Hasta Hakları ve Sorumlulukları...

1BukeT

Popüler Üye
Kayıtlı Üye
21 Eylül 2006
1.453
28
Hak’ kelimesi çok geniş bir mânâya sahiptir. Hem Yaratan’ın hibe ve emanet ettiği, hem de sonradan insanın kazandığı maddî-manevî mülkiyet ve faydalar ‘hak’ mefhumu ile ifade edilir. Elbette ‘hak’ kelimesinin hatırlattığı en yüksek mânâ; hem adlarından biri olması, hem de temelde bütün hakların ilk sahibi bulunması itibariyle Cenâb-ı Hak’tır.

Hasta hakları dendiğinde akla ilk gelen husus, bu hakkın dört ana kategoriyi içine aldığıdır. Birincisi, hastanın ulaşabileceği mesafelerde sağlık hizmeti sunan müessese, doktor ve teknolojik alt yapının bulunması ve bunların 24 saat aktif olması; ikincisi, bu sağlık hizmetlerinden istifade etmeye gücü yetmeyen hastalar için devletin veya sivil toplum kuruluşlarının uygun fonlar hazırlaması; üçüncüsü, hastaların sağlık hizmeti almak üzere müracaatların, dördüncüsü de, hastanın tedâvisinin bitiminden sonra karşılaşması muhtemel problemler hususundaki haklarıdır. İlk iki hak, ferdi aşan hususlar olduğu halde, son iki hak, hasta ve doktor arasındaki insanî münasebetler çerçevesinde yerine getirilebilecek haklardır.

Son 50-60 yıldır, bilhassa son iki hasta hakkı üzerinde, insan hakları ve insan merkezli sosyal gelişmeler çerçevesinde müşahhas ilerlemeler olmuştur. Hasta hukuku ile ilgili ilk ilmî toplantının tarihi çok eski değildir (Tıbbî Deontoloji Kongresi, Paris, 1955). 1948 İnsan Hakları Beyannamesi’nden çok sonra hasta haklarıyla ilgili düzenlemeler yayımlanmaya başlanmıştır.

Serbest pazar ekonomisinin prensipleri ışığında şekillenen tıp uygulamalarında, hastaya insan olarak değil, üzerinde tıbbın kendisini tatmin ettiği bir materyal olarak bakma anlayışı giderek kendini hissettirmektedir. Özellikle hekim-hasta münasebetlerinde, hekimin otoriter (paternal) tutumu sebebiyle hasta, ‘otur, kalk, ilâcını al, şunu ye, şunu içme’ türünden emirlere mutlak itaati beklenen bir nesne haline getirilmiştir. Hasta, yirminci yüzyılın kapitalist ve materyalist anlayışlarının baskısıyla hekim karşısında, insanî, sosyal, manevî değerlerinden soyutlanmış, yalnızca hastalığıyla değerlendirilen bir nesne olmuştur. Kısaca, hekimler, hastaya bir kişi olarak değil, sadece bir vaka olarak bakmaktadır.5 Neredeyse ölümcül, zor tedâvi edilebilen bir hastalık sebebiyle daha çok ilâç tüketen hasta “değerli”; az ilâç tüketecek, ayakta tedâvi edilebilecek bir hasta da ‘değersiz’dir. Teşhis ve tedâvi ile ilgili konularda hastadan beklenen itaat, hekimlik dışındaki diğer insanî alanlarda da beklenir olmuştur. Bu anlayışın yerleşmesinde, insanların inanç zaafının meydana getirdiği problemlerin çözümünü psikoloji kliniklerinde aramalarının ve tıptan aşırı beklentiye girmelerinin tesiri büyük olmuştur.22

Hastanın en iyi şekilde bilgilendirilmesine yardımcı olmak maksadıyla Amerika Birleşik Devletleri’nde 1973 yılında ‘Hasta Hakları Beyannâmesi’ yayımlanmıştır. Son yıllarda hasta haklarının ayrıntılı olarak yeniden tanımlanması için çabalar yoğunlaşmış, 1994’te Amsterdam’da Dünya Sağlık Teşkilatı’nca; 1995’te Bali’de Dünya Hekimler Birliği’nce hasta hakları sözleşmeleri hazırlanmıştır. Bu metinlerde; sağlık hizmetlerinin herkes için eşit, ulaşılabilir ve sürekli olmasını sağlamak için, hastaların sağlık hizmetinden faydalanması, hastalığı hakkında bilgilendirilmesi, hastanın rızası, özel hayata saygı ve başvuru hakları ayrıntılı biçimde tanımlanmıştır.

Birkaç asırdır coğrafyamızda meydana gelen yozlaşmalar sebebiyle, güç kullanımı müesseselere hâkim olunca, hasta hakları da hekim hükümranlığı lehine unutulmuştur. Bu yüzden ülkemizde hasta hakları ile ilgili hukukî düzenlemeler, Batı’yı takiben yeniden oluşturulmaktadır. 1998 tarihinde başlayan, hastayı hakları hususunda bilgilendirme çalışmaları, 2004 yılına kadar sürmüş ve Sağlık Bakanlığı 60’tan fazla hastahanede “hasta hakları birimi” oluşturarak, hiç olmazsa hastahaneye gelen hastalardan isteyenleri hakları konusunda bilgilendirmeye başlamıştır.

İnsan Hakları Beyannâmesi’nde bazı hasta hakları genel çerçevede sıralanmıştır: Her şahıs, kendi ve ailesi için tıbbî bakım hakkına sahiptir. Aynı şekilde, her insanın sağlığı ve refahını temin edecek uygun bir hayat seviyesi ve hastalık, sakatlık, dulluk ve ihtiyarlıkta emniyet içinde insanca bir hayat hakkı vardır. Meselâ hapisteki bir hasta, hekime gitme, hekim tavsiyelerinin kendisine tatbik edilmesini isteme gibi haklara sahipken, hastahanedeki hastaların daha başka hakları söz konusudur. Hastanın aczi ve zaafı dikkate alınarak, hastanın haklarının korunması, kurumlara, yöneticilere ve ilgili kişilere düşen bir vazifedir.

Hasta hakları, alacaklının parasını geri alma hakkı gibi değildir. Bu hak, toplumda var olan umumi iyilik, sağlık, dirlik payından yararlanma ve yardımlaşma hakkıdır. Bu hak, bebeğin beslenme ve bakım hakkı, bir fakirin zenginin malındaki hakkı, yayaların arabası olanlardaki hakkı gibidir. Buna göre, cemiyet bir vücut gibi düşünülürse, hastaların sağlıklı olanlar üzerinde hakkı vardır.

Hasta haklarının tarihi
Hasta hakları, esasen ‘hastaya zarar vermeme’ temelinde oluşmaya başlamış, toplumların insana verdikleri değer paralelinde de gelişme göstermiştir.

Hasta haklarının ortaya çıkışı ‘hasta hakkı’ şeklinde değil; hastaya karşı hekimlerin, cerahların ve ebelerin uymaları gereken ‘görev’ şeklinde olmuş ve tıp ahlâkı içinde mütalâa edilmiştir. Bu konuda bilinen en eski uygulamalar öncelikle hastanın hayat hakkını ve vücut bütünlüğünü muhafazaya odaklıdır.

3.800 yıl önce hazırlanan Hammurabi kanunlarında hastalara zarar verenlere şiddetli cezalar öngörülmüştür. Meselâ: ‘Hekim, bronz neşter ile tehlikeli bir yara açarak birisini öldürür veya gözünü harap ederse, o hekimin iki eli kesilir.’ ‘Neşter ile tehlikeli bir yara açarak bir esiri öldürürse, yerine bir esir verecektir.’ Bu yaklaşım, Mezopotamya geleneğindeki, zayıfı ve ezileni koruma kültürüne dayanmaktadır. Bununla birlikte, bu cezalar üst sınıflara karşı işlendiğinde daha ağır, alt sınıf veya kölelere karşı işlendiğinde ise daha hafif uygulanırdı.3, 24 Eski Mısır’da da hastaya zarar veren hekim cezalandırılırdı. Benzer şekilde Eski Hint’te hastaya zarar veren ve bilirkişi heyetlerince yetersizliğine karar verilen hekime, para cezasından parçalanarak öldürülmeye kadar değişen cezalar verilirdi.7

Hipokrat MÖ 5. yy’da, hastanın sırlarına saygı hakkını da gündeme getirmiştir. Roma hukukundan itibaren tedâvi maksatlı dahi olsa, hastaya zarar verilmemesi hakkı korunagelmiştir. Orta Çağ’da Batı’da akıl hastası, cüzamlı ve benzeri hastalar toplumdan tecrit edilmekteydi.24 Meselâ, on dördüncü yüzyılda Avrupa’da ‘veba salgını sebebi’ diye başka ırktan insanlar diri diri yakılırken, Bursa’daki hastahanelerde din, ırk farkı gözetilmeden hastaların tedâvileri yapılıyordu. 18, 24

Peygamberimiz’in (sas) Vedâ Hutbesi’nde açıkça ortaya konan insan hakları, ancak 1948’de, “İnsan Hakları Evrensel Beyannâmesi” şeklinde kaleme alınmıştır. Kur’an’da ve bu beyannâmede belirtildiği üzere ‘yaşamak’ en temel haktır. Yaşama hakkını korumak için şifa arama, hasta için bir hak olarak belirir ki, bunun adı ‘hasta hakları’dır. Hastaların, bir ferdin sahip olduğu bütün hakların yanında, çoğunluğu hastahane yönetimi ve tıp elemanlarınca yerine getirilecek ilâve hakları da söz konusudur.

İslâm coğrafyasında hasta bakım hizmetleri müesseseleştikçe, bu anlayış hastahanelere (darü’ş-şifa, bimaristan, bimarhane, tımarhane, darü’s-sıhha, darü’t-tıp, darü’r-raha) de yansımıştır. Meselâ, 12. yy’da Selahaddin-i Eyyubî, yaptırdığı hastahanedeki hastaları ziyaret eder, her hastanın başında durur, kendilerine geceyi nasıl geçirdiklerini, sıhhatlerinin nasıl olduğunu, bir arzularının olup olmadığını sorardı. Eyyubî, diplomasız kişilerin tabiplik yapıp hastalara zarar vermesini, çıkardığı kanunlarla yasaklamıştı.26 İslâm hukukunda hastaların ibadetlerinde hafifletme ve af da söz konusudur.

Hasta hakları
Türkiye’de 2004 yılında yürürlüğe giren ‘hasta hakları yönetmeliği’nin bazı maddeleri şunlardır:
-Sağlık hizmetlerinden adalet ve hakkaniyete uygun olarak faydalanma hakkı,
-Sağlık hizmetleri ve sağlık durumu ile ilgili bilgi alma hakkı,
-Sağlık kuruluşunu seçme ve değiştirme hakkı,
-Tıbbî gereklere uygun teşhis, tedâvi ve bakım hakkı,
-Tıbbî gereklilikler dışında müdahale yasağından yararlanma hakkı,
-Ötenazi yasağından yararlanma hakkı,
-Mahremiyete saygı gösterilmesini isteme hakkı,
-Rıza olmaksızın tıbbî ameliyeye tâbi tutulmama hakkı,
-Bilgilerin gizli tutulmasını isteme hakkı,
-Organ ve doku alınmasında rıza hakkı
-Tıbbî araştırmalarda rıza hakkı,
-İnsanî değerlere saygı gösterilmesi ve ziyaret hakkı,
-Refakatçi bulundurma hakkı,
-Tazmin hakkı
Bu hakların, toplumun önemli bir kısmınca bilindiği varsayılmaktadır. Ancak, yönetmelikte yer aldığı halde, hastalarca az bilinen veya bilinse de yararlanılamayan haklar da söz konusudur. Meselâ:
-Personeli tanıma, seçme ve değiştirme hakkı,
-Öncelik sırasının belirlenmesini isteme hakkı,
-Kayıtları inceleme ve kayıtların düzeltilmesini isteme hakkı,
-Küçüklerin ve mümeyyiz olmayanların araştırmada kullanılmama hakkı
-Dinî vecibeleri yerine getirebilme ve dinî hizmetlerden faydalanma hakkı,
-Hekim seçme/değiştirme hakkı,
-Tedâviyi reddetme ve durdurma hakkı,
-Hizmetin sağlık kurum ve kuruluşu dışında verilmesini isteme hakkı, bunlardan bazılarıdır.


Bir sağlık kuruluşuna, sağlık hizmeti almak için başvuran herkesin;
1. Hizmetten genel olarak faydalanma: Adalet ve hakkaniyet ilkeleri çerçevesinde sağlıklı yaşamanın teşvik edilmesine yönelik faaliyetler ve koruyucu sağlık hizmetlerinden faydalanmaya,
2. Eşitlik içinde hizmete ulaşma: Irk, dil, din ve mezhep, cinsiyet, siyasî düşünce, felsefî inanç, ekonomik ve sosyal durumları dikkate alınmadan hizmet almaya,
3. Bilgilendirilme: Her türlü hizmet ve imkânın neler olduğunu öğrenmeye,
4. Kuruluşu seçme ve değiştirme: Sağlık kuruluşunu seçme ve değiştirmeye ve seçtiği sağlık kuruluşunda verilen sağlık hizmetlerinden faydalanmaya,
5. Personeli tanıma, seçme ve değiştirme: Sağlık hizmeti verecek ve vermekte olan tabiplerin ve diğer personelin kimliklerini, görev ve ünvanlarını öğrenmeye, seçme ve değiştirmeye,
6. Bilgi isteme: Sağlık durumu ile ilgili her türlü bilgiyi sözlü veya yazılı olarak istemeye,
7. Mahremiyet: Gizliliğe uygun olan bir ortamda her türlü sağlık hizmetini almaya,
8. Rıza ve izin: Tıbbî müdahalelerde rızanın alınmasına ve rıza çerçevesinde hizmetten faydalanmaya,
9. Reddetme ve durdurma: Tedâviyi reddetmeye ve durdurulmasını istemeye,
10. Güvenlik: Sağlık hizmetini güvenli bir ortamda almaya,
11. Dinî vecibelerini yerine getirebilme: Kuruluşun imkânları ölçüsünde ve idarece alınan tedbirler çerçevesinde, dinî vecibelerini yerine getirmeye,
12. Saygınlık görme: Saygı, itina ve ihtimam gösterilerek, güler yüzlü, nazik, şefkatli sağlık hizmeti almaya,
13. Rahatlık: Her türlü hijyenik şartlar sağlanmış, gürültülü ve rahatsız edici bütün etkenler giderilmiş bir ortamda sağlık hizmeti almaya,
14. Ziyaret: Kurum ve kuruluşlarca belirlenen usül ve esaslara uygun olarak ziyaretçi kabul etmeye,
15. Refakatçi bulundurma: Mevzuatın, sağlık kurum ve kuruluşlarının imkânları ölçüsünde ve tabibin uygun görmesi durumunda refakatçi bulundurmayı istemeye,
16. Müracaat, şikâyet ve dava: Haklarının ihlâli halinde, mevzuat çerçevesinde her türlü başvuru, şikâyet ve dava hakkını kullanmaya,
17. Sürekli hizmet: Gerektiği sürece sağlık hizmetlerinden yararlanmaya, hakkı vardır. Metin buraya yazılacak”


Hasta haklarının tatbikinde inanç ve kültürün rölü
Hekimin inançları ile hastaların hakları çelişebilmektedir. Batı tıbbının tedâvi ve gelişme adına ortaya koyduğu her türlü kimyevî ve teknolojik unsurdan faydalanma, hasta hakkı olarak görülmektedir. Buna karşılık, bu madde ve uygulamaların bir kısmı hekimlerin inançlarına ters gelebilmektedir. ABD’nin birçok eyaletinde hekimlerin veya sağlık hizmeti sunanların, inançlarıyla çelişen tedâvi girişimlerini uygulamama hakkı korunmuştur.25 Bu da hastanın aynı konudaki tedâvi olma hakkıyla çelişmektedir. Benzeri bir durum hastaların inançları için de geçerlidir. Bazen hastaların inanç ve kanaatlerine saygı gösterilmesi hakkı ile sağlık hizmetinden yararlanma hakkı arasında çelişkiler yaşanabilmektedir.

Yapılan araştırmalarda hastahanelerimizde hastalar için din görevlisi ve ibadet mekânı yetersizliğine dikkat çekilmektedir. Özellikle milletler arası sözleşmelerde ve yönetmeliklerde ‘dinî yardım alma’ konusu bulunmasına rağmen, hastahanelerimizde din görevlisine duyulan ihtiyaç tamamen göz ardı edilmiş görünmektedir. Hastaların dinî haklarının, hem hastalar hem de hemşireler tarafından bilinmediği ortaya konmuştur.15

Hastalar haklarını biliyor mu?
Âyet ve hadislerde açıkça ortaya konmasına rağmen, herkesin hür doğduğu, kıymetçe eşit olduğu, düşünceyi ifade etme ve vicdan hürriyetine sahip olduğu, insanların cinsiyet, dil, din, ırk, renk ayrımına tâbi tutulmaması gerektiği ve bu hakların bedel karşılığı alınıp satılmaması gibi temel haklar günümüz toplumları için çok yenidir.9,13,17 Zayıfların sesleri her zaman duyulmaz. Toplumun nispeten zayıf ve güçsüzlerinin hakları, hâkim şahıs ve gruplarca verilmeyebilmekte, sınırlandırılabilmekte ve çiğnenebilmektedir. Bu durum, ‘Hak sahibine hakkını ver.’ hadîsince (Buhârî, Savm 51), herkese bir mesuliyet getirmektedir.

Haklarının neler olduğunu bilmeyen yahut bunları ifadeden aciz çocukların, sağır, dilsiz, uyuyan, baygın ve özürlü kişilerin, maddî-mânevî haklarını koruma ve riayet etme daha da fazla dikkat gerektirmektedir. Bu durumda, hasta hakları gibi bazı haklar vardır ki, ilgili kişi ve kurumlarca isteye bırakılmadan yerine getirilmesi gerekir. Şikâyetinin giderilmesine odaklanan bir hasta, tedâvi olma hakkı dışındaki haklarını aramayabilir. Veyahut bazı haklarından ferâgat görüntüsü içinde olabilir. Ayrıca bilinmeyen haklardan yararlanmak daha zordur. Öncelikle, hakları bilmek ve bunlardan faydalanma isteğini ortaya koymak gerekmektedir.

Ülkemizde bir üniversite hastahanesinde yapılan araştırmaya göre, hastaların yüzde 63’ünün sağlık konusunda haklarının olduğuna dâir bilgi sahibi olmadıkları ortaya çıkmıştır. Bu durumda, ülkemizde en azından bazı hastahanelerimizde ‘hasta hakları birimleri’nin kurulmaya başlanması, iyi bir başlangıçtır. Bu birimlere hastalar tarafından yapılan şikâyet ve müracaatlar değerlendirildiğinde, insanımızın hasta hakları konusundaki bilgisinin çok yetersiz olduğu anlaşılmaktadır. Yapılan şikâyet ve müracaatlarda, hasta veya hasta yakınlarının yüzde 60 oranında ilgisiz konularda şikâyetlerde bulundukları görülmüştür. Hasta hakları birimlerine yapılan başvuruların azlığı, konuyu daha iyi açıklamaktadır. Bir günde, birkaç bin hastanın başvurduğu bir hastahanede, hasta hakları birimine aylık başvuru sayısı yalnızca bir-iki tanedir. Buradan hareketle, hastaların çok memnun olduğunu söylemek zordur. Zîrâ yukarıda açıklandığı gibi, hastalar haklarını bilmemektedir.

Bin hasta üzerinde yapılan bir değerlendirmede, hasta hakları konusunda gençlerin yaşlılardan; tahsilli olanların, tahsili az olanlardan; şehirde oturanların, kasabalarda oturanlardan daha bilgili oldukları gösterilmiştir.8 Aynı araştırmaya göre hastaların büyük çoğunluğu, saygı, itina ve ihtimam gösterilerek, sağlık hizmeti almaya hakları olduğunu bildikleri anlaşılmıştır. Tabiplerin ve diğer personelin kimliklerini, vazife ve unvanlarını öğrenme, bunları seçme ve değiştirme hakları olduğunu bilenlerin oranı daha düşük bulunmuştur.

Hastaların, haklarını ve hastahane işleyişini bilememeleri, hastahane korkusuna yol açmakta, bu da, hastanın moraline ve tedâviye menfî tesir etmektedir. Onun için hastahane yönetimlerinin, hastaları, hakları konusunda bilgilendirmesi iki tarafın da lehine olacaktır.5, 6 Psikiyatrik hastalara, haklarının öğretilmesi ve kullanılmasında daha büyük güçlükler vardır.16

İnternet ortamında resmî ve özel organizasyonlar, yöneticiler, araştırma kuruluşları ve daha birçok kesim hasta hakları konusunda hasta lehine olumlu görüş bildirmektedir.19 Hasta hakları konusunda bilgi edinmek için internet iyi bir kaynak olabilir.

Sağlık kuruluşlarında hasta haklarına riayet edilmesi, hukukî ve vicdanî bir sorumluluktur. Meselâ, hastalara uygulanacak her türlü muayene usulü, tetkik, tedâvi metodu ve araştırma gâyeli müdahalelerde hastanın rızası esastır. Adli Tıp Kurumu’nda yapılan bir çalışmada, anestezi yapılarak ameliyata alınan hastaların yüzde 80’inde hasta dosyası içinde herhangi bir rıza formu bulunmadığı belirlenmiştir.10 Bir devlet hastahanesinde yapılan araştırmada, personelin hastalara yol gösterip bilgi vermede isteksiz davrandığı ve otoriter (emredici) bir yaklaşım sergilediği görülmüştür.
 
Hasta Hakları ve Sorumlulukları...


HASTA HAKLARI

Aşağıda Hasta haklarının ve içeriklerinin bir özetini bulacaksınız:


1- Bilgi İstemek : Sağlık kurumu tarafından verilen her türlü hizmetin ve imkanın ne olduğunu ve bu hizmetlerden faydalanma koşullarını öğrenmek


2- Sağlık Kuruluşunu Seçmek ve Değiştirmek : Hayati tehlike bakımından sağlık kuruluşunu değiştirilmesinde tıbben sakınca görülmemesi şartı ile istediği sağlık kuruluşunu seçerek tedavi görmek


3- Personeli Tanımak : İstediği halinde kendisine sağlık hizmeti verecek veya vermekte olan doktorların ve diğer tıbbi personelin kimlikleri, görev ve ünvanları hakkında bilgi sahibi olmak.


4- Tıbbi Konularda Bilgi İstemek : Kendi sağlık durumu, uygulanacak tıbbi işlemler – bunların faydaları, muhtemel sonuçlar hakkında bilgi edinmek. Hastalığın seyri ve sonuçları hakkında sözlü veya yazılı bilgi alabilmek,sağlık durumu ile ilgili bilgiler bulunan dosyaya ulaşabilmek. (Hastalar dosyalarına, hastane yatışı sırasında veya taburculuk sonrasında Başhekimliğe başvurarak dosya bilgilerinin hastaya verilmesi prosedürü doğrultusunda ücretsiz olarak erişebilirler.)


5- Bilgi Verilmesini Yasaklamak : Sağlık durumu hakkında kendisine veya ailesi veya yakınlarına bilgi verilmemesini talep etmek.


6- Hastalıkları konusunda ek bir görüş istemek:Hastalıkları konusunda ek bir görüş istemek,bu doğrultuda konsültan doktoru seçebilmek.Hastalar bu isteklerini bakımlarından sorumlu sağlık personeline iletebilirler.


7- Mahremiyetine Saygı Gösterilmek :Sağlık hizmetinin verilmesi nedeniyle elde edilen bilgilerin kanun ile izin verilen haller dışında kesinlikle açıklanmaması.,
Tüm tıbbi değerlendirilmelerin, sağlık harcamalarının kaynağının gizli tutulması,
Tedavisi ile doğrudan ilgili olmayan kimselerin tıbbi müdahale sırasında bulunmaması,
Hastalığın içeriği gerektirmedikçe şahsi ve ailevi hayatına müdahalede bulunulmaması hakkını korumak.


8- Tıbbi Tedavilere İzin Vermek : Tıbbi tedaviler konusunda yeterli bilgiyi aldıktan sonra yazılı rıza vermek. Hastalara bu bilgiler hastanın müdavim doktoru ve/veya girişimi yapacak doktor tarafından anlatılır.Hastalar hastalığın tanımı,önerilen tedavi, operasyon veya girişimlerin riskleri ve altenatifleri konularında uzman doktorları tarafından bilgilendirilirler.


9- Tedaviyi Reddetmek ve Durdurmak : Kanunen zorunlu haller dışında, ortaya çıkabilecek olumsuz sonuçların doktor tarafından tümüyle anlatılması sonrası, bunların sorumluluğunu üstlenmek koşuluyla uygulanacak tedaviyi reddetmek veya durdurmak.
(Girişim veya tedavi başladıktan sonra rızayı geri alarak tedaviyi durdurmak ancak tıbbi yönden sakınca bulunmaması koşulluna bağlıdır )


10-İnsani Değerlere Saygı Gösteren Bir Yaklaşımla Ağırlanmak: Kişilik değerlerine uygun bir şekilde ve ortamda sağlık hizmetlerinden faydalanmak


11- Ziyaretçi, Refakatçi Bulundurmak :Kurum tarafından belirlenen usül ve esaslara uygun şekilde ziyaretçi kabul etmek,refakatçi bulundurmak.


12-Güvenlik İçinde Olmak : Güvenlik içinde olmayı beklemek ve bunu istemek.


13-Dini Gerekleri Yerine Getirmek ve Dini Hizmetlerden Faydalanmak : Sağlık kurum ve kuruluşlarının imkanları ölçüsünde kurum hizmetlerinde aksamalara neden olmamak koşuluyla dini koşulları serbestçe yerine getirmek.


HASTA SORUMLULUKLARI:

1- Tıbbi hizmet vermekle görevli doktor ve hemşirelere sağlık durumuyla ilgili tam ve doğru bilgi vermek.


2- Tüm sağlık çalışanları ile açık bir iletişimde bulunmak ve iyimser bir yaklaşım içinde olmak


3- Tıbbi personelle kendilerine verilecek bilgiler ,sağlığı ile ilgili alınan kararlar ve tüm konularda işbirliği içinde çalışmak.


4- Tıp biliminin olası risk ve sınırlarını tanımak ve bu doğrultuda gerçekçi yaklaşımı korumak.


5- Verilen sağlık hizmetleri hakkında önemli konularda karar ve rıza vermek


6- Sağlık harcamalarının gerektireceği maddi yükümlülükleri vaktinde karşılamak.


7- Düzenli egzersiz, sigara içmemek, sağlıklı bir beslenme alışkanlığı edinmek gibi önlemlerle sağlıklarını en üst düzeyde tutmak çabasında olmak.


8- Enfeksiyon hastalıklarının yayılmaması için alınmış ve kendilerine önerilen tüm önlemler konusunda hassas davranmak.


9- Diğer hastaların ve hasta yakınlarının haklarına saygı göstermek


10-Sağlık hizmeti veren kişilerin diğer hastalara ve topluma karşı olan etkin tedavi sağlama zorunluluğunun farkında olmak.
KAYNAKLAR


1-TC.Sağlık Bakanlığı Hasta Hakları Yönetmeliği,1998.
2- Dünya Tıp Birliği (VMA ) , Lisbon, 1981 Hasta Hakları Bildirgesi
3- President’s Advisory Commision on Consumer Protection and Quality, 1997
PAGE 4
 
İnsan hakları ilk kez 1215 yılında İngiltere'de tanınmıştır. Resmi olarak 18. yüzyıl sonlarında Amerikan Haklar Bildirgesi ve 1789 Fransız İnsan ve Vatandaş Hakları Evrensel Bildirgesi yayımlanmıştır. Birleşmiş Milletlerin kurulmasıyla insan hakları evrensel hale geldi. İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi yayınlandı.

Buna göre; herkesin özgür, onurlu, hakları bakımından eşit oldukları belirtilmektedir.
İnsan haklarını kısaca; tüm insanların her açıdan doğuştan eşit ve özgür olması diye tarif etmek mümkündür. Söz konusu bu özgürlük, başkalarının haklarına saygılı olmak ve bu hakları çiğnememe zorunluluğu ile dengelenmiştir. Çeşitli
insan hakları bulunmaktadır. Hasta hakları da temel insan haklarından birisidir.

1. Hizmetten genel olarak faydalanma:
Adalet ve Hakkaniyet ilkeleri çerçevesinde sağlık hizmetlerinden faydalanma. Irk, dil, din ve mezhep, cinsiyet, felsefi inanç,ekonomik ve sosyal durumları dikkate alınmadan hizmet alma hakkı vardır.

2. Bilgilendirme ve bilgi isteme:
Her türlü sağlık hizmetinin ve imkanının neler olduğunu öğrenmeye ve sağlık durumu ile ilgili her türlü bilgiyi sözlü veya yazılı isteme hakkı vardır.

3. Sağlık kuruluşunu ve personelini, seçme ve değiştirme:
Sağlık kuruluşunu seçmeye, değiştirmeye ve seçtiği sağlık tesisinde verilen sağlık hizmetlerinden faydalanmaya, sağlık hizmeti verecek vermekte olan tabiplerin ve diğer sağlık çalışanlarının kimliklerini, görev ve unvanlarını öğrenmeye seçme ve değiştirmeye hakkı vardır.

4. Mahremiyet:
Gizliliğe uygun bir ortamda her türlü sağlık hizmeti almaya hakları vardır.

5. Reddetme, durdurma ve rıza:
Tedaviyi reddetmeye, durdurulmasını istemeye, tıbbi müdahalelerde rızasının alınmasına ve rıza çerçevesinde hizmetten faydalanmaya hakkı vardır.

6. Güvenlik:
Sağlık hizmetini güvenli bir ortamda almaya,

7. Dini vecibeleri yerine getirebilme:
Sağlık tesisinin imkanları ölçüsünde ve idarece alınan tedbirler çerçevesinde, dini vecibelerini yerine getirmeye hakkı vardır.

8. İnsani değerlere saygı gösterilmesi, saygınlık görme ve rahatlık:
Saygı, itina ve ihtimam gösterilerek, güler yüzlü, nazik, şefkatli bir ortamda, her türlü hijyenik şartlar sağlanmış gürültülü ve rahatsız edici bütün etkenler giderilmiş bir sağlık hizmeti almaya hakkı vardır.

9. Ziyaret ve refakatçi bulundurma:
Sağlık tesislerince belirlenen usul ve esaslar çerçevesinde ziyaretçi kabul etmeye ve mevzuatın ve sağlık tesisinin imkanları ölçüsünde ve hekimin uygun görmesi halinde refakatçi bulundurmaya hakkı vardır

10. Müracaat, şikayet ve dava hakkı:
Haklarının ihlali halinde, mevzuat çerçevesinde her türlü başvuru, şikayet ve dava hakkını kullanmaya hakkı vardır.


SORUMLULUK

Son dönemde hasta haklarının yanında bir de "Hasta Sorumluluğu" kavramı ortaya çıkmıştır. Henüz bu kavramın, içeriği ve kapsamı ortaya konmamıştır. Ancak genel olarak, hastanın bir sağlık kuruluşuna başvurmadan ve başvurduktan sonraki süreçte yerine getirmesi gereken ödev ve yükümlülüklerdir diye tarif edilebilir. Hastanın sorumluluklarını boyutlandırmamız mümkündür. Kısaca maddeler halinde sıralayabiliriz:

1. Genel Sorumluluklar
1.1.Kişiler kendi sağlığına dikkat etmek için elinden geleni yapmalı ve sağlıklı bir yaşam için verilen tavsiyelere uymalıdır.
1.2.Kişi uygunsa kan verebilir ya da organ bağışında bulunabilir.
1.3.Basit durumlarda kişiler kendi bakımlarını yapmalıdır.

2. Sosyal Güvenlik Durumu
2.1.Hasta; sağlık, sosyal güvenlik ve kişisel bilgilerindeki değişiklikleri zamanında bildirmek durumundadır.
2.2.Hasta; sağlık karnesinin (Bağ-Kur, Yeşil Kart gibi) vizesini zamanında yaptırmak zorundadır.

3. Sağlık Çalışanlarını Bilgilendirme
3.1.Hasta; yakınmalarını, daha önce geçirdiği hastalıkları, yatarak herhangi bir tedavi görüp görmediğini, eğer varsa halen kullandığı ilaçları ve tüm sağlığıyla ilgili bilgileri tam, eksiksiz vermelidir.

4. Hastane Kurallarına Uyma
4.1.Hasta; başvurduğu sağlık kuruluşunun kural ve uygulamalarına uymalıdır.
4.1.Hasta sağlık Bakanlığı ve diğer sosyal güvenlik kurumlarınca belirlenen sevk zincirine uymalıdır.
4.2.Hastanın; tedavi, bakım ve rehabilitasyon sürecince sağlık çalışanları ile işbirliği içinde olması beklenir.
4.3.Hasta; randevulu hizmet veren bir sağlık tesisinden yararlanıyorsa randevunun tarih ve saatine uyması ve değişiklikleri ilgili yere bildirmesi gerekir.
4.4.Hasta; hastane personelinin, diğer hastaların ve ziyaretçilerin haklarına saygı göstermelidir.
4.5.Hasta; hastane malzemelerine verdiği zararları karşılamak zorundadır.

5. Tedavisi İle İlgili Önerilere Uyma
5.1.Hasta; tedavisi ve ilaçlarla ilgili tavsiyeleri dikkatle dinlemeli ve anlayamadığı yerleri sormalıdır.
5.2.Hastanın; tedavisiyle ilgili önerilere uyum sağlayamama durumu söz konusu ise bunu sağlık çalışanına bildirmesi gerekir.
5.3.Hasta sağlık bakım ve taburculuk sonrası bakım planını beklendiği gibi doğru anlayıp anlamadığını belirtmesi gerekir.
5.4.Hasta; uygulanacak tedaviyi reddetmesi veya önerilere uymamasından dolayı doğacak sonuçlardan kendisi sorumludur.
 
HASTA HAKLARI NELERDİR?


Koruyucu Tedbirlerin Alınması Hakkı
Her bir birey hastalıktan korunmak için uygun hizmet alma hakkına sahiptir. Bu amaca ulaşmak için sağlık hizmetlerinin görevi, sağlık hizmetlerinden, tıbbi ve teknolojik yeniliklerden yararlanmasını sağlamaktır.

Yararlanma Hakkı
Her birey sağlık ihtiyaçlarının karşılanması için sağlık hizmetlerinden yararlanma hakkına sahiptir. Sağlık hizmetleri herkese eşit olarak verilmeli ve hastalığın türü, seyri ve tedavi maliyeti konusunda ayrım yapılmamalıdır.

Bilgi Alma Hakkı
Her birey, kendi sağlık durumu hakkında, mevcut sağlık hizmetleri ve onlardan nasıl yararlanabileceği konusunda ve tüm bilimsel araştırma ve teknolojik yenilikler ile ilgili bilgi alma hakkına sahiptir. Sağlık hizmeti verenler, hastanın kolay ulaşabileceği ve anlayacağı dilde bilgi vermek zorundadır. Hastaların kendi dosyalarında ve kayıtlarında kendileri ve hastalıkları ile ilgili bulunan bilgileri alma, fotokopi ile çoğaltma, soru sorma ve hata varsa onların düzeltilmesini talep etme hakkı vardır.

Rıza (Onay) Hakkı
Sağlığı ile ilgili kararlara iştirak edebilmesi için her birey kendisi ile ilgili bilgileri alma hakkına sahiptir. Bu bilgiler bilimsel araştırmalara katılım dahil olmak üzere, her türlü işlem ve tedavi için şarttır. Sağlık hizmeti verenler, gerçekleşecek herhangi bir ameliyat veya tedaviye ilişkin tüm bilgileri-riskleri, sıkıntıları, yan etkileri ve alternatif durumları ile ilgili bilgiler dahil olmak üzere hastalara vermek zorundadır. Hastanın tedavi veya tıbbi müdahaleye itiraz etme hakkı veya tedavi sürecinde kararını değiştirip devam edilmesine karşı itiraz etme hakkı vardır. Hasta isterse sağlık durumu ile ilgili bilgilendirmeyi reddetme hakkına da sahiptir.

Özgür Seçim Hakkı
Yeterli bilgiye sahip her birey farklı tedavi yöntemleri ve tedaviyi verecek kişiler arasında seçim yapma hakkına sahiptir. Hasta, hangi teşhis ve tedavi yönteminin kullanılacağı, hekim veya hastane seçimi konularında karar verme hakkına sahiptir. Sağlık hizmetleri, bu tedaviyi uygulayacak çeşitli sağlık kurumları ve doktorlar ile alınan sonuçlar hakkında bilgi verilmeli ve bu hakkın kullanımını kısıtlayan tüm engeller kaldırılmalıdır.

Mahremiyet Hakkı
Her birey kişisel bilgilerinin gizli tutulmasını talep etme hakkına sahiptir. Bir bireyin sağlık durumuna veya ona uygulanan tedaviye ilişkin bilgi ve veriler gizli olmalı ve muhafaza edilmelidir. Tıbbi müdahale ve ziyaretler sırasında bile kişisel gizliliğe saygı gösterilmeli, yani uygun ortamda yapılmalı ve gerçekten orada bulunması gerekli olan kişiler nezdinde yapılmalıdır.

Hastaların Vaktine Saygı
Her birey hızlı ve önceden belirtilen süre içersinde gerekli tedaviyi alma hakkına sahiptir. Bu hak, tedavinin her aşaması için geçerlidir. Belli bir süre içinde verilmesi gereken hizmetler için bekleme sürelerinin belirlenmesi sağlık hizmetlerinin görevidir. Önceden belirlenen süre içersinde sağlık hizmeti verilemezse aynı kalitede alternatif hizmetler kullanımı sağlanmalı ve bundan kaynaklanan harcamalar makul bir süre içinde hastalara geri ödenmelidir. Doktorlar hastalarına bilgi verme süresi dahil olmak üzere yeterli zaman ayırmalıdır.

Saygınlık Görme Hakkı
Her bireyin , saygı, itina ve ihtimam gösterilerek, güler yüzlü, nazik, şefkatli ve hijyenik şartlar sağlanmış, gürültü ve rahatsız edici bütün etkenler bertaraf edilmiş bir ortamda sağlık hizmeti alma hakkı vardır.

Dini Vecibeleri Yerine Getirme Hakkı Her bireyin kuruluşun imkanları ölçüsünde ve idarece alınan tedbirler çerçevesinde, dini vecibelerini yerine getirme hakkı vardır.

Ziyaret ve Refakatçi Hakkı
Her bireyin, kurum tarafından belirlenen usul ve esaslara uygun olarak ziyaretçi kabul etme, mevzuat ve imkanlar ölçüsünde ve hekimin uygun görmesi durumunda refakatçi bulundurmayı isteme hakkı vardır.

Kalite Standartları Hakkı
Her birey yüksek kalitede sağlık hizmetinden yaralanma hakkına sahiptir. Kaliteli sağlık hizmeti hakkı, sağlık kurumları ve sağlık personelinin teknik performans, konfor ve insan ilişkileri açısından tatmin edici seviyelerde sunum yapmasını gerektirir.

Güvenlik Hakkı
Kötü işleyen sağlık hizmetlerinden, tıbbi yanlışlık ve hatalardan meydana gelen zararlardan her bir bireyin korunma hakkı vardır ve yüksek güvenlik standartlarını karşılayan sağlık hizmetleri ve tedavilerinden de yaralanma hakkı vardı.

Yeniliklerden Yararlanma Hakkı
Her birey uluslar arası standartlara göre, yeniliklerden- tanı yöntemleri dahil olmak üzere- yararlanma hakkına sahiptir. Sağlık Hizmetlerinin görevi, özellikle az rastlanan hastalıkları dikkate alarak araştırmalar yapmak ve onları desteklemektir.

Gereksiz Ağrı/Acı ve Sıkıntıdan Sakınma Hakkı
Her birey hastalığının her evresinde, mümkün olduğu ölçüde acı ve sıkıntıdan korunma hakkına sahiptir. Sağlık Hizmetleri bu amaçla hastanın tedavisinin kolay ve rahat geçmesi için gerekli tedbirleri almalıdır.

Şikayet Hakkı
Her bireyin bir zarar gördüğünde şikayette bulunma hakkı vardır. Sağlık Hizmetleri, hastalara sahip oldukları haklar konusunda bilgi vermelidir. Şikayet, belli bir süre içersinde sağlık hizmetleri yetkilileri tarafından yazılı olarak cevaplandırılmalıdır.

Tazminat Hakkı
Sağlık tedavisi sırasında fiziksel veya manevi ve psikolojik zarar gören bireyin tazminat alma hakkı vardır. Sağlık Hizmetleri, sorumluluğun gerçekte kimde olduğu tesbit edilemese bile, zararın nedeni ve önemi ne olursa olsun tazminat hakkının her zaman var olduğunu temin etmelidir.
 
Bir Sağlık Kuruluşuna, sağlık hizmeti almak için başvuran herkesin;

1. Hizmetten genel olarak faydalanma: Adalet ve hakkaniyet ilkeleri çerçevesinde sağlıklı yaşamanın teşvik edilmesine yönelik faaliyetler ve koruyucu sağlık hizmetlerinden faydalanmaya,


2. Eşitlik içinde hizmete ulaşma:
Irk, dil, din ve mezhep, cinsiyet, siyasi düşünce, felsefi inanç, ekonomik ve sosyal durumları dikkate alınmadan hizmet almaya,

3. Bilgilendirme:
Her türlü hizmet ve imkanın neler olduğunu öğrenmeye,

4. Kuruluşu seçme ve değiştirme:
Sağlık kuruluşunu seçme ve değiştirmeye ve seçtiği sağlık kuruluşunda verilen sağlık hizmetlerinden faydalanmaya,

5. Personeli tanıma, seçme ve değiştirme:
Sağlık hizmeti verecek ve vermekte olan tabiplerin ve diğer personelin kimliklerini, görev ve ünvanlarını öğrenmeye, seçme ve değiştirmeye,

6. Bilgi İsteme:
Sağlık durumu ile ilgili her türlü bilgiyi sözlü veya yazılı olarak istemeye,

7. Mahremiyet:
Gizliliğe uygun olan bir ortamda her türlü saglık hizmetini almaya,

8. Rıza ve İzin:
Tibbi müdahalelerde rızanın alınmasıına ve rıza çerçevesinde hizmetten faydalanmaya,

9. Reddetme ve durdurma:
Tedaviyi reddetmeye ve durdurulmasini istemeye,

10. Güvenlik:
Sağlık hizmetini güvenli bir ortamda almaya,

11. Dini vecibelerini yerine getirebilme:
Kuruluşun imkanlari ölçüsünde ve idarece aıinan tedbirler çerçevesinde, dini vecibelerini yerine getirmeye,

12. Saygınlık görme:
Saygı, itina ve ihtimam gösterilerek, güleryüzlü, nazik, sefkatli sağlık hizmeti almaya,

13. Rahatlık:
Her türlü hijyenik şartlar sağlanmış, gürültülü ve rahatıiz edici bütün etkenler giderilmiş bir ortamda sağlık hizmeti almaya,

14. Ziyaret:
Kurum ve kuruluşlarca belirlenen usül ve esaslara uygun olarak ziyaretçi kabul etmeye,

15. Refakatçi bulundurma:
Mevzuatın, sağlık kurum ve kuruluşlarının imkanları ölçüsünde ve tabibin uygun görmesi durumunda refakatçı bulundurmayı istemeye,

16. Müracaat, şikayet ve dava hakkı:
Haklrının ihlali halinde, mevzuat çerçevesinde her türle başvuru, şikayet ve dava hakıinı kullanmaya,

17. Sürekli hizmet:
Gerektiği sürece. sağlık hizmetlerinden yararlanmaya, HAKKI VARDIR.
 
X