lütfen sadece uzmanı dinleyin..
 
Konu inanılmaz ölçüde hassas.Bu konuya yapılan yorumları ciddiye almamanızı,sadece bi uzmana danışıp onun söylediklerini yapmanızı tavsiye ediyorum ben.Lütfen sadece uzmanı dinleyin..

belki doğru olan gerçekten budur ama çok çaresiziz.

kardeşim eve geldi bu arada.
babam rahatsızlandı bunu duyunca eniştem kolundan tutup getirmiş o da pişman olmuş elimizi filan öptü bir daha yok falan dedi...
inanmamak gerek evet, ama öyle de görünce...
 
Bugün yine sağlam değil..
Bırakmak istiyor musun diyorum, cevabı yok.. Nasıl bırakmaya ikna edeceğiz..
 
Back
X