Hangi hareketler ilişkiyi yok eder?

Hangi hareketler ilişkiyi yok eder?

Bir ilişkide insanın yapması gereken davranışlar olduğu gibi kaçınması gereken davranışlar da vardır. İlişkinin rutinine kendimizi kaptırdıkça yapmamamız gereken davranışlar ağır basar. Ama bu davranışlar da ilişkinin sonunu hazırlar. Bakalım o davranışlar hangileri...



1- ALINGANLIK Aşkın kendine özgü alınganlığı vardır ama bunu abartırsanız ilişkinizin sonunu çabuk getirirsiniz. Sevgilinizin her söylediğini ters anlayıp üzerine birkaç günlük küslükler eklerseniz, üstelik hep onun özür dilemesini beklerseniz durum vahim demektir.



2- KAVGACILIK Asabi olabilirsiniz. Ama ilişkide kendinizi dengelemek zorundasınız. Her konuda kavga çıkarıp bir de kendinizi haklı ilan etmeye kalkarsanız, hatta her kavgayı da “Bitti bu iş” diye noktalarsanız karşınızdaki insanı bıktırırsınız.



3- PATAVATSIZLIK Diyelim ki sık kavga ediyorsunuz ve kendinizi engelleyemiyorsunuz. Hiç olmazsa ağzınızdan çıkanı kulağınız duymalı. Patavatsız olmayın. Tartışırken hakaret etmemeli, sevgilinizi aşağılamamalı, canını yakacak sözler söylememelisiniz.



4- UMURSAMAZLIK Sevgilinizi umursamamak değil buradaki konu, asıl mesele başkalarını umursamadan sevgilinizle tartışmak. Yani arkadaşlarınızın önünde kavga edip buna herkesi tanık ederseniz, her buluşmanız olaylı biterse sorun var demektir. Sevgilinizi özellikle başkalarının yanında daha fazla umursayın.



5- ISRARCILIK Sürekli “Beni seviyor musun?”, “Yok yok, sen beni sevmiyorsun?”, “Bu ilişki nereye gidiyor, sonumuz ne olacak?” gibi sorular soruyor, aldığınız cevaplarla yetinmiyor ve ısrarcı davranıyorsanız ilişkiniz için tehlike çanları çalıyor demektir.



6- SORGULAYICILIK Söylediği her şeye inanmaz bir tavırla yaklaşıp sorguluyorsanız, her hareketinden ayrı anlam çıkarıyorsanız, “Seni seviyorum” dediğinde bile “Sana inanmıyorum. Bunu kanıtla” deyip onu her gün yeni bir teste sokuyorsanız zaten siz de bu ilişkiyi gözden çıkarmışsınız demektir.



7- KISKANÇLIK Elbette dozunda kıskançlık iyidir. Ama bunu abartmamak, hastalıklı hale getirmemek gerek. Kıskançlığı bir baskı unsuru olarak kullanmaya başladığınızda sevgilinizi kaçırırsınız. Başta belki o kıskançlık hoşuna gider ama daha sonra mutlaka kendini sıkışmış hissedecek ve kurtulmaya çalışacaktır.



8- ŞÜPHECİLİK Hastalıklı kıskançlığın bir ürünü... Her şeyi araştırmaya başlamışsanız, sürekli cep telefonlarını karıştırıp sosyal medya ya da e-mail şifrelerini ele geçirmeye kalkıyorsanız, bulamayınca içiniz içinizi yiyorsa yandınız! İyisi mi fazla uzatmadan ayrılın gitsin.



9- GÜVENSİZLİKİlişkiler güven temeli üzerine kurulur. Başta iyi tanımadığınız için güvenmezsiniz ama aradan uzun süre geçip ilişkiniz devam ettiği halde aynı güvensizliği taşıyorsanız, sevgiliniz ağzıyla kuş tutsa sizi inandıramaz. Kimse de kendisine güvenmeyen biriyle ilişki yürütmek istemez.



10- BENCİLLİKİlişkinin iki kişilik olduğunu unutuyorsanız, her yerde ve her ortamda kendinizi ön plana çıkarıyorsanız, sevgilinizi düşünmüyorsanız, kendi rahatınız her şeyin önündeyse kısa sürede terk edilebileceğinizin garantisini verebilirim. Çünkü siz aslında kendinizden başka hiç kimseyi sevmiyorsunuz.



11- UNUTKANLIK Özel günlerinizi unutmayı alışkanlık edindiyseniz, hiç sürpriz yapmıyorsanız, unuttuğunuz halde bir de üste çıkmak için “Aman canım, ben seni bir gün değil, her gün seviyorum. Ne önemi var bunların” deme yüzsüzlüğünü gösteriyorsanız ayrılık şarkıları çalmaya başlayabilirsiniz.



12- VURDUMDUYMAZLIKİlişki boyunca en kötü şey “Biz nasıl olsa sevgiliyiz” demektir. Evet, siz sevgilisiniz ama aradaki o heyecanı ve ilgiyi de devam ettirmek zorundasınız. Hasta olduğunda aramıyorsanız, “Sana ihtiyacım var” dediğinde “Şimdi gelemem” diyorsanız zaten bu ilişkiyi gözden çıkarmışsınızdır.



13- DALGACILIK Sevgilinizin bir eğitimi, kariyeri, yaşam tarzı var. Bunlar sizden üstün de olabilir, alt düzeyde de olabilir. Hangisi olursa olsun bunu kabul etmelisiniz. Onun özellikleriyle dalga geçmek, küçümsemek yanlış. Bunları yaptığınız anda onun gözündeki değeriniz düşer.



14- SAYGISIZLIK Anlattığını dinlememek, hep sözünü kesmek, “Sen bunu başaramazsın ki” deyip moralini düşürmek, sizden destek isterken küçümsemek bir ilişkide yapılacak en kötü davranışlardandır. Yapmayın. Yapıyorsanız da ilişkinize veda edin.



15- SORUMSUZLUK ‘İlişki sorumluluğu’ diye bir şey vardır. Gün içinde birkaç kez aramalısınız. Hatırını sormalı, sevgi sözcükleri söylemelisiniz. Randevularınıza gecikmemelisiniz. Özür dilemeyi bilmelisiniz. ‘Çift’ olduğunuzu asla unutmamalısınız. Bunları yapamıyorsanız ilişkiye de başlamamalısınız.



16- YALANCILIK Kendimizi kurtarmak veya karşımızdakini kırmamak için hepimiz bazen yalan söyleriz. Bunlar ‘beyaz yalanlar’dır, zararsızdır. Ama karşımızdakinin hayatını etkileyecek yalanlar söylüyorsak, bu ortaya çıktığında ilişkinin biteceğini de bilmeliyiz.



17- SADAKATSİZLİK Bir kişiye bağlı kalmayı beceremiyorsanız uzun süreli ilişkiler size göre değildir. Hiç kimse aldatılmayı kaldıramaz. Bazen affedebilirler ama bu sonsuz hak aldığınız anlamına gelmez. Sadakatsiz olmak, karşınızdaki insana saygısız olmanız demektir. Saygı duymadığınız biri de size saygı duymaz.



18- CİMRİLİK Cebine cimri olan, aşkına da cimridir. Defalarca kanıtlanmış bu yargıyı değiştiremezsiniz. Yani cimriyseniz, aşk konusunda da duygularınızı yeterince gösteremiyorsunuz demektir. Aşk zaten en çok ‘gönlü zengin’lere yakışır. Paylaşmayı bilmeyen sevmeyi de bilemez.



19- UKALALIK Tamam her konuda bilginiz var. Ama muhabbet yeteneğiniz varsa her konuda ahkam kesin. Aksi halde ukalalık etmiş olursunuz. Herkesin sözünü kesip “O öyle değil, böyle” diye düzeltmek çok iticidir.



20- AYLAKLIKİlişki demek, öyle ya da böyle ileriye adımlar atmak demek. Artık çift kişilik düşünmek demek. Siz böyle yapmak yerine hala çocukluk arkadaşlarıyla takılan, ‘nerede akşam orada sabah’ diyen, işi olmayan, varsa da işine asılmayan biriyseniz sevgilinizin sizi terk etmesi an meselesidir.

Mehmet Coşkundeniz