- 6 Mart 2012
- 17.731
- 27.703
- 49
Bu süreçteki beslenme annenin de çocuğun da hem o süreçteki hem de ilerleyen yıllardaki sağlık durumuna etki edecektir.
Bu süreçte annede en sık görülen problemler; demir eksikliği anemisi, kalsiyum yetersizliğine bağlı kemik yumuşaması ve diş problemleri, aşırı ve dengesiz beslenmelerde toksemi, yetersiz proteine bağlı ödem, aşırı ağırlık artışına bağlı kas-iskelet sistemi bozuklukları, düzensiz beslenmeye bağlı sindirim sistemi problemleridir.
Bu dönemde besin gereksinimi annenin yaşı, fiziksel aktivite durumu, gebelik öncesi beslenme düzenleri ve gebeliğe başlangıç ağırlıklarına göre belirlenir.
Gebelikte yetersiz ağırlık kazanımı düşük doğum ağırlıklı bebek doğurmaya neden olurken, fazla ağırlık kazanımı da doğum tarihinin gecikmesi, bebekte akciğer problemleri gibi riskli durumlara sebep olabilir.
Günlük Enerji ve Protein Alımı
Gebenin alması gereken enerjinin % 15’i proteinler, %25-30’u yağlar, %55-50’ı da karbonhidratlardan sağlanmalı. Karbonhidrat türü olarak basit şekerden kaçınılmalıdır.
Diyette karbonhidrat kısıtlaması olduğunda yeterli enerji alınsa bile bebekte beyin gelişiminde olumsuz etki görüldüğü saptanmıştır.
Proteinler bebeğin büyüme ve gelişmesi için gereklidirler. Günlük gereksinimleri anneye özel farklılıklar gösterse de gebelikte ortalama 10g protein eki gereklidir. Bu miktar vejeteryan annelerde 20g dır.
Hamilelikte Vitaminlerin Önemi
Günlük enerji ve protein alımı ile beraber; demir, çinko, kalsiyum, D vitamini, B12 vitamini ve B2 vitamin alımları da çok önemlidir.
Demirin temel kaynağı kırmızı et, yumurta sarısı, koyu yeşil yapraklı sebzeler, kuru meyvelerdir. Özellikle hayvansal kaynaklı demirin vücut tarafından emilimi ve kullanımı daha fazladır. Emilimi arttırmak için kırmızı et ve yumurta ile beraber C vitamininden zengin bir besin (taze sebze-meyve) tüketilmesi önerilir. Tahıllardaki fitatlar ve çaydaki tanenler demirin emilimini azalttığından bu besinlerle beraber tam taneli tahıl tüketiminden kaçınılabilir ve yemek sonrası 2 saat çay tüketimine ara verilmesi önerilir.
Çinko et,deniz ürünler, balık, yumurta gibi hayvansal kaynaklı besinlerde bulunur. Yetersizliğinde bebekte büyüme geriliği, ölü doğumlar, doğumsal anomaliler görülebilir.
Kalsiyumun yetersizliği anne sütünün kalsiyum içeriğini de olumsuz etkilemektedir. En temel kaynağı süt-yoğurt-peynirden oluşan süt ürünleridir.
B12 ve B2 Vitaminlerinin Besin Kaynakları
Gebelikte hem artmış kalsiyum, hem artmış protein hem de B12 ve B2 vitaminlerini alabilmek için süt-yoğurt- peynir grubundan belirli porsiyonlarda düzenli olarak tüketilmelidir.
B12 vitamini sadece hayvansal kaynaklı besinlerde bulunur, yetersizliğinde doğumsal anomaliler ve sinir sisteminde bozukluklar görülebilir. Bu yüzden vejetaryen annelerin mutlaka B12 vitamin desteği kullanması gereklidir.
B2 vitamininin ise tek kaynağı süt ve süt ürünleridir. Bu vitamin günışığına ve ısıya çok hassastır. Bu nedenle süt ve süt ürünlerinin ışık ve ısıdan korunmasına özen gösterilmelidir.
Omega 3’ün Önemi
Gebelikte omega-3 ‘den zengin besinlerin tüketilmesi bebeğin sinir ve beyin gelişimini doğrudan etkilemektedir. Vejetaryen annelerde kan ve doku yağlarında omega-3 miktarının düşük olması bebeğin hem kalp, hem beyin işlevlerinde probleme neden olabilir. Bu nedenle vejetaryen annelerin mutlaka desteklenmesi gerekir.
Folik Asit Kullanımı
Folik asit yetersizliğinde en ağır doğumsal bozukluk olan nöral tüp defekti (kafatası kemiklerinin bir bölümünün olmaması, beyin ve zarlarının kafatasından dışarı fırlamış olması, beynin bir kısmının omurga üzerinden kist şeklinde dışarı çıkmış olması) oluşabilir.
Folik asidin temel kaynağı; karaciğer, koyu yeşil yapraklı sebzeler, et, yumurta, karnıbahar, süt ve süt ürünleridir. Planlı gebeliklerde ilk 3 ay, plansız gebeliklerde doğurganlık çağındaki kadınların 400 mcg kullanması önerilmektedir.