- 24 Kasım 2008
- 14.247
- 37
- Konu Sahibi Halikarnas
- #1
"Ay gezegeninin Dünyaya yakınlığı ve Güneşi örtmesi haline göre, Halkalı, Parçalı ve Tam Tutulma olarak isimlendirilen bu muhteşem gökyüzü olayı, 22 Temmuz 2009 tarihinde, saat 05:36 itibariyle, Tam Güneş Tutulması olarak, 6.65 dakika sürecek ve Koç, Yengeç, Terazi, Oğlak burçlarının son derecelerinde doğan kişileri ve doğum haritalarında bu burçlarda konumlanmış gezegenleri olan kişileri yakından ilgilendirecektir. Bu muhteşem gökyüzü oluşumu sırasıyla Hindistan, Çin, Japon adaları ve Pasifik Okyanusu hattı üzerinde net olarak izlenecektir. Bu Tam Güneş Tutulması, insanoğlunun göreceği en uzun tutulmadır. 6.65 dakika, astrolojik açıdan yaklaşık 6.5 yıl sürecek bir etki demektir. Tutulmalar doğum haritanızda hangi yaşam alanında gerçekleşiyorsa, bu alanda yeni oluşumların gerçekleşmesi anlamına gelir.
Genel olarak tutulmaları olumlu ve olumsuz olarak değerlendirmek yerine, bilinçli olarak kendimizi gözden geçirmek gerekir. Korku, güvensiz insanların, hayatını düzene koyamamış, insan olmanın erdemini ve gerçekliğini anlayamamış, nehirde yüzen yaprak misali kendini akışa bırakmış kişilerin işidir. Oysa ki insan yaradılışı itibariyle güçlüdür. Tutulmalar kişinin zayıf noktalarının ve çıkmazlarının, gereksiz ve boş mücadelelerinin altını çizen bana göre son derece olumlu gökyüzü olaylarıdır. Her ay Yeniay, dolunay, sondördün ve ilkdördün etkileri hakkında köşemizdeki günlük yorumlarda bilgi vermekteyiz. Bunlar da muhteşem gökyüzü olaylarıdır. Her ay yeniliyor, çaba sarfediyor, hatalarımızı düzenliyor ve tazelenmiş olarak yaşamımızı sürdürüyoruz. Tam Güneş Tutulması bu gökyüzü oluşumlarının çok daha etkilisidir. Bizler böyle muhteşem oluşumların yaratacağı felaketlerin tellallığını yaparak huzursuz olmak yerine, bu oluşumlar bize ne söylüyor onu bilmemiz gerekiyor.
22 Temmuz tarihinde gerçekleşecek Tam Güneş Tutulması, öncelikle bağımlılıklarımız konusunda etkilidir. Şimdi kendinize şu soruyu sormalısınız. Ben duygularımın farkında mıyım, nelere karşı hassasım ve neler beni etki altına almakta. Nelerin savaşını vermekteyim. Ve hangi mücadelemde yenik düşmekteyim. Bu soruların cevabı size duygularınızın farkına varmanızı ve değerlendirmenizi sağlayacaktır. Değişken ruh hallerinizi gözden geçiriniz. Çevrenizle empatide bulunuyor musunuz. Yani sadece kendi bakış açınıza göre mi hayatınızı yaşıyorsunuz. Hareketsizliğe neden olacak güvensiz misiniz. Başkalarının desteklemek ve korumak sizin için ne kadar önemli? Korkularınız nedeniyle kendinizi kısıtlıyor musunuz? Kendi yaşamınızın temellerini ve güvenliğini inşa edebildiniz mi? Bugünü başaramadığınızda geçmişinizi mi bahane ediyorsunuz. Alçakgönüllü davranabiliyor musunuz? Başkalarının kusurlarını ve ruh hallerini yargılamadan kabul edebilecek kadar olgun düşünüyor musunuz? Aşırı duygusal tepkilerle başkalarını kontrol altına almaya çalışıyor musunuz?
ışte bütün bu soruların Yengeç-Oğlak burç aksı üzerinde 22 Temmuz 2009 saat 05:36 itibariyle 6.65 dakika sürecek Tam Güneş Tutulmasını daha iyi anlamanız açısından önemlidir. ışte bu sorulara dürüstçe verilen cevaplar, bu tutulmanın sizler üzerinde nasıl bir etki doğuracağının işareti olarak önemlidir. Yani her Tutulma bize, temkinli olmamızı, yaşanabilecek zorluklar karşısında güçlü olmamızı, ani kararlar vermememizi, kendi gerçeğimizin farkında olmamızı, tepkisel davranmamamızı söylemektedir. Böyle oluşumlar, bize doğanın tuttuğu ayna gibidir. Yani size kendi gerçeğinizi gösteren bir yansımadır. Durumu bu açıdan değerlendirmek varken, gereksiz söylentilerle insanı güçsüz kılmanın anlamı yoktur. Tutulmalar insanlık tarihi açısından, reform anlamına gelir. Yani eskimiş, yozlaşmış ve artık geçerliliğini yitirmiş ne varsa bırakılmalı ve yeniye yer açılmalıdır. Böylelikle insan gelişir, büyür ve kendi gerçeğini yaratır. Şimdi hepimiz kendi hayatımızı mercek altına alarak amaçlarımızı gözden geçirmeli ve yanlışlarımızı terk etmeye çalışmalı, yaşam denilen bu güzel armağanın değerini bilerek hayatımızı sürdürmeye gayret göstermeliyiz.
Hayata yetişkin bir insan gibi yaklaşmalı, özsaygımızı korumalıyız. Hedeflerimize odaklanmalı ve gerçekleştirmek için çaba sarfetmeliyiz. Başarı için sorumluluk üstlenmeli, verdiğimiz sözleri tutmalıyız. Herkesi ve herşeyi kontrol altına alamayacağımızı bilmeliyiz. Bir olayı, bir insanı tam olarak anlamadan aşırı duygusal tepkiler vermemeliyiz. Yakın ilişkilerimizde duygularımızı, yanlışlarımızı saklamadan açıkça karşımızdaki insanla paylaşmalıyız. Yengeç-Oğlak burç aksı üzerinde meydana gelen Tam Güneş Tutulması bize gerçek güvenliğin, gerçek başarının ancak ve ancak, insan olmakla, insanca yaşamakla sadece kendimiz adına değil, başkaları adına da düşünmekle, merhamet, inanç ve sevgiyle hareket etmekle mümkün olacağını söylemekte. Eğer bunları yapmıyorsak, eğer hala sadece BEN önemliyim diyorsak o zaman böyle bencil düşünmenin, egonuzun esiri olmanın bedelini önce kendimiz sonra da tüm insanlık olarak öderiz. Lütfen birbirimize sevgiyle sarılalım, kendimize güvenelim ve inanalım.
Tutulmanın burçlara olan etkilerini, yapılması ve dikkat edilmesi gerekenleri günlük yorumlarınızda ele alacağım.
iremSU
Astroloji Danışmanı
-----------------------------------------------
-ASTROLOGLAR ENDıŞELı-
Astrologlar ise bu dev güneş tutulmasını çok "tehlikeli" olarak nitelendiriyorlar. Mumbaili astrolog Rac Kumar Şarma, "Bu olay kainat için son derece tehlikeli bir an olacak, çünkü yıldızların efendisi Güneş hasta ise dünyayı çok tehlikeli gelişmeler bekliyor demektir" diye konuştu. Şarma'ya göre, El Kaide veya ayrılıkçı Ceyşi Muhammed grubu Keşmir bölgesinde saldırılar düzenleyebilir, Hintli bir politikacı suikasta kurban gidebilir, Amerikan ordusu Afganistan, Orta Doğu ve Avrupa'da tehdit altına girebilir, ıran ve Batı'nın arasında gerginlik artabilir. Başka astrologlar ise bu Güneş tutulmasından sonra savaşlar, suikastlar, ayaklanmalar ve doğal afetlerin meydana gelebileceğini iddia etti.
***********************************************************
Astroloji Danışmanı Hakan Kırkoğlu, 22 Temmuzdaki (Yengeç Burcunun Son Derecesindeki) Güneş Tutulmasını Yorumluyor..
22 Temmuz’da gerçekleşen tutulma çocuksu hassasiyetlerimizi açığa çıkartıyor
Hayatımız hakkında farkındalık geliştirmek, dünden bugüne, hemen şimdi gerçekleşebilecek bir durum değildir. Çoğunlukla uykuda bir hayat yaşayabiliriz, hatta pek çoğumuz hayatı boyunca bu uykudan uyanmayabiliriz. Bu hayatın içinde, ruhumuzun alması beklenen bir takım dersler var mıdır ? Bazı konular, bazı sorunlar hayatımızda sürekli tekrar ederken, yıllar içinde, kimi gelişmelerin, ani olayların kişiliğimiz üzerinde krizler yaratarak, hayata yeniden bakmamıza neden olduğunu görebiliriz. Bu zorluk çıkaran olayları, sadece ego seviyesinde, kazanmak ya da kaybetmek şeklinde görmeye çalıştığımız sürece, süregelen uykumuzdan uyanamayız. Kuşkusuz, günlük hayatın yoğun koşturmacası ve endişelerimiz yüzünden kendimizle dürüst biçimde konuşmak yerine, yaşadığımız sorunları çoğunlukla başkalarına havale ederek, başkalarını suçlayarak ya da hayali bir senaryo kurarak yapabiliriz.
Bir örnek vermek gerekirse, kendi değerini bilemeyen, kendine değer vermek, saygı duymak konusunda yetersizliği olan ve bu duygusunu, dışarıya karşı açık bir öfke biçiminde ortaya koyan bir kişi, para kazanmayı aşağılık bir durum ya da bir bayağılık gibi değerlendirebilir. Kendine saygı duyamayan, değer vermeyen kişi, başkalarının kendi hoşuna gittiği konularda gösterdiği başarıyı kuşkusuz beğenmemek, aşağılamak yoluna gidecektir. Kuşkusuz bu erken yaşlarda, büyük olasılıkla anne ya da babadan, ya da kişisel gelişimi süresince etkilendiği bir büyüğün izlenimlerinden kaynaklanıyor olabilir. Ego seviyesinde, zayıflıklarımızı örtmek, dışsal bir neden bulmak ya da başkalarını düşman olarak görmek eğilimi çok belirgindir. Bu kişinin kişisel gelişiminde, hayatını kazanma, kendi değerini ortaya çıkarma, yeteneklerini değerlendirme yolundaki mücadelesinin ilişkilerine de yansıyacağı düşünülürse, kendine değer vermekte zorlanan kişi, başkalarını da kendinden aşağıda görmeye çalışacak, ego düzeyinde kendi kurduğu senaryoda hayali durumlar yaratarak, çarpıtmalara giderken, kendini de yüceltecek başka araçlar bulmaya çalışacaktır.
Kuşkusuz bu kısır döngü, hayatın çok farklı döngülerinde kırılmaya açıktır.
Ancak hayat bizi olgunlaşmak, zayıflıklarımızı güçlendirmek yönünde iteler. Buna direnç gösterdikçe daha büyük baskılar ve kişiliğimizi dönüştüren derin olaylarla karşılaşmaya başlarız. ıçinde yaşadığımız hayali dünyadan kurtulmak önce, kendi kendimizi görebilmekle başlar. Kendi kendimize sorduğumuz sorular, eninde sonunda, düşe kalka, bizi daha olgun, kendi içsel gerçekliğimizi daha doğru yansıtan bir seviyeye çıkaracaktır. Çoğu zaman ani olaylar, bazı kayıplar ya da sancılar gelişim sürecimizi tetikler. Daha önce bakıp göremediğimiz şeylerin arkasında bizi geçmişe, zayıflıklarımıza bağlayan zayıflıklar olduğunu farketmeye başlar, uykumuzdan uyanırız.
Şimdi içinde bulunduğumuz bu dönemde, Yengeç-Oğlak ekseninde gerçekleşmeye başlayacak olan Güneş tutulmaları, önümüzdeki bir buçuk yıllık süre içinde, kendimizi güvensiz hissettiğimiz, çocuksu bir hassasiyet gösterdiğimiz önyargılarımızdan, duygusal alışkanlıklardan sıyrılma imkanı sunacak. Belki bu dönemde, yaşayacağımız olaylarda kendi iç dünyamıza, hassasiyetlerimize saklanmak yerine, dürüst bir yüzleşmeye hazırlanmalıyız.
Son düzenleme: