Güzeli tercih etmek ayrımcılığa girer mi

yasemin38

jasjassssssss
Kayıtlı Üye
12 Haziran 2007
152
1
43
Daha güzel ve çekici insanların kariyer yolları daha açıktır. Diğerlerinden daha fazla maaş alırlar. Daha kolay terfi ederler. Peki neden? Güzellik, kariyerde avantaj mıdır? Yani güzel/yakışıklı kişilerin, (ortalama görünüşe sahip kişilere oranla) daha avantajlı durumda oldukları söylenebilir mi? İşe alımlarda tercih edilen, daha kolay terfi eden, daha fazla maaş hak ettiği düşünülen kişiler onlar mı olur hep?

Peki durumun muhtemel dezavantajları neler olabilir? Fiziğiyle dikkat çekiyor olmanın, yanında getirdiği bedeller de var mıdır? Kadın ve erkekler açısından durum farklı mıdır?

Güzelliğin kariyer için bir avantaj olup olmadığı sorusundan başlayalım. Yanıtın olumluluk derecesini belirleyecek etkenlerin birincisi, işin niteliği. Yani fiziksel görünüşün bir numaralı yetkinlik olarak kabul edildiği meslekler için (modellik, oyunculuk gibi) yanıt "kesinlikle evet". Bu konuda kimse tartışmaya bile gerek duymuyor. Ancak soru iş dünyasının takım elbise giyenler tarafına yöneltildiğinde, tereddütler olabiliyor. "Diğer tüm özellikleri aynı iki adaydan, güzel olanı tercih etmek profesyonelce midir, yoksa ayrımcılığa mı girer" gibi sorular yüzünden. Üzerinde tartışılabilir bir konu ancak burada da tercih güzelden yana.


BELİRTİLER ANASINIFINDA OKURKEN BAŞLIYOR
Fiziksel olarak ortalamanın üzerinde olan kişiler, bu durumun nimetlerinden faydalanmaya hayata atıldıkları ilk yıllarda, daha anasınıfındayken başlıyor. Öğretmen içgüdüsel olarak sınıftaki güzel çocuklara daha fazla odaklanıyor. Güzelliği (şuuraltında) zeka ve iyilikle ilişkilendirdiği için onlara daha çok söz veriyor. Bu durum çocuğu ilerleyen yıllarda da etkilemeye devam ediyor. Fransa’daki Halde adlı Ayrımcılık Gözlem Evi’nin Direktörü Jean-Francois Amadieu’ya göre fiziksel çekicilik, bir öğrencinin akademik performansında yüzde 20 ile 40 arasında değişime neden oluyor. Amadieu, "Sözlü not, tahmin ettiğimizden çok daha yaygın ve etkili" diyor. ABD’de iyi görünmenin bir yıl ve yarım diplomaya eşit olduğunun tahmin edildiğini de belirtiyor.

Kişi yetişkin hale gelip iş pazarına atıldığında da güzelliğinin avantajlarını yaşamaya devam ediyor. Hatta iş görüşmesinin öncesinden başlayarak, yani CV’ye eklenen fotoğrafla. Bu etkiyi somutlaştıran araştırmalar dahi var. Harvardlı iki ekonomist, Markus Mobius ve Tanya Rosenblat, öğrencileri işverenler ve adaylar olmak üzere ikiye ayırdıkları bir deney yapmışlar. İş tanımı problemlere çözüm bulmak olarak tanımlayıp, başvuran adaylara CV doldurtup, onlara çözmeleri için birer problem vermişler. Bazı işverenlerin adayların sadece özgeçmişlerini, diğerlerin CV ve fotoğraflarını, başka bir grubun ise CV’lerini görüp telefon mülakatı yapmalarını sağlamışlar. Son grup ise hem CV’yi incelemiş, hem de telefonla ve yüz yüze görüşme yapmış. Sonuçta, güzel adayların problem çözmede diğerlerinden daha başarılı olmadıkları görülmüş. Ancak iş başvurularının kabul edilmesinde bu sonuç değil, fotoğrafları ve yüz yüze mülakatlar etkili olmuş. Güzel ve çekici olanlar daha yüksek maaşlarla işe girmeyi başarmışlar. Ve bu ayrımcılığı sadece erkek işverenler değil, kadınlar da yapmış. Argo söylemeye izin varsa "yavruları" işe alanların sadece erkekler olmadığı ortaya çıkmış.


MAAŞA YANSIMASI YÜZDE 25’İ BULUYOR
Bir de işin kazanç tarafı var. PricewaterhouseCoopers Kıdemli İK Müdürü Murat Demiroğlu araştırmaların, güzel insanların kazançlarının, aynı işi yapan denklerine göre yüzde 25’e kadar farklılaşabildiğini gösterdiğini söylüyor. Aslında bu konuda epey farklı rakamlar öne süren araştırmalar var. Örneğin Federal Reserve Bank of St. Louis’in 2005’te yaptığı araştırmaya göre iyi görünümlü, zayıf, uzun boylu insanlar normal denklerine göre yaklaşık yüzde 5 daha fazla kazanıyor. Ortalamanın altında fiziksel özelliklere sahip kişiler ise diğerlerine göre saatte yüzde 9 daha az kazanıyor. Başka bir araştırmada, vücut kitle endeksine göre obez olan kadınların, normal ölçülere sahip kadınlara göre yüzde 17 daha az kazandıklarını bulunmuş. Diğer bir veri de erkeklerin boyuyla ilgili: Beyaz erkekler için, ulusal ortalamanın üstüne çıkan her inç (2,54 cm), yüzde 1.8’lik artış anlamına geliyor. Davranış Bilimleri Enstitüsü’nden Uzman Psikolog Eda Arduman, ABD’de yenidoğan bebekler üzerinde yapılan bir araştırmanın, bebeklerin simetrik suratlara daha rahat odaklarını gösterdiğini söylüyor. "İnsan henüz sosyalleşme ve kültürel değerlerin oluşmadan güzelliğe yöneliyor. İşyerinde de görüntüleri memnun edici olan insanları tercih edebiliyorlar."

Oysa gerçekte fiziksel çekicilik zekayı, yönetim becerilerini ve akıl sağlığını olumlu etkilemiyor. Psikiyatr Prof. Dr. Bengi Semerci, "Bunların hepsi toplumsal atıflar" diyor: "Bu atıflar arasında doğru olan tek bir tane var, o da fiziksel çekiciliği olan insanların sosyal yeterliliklerinin daha fazla olduğu. Bu insanlar daha özgüvenli, daha sosyal olabiliyorlar. Bu da onlara özellikle satış pozisyonlarında şans kazandırıyor. Buna psikolojide "kendini gerçekleştirme kehaneti" deniliyor. Yani toplumun sağladığı kalıplar sosyal güveni artırıyor ve kişiye atfedilen özellik oluşuyor."


AYRIMCILIK MI YOKSA PROFESYONELCE Mİ
Konunun ayrımcılıkla ilgili kısmına yani "Diğer tüm özellikleri aynı iki adaydan, güzel olanı tercih etmek profesyonelce midir, yoksa ayrımcılığa mı girer" sorusuna dönersek. Texas Üniversitesi’nden Dr. Hamermesh, güzeli tercih etmenin tamamen meşru bir iş stratejisi olduğunu söylüyor. Bu savı destekleyen bir veriye de ulaşmış: Güzel işverenler, daha az güzel olanlara oranla çalışanlarına daha fazla gelir sağlıyor. Satış gibi, insanlarla iletişimin şart olduğu meslekler söz konusu olduğunda güzeli tercih etmek normal görülüyor. Fransa’daki Halde adlı Ayrımcılık Gözlem Evi’nin Direktörü Jean-Francois Amadieu, güzellik ayrımcılığının neden fazla gündeme gelmediğini şöyle açıklıyor: "Fiziksel görünüm, azınlıklar veya profesyonel yaşamda kadın-erkek eşitliğinden daha az politik bir konu. Hiçbir lobi bu konunun savunuculuğunu yapmıyor. Çirkin görünümlü insanların bir birliği yok. Fiziksel görünüme dayalı ayrımcılık objektif kriterlerle analiz edilemediği için, bu mücadele hukuka yansıyabilir görünmüyor. Ancak bu, bu tip ayrımcılıklara odaklanmamak için bir neden değil."

Prof. Dr. Bengi Semerci, "Fiziksel çekiciliğin ortalamanın altında olması kişiyi hırslandırır mı ya da güzel olan daha mı az çalışır?" sorusuna şu yanıtı veriyor: "Çocuğa küçüklüğünden beri fiziksel özellikleri nedeniyle kazanç sağlanır, fiziksel özellikleri ön plana çıkarılırsa kişi de ilgi çeken ve kazandıran özelliği ile daha çok uğraşır, yatırımını ona yapar. Böylece diğer özelliklerini ve yeteneklerini geliştirme şansını kaybeder. Fiziksel olarak iyi olsa bile buna vurgu yapılmaz, bu kazanç için yeterli bulunmazsa çocuk diğer özelliklerini de geliştirir. Fiziksel özelliği artı olarak kalır. Fiziksel görünüm avantajı olmayan çocuk ise sahip olduğu yetenekelerinin hepsini kullanmaya çalışacaktır. Ama benzer şekilde onunda herhangi bir özelliği öne çıkarılırsa ya da yetenekleri desteklemezse sonuç aynı olur. Yani bu durum direkt yetiştirme tarzı ve sosyal çevrenin tutumuna bağlıdır."


Güzel görünmek için bazı tavsiyeler
Catherine Kaputa’nın "U R A Brand, How Smart People Brand Themselves for Business Success" adlı, 2007’de Ben Franklin en iyi kariyer kitabı ödülünü alan kitabında, güzel görünmek için şu tavsiyelerde bulunuluyor:

Kendinizi paketleyin

Marka yöneticileri paketlemeye büyük önem veriyor. Görsel izlenimler güçlü olduğundan, sizin de önem vermeniz gerekir. Saniyeler içinde mimleniyoruz: İyi-kötü, işe al-alma, başarılı-başarısız. Her şey birkaç saniye içinde olup bitiyor ve bir anlık görsel izlenime dayanıyor: Nasıl göründüğünüz ve kıyafetlerinize. Tabii ki, kıyafetler işinizi daha iyi yapmanızı sağlamaz, ancak işe nasıl hakim olduğunuz konusunda izlenim verir. Kıyafetleri okumak kolaydır ve kim olduğunuz konusunda mesaj vermek için kullanabileceğiniz en önemli araçtır.

Sıradışı veya farklı bir özelliğinizi vurgulayın

Bugün, ilginç görünen insanlar çekiciler. Ayrıca, herkes gibi görünmek istemezsiniz. Siz orijinalsiniz ve kendinize özgü bir havanız olmasını istersiniz. Farklı görünmek, güçlü ve çekici bir imaj oluşturmada çok etkili olabilir. Barbra Streisand, Andy Warhol ve Arnold Schwarzeneggar’in kendi görünüşleri, özellikleri veya şekillerini nasıl abarttıklarını düşünün.

Bir alameti farikanız olsun

Alameti farika gibi bir imza unsuru geliştirmek zekice kişisel markalaştırmadır ve sizi kalabalıktan ayırır. Bir ürünün üstündeki logo gibi, sizi tanımlayan markalı bir unsur yaratmış olursunuz. İyi seçilmiş bir imza unsuru, başkalarına marka mesajı vermenin yanı sıra, sizin kendinizi nasıl gördüğünüzü de anlatır. Larry King’in askıları, Jackie Kennedy’nin şapkaları ve büyük gözlüklerini düşünün. Steve Jobs’un kot pantolonu, Bono’nun hafif renkli gözlüklerini de.

Saçınızı ihmal etmeyin

Saç, güçlü görsel kimlik yaratmada inanılmaz derecede önemli bir araçtır. Donald Trump’ın saçı onun görsel kimliğinde dev yatı ve güzel eşi kadar etkili bir alameti farika. Tamamen kazıtarak silüeti vurgularsanız, dökülmüş saçlar bile çekici görünebilir.

’Yumuşak güç’e odaklanın

Üzerinde düşünülmesi gereken şeylerden biri de yönetim duruşu. Bir odaya nasıl girersiniz? Dik ve kendinden emin bir şekilde mi yürürsünüz? Ya da omuzlarınızı çökertir ve dikkati dağılmış mı görünürsünüz? Yönetim duruşunun diğer bir ögesi davranış tarzıdır, yani kendinize ve başkalarına nasıl davrandığınız. Davranış tarzı, üzerinizde kaç göz olduğuna bakmadan, beklenen ve beklenmedik durumlarda nasıl davranacağınızı bilmektir.
j.gif
a.gif
s.gif
j.gif
a.gif
s.gif
 
Görünüşün iş hayatına fazlaca olumlu katkıları olduğunu düşünmekle birlikte, tamamen iş hayatını olumlu yönde etkiler demek yanlış olur.

Siz işinizi iyi yapmıyorsanız, ne kadar güzel olursanız olun, ne kadar mükemmel giyinirseniz giyinin, bir süre sonra , mükemmel olan dış görünüşünüzün işinize hiçbir getirisi olmadığını görürsünüz..

Tabii ki çevrenizde dış görünüşünüzün mükemmeliyeti üzerine takdirler toplarsınız belki ama dediğim gibi, sadece bununla iş hayatımı kurtarırım düşüncesinde olmak çok yanlış...

Yakışıklı olanlar çok maaş alır, güzel olanlar çok itibar görür demek bence yanlış..Şahsiyet olarak evet ama kimse kimseye yapmadığı iş için fazla para ödemez..

Ödeyen varsa da yanlışşş.....


Şunu da ekliyim hem dış görünüşünüz iyi hem de iş performansınız iyise, işte o zaman 2 adım öndesiniz herkesten bence.Bu da ayrı bir konu..
 
Görünüşün iş hayatına fazlaca olumlu katkıları olduğunu düşünmekle birlikte, tamamen iş hayatını olumlu yönde etkiler demek yanlış olur.

Siz işinizi iyi yapmıyorsanız, ne kadar güzel olursanız olun, ne kadar mükemmel giyinirseniz giyinin, bir süre sonra , mükemmel olan dış görünüşünüzün işinize hiçbir getirisi olmadığını görürsünüz..

Tabii ki çevrenizde dış görünüşünüzün mükemmeliyeti üzerine takdirler toplarsınız belki ama dediğim gibi, sadece bununla iş hayatımı kurtarırım düşüncesinde olmak çok yanlış...

Yakışıklı olanlar çok maaş alır, güzel olanlar çok itibar görür demek bence yanlış..Şahsiyet olarak evet ama kimse kimseye yapmadığı iş için fazla para ödemez..

Ödeyen varsa da yanlışşş.....


Şunu da ekliyim hem dış görünüşünüz iyi hem de iş performansınız iyise, işte o zaman 2 adım öndesiniz herkesten bence.Bu da ayrı bir konu..

Söylediklerine katılıyorum. Ama şunu da eklemeden geçemeyeceğim.
Özellikle kurumsallaşmamış küçük ve orta ölçekli işletmelerde, güzellik son derece önemli hale geliyor.
Ama bu da herşey demek değil işin farklı bir boyutu daha var.
İşinizde iyisiniz, güzelsiniz ama patrona yeterince yalakalık yapmıyorsanız terfi falan almanız zor.
Oysa işinde vasat ve çirkin bile denebilecek tipte kişiler patronun gönlünü yeterince hoş tutarlarsa kısa zamanda hem terfi hem de iyi oranda zamlar alıyorlar. Ne yazıkki.... :kahve:
 
Söylediklerine katılıyorum. Ama şunu da eklemeden geçemeyeceğim.
Özellikle kurumsallaşmamış küçük ve orta ölçekli işletmelerde, güzellik son derece önemli hale geliyor.
Ama bu da herşey demek değil işin farklı bir boyutu daha var.
İşinizde iyisiniz, güzelsiniz ama patrona yeterince yalakalık yapmıyorsanız terfi falan almanız zor.Oysa işinde vasat ve çirkin bile denebilecek tipte kişiler patronun gönlünü yeterince hoş tutarlarsa kısa zamanda hem terfi hem de iyi oranda zamlar alıyorlar. Ne yazıkki.... :kahve:

HımmCADIARZU Yalakalık konusu hiç aklıma gelmemişti..

Ne kötü..CADIARZU
 
çok dogru katılıyorum sana canım..
İşyerımdeki bazı kişilerden daha bakımlı daha güzel daha şık giyimli ve daha akıllı oldugum kanaatindeyim,,ancak onlar gibi kişiligimden ödün vercek yalakalık modlarına girmedigim için belkide yükselemeyecegim,,ilerleyen yıllarda yönetmen,,müdür olamayacagım belkide,,fakat buna ragmen asla kişiligimi bozmayacagım,,onlar gibi olmayacagım bana göre degil çünkü,,ben böyle mutluyum ..Böyle
dogdum böyle ölecegim oldugum gibi yani..Bir insana yalakalık yapmak aynı zamanda o kişiyede saygısızlık gibi geliyor bana,,sen gerçek sevgi ve saygıdan anlamassın yalakalıktan anlarsın bende onun için sana yalakalık yapıyorum der gibi gülüyorlar kişinin yüzüne.. ,,neyazıkki bu tiplere yapabilecegim tek şey acımak oluyor malesef,,komik ve gülünç hallerini,,sahte tebessümlerini izlemek kalıyor birde bana......yazık çok yazık
..:kahve:

:roflol:kendini beğenmişlik son moda
 
bakın arkadaslar benım calıstıgım srıkette 20 senedır bızım sırkette olupta yerınde sayan arkadaslar var. ben onlardan 14 yıl sonra ıse gırmeme ragmen onlardan daha ılerıdeyım.ve sırkette kımse ama kımse benı cekemıyor.sureklı dedıkodu sureklı dedıkodu ve calıstıgım sırket ilk 500 sırket arasına gırmıs bı sırket. nedenı ıse cok acık. sakın yanlıs anlamayın kendımı ovuyormus gıbı yada begenıyormus havası yaratmak ıstemıyorum.ama guselsen, kendıne bakıyorsan ve basarılıysan ve ve kendını sevdırdıysen hep ama hep onde olan sen oluyorsun hem maas konusunda hemde terfı konusunda.evet bazı yalakalıkla sıyrılanlar var ama yalakalık yapmadan basarıdan basarıya kosanlarda var hak yememek lazım. ama gusellıgın iş konusunda herseyın basına gectıgıde bı gercek maalesef....:icecream:
 
bakın arkadaslar benım calıstıgım srıkette 20 senedır bızım sırkette olupta yerınde sayan arkadaslar var. ben onlardan 14 yıl sonra ıse gırmeme ragmen onlardan daha ılerıdeyım.ve sırkette kımse ama kımse benı cekemıyor.sureklı dedıkodu sureklı dedıkodu ve calıstıgım sırket ilk 500 sırket arasına gırmıs bı sırket. nedenı ıse cok acık. sakın yanlıs anlamayın kendımı ovuyormus gıbı yada begenıyormus havası yaratmak ıstemıyorum.ama guselsen, kendıne bakıyorsan ve basarılıysan ve ve kendını sevdırdıysen hep ama hep onde olan sen oluyorsun hem maas konusunda hemde terfı konusunda.evet bazı yalakalıkla sıyrılanlar var ama yalakalık yapmadan basarıdan basarıya kosanlarda var hak yememek lazım. ama gusellıgın iş konusunda herseyın basına gectıgıde bı gercek maalesef....:icecream:


Güzellik iş konusunda herşeyin başına geçemez canım..
Çok önemli olduğunu ben de kabul etmekle birlikte birçok firmada yani mesleğini icra ettiğin kaliteli bir firmada, işini iyi yapamayan bir eleman, mühendis, mimar her neyse Türkiye güzeli de olsa , 2 gün sonra tekmeyi yer mesela..(İstisnalar kaideyi bozmaz)

Ama satış temsilciliği gibi güzelliğin, müşteriyi çekmek için bir artı puan olduğu mesleklerden bahsediyorsan ona ok....
 
Güzellik iş konusunda herşeyin başına geçemez canım..
Çok önemli olduğunu ben de kabul etmekle birlikte birçok firmada yani mesleğini icra ettiğin kaliteli bir firmada, işini iyi yapamayan bir eleman, mühendis, mimar her neyse Türkiye güzeli de olsa , 2 gün sonra tekmeyi yer mesela..(İstisnalar kaideyi bozmaz)

Ama satış temsilciliği gibi güzelliğin, müşteriyi çekmek için bir artı puan olduğu mesleklerden bahsediyorsan ona ok....

sadece son cümlene katılamıyorum denizcim
ben otomotiv sektöründeyim eski şirketimden ayrıldığımda 3 yıllık yaklaşık helaliyle 12 eğitim almış biriydim..
gittiğim tüm görüşmeler mesleğim ve eğitimlerim bir de üniversiteden mezun olduğum okullar üzerineydi..Ancak şartlarında anlaşamadık olmadı..
otomotiv sektöründe tek tercih edilme nedeni deneyim.
ama dediğin gibi gerçekten de malesef güzellikle iş yürümüyor..kimse saf ve pratik olmayan bir insanla çalışmak istemiyor.
 
X