- 26 Eylül 2006
- 3.385
- 20
- Konu Sahibi BenDenizYildizi
- #1
Hemen her anne adayında “Vücudum gebelikten nasıl etkilenecek, iyi anne olabilecek miyim, artan sorumluluklarımla başa çıkabilecek miyim” gibi kaygılar yaşanabilir.
Hemen her anne adayında “Vücudum gebelikten nasıl etkilenecek, iyi anne olabilecek miyim, artan sorumluluklarımla başa çıkabilecek miyim” gibi kaygılar yaşanabilir. Ancak unutulmamalıdır ki; hamilelekte fazla stres erken doğuma ve düşüklere neden olabilir!
Gebelik döneminde bir çok ruhsal değişiklikler meydana gelmekte ve bunların bir çoğu göz ardı edilmektedir. Gebeliğin özellikle ilk üç ayında değişken ruh hali meydana gelebilir ve sıklıkla da nedensiz ağlama nöbetleri görülür.
Memorial Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Bölümü’nden Op. Dr. Banu Göker Özdemir'in verdiği bilgilere göre; bazen çok arzu edilen gebeliklerde bile ilk aylarda gebeliği kabullenememe, içe dönüklük, pasiflik meydana gelebilir. İlerleyen aylarda ise vücut imajında meydana gelen değişimlerden dolayı utanma duygusu gelişebilir.
Gerek vücuttaki değişimler gerekse bebeğe zarar verileceği endişesi nedeniyle cinsel istek azalabilir. Son aylarda ise gebeler genellikle doğum korkusu, sağlıklı bir bebek dünyaya getirebilme endişesini yoğun bir şekilde yaşayabilir.
Gebelik ve doğum canlının soyunu devam ettirmesi için gelişen fizyolojik bir olaydır ve insan vücudu bu mucizevi olayı gerçekleştirebilmek için oldukça iyi gelişmiş bir adaptasyon mekanizmasına sahiptir. Anne adayının kendini bekleyen değişiklikleri iyi bilmesi ve bunlara karşı hazırlıklı olması kadar fizyolojik olarak gelişen değişikliklerin patolojik olan hastalıklı durumlardan ayırt edilebilmesi büyük önem taşımaktadır.
Bunlar haricinde gerçekleşebilecek psikolojik değişimler, anne adayını rahatsız edecek düzeydeyse, uzman psikologlardan yardım alınması doğru olacaktır.
Memorial Hastanesi Psikoloji Bölümü uzmanları “Hamilelik dönemindeki psikolojik değişimler” hakkında bilgi verdi.
“İyi Bir Anne Olabilecek miyim?”
Ancak her anne adayında hamilelik öncesi ve hamilelik sırasında “Vücudum hamilelikten nasıl etkilenecek, iyi anne olabilecek miyim, sorumluluklarım artacak bunlarla başa çıkabilecek miyim” gibi endişeler ve kaygılar bulunur ve bunlar normaldir.
Hamilelik ve süreçleri hakkında bilgi edinmek, bu endişelerin ve kaygıların azalmasına yardımcı olur. Ayrıca bir bebeğin altı nasıl değiştirilir, nasıl karnı doyurulur, nasıl yıkanır öğrenilirse endişeler azalacaktır.
Hamilelik süreci içerisinde kadında hormonal değişikliklerden dolayı duygusal değişimler olur, bu değişimler bazen çok yoğun yaşanabilir. Depresyon hamilelik sırasında en çok karşılaşılan duygu durumudur. Ayrıca anne adayında daha önce bir psikiyatrik hastalık geçmişi varsa, bu hastalık hamilelik sırasında tekrarlayabilir.
Çiftlerin bu konuda bilgi sahibi olması, anne ve baba adayının hamileliği daha rahat geçirmesine yardımcı olacaktır. Annenin hamileliğe ve çocuk sahibi olmaya isteyerek karar vermiş ve hazır olması, hamilelilik sürecinde ve sonrasında karşılaşabileceği sorunlara daha iyi göğüs germesini ve sağlar.
Evliliğinizi Kurtarmak İçin Hamile Kalmak Tehlikeli
Anne adayının hamileliğe hazır olmaması çeşitli sebeplerden dolayı olabilir. Planlanmamış hamilelikler, eşlerin ya da başkaların baskısı ile hamile kalmak, evliliği kurtarmak için çocuk sahibi olmaya karar vermek bu sebepler arasında yer alır. Böyle durumlarda anne adayı karşılaşabileceği ufak zorluklarla bile başa çıkmakta zorlanır.
Zaten inişler ve çıkışlar gösteren duygu durumu, daha çok etkilenecektir. Anne adayı özellikle post-natal dönemde bebeğini kabullenmekte zorlanabilir. Ağır depresyon geçirebilir. Daha ileri durumlarda kendisine ve bebeğe zarar vermeyi düşünebilir. Stres düzeyi hem hamilelik hem de sonrası dönemde yüksek olur, bu da kendini ve bebeği olumsuz etkiler.
Stres Kaynaklarını Azaltın!
Hamilelik öncesi ve sonrası stres ne anne adayı ne de bebek için iyi değildir. Fazla stres erken doğuma sebep olabilir, bebeğin zayıf olmasına ya da düşük riskini yükseltebilir. Anne adaylarının stresten uzak durması gerekir.
Yapılması gereken; “Stres kaynaklarını bulmak ve çözmeye çalışmaktır. Eğer anne adayının tek başına çözemediği bir durumsa eşinden, ailesinden, arkadaşlarından yardım alması ya da profesyonel yardıma başvurması doğru olacaktır”.
Sigara ve alkolden uzak durmak, geleceğe dönük bütçe planlaması yapmak stres kaynağını azaltır.
Anne adayının hamilelik öncesinde sağlıklı beslenmeye başlaması hem kendi hem de doğacak bebeği için sağlıklı olacaktır. Ayrıca kendisini iyi hissetmesine yardımcı olur. Sigara ve alkolden uzak durması belki bu konuda yapılması gerekenlerin başında gelmektedir.
Bununla birlikte anne-baba adaylarının maddi olarak da hazır olmaları stres düzeylerinde, endişe ve kaygılarında azalma yapar. Bebek sahibi olmak pahalıdır. Çiftlerin geleceğe dönük bütçe planları yapmaları ileride karşılaşabilecekleri herhangi bir sorun için önlem olacaktır.
Unutulmaması gereken annenin huzurlu, rahat ve olumlu olması hamileliğe hazır olması ile bağlantılıdır ve bebeğin gelişimini (Hamilelik sırasında ve doğumdan sonra) olumlu etkileyecektir.
Kaynak:haber7
Hemen her anne adayında “Vücudum gebelikten nasıl etkilenecek, iyi anne olabilecek miyim, artan sorumluluklarımla başa çıkabilecek miyim” gibi kaygılar yaşanabilir. Ancak unutulmamalıdır ki; hamilelekte fazla stres erken doğuma ve düşüklere neden olabilir!
Gebelik döneminde bir çok ruhsal değişiklikler meydana gelmekte ve bunların bir çoğu göz ardı edilmektedir. Gebeliğin özellikle ilk üç ayında değişken ruh hali meydana gelebilir ve sıklıkla da nedensiz ağlama nöbetleri görülür.
Memorial Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Bölümü’nden Op. Dr. Banu Göker Özdemir'in verdiği bilgilere göre; bazen çok arzu edilen gebeliklerde bile ilk aylarda gebeliği kabullenememe, içe dönüklük, pasiflik meydana gelebilir. İlerleyen aylarda ise vücut imajında meydana gelen değişimlerden dolayı utanma duygusu gelişebilir.
Gerek vücuttaki değişimler gerekse bebeğe zarar verileceği endişesi nedeniyle cinsel istek azalabilir. Son aylarda ise gebeler genellikle doğum korkusu, sağlıklı bir bebek dünyaya getirebilme endişesini yoğun bir şekilde yaşayabilir.
Gebelik ve doğum canlının soyunu devam ettirmesi için gelişen fizyolojik bir olaydır ve insan vücudu bu mucizevi olayı gerçekleştirebilmek için oldukça iyi gelişmiş bir adaptasyon mekanizmasına sahiptir. Anne adayının kendini bekleyen değişiklikleri iyi bilmesi ve bunlara karşı hazırlıklı olması kadar fizyolojik olarak gelişen değişikliklerin patolojik olan hastalıklı durumlardan ayırt edilebilmesi büyük önem taşımaktadır.
Bunlar haricinde gerçekleşebilecek psikolojik değişimler, anne adayını rahatsız edecek düzeydeyse, uzman psikologlardan yardım alınması doğru olacaktır.
Memorial Hastanesi Psikoloji Bölümü uzmanları “Hamilelik dönemindeki psikolojik değişimler” hakkında bilgi verdi.
“İyi Bir Anne Olabilecek miyim?”
Ancak her anne adayında hamilelik öncesi ve hamilelik sırasında “Vücudum hamilelikten nasıl etkilenecek, iyi anne olabilecek miyim, sorumluluklarım artacak bunlarla başa çıkabilecek miyim” gibi endişeler ve kaygılar bulunur ve bunlar normaldir.
Hamilelik ve süreçleri hakkında bilgi edinmek, bu endişelerin ve kaygıların azalmasına yardımcı olur. Ayrıca bir bebeğin altı nasıl değiştirilir, nasıl karnı doyurulur, nasıl yıkanır öğrenilirse endişeler azalacaktır.
Hamilelik süreci içerisinde kadında hormonal değişikliklerden dolayı duygusal değişimler olur, bu değişimler bazen çok yoğun yaşanabilir. Depresyon hamilelik sırasında en çok karşılaşılan duygu durumudur. Ayrıca anne adayında daha önce bir psikiyatrik hastalık geçmişi varsa, bu hastalık hamilelik sırasında tekrarlayabilir.
Çiftlerin bu konuda bilgi sahibi olması, anne ve baba adayının hamileliği daha rahat geçirmesine yardımcı olacaktır. Annenin hamileliğe ve çocuk sahibi olmaya isteyerek karar vermiş ve hazır olması, hamilelilik sürecinde ve sonrasında karşılaşabileceği sorunlara daha iyi göğüs germesini ve sağlar.
Evliliğinizi Kurtarmak İçin Hamile Kalmak Tehlikeli
Anne adayının hamileliğe hazır olmaması çeşitli sebeplerden dolayı olabilir. Planlanmamış hamilelikler, eşlerin ya da başkaların baskısı ile hamile kalmak, evliliği kurtarmak için çocuk sahibi olmaya karar vermek bu sebepler arasında yer alır. Böyle durumlarda anne adayı karşılaşabileceği ufak zorluklarla bile başa çıkmakta zorlanır.
Zaten inişler ve çıkışlar gösteren duygu durumu, daha çok etkilenecektir. Anne adayı özellikle post-natal dönemde bebeğini kabullenmekte zorlanabilir. Ağır depresyon geçirebilir. Daha ileri durumlarda kendisine ve bebeğe zarar vermeyi düşünebilir. Stres düzeyi hem hamilelik hem de sonrası dönemde yüksek olur, bu da kendini ve bebeği olumsuz etkiler.
Stres Kaynaklarını Azaltın!
Hamilelik öncesi ve sonrası stres ne anne adayı ne de bebek için iyi değildir. Fazla stres erken doğuma sebep olabilir, bebeğin zayıf olmasına ya da düşük riskini yükseltebilir. Anne adaylarının stresten uzak durması gerekir.
Yapılması gereken; “Stres kaynaklarını bulmak ve çözmeye çalışmaktır. Eğer anne adayının tek başına çözemediği bir durumsa eşinden, ailesinden, arkadaşlarından yardım alması ya da profesyonel yardıma başvurması doğru olacaktır”.
Sigara ve alkolden uzak durmak, geleceğe dönük bütçe planlaması yapmak stres kaynağını azaltır.
Anne adayının hamilelik öncesinde sağlıklı beslenmeye başlaması hem kendi hem de doğacak bebeği için sağlıklı olacaktır. Ayrıca kendisini iyi hissetmesine yardımcı olur. Sigara ve alkolden uzak durması belki bu konuda yapılması gerekenlerin başında gelmektedir.
Bununla birlikte anne-baba adaylarının maddi olarak da hazır olmaları stres düzeylerinde, endişe ve kaygılarında azalma yapar. Bebek sahibi olmak pahalıdır. Çiftlerin geleceğe dönük bütçe planları yapmaları ileride karşılaşabilecekleri herhangi bir sorun için önlem olacaktır.
Unutulmaması gereken annenin huzurlu, rahat ve olumlu olması hamileliğe hazır olması ile bağlantılıdır ve bebeğin gelişimini (Hamilelik sırasında ve doğumdan sonra) olumlu etkileyecektir.
Kaynak:haber7