- 28 Şubat 2007
- 842
- 7
- 55
aşktan, sevginin gücünden, gülümsemenin ve yaşama olumlu bakmanın öneminden, dostluktan, hayatı daha anlamlı ve keyifli kılmanın yollarından bahsetmeyi seviyorum. Aslında bunları bilmeyen yok. Yok da adına yaşam dediğimiz süreçte, öyle çok şeyi bazen hiç farkına varmadan, hiç önemsemeden yaşarken, bazen de üzülmeye bile değmeyecek bir çok konuya takılıp, yaşadığımız anın değerini bilmeden, zamanı harcayıp duruyoruz.
Sorunlar, dertler, üzüntüler, sıkıntılar hiç bitmiyor. Ya zaman yetmiyor yapacak işlere ya para. Bazen haksızlığa uğruyoruz, şanssızlıktan şikayet ediyoruz. Ya ümit bağladıklarımız hayal kırıklığına uğratıyor bizi ya da çok uğraştığımız, didindiğimiz bir konuda sonuca ulaşamamak umutlarımızı kırıyor.
Bunların olmaması mümkün mü ? Tabii ki değil. Bir düşünün bakalım. Bir konuda sonuca ulaşmak için harcadığınız çabayı, çektiğiniz sıkıntıyı, katlandığınız zorlukları ve harcadığınız zamanı bir düşünün. Bu, her konu için geçerli. Mesela bir sınav hazırlığı, eğitim, bir insanı tanımak, bir insanı unutmak, yeni bir eve taşınmak, yeni bir iş aramak, işten atılmak, terkedilmek, ihanete uğramak… Bütün bu olaylarda yaşadığınız süre içerisinde çektiğimiz sıkıntı ve üzüntüleri bir düşünün…
Düşünmesi bile sıkıntı verici değil mi.? Peki şimdi de bütün bu süre içerisinde kaçırdıklarınızı bir düşünün. Kaç güneş doğuşu kaçırdınız? Kaç sevgi sözcüğünü duymazdan geldiniz ? Kaç yemeğin tadını bile farkedemediniz. Kafanız sorunlarla boğuşurken, neler kaçırdınız, neleeeeeer kaçırdınız.. Hala farketmiyor musunuz ???
Fügen Yılmaz
Sorunlar, dertler, üzüntüler, sıkıntılar hiç bitmiyor. Ya zaman yetmiyor yapacak işlere ya para. Bazen haksızlığa uğruyoruz, şanssızlıktan şikayet ediyoruz. Ya ümit bağladıklarımız hayal kırıklığına uğratıyor bizi ya da çok uğraştığımız, didindiğimiz bir konuda sonuca ulaşamamak umutlarımızı kırıyor.
Bunların olmaması mümkün mü ? Tabii ki değil. Bir düşünün bakalım. Bir konuda sonuca ulaşmak için harcadığınız çabayı, çektiğiniz sıkıntıyı, katlandığınız zorlukları ve harcadığınız zamanı bir düşünün. Bu, her konu için geçerli. Mesela bir sınav hazırlığı, eğitim, bir insanı tanımak, bir insanı unutmak, yeni bir eve taşınmak, yeni bir iş aramak, işten atılmak, terkedilmek, ihanete uğramak… Bütün bu olaylarda yaşadığınız süre içerisinde çektiğimiz sıkıntı ve üzüntüleri bir düşünün…
Düşünmesi bile sıkıntı verici değil mi.? Peki şimdi de bütün bu süre içerisinde kaçırdıklarınızı bir düşünün. Kaç güneş doğuşu kaçırdınız? Kaç sevgi sözcüğünü duymazdan geldiniz ? Kaç yemeğin tadını bile farkedemediniz. Kafanız sorunlarla boğuşurken, neler kaçırdınız, neleeeeeer kaçırdınız.. Hala farketmiyor musunuz ???
Fügen Yılmaz