- 20 Ekim 2007
- 12.734
- 40
- 52
Kızmadım,çünkü gülün dikeni batmadan önce şükretmiştim;
"Ya Rabbi, ne kadar güzel yaratmışsın" demiştim.
Kızamadım, çünkü bir dakika önce güzel kokusunu sineme çekmiştim, bakmaya kıyamamış dokusuna hayran kalmıştım, çünkü batmadan önce yüreğime koymuş onu sevmiştim...
Dikenini unutmuşmuydum? Unutmuş muydum dikeni..Unutmuştum işte...!
Acıtmayayım diye dokunmaya çekindiğim gül, ince ve derin bir yara açmıştı parmagıma...
Gülümsedim yaraya da...
Süzülen iki damla kana da,çünkü o yarayı açan bakmaya kıyamadığım o güldü...
Sevdiklerimizin yüreğimizde açtıkları yaralar da aslında o gülün açtığı yara gibi değil miydi...
İnce ve derin bir yara..Aslında çok önemsiz gibi görünse de her kımıldıyışımızda yüreğimizi inceden sızlatan yara...
Ama dostlarınız o yarayı açmadan önce siz,muhabbet dolu kokularını sineye çekmiştiniz..
Zamanı, mekanı ve kalbinizi paylaşmiştiniz..
Yarayı açmadan önce siz onları kalbinize koymuştunuz...kızabilir miydiniz..kızamazdınız elbet...
Sevdiklerimizin açtıkları yaralar da o gülün açtığı yara gibi ince ve derin...
Ama yarimiz yarayı açmadan önce biz şükretmiştik, kokusunu sinemize çekmiş, bakmaya kıyamamıştık..
Dikenini unutmuş muyduk...unutmuştuk tabi...
Ama biz gülümsemeliyiz yaraya...belki süzülen iki damla kana da
Gülümsemeliyiz işte...
Çünkü o yarayı açmadan önce biz onu kalbimize koymuştuk ve sevmiştik...
Her ne kadar dostun yumrugu aci da olsa...!
Gülümsemeliyiz işte...
Çünkü o yarayı açmadan önce biz onu kalbimize koymuştuk ve sevmiştik... !
alıntı....
sevgiler....
"Ya Rabbi, ne kadar güzel yaratmışsın" demiştim.
Kızamadım, çünkü bir dakika önce güzel kokusunu sineme çekmiştim, bakmaya kıyamamış dokusuna hayran kalmıştım, çünkü batmadan önce yüreğime koymuş onu sevmiştim...
Dikenini unutmuşmuydum? Unutmuş muydum dikeni..Unutmuştum işte...!
Acıtmayayım diye dokunmaya çekindiğim gül, ince ve derin bir yara açmıştı parmagıma...
Gülümsedim yaraya da...
Süzülen iki damla kana da,çünkü o yarayı açan bakmaya kıyamadığım o güldü...
Sevdiklerimizin yüreğimizde açtıkları yaralar da aslında o gülün açtığı yara gibi değil miydi...
İnce ve derin bir yara..Aslında çok önemsiz gibi görünse de her kımıldıyışımızda yüreğimizi inceden sızlatan yara...
Ama dostlarınız o yarayı açmadan önce siz,muhabbet dolu kokularını sineye çekmiştiniz..
Zamanı, mekanı ve kalbinizi paylaşmiştiniz..
Yarayı açmadan önce siz onları kalbinize koymuştunuz...kızabilir miydiniz..kızamazdınız elbet...
Sevdiklerimizin açtıkları yaralar da o gülün açtığı yara gibi ince ve derin...
Ama yarimiz yarayı açmadan önce biz şükretmiştik, kokusunu sinemize çekmiş, bakmaya kıyamamıştık..
Dikenini unutmuş muyduk...unutmuştuk tabi...
Ama biz gülümsemeliyiz yaraya...belki süzülen iki damla kana da
Gülümsemeliyiz işte...
Çünkü o yarayı açmadan önce biz onu kalbimize koymuştuk ve sevmiştik...
Her ne kadar dostun yumrugu aci da olsa...!
Gülümsemeliyiz işte...
Çünkü o yarayı açmadan önce biz onu kalbimize koymuştuk ve sevmiştik... !
alıntı....
sevgiler....