- 6 Mart 2012
- 17.745
- 27.702
- 49
Çoğu kadın özellikle son üç aylık dönemde, hatta bazen daha da erken evrede, gebelikten yorulurlar. Gebeliğin ilk haftaları ve aylarındaki heyecan, altıncı ve yedinci aylarda kendini bıkkınlığa bırakabilir. Buna hazırlıklı olmak en iyisidir. Elbette ki, sürekli yan yatmak zorunda kalmak, ayakta zor durmak ve günde 20 defa tuvalete gitmek kolay değildir. Gerçi otobüste, trende her zaman size yer verirler, fakat bunun yanında basur ve mide yanmaları gibi küçük hediyeler de mevcuttur. Sonuçta en heyecanlı anne adayları bile bazen kendilerini gebelikten sıkılmış bir halde bulabilirler.
Eğer gebeliğinizdeki bu hüzün veya sıkıntı süreklilik teşkil ediyor ve normal işlerinizi yapmanıza engel oluyorsa doktorunuzla görüşmenizde fayda vardır. Gerçi gebelik döneminde (özellikle premenstrüel sendromu olan kadınlarda) ruhsal gel-gitlerin görülmesi yaygın olsa da, sürekli sıkıntı içinde olmak depresyonun bir belirtisi olabilir. Doğum sonrasında görülen depresyon, basında oldukça fazla yer almaktadır.
Oysa gebelik sırasında en az %10 kadında depresyon yaşanmaktadır. Tedavi edilmeyen depresyon, hem sizin hem de bebeğinizin sağlığını kötü yönde etkileyebilir. Bu yüzden tedavi önemlidir. Neyse ki, gebeliğe bağlı depresyon vakalarının çoğu destekleyici terapiler ve gerekirse ilaçla da tedavisi mümkün olmaktadır.
Sadece gebeliğinizle değil başka şeylerle de uğraşmak zorunda kalırsınız
Fiziksel rahatsızlığınız yanında gebeliğinizle ilgili başka insanların bitmek bilmeyen soruları ve yorumlarıyla da uğraşmak zorunda kalırsınız. İş yerinizde daha önce hiç konuşmadığınız bir kişi bile karnınız ortaya çıktıktan sonra sizinle gebeliğiniz hakkında konuşmaya başlayacaktır. Bir an önce doğum yapıp, eski kendi kimliğinize dönmek istersiniz. Bunun yanında fiziğinizle ilgili pek çok yorum ve hatta dokunuşlar vardır. “Karnın ne kadar da büyümüş” cümlesi, genelde en sık duyacağınız yorum olacaktır.
Ayrıca, sormadığınız halde pek çok tavsiyeler de alırsınız. Ve insanlar karnınıza dokunmak isteyebilirler. Pek çok gebe kadın fiziksel durumlarına odaklanan konuşmalardan sıkılırlar. Sohbet konusunu gebeliğiniz dışındaki konulara yönlendirin. Bu en basitinden havalarla ilgili olabilir veya televizyondaki bir programla ilgili olabilir. Ailenize ve yakın arkadaşlarınıza gebelik dışındaki konulardan konuşmaya ihtiyacınız olduğunu belirtmekten çekinmeyin. Ayrıca ihtiyacınız olduğunda kendinize de izin verin. Bunun yanında bazen aileniz, arkadaşlarınız ve hatta eşiniz bile gebelik sıkıntılarınızdan dolayı şikâyet edebilirler. Yani onlara da fenalık verebilirsiniz. Sizinle aynı gebelik haftasında olan kadınlarla dertleşmek ve onlarla sorunlarınız paylaşmak, bazı tecrübeleri tavsiye almak size iyi gelebilir.
Tadını çıkarmaya bakın
Sizde oluşan tüm olumsuzluklara rağmen son haftaların ya da ayların keyfini çıkarmaya çalışın. Bebek öncesi dönemdeki özgürlüğünüzü yaşayın. Çünkü bebeğiniz doğduktan sonraki aylar hatta yıllar boyunca kendinize ayıracağınız vakit çok kıymetli olacaktır. Bazı kadınlar bu zamanı yeni gelecek bebeği için planlar yaparak kullanır. Kendini anneliğe hazırlar ve ihtiyacı olacak malzemelerin alışverişini tamamlar. Bunun dışında anne-baba kursuna eşinizle birlikte katılabilirsiniz. Ya da değişik ninniler öğrenebilirsiniz.
Tüm bunlara rağmen arada sırada da olsa bebekle ilgili her şeye bir süre ara vermek isteyebilirsiniz. Hiç önemli değil, değişik aktiviteler planlayın, yeni bebeği olan annelerin kolayca listelerine alamayacağı hobilerinizle uğraşın.
Size yardımcı olacak bazı fikirler;
* Arkadaşlarınızla yemeğe çıkın veya telefonla görüşün.
* Yeni bir şeyler öğrenin. Kütüphaneden, normalde okumadığınız türde kitaplar alın. Kim bilir belki de farklı konular bebeğinizin ilgisini çekebilir.
* Evinizi düzenleyin. Kıyafet dolaplarınızı temizleyin. Mutfak dolaplarınızda gerekli düzenlemeleri yapın. Fotoğraflarınızı albümlerine yerleştirin. Bunun gibi ev içinde, sizi çok yormayacak işler bulabilirsiniz. Üstelik bebeğiniz dünyaya gelince bu tür işlere pek zamanınız kalmayacağı için önceden yaptığınız için şükredersiniz.
* Kendinizi şımartın. Masaj yaptırın veya cilt bakımı, manikür-pedikür yaptırın.
* Size zaman kazandıracak ayarlamaları öğrenin. Saçlarınıza kolayca şekillendirebileceğiniz bir kesim yaptırın. Lokantaların dışarıya paket servislerinin listesini toplayın.
* Bahçeyle uğraşın. Toprak ve bitkilerle uğraşarak, sıkıntılarınızdan kurtulmanız mümkündür.
* Eşinizle güzel vakit geçirecek planlar bulun. Romantik akşam yemekleri organize edin. Şık bir restorant veya evde mum ışığında yemek yiyebilirsiniz. Birbirinizle ilgilenebilirsiniz.
* Başka dünyalara kaçın. Güzel bir roman veya film ile kendinizi farklı bir zaman ve mekânda hissederek sıkılmaktan kurtulabilirsiniz.
