Hamilelikte Cinsellik

yaren_76

mareşal
Kayıtlı Üye
12 Temmuz 2006
2.066
66
(baktım ama göremedim,daha önceden yazan olmadıysa)

Gebelikle birlikte, bebeğe bir zarar verme korkusu nedeniyle evli çiftlerin cinsel yaşamları oldukça etkileniyor.
(Habersaglık-Istanbul) Güven Hastanesi Kadın Doğum ünitesinin “Mutlu ve Sağlıklı” bir gebelik için verdiği bilgiye göre; gebelikle birlikte, bebeğe bir zarar verme korkusu nedeniyle evli çiftlerin cinsel yaşamları oldukça etkileniyor. Bu düşünceye ilk ve son üç ay içerisinde sıkça rastlanıyor. Bu da çiftlerin cinsel hayatını etkileyen olumsuz bir faktör. Oysa bilinen risk faktörlerinin yokluğunda, gebelik sonuna kadar cinsel ilişkide hiçbir sakınca yok.

Hamileliğinizi Eşinizle Paylaşın...
Gebelikte kadın ve erkek cinsel açıdan stres altındadır. Psikolojik olarak gebelik endişeleri, çekiciliğin azaldığının hissedilmesi, bebeğe zarar verme korkusu, cinsel isteğin azalması olarak sıralanabilir. Burada yapılması gereken bu endişelerinizi ve hislerinizi eşinizle paylaşabilmeniz ve konuşabilmenizdir. Önemli olan çiftin bedensel ve duygusal birlikteliğini sürdürmesidir.
Gebelikte yaşanan bir diğer cinsel sorunda doğum sonrası eşlerin birbirlerine olan ilgisizliğidir. Çiftlerin hayatına bir kez bebek girdikten sonra sürekli yorgunluk, uykusuz geceler, maddi zorluklar ve zaman darlığı gibi sorunlar eşler arasındaki ilişkiyi zedelemektedir. Burada önemli olan eşlerin birbirlerini unutmadan zaman ayırmalarıdır. Tekrarlayıcı gebelik kayıpları olan hastalarda cinsel ilişki konusunda ciddi endişeler olabilir. Bu durumlarda düşüklerin nedeni olarak başka bir faktör saptanmadıkça cinsel ilişkide kısıtlama getirilebilir. Burada bilinmesi gereken seksin düşüğe yol açmadığıdır. Ancak cinsel ilişki sonrası ortaya çıkan bir düşükte evli çiftler bir dereceye kadar endişe duyabilirler.

Gebelikte Yaşanan Cinsellikte Dikkat Edilmesi Gereken Noktalar;
Bilinen risk faktörlerinin yokluğunda gebelik sonuna kadar cinsel ilişkide hiçbir sakınca yoktur.
Ancak dikkat edilmesi gereken hususlar vardır:
* Erken doğum tehdidi, tekrarlayıcı gebelik kayıpları
* Sebebi belli olmayan vajinal kanamalar
* Uzun süreli tekrarlayıcı vajinal akıntılar
* Çoğul gebelikler
* Genital bölgede varis, ödem gibi fiziki rahatsızlıklar
Bu durumlarda gebelerin jinekologlarıyla görüşmeleri ve eğer doktorları müsaade ederse cinsel yaşamlarına devam etmeleri daha uygun olacaktır. Gebelikte cinsel ilişkilerde orgazma bağlı olarak rahimde kasılmalar ortaya çıkabilir. Bu kasılmalar orgazmın doğal bir parçasıdır. Eğer bu kasılmalar sürekli ve sık sık olursa gebenin jinekoloğu ile görüşmesi gerekir. Bu tür kasılmalar gebelerde meme ucu uyarılması sonrasında da görülebilr. Gebelikte cinsel ilişki sonrası lekelenme tarzı kanamalar beklenen bir durum değildir. Bu durumlarda plasenta (bebeğin eşi) ve bebeğin durumunun ultrasonografi ile saptanmasına kadar cinsel ilişki ertelenmelidir. Gebelikte cinsel istekte azalma olabilir ancak genellikle rastlanan artma şeklindedir. Bunun nedeni gebelikte genital bölgede kanlanmanın artışına paralel olarak uyaranlara hassasiyetin artmasıdır.
 
Gebelik boyunca cinsel ilişki konusunda kesin yasaktan, tam serbestliğe varan farklı görüşler ileri sürülür. Aynı şekilde kadından kadına, erkekten erkeğe büyük farklılıklar gösteren yaklaşımlar söz konusudur. Genelde risk son aylarda ortaya çıkıyor.

Gebeliğin ortaya çıkışıyla birlikte hem kadın hem de erkek için yeni bir dönem başlar. Erkekte psikolojik bazı değişiklikler olurken, kadında buna ek olarak çok önemli fizyolojik değişiklikler de ortaya çıkar. Erkek bebeği incitirim korkusuyla yada gebeliğin ileri dönemlerinde karısının o değişen görünümünün etkisiyle eşinden cinsel açıdan uzaklaşabilir. Bazı fizyolojik etkenler de kadının cinsel ilişkiye yaklaşımını büyük ölçüde etkiler. Örneğin, pek çok gebe kadında gebeliğin ilk üç ayında etkili olan baş dönmesi, mide bulantısı ve sürekli bitkinlik, cinsel ilişki isteğini ortadan kaldırabilir.

Yapılan çeşitli araştırmalar cinsel ilişki açısından en rahat, en sorun çıkmayacak dönemin ikinci üç ay olduğunu ortaya çıkarmıştır. Bu dönemde kadının görünümü hemen hemen aynıdır, dölyolunda ve göğüslerindeki gelişme bu organları daha da duyarlı hale getirir ve bunlardan daha önemlisi, ilk üç ayın sonuna doğru eşler arasında yeni bir uyum ortaya çıkar. Bütün bunlara ek olarak, gebe kalma / bırakma korkusunun da ortadan kalkmış olması, cinsel ilişkiyi daha da arzulanır hale getirir. Yapılan araştırmalarda, gebelik öncesinde (özellikle ilk gebelik öncesinde) hiç orgazm olmamış bazı kadınların gebelik sırasında ilk kez orgazm oldukları ortaya çıkmıştır.

Gebeliğin son üç ayında ise yeni sorunlar ortaya çıkar. Bu dönemde karındaki büyüme iyice artmış olduğundan yüz yüze duruşlar yerine, karın üzerine baskı yapmayacak duruşlar tercih edilmelidir. Bazı doktorlar cinsel ilişkiyi bu dönemde bütünüyle yasaklama eğilimindedir. Gerekçe olarak, kadının orgazma ulaşmasının dölyatağının kasılmasına neden olup, erken doğum tehlikesi yaratacağını ve cinsel birleşmesinin dölyolunun yada dölyatağı ağzının mikrop kapmasına yol açabileceğini ileri sürerler. Bazı doktorlar ise bu iddiaları kanıtlanmamış olarak görüp, muhtemel doğum tarihinden iki hafta öncesine kadar cinsel ilişkinin sakıncalı olmadığını savunur.

Fakat, ikiz yada üçüz doğum beklendiğinde, her ihtimale karşı, cinsel ilişkiden kaçınma tavsiye edilir. Çünkü, ikizler ve üçüzler genellikle beklenen tarihten önce doğarlar. Bu nedenle doğumu daha da erkenleştirecek en ufak ihtimal bile göz önünde bulundurulmalıdır.

ÖZEL DURUMLAR : Gebeliğin son üç ayındaki yasaklamalara ek olarak, bazı durumlarda ilk üç ay içinde yasak konulabilir. Daha önceden çok sayıda düşük yapmış yada kürtaj olmuş kadınlar için bu tür yasaklamaya gidilebilir. Gebelikten önceki son adet kanaması başlangıç kabul edilerek hesaplanan ikinci, üçüncü ve dördüncü adet kanaması dönemlerine denk düşen günlerde düşük oranının az da olsa yükseldiği öz önüne alınarak, özellikle bu günlerde cinsel ilişkiden kaçınma önerilir. Gebeliğin son üç ayında doktorların kaygılarının dışında bazı etkenler de eşleri cinsel ilişkiden soğutabilir. Kadının karnının iyice büyümüş olması, görünümünün cinsel uyarılmayla çok yakından ilgili olduğu erkeklerde isteksizlik yaratabilir. Fakat, bazı erkekler için bu değişiklik yeni bir uyarılma kaynağı olabilir. Öte yandan bu son dönemde dölyatağının bu son dönemde iyice büyümüş olmasına bağlı olarak dölyolu da genişler. Bu genişlemede kadın ve erkeğin cinsel organları arasındaki temas ve sürtünme olanağını zayıflatacağından cinsel birleşme her iki taraf içinde zevk kaynağı olmaktan çıkabilir.

ORGAZMIN ZARARI YOK : Cinsel birleşme sırasında kadının orgazm olmasının fetus üzerinde olumsuz bir etki yaratmadığı deneyler sonucu ortaya çıkarılmıştır. Orgazm sırasında fetustaki tek değişiklik kalp atışlarındaki hafif yavaşlamadır. Orgazmdan kısa bir süre sonra da kalp atışları eski durumuna döner. Gebeliğin son iki ayında cinsel ilişkilerde erkeğin içeri boşalması da erken doğuma yol açabilmektedir. Meni de yer alan "prostoglandin" adlı bir madde kadında dölyatağında kasılmalara yol açabilecek özelliktedir. Bu nedenle gebeliğin son dönemlerinde bulunan cinsel ilişkilerde meninin dölyoluna akıtılmaması gerekiyor. Cinsellik konusundaki geniş araştırmalarıyla tanınan William Masters ve Virginia Johnson erkeklerin önemli bir bölümünün doktorların koydukları cinsel ilişki yasağının gerekçesi konusunda bilgi sahibi olmadıklarını ve bu nedenle yasağı koyanın doktor olmayıp eşleri olduğundan kuşku duyduklarını görmüşlerdir. Bu kuşkuyu yok etmek için doktorun erkeği çok açık bir dille aydınlatması gerekir.
 
:: HAMİLELİKTE CİNSELLİK ::



Gebelikle birlikte, bebeğe bir zarar verme korkusu nedeniyle evli çiftlerin cinsel yaşamları oldukça etkileniyor.
(Habersaglık-Istanbul) Güven Hastanesi Kadın Doğum ünitesinin “Mutlu ve Sağlıklı” bir gebelik için verdiği bilgiye göre; gebelikle birlikte, bebeğe bir zarar verme korkusu nedeniyle evli çiftlerin cinsel yaşamları oldukça etkileniyor. Bu düşünceye ilk ve son üç ay içerisinde sıkça rastlanıyor. Bu da çiftlerin cinsel hayatını etkileyen olumsuz bir faktör. Oysa bilinen risk faktörlerinin yokluğunda, gebelik sonuna kadar cinsel ilişkide hiçbir sakınca yok.

Hamileliğinizi Eşinizle Paylaşın...
Gebelikte kadın ve erkek cinsel açıdan stres altındadır. Psikolojik olarak gebelik endişeleri, çekiciliğin azaldığının hissedilmesi, bebeğe zarar verme korkusu, cinsel isteğin azalması olarak sıralanabilir. Burada yapılması gereken bu endişelerinizi ve hislerinizi eşinizle paylaşabilmeniz ve konuşabilmenizdir. Önemli olan çiftin bedensel ve duygusal birlikteliğini sürdürmesidir.
Gebelikte yaşanan bir diğer cinsel sorunda doğum sonrası eşlerin birbirlerine olan ilgisizliğidir. Çiftlerin hayatına bir kez bebek girdikten sonra sürekli yorgunluk, uykusuz geceler, maddi zorluklar ve zaman darlığı gibi sorunlar eşler arasındaki ilişkiyi zedelemektedir. Burada önemli olan eşlerin birbirlerini unutmadan zaman ayırmalarıdır. Tekrarlayıcı gebelik kayıpları olan hastalarda cinsel ilişki konusunda ciddi endişeler olabilir. Bu durumlarda düşüklerin nedeni olarak başka bir faktör saptanmadıkça cinsel ilişkide kısıtlama getirilebilir. Burada bilinmesi gereken seksin düşüğe yol açmadığıdır. Ancak cinsel ilişki sonrası ortaya çıkan bir düşükte evli çiftler bir dereceye kadar endişe duyabilirler.

Gebelikte Yaşanan Cinsellikte Dikkat Edilmesi Gereken Noktalar;
Bilinen risk faktörlerinin yokluğunda gebelik sonuna kadar cinsel ilişkide hiçbir sakınca yoktur.
Ancak dikkat edilmesi gereken hususlar vardır:
* Erken doğum tehdidi, tekrarlayıcı gebelik kayıpları
* Sebebi belli olmayan vajinal kanamalar
* Uzun süreli tekrarlayıcı vajinal akıntılar
* Çoğul gebelikler
* Genital bölgede varis, ödem gibi fiziki rahatsızlıklar
Bu durumlarda gebelerin jinekologlarıyla görüşmeleri ve eğer doktorları müsaade ederse cinsel yaşamlarına devam etmeleri daha uygun olacaktır. Gebelikte cinsel ilişkilerde orgazma bağlı olarak rahimde kasılmalar ortaya çıkabilir. Bu kasılmalar orgazmın doğal bir parçasıdır. Eğer bu kasılmalar sürekli ve sık sık olursa gebenin jinekoloğu ile görüşmesi gerekir. Bu tür kasılmalar gebelerde meme ucu uyarılması sonrasında da görülebilr. Gebelikte cinsel ilişki sonrası lekelenme tarzı kanamalar beklenen bir durum değildir. Bu durumlarda plasenta (bebeğin eşi) ve bebeğin durumunun ultrasonografi ile saptanmasına kadar cinsel ilişki ertelenmelidir. Gebelikte cinsel istekte azalma olabilir ancak genellikle rastlanan artma şeklindedir. Bunun nedeni gebelikte genital bölgede kanlanmanın artışına paralel olarak uyaranlara hassasiyetin artmasıdır.
 
X