ANANAS
Özellikler ve Tarihçesi
Ananas, tropikal iklim kuşağında yetişen bir meyvedir. İlk defa Christopher Columbus tarafından Orta ve Güney Amerika da yetiştirilmiştir. Daha sonra Columbus meyveyi Avrupa ya tanıtmıştır. İspanyollar ise ilk defa bu meyveyi o dönem ticaret yaptıkları Philippines, Havaii ve Guam halklarından öğrenmişlerdir. Güney Avrupa da ilk defa hobi olarak yetiştirilme çalışmaları 1720’li yıllara rastlamaktadır. 2001 yılında, Tayland bu meyveden 1.979 milyon ton, Philippines 1.618 milyon ton ve Brezilya 1.43 milyon ton üretim rakamlarına ulaşmıştır.
Yetiştirildiği Yerler
Başlıca Costa Rica, Honduras, Fildişi Sahili, Gana, Tayland ve Malezya gibi tropikal iklimin görüldüğü bölge ülkelerinde yetiştirilmektedir.
Faydaları
Pürüzsüz bir cilt için, demir; Güçlü saç-tırnak ve cilt için, kalsiyum; sağlıklı cilt ve göz için, vitamin A;hücrelerin çoğalmasını sağladığı için, vitamin B ve cilt deki kollagen oluşumu için vitamin C içeriyor.
Protein sindiren ve zayıflamayı sağlayan enzim olan bromelain sayesinde sadece sindirime yardımcı olmakla kalmaz, vücutta meydana gelebilecek olan iltihapları ve şişkinlikleri de etkili bir biçimde azaltır. Özellikle sinüzit, bademcik iltihabı, gut hastalığı, mafsal iltihabı ya da yaralanma veya ameliyatlardan sonraki iyileşme dönemlerinde ananasın faydalı olduğu bilinmektedir.
Bromelain, vücudun su tutmasını azaltır, iltihapları giderir, Aşırı trombosit yapışkanlığını önlediği için doğal bir kan incelticidir. Ancak bromelainin kan inceltici ilaçlarla beraber kullanılması tavsiye edilmez. Bazı kişilerde alerjik reaksiyonlar oluşturabilir veya kalp hızını yükseltebilir.
Ananas, az bulunan bir mineral olan manganezin mükemmel bir kaynağıdır. Anti oksidan koruma sağlar ve bağışıklık sisteminin destekçisidir. Sağlıklı bir diyet meyvesidir.
Ananas kilo verdirir. Ananas insan vücudunun ihtiyaç duyduğu bütün vitaminleri ve 16 doğal mineral içerir. Ananasın kilo verdirmedeki sırrı ise zengin suyunda saklıdır.
Ananas suyu vücuttaki yağı etkili bir şekilde eritebilir. Dolayısıyla her gün yemekte ananas ya da ananas suyu tüketilebilir. Ancak yemeden önce ananası tuzlu suda yarım saat bekletmek gerekir. Mide ve bağırsakları temizler. Ananas etin sindirilmesinde yardımcı olabilir. Ananasta bulunan protein mayası, yemeklerdeki proteinleri etkili bir şekilde çözümleyerek mide ve bağırsakları hareketlendirir.
Cilt ve saçı güzelleştirir. Ananasın içerdiği zengin B vitamini cildi etkili bir şekilde nemlendirir ve saçı da parlatır. Bunun yanı sıra ananas stresin giderilmesi ve bağışıklık sisteminin güçlendirilmesine de yardımcı olur.
Tansiyon ve kandaki yağ oranını düşürür. Ananas kan dolaşımını hızlandırarak hem tansiyonu, hem de kandaki yağ oranını düşürmede etkili olabilir. Ananas, vücutta yağ birikimini de önler.
Nezleye karşı birebirdir. Ateş, öksürük ve boğaz ağrısı nezlenin en önemli belirtileridir.
Bu durumda, yatakta dinlenmenin yanı sıra bir bardak taze ananas suyu da içilebilir.
Çünkü ananas suyu ateşin düşürülmesi ve nefes borusu enfeksiyonunun önlenmesinde de etkilidir.
Tıbbi araştırmalara göre, eskiden beri insanlar, boğaz ağrısı ve öksürüğü ananasın içerdiği protein mayasıyla gidermeye çalışmıştır.
Beyne giden kan yollarını temizler ve beynin kan dolaşımını arttırır.
Ananasın son yapılan araştırmalarda doğal yapısında bulunan bromelain enziminin CCS molekülünü içerdiği ve bunun da kansere karşı insan vücudunun bağışıklık sistemini harekete geçirdiği kanıtlandı. Bromelain, vücuttaki proteinleri ayrıştıran ve sindiren bir enzim olduğundan hazmı kolaylaştırır, mide asidini düzenler. Kemik ve eklemlerdeki kireçlenmeyi önler. Alerjilere karşı korunma sağlar. Ananasın içindeki enzimlerin yağ yakma özelliğinin olması kozmetik sektörünün de bu meyveye olan ilgisini giderek arttırıyor. İdrar söktürücü etkisi nedeniyle vücuttaki toksinlerin atımına yardımcı olduğundan selülit tedavisinde de kullanılıyor.
Ananasın içindeki enzimler, protein sindirimini hızlandırdığından oldukça doyurucudur.
Nasıl ve Nerede Kullanacağız?
Meyve olarak yiyebilir, suyunu çıkartıp kokteyllerinizde kullanabilirsiniz. Meyve, sebze ya da etli salatalarınız ile birtakım yemeklere de ilave edebilirsiniz. Ayrıca dekorasyon amaçlı da kullanabilirsiniz.
Ananas Seçerken:
Tombul, taze gözüken ve mümkün oldukça en geniş olanını seçin. Ananas ne kadar genişse yenilebilir kısmı o kadar fazla olur. Taze gözüken koyu yeşil yapraklar iyi kalitede olduğunun belirtisidir. Kokusu da iyi kalitede olduğunun bir göstergesidir fakat soğuk ortamlarda muhafaza edildiği için genelde kokusu oda ortamında olmadıkça fazla hissedilmez. Yaprakların kolayca çıkabilir olması ya da kabuğunun rengi ananasın olgunluğu yada iyi kaliteli olup olmadığı hakkında bilgi vermez. Ananası olgunlaşması için saklamak gerektiği hakkındaki bilgilerde yanlış yönlendiricidirler. Ananas hasat edildikten sonra ne olgunlaşır nede tadı tatlılaşır. Ananas olgunlaşmaya çok yakınken hasat edilir ve hemen pazarlara gönderilir. Bu yüzden hemen yenilmesi gerekir.
Muhafaza Koşulları:
Ananası saklamak için streç ya da alüminyum folyoya sararak kokusunun diğer yiyeceklere bulaşmasını önleyebilirsiniz. Ananas buzdolabında saklanmalıdır. Dilimlediğiniz ananasları ağzı sıkıca kapatılmış bir saklama kabında buzdolabında 2-4 gün saklayabilirsiniz.
Ananas optimum 80°C de 4-5 gün saklanabilirler. Dilimlenmiş ananaslar ise streç ya da alüminyum folyo ile sarılarak 2-4 gün buzdolabında saklanabilinir.