- 21 Eylül 2006
- 1.453
- 28
Karnı burunda ama hala direksiyon başında olmak günümüzde çoğu kadın için sıradan bir uğraş. Ancak daha huzurlu ve rahat bir yolculuk geçirmek için bazı küçük önerilere ihtiyacınız olabilir.
İster araba ile alışverişe çıkmak ister işe gitmek olsun, hamile kadınların büyük bir bölümü bu özgürlüklerini kaybetmek istemiyor. Sağlık açısından da hamileliğin ilk aylarında sıkça yaşanan bulantı ve yorgunluk gibi semptomlar baş göstermediği ve konsantrasyon ile hareket kabiliyeti etkilenmediği sürece araba kullanmak konusunda bir kısıtlama söz konusu olmuyor. Buna rağmen çocuk bekleyen kadınların dikkat etmeliri gereken bazı noktalar var.
Araba ile tatile çıkmak
Genel olarak uzun araba yolculuklarının bile hamileler üzerinde olumsuz etkisi bulunmuyor. Ancak uzun süre oturmanın tromboza yol açtığı biliniyor. Bunun önlemek amacıyla bol sıvı alınmalı ve sıkça mola verilmeli. Molalar esnasında yapılan kısa yürüyüşler sayesinde kan dolaşımı hızlanıyor ve bebek bolca oksijen ile besleniyor. İmkan bulduğunuz takdirde mola yerinde yoldan uzak, ağaçların bulunduğu yerlerde yürüyüş yapıp bol bol oksijen almaya çalışın.
Güvenlik her şeyden daha önemli
Gebeliğin son haftalarında son derece zor ve rahatsız edici olsa bile mutlaka emniyet kemerinizi takın. Ancak bu şart altında sizin ve doğmamış çocuğunuzun güvenliği sağlanmış olur. Araştırmalar kemerini bağlamış olun anne adaylarının bir kaza anında bağlamamış olanlara göre çok daha yüksük hayatta kalma sanşlarının olduğunu gösteriyor. Ayrıca emniyeti kemeri kullanmayan bir annenin kaza anında direksiyona çarpma olasılığı oldukça yüksek. Bunun sonucunda bebek zarar görebilir veya anne düşük yapabilir.
Güvenliğinizi artırmak için kemeri karnınızın üzerinden değil göğüs ve karın arasında kalan boşluğa yerleştirin. Kemerin altta kalan kısmı ise karın ve baldır arasına yerleştirilmeli. Böylece olası bir kazada rahim üzerinde dengeli bir baskı oluşur ve karın korunmuş olur.
Elbette sadece kemer takarak güvenliğinizi sağlamak mümkün olmuyor. Oturduğunuz koltuğun konumu da çok önemli. Koltuğun arka bölümü mümkün olduğunca dik olmalı. Baş kısmı da buna uygun olarak ayarlanmalı. Direksiyona gereğinden fazla yakın olmamaya çalışın. Aradaki mesafe en az 25 cm olmalı.
Altıncı aya kadar problem yok
Hamileliğin ilerlemesi ile birlikte karın büyüyor ve anne adayının hareket kabiliyeti kısıtlanıyor. Bundan dolayı gebeliğin altıncı ayından sonra arabayı kendiniz kullanmak yerine direksiyonu bir başkasına bırakmak daha uygun olacak. Sadece yolcu olarak arabayı kullanmak ruhsal olarak daha iyi çünkü trafik stresinden uzaklaşmış olacaksınız. Buna rağmen hamileliğin son aylarına kadar araba kullanmak istiyorsanız veya kullanmak zorundaysanız yanınızda birinin olmasına özen gösterin. Yazın en sıcak aylarında bol sıvı tüketmeyi ihmal etmeyin. Arabanızın kliması yoksa binmeden birkaç dakika önce kapıları açık bırakın. Böylece ısı bir miktar da olsa dengelenmiş olur.
Acil durumlarda ne yapılmalı?
Her ne kadar böyle bir ihtimalin yaşanmasını kimse istemese bile her zaman hazırlıklı olmak gerekiyor. Olası bir kaza anında derhal kendi kadın doğum uzmanınızı arayın. Ancak o bebeğin durumu sağlıklı bir biçimde değerlendirebilir. Hamileliğin ilk altı ayında bebek plasenta sayesinde korunmuş olacaktır. Ancak son aylarda durumn daha tehlikeli olabilir. Bundan dolayı çok basit yaralanmalarda bile mutlaka doktorunuzun fikrini alın.
Ayrıca şunu bilmekte de yarar var: Çoğu arabada bulunan Airbag çarpışma anında baş ve göğüs hizasında açılıyor ve emniyet kemerinde önce tepki veriyor. Bundan dolayı kemer karnınızı fazla sıkmaz.
İster araba ile alışverişe çıkmak ister işe gitmek olsun, hamile kadınların büyük bir bölümü bu özgürlüklerini kaybetmek istemiyor. Sağlık açısından da hamileliğin ilk aylarında sıkça yaşanan bulantı ve yorgunluk gibi semptomlar baş göstermediği ve konsantrasyon ile hareket kabiliyeti etkilenmediği sürece araba kullanmak konusunda bir kısıtlama söz konusu olmuyor. Buna rağmen çocuk bekleyen kadınların dikkat etmeliri gereken bazı noktalar var.
Araba ile tatile çıkmak
Genel olarak uzun araba yolculuklarının bile hamileler üzerinde olumsuz etkisi bulunmuyor. Ancak uzun süre oturmanın tromboza yol açtığı biliniyor. Bunun önlemek amacıyla bol sıvı alınmalı ve sıkça mola verilmeli. Molalar esnasında yapılan kısa yürüyüşler sayesinde kan dolaşımı hızlanıyor ve bebek bolca oksijen ile besleniyor. İmkan bulduğunuz takdirde mola yerinde yoldan uzak, ağaçların bulunduğu yerlerde yürüyüş yapıp bol bol oksijen almaya çalışın.
Güvenlik her şeyden daha önemli
Gebeliğin son haftalarında son derece zor ve rahatsız edici olsa bile mutlaka emniyet kemerinizi takın. Ancak bu şart altında sizin ve doğmamış çocuğunuzun güvenliği sağlanmış olur. Araştırmalar kemerini bağlamış olun anne adaylarının bir kaza anında bağlamamış olanlara göre çok daha yüksük hayatta kalma sanşlarının olduğunu gösteriyor. Ayrıca emniyeti kemeri kullanmayan bir annenin kaza anında direksiyona çarpma olasılığı oldukça yüksek. Bunun sonucunda bebek zarar görebilir veya anne düşük yapabilir.
Güvenliğinizi artırmak için kemeri karnınızın üzerinden değil göğüs ve karın arasında kalan boşluğa yerleştirin. Kemerin altta kalan kısmı ise karın ve baldır arasına yerleştirilmeli. Böylece olası bir kazada rahim üzerinde dengeli bir baskı oluşur ve karın korunmuş olur.
Elbette sadece kemer takarak güvenliğinizi sağlamak mümkün olmuyor. Oturduğunuz koltuğun konumu da çok önemli. Koltuğun arka bölümü mümkün olduğunca dik olmalı. Baş kısmı da buna uygun olarak ayarlanmalı. Direksiyona gereğinden fazla yakın olmamaya çalışın. Aradaki mesafe en az 25 cm olmalı.
Altıncı aya kadar problem yok
Hamileliğin ilerlemesi ile birlikte karın büyüyor ve anne adayının hareket kabiliyeti kısıtlanıyor. Bundan dolayı gebeliğin altıncı ayından sonra arabayı kendiniz kullanmak yerine direksiyonu bir başkasına bırakmak daha uygun olacak. Sadece yolcu olarak arabayı kullanmak ruhsal olarak daha iyi çünkü trafik stresinden uzaklaşmış olacaksınız. Buna rağmen hamileliğin son aylarına kadar araba kullanmak istiyorsanız veya kullanmak zorundaysanız yanınızda birinin olmasına özen gösterin. Yazın en sıcak aylarında bol sıvı tüketmeyi ihmal etmeyin. Arabanızın kliması yoksa binmeden birkaç dakika önce kapıları açık bırakın. Böylece ısı bir miktar da olsa dengelenmiş olur.
Acil durumlarda ne yapılmalı?
Her ne kadar böyle bir ihtimalin yaşanmasını kimse istemese bile her zaman hazırlıklı olmak gerekiyor. Olası bir kaza anında derhal kendi kadın doğum uzmanınızı arayın. Ancak o bebeğin durumu sağlıklı bir biçimde değerlendirebilir. Hamileliğin ilk altı ayında bebek plasenta sayesinde korunmuş olacaktır. Ancak son aylarda durumn daha tehlikeli olabilir. Bundan dolayı çok basit yaralanmalarda bile mutlaka doktorunuzun fikrini alın.
Ayrıca şunu bilmekte de yarar var: Çoğu arabada bulunan Airbag çarpışma anında baş ve göğüs hizasında açılıyor ve emniyet kemerinde önce tepki veriyor. Bundan dolayı kemer karnınızı fazla sıkmaz.