- 2 Ağustos 2013
- 73
- 15
Bu yaz, Ege balıkçılığının en merkezi noktalarından biri olan Urla'da balıkçılardan balığın hikayesini dinledim ve paylaşmak istedim.
Öncelikle belirtmeliyim ki bu yazı şunu yiyin bunu yemeyin yazısı değildir. Herkesin ne yiyeceği, ya da ne yedireceği kendine ait bir konudur. Ben 'denizden babam çıksa yerim' ailesinde haftada bir balık yiyerek büyüdüm.
Geçtiğimiz aylarda katıldığım bir seminerde bir gıda mühendisi 'Türkiye sularından çıkmış balık çocuğuma yedirmem, sadece ithal balık yediririm' demişti. O kadar şaşırdım ki gözlerim yuvalarından fırlayacak gibi oldu. Tamam denizlerde kirlenme olduğu konusunda hemfikiriz ama ben bu kadar da negatif bakmıyorum konuya..
''Ne yiyorsak o'yuz diyoruz, balık yiyoruz, yediğimiz balık aşılanmış.. Bunu öğrenmek benim için inanılmaz bir hayal kırıklığı oldu..''
Somon ve Alabalık da aynı şekilde yoğun çiftlik üretimi yapılan balıklardan.
Nisan doğduğunda doktoruna 'levrek yedirebilir miyim?' diye sormuştum, 'Deniz bulamazsınız' demişti, 'ama markette deniz balığı yazıyor ve satılıyor' demiştim, 'gerçek deniz o fiyatlara olmaz' demişti. Şimdi dediklerini daha iyi anlıyorum. Büyük marketlerde şimdilerde o deniz balığı yazıları da ortadan kalktı artık.
''Benim için doğal gezen tavuktan sonra doğal gezen balık fenomeni..''
Peki ne yememeliyiz? En dikkatli olunması gereken konu midye, midyenin nereden çıkarıldığı çok önemli. Örneğin bir limanın demir paslı kolonlarından çıkarılıyorsa bu durum sağlık açısından zararlı. Bu nedenle mümkün olduğunca az midye tüketmeli sadece güvenilir yerlerden alınmalı.
Dip balıkları; Barbun, Mezgit, Kefal ve Kalkan yetiştiriciliği yok ama dip balığı olduğu için bunları biz çok fazla tercih etmiyoruz. Sık sık haberlerde okuyoruz dip balıklarındaki ağır metaller yüzey balıklarına göre daha fazla.
Geriye yemek için ne kaldı? Mevsim balıkları, henüz yetiştiriciliği olmayan balık türlerini tüketiyoruz; Palamut, Lüfer, İstavrit, Hamsi, Uskumru, Lağos vb.
Biz de ara ara dip balığı tüketiyoruz veya dışarda yemek yiyorsak ve başka seçenek yoksa yetiştirme balık tüketiyoruz ama sürekli değil. Aslında sebze-meyve ile mantık aynı. Zamanında sebze meyve zamanında balık yemeli. Hem daha lezzetli hem daha sağlıklı.
Aşağıdaki takvim hangi balık en güzel hangi mevsimde olur takvimi, çıkış alıp buzdolabına astım. Sıcakta balık olmaz, 15 Ağustos hatta 1 Eylül'den itibaren havaların soğuması ile yeniden balık yemeye başlayabileceğiz.
Önemli bir konu; Slow Food, Fikir Sahibi Damaklar, bir süredir "Lüfer" için özel bir çalışma yürütüyor. Amaçları, lüferin yavru hali olan çinekop ve sarıkanatın avlanmasını durdurabilmek... Çünkü yavruyken avlanan lüferin soyu tükeniyor... Eğer torunlarınızın da lüfer yemesini istiyorsanız 24 cm'den küçük lüfer almayın, çünkü siz almazsanız ben almazsam balıkçılar satamazlar ve de avlamazlar..
Diğer yazılara..... dan ulaşabilirsiniz.
Öncelikle belirtmeliyim ki bu yazı şunu yiyin bunu yemeyin yazısı değildir. Herkesin ne yiyeceği, ya da ne yedireceği kendine ait bir konudur. Ben 'denizden babam çıksa yerim' ailesinde haftada bir balık yiyerek büyüdüm.
Geçtiğimiz aylarda katıldığım bir seminerde bir gıda mühendisi 'Türkiye sularından çıkmış balık çocuğuma yedirmem, sadece ithal balık yediririm' demişti. O kadar şaşırdım ki gözlerim yuvalarından fırlayacak gibi oldu. Tamam denizlerde kirlenme olduğu konusunda hemfikiriz ama ben bu kadar da negatif bakmıyorum konuya..
- Balık aşılama;
''Ne yiyorsak o'yuz diyoruz, balık yiyoruz, yediğimiz balık aşılanmış.. Bunu öğrenmek benim için inanılmaz bir hayal kırıklığı oldu..''
- Çiftlik Balıkçılığı;
Somon ve Alabalık da aynı şekilde yoğun çiftlik üretimi yapılan balıklardan.
''Benim için doğal gezen tavuktan sonra doğal gezen balık fenomeni..''
Peki ne yememeliyiz? En dikkatli olunması gereken konu midye, midyenin nereden çıkarıldığı çok önemli. Örneğin bir limanın demir paslı kolonlarından çıkarılıyorsa bu durum sağlık açısından zararlı. Bu nedenle mümkün olduğunca az midye tüketmeli sadece güvenilir yerlerden alınmalı.
Dip balıkları; Barbun, Mezgit, Kefal ve Kalkan yetiştiriciliği yok ama dip balığı olduğu için bunları biz çok fazla tercih etmiyoruz. Sık sık haberlerde okuyoruz dip balıklarındaki ağır metaller yüzey balıklarına göre daha fazla.
Geriye yemek için ne kaldı? Mevsim balıkları, henüz yetiştiriciliği olmayan balık türlerini tüketiyoruz; Palamut, Lüfer, İstavrit, Hamsi, Uskumru, Lağos vb.
Biz de ara ara dip balığı tüketiyoruz veya dışarda yemek yiyorsak ve başka seçenek yoksa yetiştirme balık tüketiyoruz ama sürekli değil. Aslında sebze-meyve ile mantık aynı. Zamanında sebze meyve zamanında balık yemeli. Hem daha lezzetli hem daha sağlıklı.
Aşağıdaki takvim hangi balık en güzel hangi mevsimde olur takvimi, çıkış alıp buzdolabına astım. Sıcakta balık olmaz, 15 Ağustos hatta 1 Eylül'den itibaren havaların soğuması ile yeniden balık yemeye başlayabileceğiz.
Önemli bir konu; Slow Food, Fikir Sahibi Damaklar, bir süredir "Lüfer" için özel bir çalışma yürütüyor. Amaçları, lüferin yavru hali olan çinekop ve sarıkanatın avlanmasını durdurabilmek... Çünkü yavruyken avlanan lüferin soyu tükeniyor... Eğer torunlarınızın da lüfer yemesini istiyorsanız 24 cm'den küçük lüfer almayın, çünkü siz almazsanız ben almazsam balıkçılar satamazlar ve de avlamazlar..
Diğer yazılara..... dan ulaşabilirsiniz.
Son düzenleyen: Moderatör: