Grip Hakkında Bilgi Ve Paylaşım Alanı

Nevreste

Yeniden ☀
Yönetici
Editor
16 Ağustos 2010
293.105
603.056
43

Grip
Grip, özellikle soğuk kış aylarında ya da mevsim geçişlerinde insanların en büyük sorunlarından biri haline gelmektedir. Birçok insan özellikle belli dönemlerde grip etkisi altına girerek sosyal hayatında, aile hayatında ve iş hayatında birçok olumsuz durumlarla karşılaşmasına neden olmaktadır. Öyle ki özellikle sınav dönemindeki kişilerde oldukça problem haline gelen grip, kişiyi birçok yönden etkileyerek sorunların meydana gelmesine yol açmaktadır. Grip hastalığı herkesin bildiği gibi oldukça bulaşıcı bir hastalıktır. Bu hastalık, aile içerisinde bir kişide görülse bile diğer aile bireylerini çok kısa bir sürede etkileyerek ailenin tüm fertlerinde etkiler meydan getirmektedir. Genellikle solunum yolları nedeni ile kişiler arasında yayılma gösteren grip kişide birçok belirtiler ile kendisini ortaya çıkarmaktadır. Grip, enfeksiyonlar nedeni ile ortaya çıkarak kişinin solunum yollarında yaşamını sürdüren virüslerin vücutta meydana getirdiği etkilerle kişiye rahatsızlık veren ve insanların yaşam kalitesini oldukça düşüren bir hastalıktır. Hastalık kişiden kişiye bulaşıcı bir özellik göstererek ve vücuda girdikten yaklaşık bir iki gün içerisinde etkilerini meydana getiren bir hastalıktır.

Grip, aslında çok basit ve geçici bir hastalık olarak görülse de aslında her sene birçok kişinin ölümüne neden olarak kişilerde çok büyük riskler meydana getirmektedir. Günümüzde birçok insanın basit olarak gördüğü için doktora bile gitmediği bir durum olan grip aslında oldukça önemli ve oldukça riskli bir hastalıktır. Bu nedenle özellikle çocuklarda görülen grip durumlarında mutlaka doktora gidilerek gerekli önlemler alınmalıdır. Yapılan müdahaleler sonucunda kişi sağlıklı ise yaklaşık bir hafta on gün içerisinde grip etkilerini ortadan yavaş yavaş kaldırır. Fakat müdahale edilmeyen grip hastalığı etkilerini ortadan oldukça geç kaldırarak aynı zamanda kişilerin diğer organlarını etkileyebilir.



Belirtileri:
  • Bu durumun en büyük belirtisi tabi ki kişide görülen burun akıntısı, hapşırık, burun içi kaşınmaları
  • Bunun yanında kişide aşırı bir halsizlik ve yorgunluk gelmektedir.
  • Hastalık daha da ilerlemiş ise kişide yüksek ateş gibi problemler de görülebilir.
  • Bazen kişide titreme ve terleme gibi durumlar görülebilir.
Nasıl Bulaşır?
Bu hastalık genellikle kişinin kullandığı yemek kapları, giysiler, diğer ev eşyalarının başkası tarafından kullanılması nedeni ile kolay bir şekilde bulaşmaktadır. Bunun yanında grip hastalığının olduğu kişi ile aynı ortamda bulunan diğer kişiler, hasta olan kişinin hapşırması ile havaya saçılan su damlacıkları içerisinde bulunan virüslerden etkilenerek bir iki gün sonra hastalığın etkilerini görmeye başlamaktadır. bu şekilde kişiden kişiye yayılma gösteren bu enfeksiyon bu şekilde bazen virüsün türüne bağlı olarak yüzlerce hatta binlerce insanı etkilemektedir. Bazen kişi herhangi bir kişide bulunan grip hastalığından etkilenmese bile bu hastalık kendiliğinden ya da havadaki toz ve mikroplardan oluşarak kişiye bulaşabilir.
Nasıl korunabiliriz?

Grip hastalığından korunmak için ilk yapmamız gereken aş dönemlerinde gerekli grip aşılarını ve diğer aşıları doktora başvurarak yaptırmamız gerekmektedir. Böylece vücudumuz grip hastalığını oluşturan virüslere karşı bir sene boyunca çok daha güçlü olacaktır. Bu aşının yılda bir kere mutlaka yaptırılması şarttır. Bunun yanında bu virüsten etkilenmemek için yapmamız gereken hasta olan kişinin kullandığı eşyaları kullanmamanız gerekmektedir. Son olarak grip olmadan önce bol bol meyve ve sebze gibi yiyecekleri tüketmeniz sizler için oldukça iyi olacaktır. Önlemleri aldığınız sürece grip hastalığından etkilenme ihtimaliniz çok daha düşmektedir.

Tedavisi?

Grip tedavisi olarak net bir tedavi yöntemi bulunmamaktadır. Bunun yanında kişilere uygulanan aşılar, yapılan ilaç tedavileri ile bu durumdan kişi rahat bir şekilde korunmaktadır. Bunun yanında evlerinizde uygulayacağınız doğal tedavi yöntemleri ile bu sorunların üstesinden kolay bir şekilde gelebilirsiniz. Eğer herhangi bir hamilelik durumunuz ya da bitkisel alerji durumunuz yok ise bu hastalığa şifalı olan bitkileri kullanarak grip sorununun çok daha hızlı bir şekilde iyileşmesini sağlayabilirsiniz.

Kaynak: grip-gen-tr
 
Emziren Anne Grip Olursa

Emziren anne grip olursa, grip, bir virüs tarafından oluşturulan, yüksek ateş, kas ağrıları, halsizlik, bitkinlik, baş ağrısı, hapşırık, öksürük gibi belirtilerle görülen bir tür enfeksiyon hastalığıdır. Özellikle kış aylarında görülen ve bağışıklık sistemi zayıf olan kişilerde daha sık rastlanılan bu hastalık, hapşırık, öksürük ve temas yolu ile bulaşır. mevsimine göre giyinmek, bol bol sıvı tüketmek gribe yakalanma riskini azaltsa da bu enfeksiyon hastalığına yakalanmamak için daha dikkatli davranılması gerekmektedir. Emziren anneler bu hastalığa yakalandıkları zaman, "bebeklerini kesinlikle emzirmemeliler" gibi söylentiler halk arasında yayılmıştır. Fakat uzmanlar bu hurafelerin kesinlikle yanlış olduğu hakkında açıklamalar yapmaktadırlar.

Emziren anneler grip oldukları zaman, kesinlikle bebeklerini sütten kesmemelidirler. Çünkü anne sütü bebeğin bağışıklık sistemini güçlendirdiğinden, antibiyotik görevi görerek bebekleri olası hastalıklara ve enfeksiyonlara karşı korumaktadır. Bu sebeple anne grip olduğu zaman bebeğini emzirmemenin aksine daha sıklıkla emzirmelidir. Ancak bebeklerini emzirmeden önce bir kaç detaya dikkat etmeleri gerekmektedir. Emziren ve grip olan annelerin sık sık ellerini yıkamaları gerekmektedir. Bebeği emzirirken, hapşırık, öksürük ve burun akıntısı gibi durumların oluşması anında yüzlerini farklı yöne çevirmeleri ve ağızlarını elleri ile kapatmaları gerekmektedir. Nefes alıp verirken nefeslerinin doğrudan bebeğe ulaşmasından kaçınmalıdır. Bebeği emzireceği zaman göğüs ucunun temiz olmasına dikkat etmeli. Giyilecek iç çamaşırın da temiz olmasına özen gösterilmelidir. Ev sık sık havalandırılmalı, eve misafir gelmiş ise misafirler çıktıktan sonra içerisi mutlaka iyice havalandırılmalıdır. Grip olan emziren anneler kesinlikle kendi başlarına ilaç kullanmamalılardır. mutlaka uzman bir doktor kontrolü altında ilaç almalı ve emziren anne olduklarını mutlaka söylemelidirler.
Emziren annelerin hasta olmamak için beslenmelerine çok dikkat etmeleri gerekmektedir. Düzenli, dengeli ve sağlıklı beslenmelilerdir. enfeksiyonların giderilmesinde en çok yardımcı olan şey su olduğu için, bol bol sıvı tüketilmesine özen gösterilmelidir. Süt oluşumunda da büyük oranda rol oynayan su, anne gribe yakalandığı zaman, burun kanallarının açık kalmasını sağlıyor ve enfeksiyona karşı direnç sağlıyor. gribe yakalanma riskini azaltmak için bol bol C vitamini tüketmesi gereken anneler, aynı zamanda haftada iki kez balık tüketerek de bu enfeksiyon hastalığından koruna bilirler. Ve unutmamaları gereken en önemli şey bebeklerini hastalıklardan korumak için özellikle sonbahar ve kış aylarında sık sık emzirmeleri gerektiğidir.
 
Grip Soğuk Algınlığı

Grip soğuk algınlığı, İnfluenza veya enflüanza, virüssel olarak bulaşan bir hastalık çeşididir. Herhangi bir hastalığı olmayan insanlarda ortalama bir haftada virüsün atılmasına rağmen,vücudunun bağışıklığını değiştiren ve sürekli yenilenen hastalığı olan kişilerde yaşlılarda ise zatürre, beyin iltihabı ve kalp kası gibi ölüme götürecek hastalıklara yol açabilme ihtimali bulunmaktadır.

Grip virüsü örtülü bir RNA virüsüdür.Virüste bulunan nükleik asit sayısı 8 tane olup negatiftir bir yapıdadır. VücuttA RNA'nın ikincisinin oluşturulması sırasında yanlışlık oranı yüksek olduğundan, virüsün yapısı devamlı değişebilir.Aynı zamanda benzer hücreye birden fazla virüsün etki etmesi halinde virüsel RNA parçaları birlik olarak yeni kombinezonlar yapabilirler.Bu sebeplerden dolayı vücudumuzun herhangi bir grip türüne karşı oluşturduğu bağışıklık sistemi yapısı daha sonraki yıllarda ortaya çıkan virüse karşı etkisiz olabilme ihtimali vardır.

Grip, virüsel enfeksiyon olduğundan dolayı tedavisi bulunmayan bir rahatsızlık türüdür. Kullanılan antibiyotikler net bir biçimde tedaviye etki etmemektedir Ayrıca antibiyotikler sadece bakterilere etki etmektedir. Bu sebeple sadece hasta olan bireylerle yakın temas kurmaktan ve onlarla ortak eşyaları kullanmaktan kaçınılmalıdır.

İnsan vücudu soğuk algınlığına sebep olan bütün virüslere karşı direniş gösteremez. Soğuk algınlığının bu denli yayılmış ve sürekli tekrarlayan bir rahatsızlık olmasının sebebi budur. Yapılan araştırmalarda alınan verilere göre, anaokul çağındaki çocuklar yılda 12, yetişkinler ise yılda 7 kez soğuk algınlığına yakalanma ihtimali bulunmaktadır.

Uzmanlar soğuk algınlığının, soğuk havalarda dışarı çıkmakla meydana gelmediğni, verilen antibiyotiklerin de hastalığı tedavi etmekte bir etkisinin bulunmadığını belirtmektedir. Soğuk algınlığının belirtileri ise; boğaz kuruluğu, boğaz ağrısı, öksürük, hafif ateş, hapşırma, boğuk ses, burun tıkanıklığı, hafif baş ağrısı vb. belirtiler görülmektedir. Soğuk algınlığına yakalanan insanların %25'inde, bağışıklık sistemleri farklı tepki verdiğinden dolayı herhangi bir belirtiye rastlanılmaz. Bazen bakteriler, kulak veya sinüslerin kapanmasına yol açabilir. Bu ikincil düzeydeki bakteriyel enfeksiyon olarak da bilinmektedir. Bu durumlarda ki hastalıklar da antibiyotikllerle tedavi edilebilir iyileşme sağlanabilir.

  • Boğaz kuruluğu
  • Boğaz ağrısı
  • Öksürük
  • Hafif ateş
  • Hapşırma
  • Boğuk ses
  • Burun tıkanıklığı
  • Hafif baş ağrısı
Soğuk algınlığına yakalan insanların %25'inde, bağışıklık sistemleri farklı tepki verdiği için herhangi bir belirti görülmez. Bazen bakteriler; kulak veya sinüsleri etkileyebilir - bu ikincil bakteriyel enfeksiyon olarak bilinir - ve bu durumda hastalık antibiyotikler ile tedavi edilebilir.
 
Grip İçin Ne İyi Gelir
Grip için ne iyi gelir, özelikle grip vakalarının yaşanmaya başladığı bugünlerde en çok merak edilen konular arasında yer alıyor. Virüs sebebi ile üst solunum yollarının iltihaplanması olarak karşımıza çıkan griple birlikte görülen boğaz ağrısı, burun akıntısı, boğaz ağrısı, halsizlik, öksürük, yüksek ateş ve vücut genelinde yaşanan ağrılar sebebi ile insanın günlük hayatının rahat sürdürülemiyor olması sebebi ile bazı yiyeceklerden yardım almanızın büyük faydasını görebilirsiniz.


Grip için ne iyi gelir?

  • Mineral ve vitamin açısından zengin sebzeleri kullanarak hazırlayacağınız çorbalar sayesinde hem vücudun ihtiyacı olan vitamin ve mineral desteğini karşılayabilir hem de kaybedilen sıvı ihtiyacını karşılayabilirsiniz.
  • Hastalığın şiddetli olduğu günlerde bol bol bitki çayı, su ve taze sıkılmış meyve suları tüketmeniz yararlı olacaktır.
  • Haşlama balık, tavuk suyu, haşlama tavuk, tavuk ve sebze çorbaları, greyfurt, portakal, mandalina, limonlu çay, kuşburnu çayı, ada çayı, zencefil çayı, papatya çayı ve okaliptus çayı tüketmeniz fayda sağlayacaktır.
  • Günlük 8 su bardağı su ihtiyacınız hastalandığınızda daha fazla olacaktır. Bu yüzden günde en az 10 bardak su içmelisiniz.
  • C vitamini açısından zengin olan portakal, greyfurt, mandalina ve limonu bol bol tüketmeye özen göstermelisiniz.
  • Gribin salgın halde görüldüğü zamanlarda bol sarımsak yemek evde gripli olan bir kişi olması durumunda da odasının bir köşesine soyulmuş sarımsak koymak, mikropların dağılmasını ve hastalığın bulaşmasını engellemek için doğru olacaktır.
 
Domuz Gribi Nedir

Domuz gribi nedir domuzlarda gribe neden olan influenza adı verilen virüs ailesinin sebep olduğu domuzlarda akur üst solunum yolu enfeksiyondan kaynaklanan hastalıktır. Bu hastalık genel anlamda domuzlar arasında çok yaygındır ancak öldürme ihtimali oldukça düşüktür. Domuzlarda yaygın olan influenza C virüsünü influenza A virüsü olan H1N1, H1N2, H3N1, H3N2 ve H2N3 virüsleri oluşturur. Bu virüsler insanlara bulaşma halinde de sonuç ölümle sonuçlanabilmektedir.

Domuz gribi nedir dediğimizde normal grip ile aynıdır. Bu hastalık domuzlar arasında daha yaygındır. Çok az olmakla domuzla yakın olan insanlarda da bu virüsler bulaşabilmektedir. Domuz eti tüketen insanlarda da domuz etinin iyi pişirilmesi ile de bulaşma olmamaktadır. İnsana bulaştığı zamanda zoonotik gribi ismi verilmektedir. Genel olarak yaklaşık 40-60 sayısı arasında zoonotik domuz gribi görülmüştür. Bu domuz gribi ile normal grip arasında pek fark yoktur. İnsandan insana domuz gribi diğer virüsler gibi bulaşmaktadır. Bulaşması ise hapşırma ve öksürme ile havaya yayılan virüsler sonucunda yayılmaktadır. En yaygın olanı ise el sıkışma ve öpüşme ile rahatlıkla ulaşmaktadır. Yaygınlığı her türlü yoldan olabilen domuz gribi ortak kullanım olan havlu, bardak ve yiyeceklerden de bulaşma çok kolay olabilmektedir. Aynı evde ya da ortak kulanım aynı olan yerlerde kapı, pencere ve masaya temas edilmesiyle de domuz gribi bulaşmaktadır. Genel olarak içme suyundan ve yiyeceklerden bulaşma olmamaktadır. Ortak kullanım alanları olan su parkı, deniz ve yüzme havuzlarında da bulaşma neredeyse hiç olmamaktadır. Bu hastalık yetişkinlere göre çocuklarda hastalık ve bulaşması uzun sürmektedir.

Domuz gribi belirtileri; domuz gribi normal gripten farklı değildir. Hastalık etkisine göre hastalık hafif ya da ağır geçebilmektedir. Gene olarak belirtileri yüksek ateş, derin öksürük, aşırı boğaz ağrısı, burun akıntısı, aşırı derecede halsizlik, titreme, baş ağrısı ve kas eklem ağrıları belirtileri arasında en yaygın olanlarıdır. Bu belirtiler nezle belirtileri semptomlarını içermektedir. Bazen de az ihtimalle kusma, bulantı gibi rahatsızlıklarda görülebilmektedir. Hastalık yaşlı insanlarda, çocuklarda, bebeklerde bağışıklık sistemi zayıflamış insanlarda bu hastalık ağır geçmektedir. Çocuklarda ve bebeklerde domuz gribinin görülme belirtileri ciltte, dudak da morarma, susuzluk, beslenmede bozukluk, kusma, nefes darlığı, yüksek ateş gibi durumlarda acil servise başvurmak gerekmektedir. Yetişkin insanlarda ise göğüs ağrısı, göğüste sıkışma, karın ağrısı, nefes darlığı, öksürük, balgam gibi durumlarda da kişinin acilen acil servise gitmesi gerekmektedir. Belirti ne olursa olsun domuz gribi şüphesi taşıyorsa da acilen doktora gidilmesinde fayda vardır.

Domuz gribi nedir belirtileri normal gripleri ile aynı olan rahatsızlıktır. Tıp ki diğer grip ile domuz gribi de öldürücü olabilmektedir. Dünya oranlarına baktığımız zaman yılda 400.000 bin civarlarında insan bu rahatsızlıktan ölmektedir. Domuz gribinin farkı sadece endişe yaratılmaktadır. Farklı bölgelerde ise özellikle Meksika da ölüm sebepleri olmasından dolayı dünyaya farklı bir izlenim şeklinde yayılmıştır. Yaşlı insanlarda ilginç olarak ölüm oranı çok azdır. Belirtileri ne olursa olsun hastaneye giderek teşhisi yapılmalı ve tedaviye başlanılması gerekmektedir. Toplu alanlarda ortak kulanım eşyalarına dikkat edilmelidir. Sık sık eller yıkanmalıdır. Ev temizliğine dikkat edilmelidir. Domuz gribi hakkında yeterli bilgiye sahip olmak ve bu gribe karşı gereken önlemleri de alarak mücadele için gereklidir.

Domuz Gribi Belirtileri
Domuz gribi belirtileri : Domuz gribi domuzlarda görülen İnfluenza A adlı virüsün H1N1 tipinin mutasyona uğrayıp insanlara bulaşmasıyla meydana gelen bir rahatsızlıktır. Domuz gribi insandan insana solunum yoluyla bulaşır. Domuzlar da grip vakalarına sıkça rastlanır hatta öyle ki ABD deki domuzların hemen hemen yarısı bu virüsle tanışmıştır. Domuzlarla ve kümes hayvanlarıyla yakın temasta bulunanlar risk altındadır. Domuz gribi virüsü kapı kollarında, masaların üzerinde vb. 2-8 canlı olarak kalabiliyor.

.Domuz gribi bazı belirtilerle kendini göstermektedir fakat bu belirtiler sadece domuz gribine has olmadığı için hastanın domuz ve kümes hayvanlarıyla teması, ailesi ve çevresi mutlaka sorgulanmalıdır. Bu belirtilerin başlamasından 1 gün öncesi ve 7 gün sonrasına kadar bulaştırıcıdır.

Domuz gribi belirtileri şöyledir :
  • Yüksek ateş domuz gribi belirtiler arasında kendini gösterir. Ciddi vakalarda yüksek ateşe mutlaka rastlanılmıştır.
  • Baş ağrısı, kas ağrısı, vücut ağrısı görülen diğer belirtilerdendir.
  • Burun akıntısı, öksürük gibi şikayetler de görülür.
  • İshal, kusma vakaları nadir de olsa görülebilir.
  • Halsizlik ve yorgunluk da bilinen domuz gribi belirtileri arasında yer alır.

Yetişkinlerde acil müdahale edilmesi gereken belirtiler
  • Yetişkinlerdeki bilinç bulanıklığı, zor nefes alma ve kusma gibi belirtiler oldukça önemlidir bu yüzden en kısa zamanda doktora başvurulmalıdır.
Çocuklarda acil müdahale edilmesi gereken belirtiler
  • Çocuklarda ise zor nefes alma, huzursuzluk, vücutta morarma gibi şikayetlerin olması ciddidir. Acil müdahale gerektiren durumlardır.
 
Alerjik Grip


Alerjik grip, günümüzde genellikle aile içerisinde genlerle dağılım gösteren ve yılın belli dönemlerinde ya da mevsimlerinde birçok insanı zor durumlara sokan bir grip türüdür. Alerjik grip genellikle kişide doğuştan olan fakat etkisini belli bir yaştan sonra ortaya çıkararak kişinin genel yaşam kalitesinin seviyesinin düşmesine neden olan bir durumdur. Bu durumun aksine tıbbi olarak net bir tedavisinin olmaması ise alerjik grip sorunu yaşayan birçok insan için en üzücü haberdir. Sadece yapılan tedavilerle ya da hastaya verilen ilaçlarla etkisi biraz azaltılan alerjik grip, bazı insanlarda her ne kadar tedavi yapılsa da azalma ya da iyileşme göstermeyebilir. Bu durum tamamen hastanın hastalığının şiddetine ya da alerji türüne bağlıdır. Alerjik grip, bazı insanlarda oldukça hafif geçmektedir. Bazı insanlarda ise uzun süreler boyunca, kişi sanki gripmiş gibi sürekli olarak etkisini gösterir. Alerjik grip etkisi altında olan insanların kesinlikle ailesinde yani kardeşinde ya da anne babasında mutlaka alerjik grip gizli bile olsa vardır. Bu griple gelen sürekli burun akıntıları ve bunun yanında hapşırma durumları kişiyi oldukça rahatswız etmektedir. Birçok zaman insanların iş hayatında ya da sosyal hayatında olumsuzluklara neden olarak insanların kişiden daha uzak durmasına neden olmaktadır. .

Alerjik grip bazı belirtilerle birlikte karşınıza çıkmaktadır. İlk belirtisi burun akıntısıdır. Alerjik grip ile birlikte gelen sürekli burun akıntısı nedeni ile kişi sürekli olarak burnunu siler. Bu durumda kişinin burnunda tahriş durumları meydana gelerek kızarıklıklar ve ağrılar hissedilir. Bu belirti grip ile hemen hemen aynıdır. Bu durumda alerjik grip olduğu kişinin hastalığından ya da doktor kontrollerine bakılarak ortaya çıkarılabilir. Bunun yanında diğer bir belirti ise hapşırma durumları ve burun içi kaşıntısı sorunudur. Özellikle kaşıntı olmak üzere oldukça rahatsızlık verici olan bu durum kişinin yine yaşam kalitesini bu şekilde de düşürmektedir. Kişilerde görülen alerjik grip kişinin bağışıklık sistemine göre ailesine nazaran daha şiddeti ya da daha hafif bir şekilde görülebilir. Bu durumda alerjik grip hastalarında bağışıklık sisteminin güçlendirilmesi oldukça ve oldukça önemlidir. Gençlerde ve çocukluk çağında bolca görülen alerjik nezle kesinlikle beş yaşından önce görülmez. Alerjik nezle durumunu tetikleyen birçok etken vardır. Bu etkenler direk olarak nezlenin tetiklenmesine ve kişide sorun haline gelmesine neden olabilmektedir. Örneğin hava kirliliği bu alerjinin olduğu kişiler için son derece tehlikeli ve son derece rahatsızlık etkenleri arasındadır. Bunun yanında insanların kullandıkları bazı parfümler de alerjik grip sorununun kişide rahatsızlıklar duymasına neden olmaktadır.
Alerjik grip sorunu genellikle insanlarda iki şekilde görülmektedir. Bunlardan biri mevsimsel olarak ortaya çıkan alerjilerdir. Bu sorun genellikle yılın belli mevsimlerinde görülen ve insanlarda o mevsimde sorun haline gelen bir durumdur. Bunun yanında diğer bir alerjik grip türü ise yıl boyunca süre gelen alerjidir. Bu durumda kişi hayatı boyunca bu gribin etkilerine maruz kalmaktadır. Sizlerde çocuklarınızda ya da kendinizde en küçük alerjik grip belirtisi hissederseniz zaman kaybetmeden uzman doktorunuza başvurarak gerekli müdahaleleri ve önlemleri almalısınız. Aksi halde bu tür grip sorunları astım, nefes darlığı gibi birçok hastalığı beraberinde getirerek sizleri çok daha zor durumlara düşürebilmektedir.
 
Mevsimsel Grip


Mevsimsel grip, insanlar arasında oldukça yaygın olan ve tehlikesi birçok kişi tarafından çok fazla önemsenmeyen bir hastalıktır. Normal gripten ya da domuz gribi gibi tehlikeli hastalıklardan çok daha tehlikeli olan mevsimsel grip özellikle 65 yaş ve üstü kişilerde görüldüğünde çok daha büyük sorunlara yol açarak kişinin bu durumdan çok fazla etkilenmesine neden olmaktadır. Bu yaştaki insanların vücudundaki bağışıklık sistemi mevsimsel grip ya da bu tarz hastalıklarla çok fazla savaşamadığı için bu hastalıklar bu yaş ve üzeri kişiler için oldukça tehlikeli bir durumdur. Günümüze birçok araştırma merkezinde konu haline gelmiş olan mevsimsel grip sorunu hala araştırma konuları arasında önemli bir yer almaktadır. Bu kadar tehlikeli bir hastalığın bu şekilde tedavisinin net olarak bulunamaması ve kontrol altında tutulamaması ise oldukça üzücü bir durumdur. Böylesine en az domuz gribi ya da kuş gribi gibi bir hastalık kadar tehlikeli bir hastalık olan mevsimsel grip ismi itibari ile insanlara çokta tehlikeli gelmemektedir. Aslında bu hastalık diğer gripler kadar tehlikeli ve müdahale edilmediğinde çok daha büyük sorunlara yol açabilecek bir durumdur. Bu nedenle mevsimsel grip hastalığına sizlerde önlem olarak gerekli aşılarınızı olarak önlemlerinizi almaya özen göstermelisiniz.

Genellikle insanlar üzerinde yılın belirli mevsimlerinde etkisini göstererek kişilerde birçok probleme neden olan bu hastalık müdahale edilmediğinde beraberinde çok farklı sorunları da getirerek kişide ölüm tehlikelerini meydana getirmektedir. Özellikle yaşlılar ve çocuklar bu durumdan son derece olumsuz bir şekilde etkilenebildikleri için kesinlikle yılın Eylül aylarında mutlaka gerekli olan grip aşılarını yaptırınız. Mevsimsel grip hastalığında kişinin vücudunda bulunan virüsler son derece etkili ve genellikle solunum yollarında barınarak çoğalan türlerdendir. Sıcak ortamları çok seven mevsimsel grip virüsü normal grip ile aynı şekilde bulaşıcı özellik gösterir. Özellikle bu virüsün bulunduğu kişinin hapşırması sırasında havada uçuşan su tanecikleri arasında bulunan bu virüsler diğer insanların solunum yollarına yerleşerek aynı etkiyi bu kişilerde de göstermektedir. Bu nedenle mevsimsel grip sorununun bulunduğu kişilere karşı daha dikkatli davranarak hastalığın sizlere de bulaşmasına dikkat edebilirsiniz. Mevsimsel grip yılın genellikle kış aylarına doğru insanlarda yayılma göstererek genellikle ülke içerisinde hızlı bir şekilde kendisini göstermektedir. Hızlı etkisini göstererek kişilerde yayılan bu grip genellikle kış sonuna kadar birçok insanda etkilerini göstererek ülkenin genel sorunu haline gelebilmektedir. Üstelik bu virüse önlem alınmadığı zaman oldukça tehlikeli bir hal alabilmektedir.

Mevsimsel Grip
Mevsimsel grip, insanlar arasında oldukça yaygın olan ve tehlikesi birçok kişi tarafından çok fazla önemsenmeyen bir hastalıktır. Normal gripten ya da domuz gribi gibi tehlikeli hastalıklardan çok daha tehlikeli olan mevsimsel grip özellikle 65 yaş ve üstü kişilerde görüldüğünde çok daha büyük sorunlara yol açarak kişinin bu durumdan çok fazla etkilenmesine neden olmaktadır. Bu yaştaki insanların vücudundaki bağışıklık sistemi mevsimsel grip ya da bu tarz hastalıklarla çok fazla savaşamadığı için bu hastalıklar bu yaş ve üzeri kişiler için oldukça tehlikeli bir durumdur. Günümüze birçok araştırma merkezinde konu haline gelmiş olan mevsimsel grip sorunu hala araştırma konuları arasında önemli bir yer almaktadır. Bu kadar tehlikeli bir hastalığın bu şekilde tedavisinin net olarak bulunamaması ve kontrol altında tutulamaması ise oldukça üzücü bir durumdur. Böylesine en az domuz gribi ya da kuş gribi gibi bir hastalık kadar tehlikeli bir hastalık olan mevsimsel grip ismi itibari ile insanlara çokta tehlikeli gelmemektedir. Aslında bu hastalık diğer gripler kadar tehlikeli ve müdahale edilmediğinde çok daha büyük sorunlara yol açabilecek bir durumdur. Bu nedenle mevsimsel grip hastalığına sizlerde önlem olarak gerekli aşılarınızı olarak önlemlerinizi almaya özen göstermelisiniz.

Genellikle insanlar üzerinde yılın belirli mevsimlerinde etkisini göstererek kişilerde birçok probleme neden olan bu hastalık müdahale edilmediğinde beraberinde çok farklı sorunları da getirerek kişide ölüm tehlikelerini meydana getirmektedir. Özellikle yaşlılar ve çocuklar bu durumdan son derece olumsuz bir şekilde etkilenebildikleri için kesinlikle yılın Eylül aylarında mutlaka gerekli olan grip aşılarını yaptırınız. Mevsimsel grip hastalığında kişinin vücudunda bulunan virüsler son derece etkili ve genellikle solunum yollarında barınarak çoğalan türlerdendir. Sıcak ortamları çok seven mevsimsel grip virüsü normal grip ile aynı şekilde bulaşıcı özellik gösterir. Özellikle bu virüsün bulunduğu kişinin hapşırması sırasında havada uçuşan su tanecikleri arasında bulunan bu virüsler diğer insanların solunum yollarına yerleşerek aynı etkiyi bu kişilerde de göstermektedir. Bu nedenle mevsimsel grip sorununun bulunduğu kişilere karşı daha dikkatli davranarak hastalığın sizlere de bulaşmasına dikkat edebilirsiniz. Mevsimsel grip yılın genellikle kış aylarına doğru insanlarda yayılma göstererek genellikle ülke içerisinde hızlı bir şekilde kendisini göstermektedir. Hızlı etkisini göstererek kişilerde yayılan bu grip genellikle kış sonuna kadar birçok insanda etkilerini göstererek ülkenin genel sorunu haline gelebilmektedir. Üstelik bu virüse önlem alınmadığı zaman oldukça tehlikeli bir hal alabilmektedir.
 
Çocuklarda Grip


Çocuklarda grip, sık görülen üst solunum yolu hastalıklarındandır. Ateş,öksürük,halsizlik,baş ağrısı,burun akıntısı,gribin belirtilerindendir. Çok kolay bulaşan grip virüsü ciddi hastalıklara yol açabilmektedir. Tedavi edilmediği takdirde zatürreye kadar gitmektedir. Genellikle üst solunumu etkiler. Boğaz ağrısı burun tıkanıklığı, hapşırma, halsizlik yorgunluk sıklıkla görülür.

Çocuklarda bağışıklık sistemi henüz yeteri kadar gelişmediği için,grip virüsü daha çabuk bulaşır. Çocuklarda grip özellikle beş yaş altı olanlarda daha sık ve daha şiddetli görülür.Çocuklar genelde yetişkinlerden daha uzun süre hasta kalır. Çocuklarda grip genellikle 3-6 gün sonra hafiflemeye başlar fakat grip belirtisi azalıp ateş ve halsizlik devam ediyorsa ters giden bir durum var demektir. Bu gibi durumlarda tekrar doktora başvurulmalıdır. Boğaz kültüründe virüsün çeşidi saptanır ve ona göre tedavi uygulanır.Gerekli görüldüğü takdirde ciğer filimde istenebilir.

Çocuklarda grip için tedaviyi destekleyici unsurlar çok önemlidir, çocuğun bir süre kalabalık yerlerden uzak durması, yatak istirahati yapması, tavsiye edilmektedir. Doktorun verdiği basit ağrı kesicilerin yanı sıra bol bol sıvı tüketmesinde fayda vardır. Çocuğun rahat nefes alabilmesi için fizyolojik serumlar kullanılmalıdır. Hastanın bulunduğu oda sık sık havalandırılmalıdır. Her şeyden önce asıl amaç gripten korunmak olmalıdır. Sık sık elleri yıkamak hijyene dikkat etmek, hastalardan olabildiğince uzak durmak gerekir. Bol bol meyve tüketmekte fayda vardır. Tedavi edilmeyip, hastanın bakımı ihmal edilirse, alt solunum yollarına inebilir. Hastanın bu evrede titizlikle bakılması gerekir. Çocuklarda grip basit bir hastalık gibi görünse de ciddi sağlık sorunlarına yol açabilir. Bu nedenle ilk aşama gripten korunmak olmalıdır. Kişisel temizliğe önem vermek bağışıklık sistemini güçlendirmekte fayda vardır.
 
Kuş Gribi Nedir
Kuş Gribi Nedir? Kuş gribi sonunda ölüm getiren ve evcil hayvanlar ile memeli hayvanların birçoğunda solunum ve sindirim sistemine ait belirtiler gösteren çok tehlikeli ve bulaşıcı bir hastalıktır. Bu hastalığa kuş gribinin yanı sıra Avian İnfluenza, Tavuk Vebası, Pestis avium ve Bird Flu gibi isimlerde verilmektedir. Kuş gribinin hasta tavuklar üzerinde yüksek derecede bulaşıcılığı bulunmaktadır. Kuş gribi hastalığı ilk olarak 1878 yılında İtalya’da tespit edilerek, adına tavuk vebası denmiştir. Bu hastalığın bir virüsten kaynaklandığı ise 1901 yılında ortaya konulmuştur, ancak bu etkenin memeli infkuenza A virüsü ile olan ilişkisi ancak 1955 yılında ortaya çıkmıştır. Tavukların yanı sıra, hindilerde ise ilk izolasyon Kuzey Amerika’da ve 1963 yılında yapılmıştır.

Kuş gribine neden olan etken ise, Orthomyxoviridae familyasından ınfluenza gurubuna ait olan, tek sarmallı ve RNA taşıyan A virüsü olmaktadır ve bu virüsün A, B ve C olmak üzere tanımlanmış üç tipi bulunmaktadır. İnfluenza A virüslerinin suşlar olarak kabul edilen, H5 ve H7 protein taşıyan alt tipleri bulunmaktadır ve bu suşlar, %100’lere varan ölümlere sebebiyet vermesi açısından oldukça tehlikelidirler. Diğer suşlar ise, çok az hastalık belirtisine sebep olmanın yanı sıra hiç belirti göstermeyebilmektedirler. Ancak, bu virüslerin antijenik yapılarında hızlı değişim eğilimi bulunduğundan, bu düşük projeniteye sahip olan suşlar hızla değişime uğrayabilmekte ve öldürücü gerçek suşlar haline dönüşebilmektedirler.



İnfluenza Virüsünün Görülme Alanları: Bu virüs genellikle ılıman ve kutuplara yakın olan bölgelerde yaşayan insanlarda, özellikle kış mevsimi geldiğinde at ve domuz topluluklarında görülmektedir. Ayrıca, tropikal ve subtrobikal olan bölgeler de bu virüsün görülme olasılığı tüm yıl olabilmektedir ve kanatlı ve deniz memelilerinde de influenza salgınları senenin her ayında çıkabilmektedir.

Bu virüsün bulaşması ise, hasta olan hayvanlar ile özellikle de bu hayvanların dışkıları ile yakın temas içinde olmak, bu hayvanların bulaşık, yem, su ve kıyafet gibi malzemeler ile teması, hastalık belirtisi olmayan su ve deniz kuşları ile temas ve kırık ya da çatatlak yumurtalar ile olabilmektedir.

İnfluenza virüsü, göçmen kuşlar aracılığı ile farklı ülkelere, virüs riski taşıyan dönemlerde sulak alanlara girip çıkan araç ve insanlar vasıtasıyla farklı bölgelere, yine bu dönemlerde avcılık ile yerleşim yerlerine ve kontrolsüz araç, insan hareketleriyle farklı yerleşim yerlerine taşınabilmektedir. İnfluenza virüsleri ayrıca, serin ve nemli olan bölgelerde uzun süre canlı kalabilmektedir ve buz dolabı sıcaklığında 23 güne kadar canlı kalabilmektedirler.

Kuş gribi hastalığının 3 ile 5 gün arası değişen bir kuluçka süresi vardır ve hastalık kendini genellikle 24 ile 36 saat aralığında göstermektedir. Kuş gribi virüsüne yakalanan hastalar genellikle 1 ile 7 gün arası bir zamanda ölmektedirler.

Kuş Gribi Hastalığının Klinik Belirtileri: kuş gribi hastalığın birden fazla klinik belirtisi olabilmektedir ve smptomlar üzerinde virüs suşlarının virülensi, etkilenen tür, yaş, çevre koşulları ile influenza virüsüyle aynı anda seyreden bakteri kaynaklı hastalıklar etkili olmaktadır.

Kuş gribi hastalarının vücut ısısında artış, hayvanlarda tüylerin kabarması, yemek yiyememe, depresyon ile şiddetli ishal görülmektedir. Ayrıca hasta hayvanlarda, yumurta veriminin durma noktasına varacak şekilde azalması, şekilsiz yumurta verimi, göz kapaklarının kapanması ve şişmiş, kırmızı renkte konjuktiva gibi belirtiler meydana gelebilmektedir. Yine bu hayvanlarda sakal ibik, göz çevresinde ödem ve siyanozun şekillenmesi ve hatta ödemin boyun ve göğüs bölgesine yayılması görülebilmektedir. Burun deliklerinden gelen grimsi kanlı ekdudat, ayaklarda morarma ve kitle halinde ani ölümler de bu virüsün etkilerindendir ve kuş gribi virüsüne yakalanan hayvanlar genellikle 48 saat içerisinde yaşamlarını yitirmektedirler.
 
Grip Virüsü

Grip virüsü, Bu virüs müdahale edilmediğinde oldukça tehlikeli fakat müdahale edilerek gerekli önlemler alındığında çokta tehlikesi olmayan bir virüstür. Hemen herkese bulaşabilecek olan bu virüs birçok insanda önemli sorunlara neden olarak kişilerin hayatında kısıtlamalara neden olabilmektedir. Grip virüsü özellikle bebeklerde oldukça tehlikelere neden olmaktadır. Bu nedenle bebekleri bu virüsün bulunabileceği ortamlardan kesinlikle uzak tutmanız bebeğiniz ve sizin için oldukça önemlidir. Grip virüsü insanlarda solunum yollarına yerleşerek kişiyi oldukça zor durumlara düşüren bir tür virüstür. Yerleştiği bölgede hızla çoğalmaya başlayan bu virüs en geç 1-2 gün içerisinde büyük etkiler göstererek sorun haline gelmektedir. Öncelikle burun akıntısı ve hapşırık durumuna neden olan bu virüs zamanla kişilerde farklı belirtiler göstererek kişinin iş, sosyal ve aile hayatını olumsuz bir şekilde etkilemektedir. Bu denli etkili bir virüs müdahale gerektiren hastalıklar arasında yer almaktadır. Halk arasında çok fazla önemsenmeyen, hatta birçok kişinin hastaneye gitmeden evde tedavi etmeye çalıştığı bir hastalık olan grip, aslında oldukça önemli ve tehlikeli bir durumdur.

Grip virüsü bulaşıcı bir virüstür. Zaten insanlar arasında bu şekilde yayılma gösteren bu virüs genellikle aile fertlerinden birinde bulunuyorsa 1-2 gün içinde diğer aile bireyine geçerek oluşumunu devam ettirir. Bunun yanında diğer bir bulaşma alanı ise, toplu taşıma araçlarıdır. Genellikle grip virüsünün bulunduğu bir kişinin araç içerisinde hapşırması ya da toplu taşıma aracı içerisinde tutunma demirlerine tutunmasıyla diğer insanlara geçmektedir. Bunun yanında daha birçok şekilde insanlarda bulaşma durumunu ortaya çıkaran bu sorun genellikle hızlı bir şekilde yayılarak genel bir hastalık ünvanını almaktadır. Grip virüsü sadece bulaşma yoluyla kişilerde oluşlum göstermez. Bunun yanında kişilerin soğuk kış aylarından etkilenmesiyle oluşum göstererek kişide etkilerini gösterir. Bu durumdan öncelikle kişinin ailesi ya da yakın arkadaşları etkilenir ve grip bu şekilde yayılma gösterir. Yani grip virüsü özellikle soğuk kış aylarında etkisini çoğaltarak birçok insanın hastalanmasına neden olmaktadır. Grip virüsü çok kolay bulaşan ve virüslü kişinin bir hapşırmasında bile etrafındaki insanların etkilenebildiği bir virüstür. Bu nedenle sizlerde özellikle mevsim geçişlerinde bu virüsten etkilenmemek için gerekli önlemleri almalısınız.

Grip virüsünün tıbbi olarak adı "influenza" olarak geçmektedir. Bu tıbbi isim insanlar tarafından çok fazla kullanılmaz. Bu virüsten korunmanın en etkili yolu olan bitki çayları ve tıbbi antibiyotik ilaçları düzgün ve doğru kullanımlarında etkilerini hızlı bir şekilde kişilerde göstererek hastalığın etkilerini en aza indirmektedir. Durum böyle olunca insanlar grip virüsüyle karşılaşmamak için grip aşısı olmaktadır. Aslıdan grip virüsünün bir özelliği ise gün geçtikçe değişiklikler göstermesidir. Yani hastalık ilerledikçe virüs farklılaşır. Bu nedenle grip aşısı grip virüsü ile mücadele edememektedir. Fakat sizler yine de grip aşısı olmayı ihmal etmeyin.
 
Hamilelikte Grip
Hamilelikte Grip, Hamilelik dönemin de anne adaylarının en çok sakındıkları durum hasta olmaktır. Hamilelik döneminde kadınların vücut dirençleri düşmekte ve hasta olma riskleri artmaktadır. Ayrıca hamilelik döneminde ilaç kullanımı sınırlı olduğu için hastalık süreci uzun sürmektedir. grip süreci uzun ve ağır geçtiği için anne adayına ve bebeğe de zarar verebilir. Hamilelikte kullanılan ilaçlar bebeği etkilediği için anne adayları ilaç kullanmaktan kaçınmaktadır. Bu nedenle anne adayları gribe yakalanmamak için koruyucu önlemler alması gerekmektedir. Gribe neden olan ınfluenza virüsü hamilelik döneminde anne adaylarını daha çok etkilemektedir. Son zamanlar da hamilelik dönemin de grip ile ilgili araştırmalar artmaktadır. Araştırmalara göre hamileliğin ilk 6 ayının içinde olan anne adaylarının gripten dolayı hastane gitme oranları yüksektir. Hamilelik döneminde yaşanan grip akciğer ve kalp gibi hastalıklara neden olmaktadır. Hamileliğin son zamanların da daha çok etkilenmektedir. Hamilelik döneminde yaşana grip rahatsızlığı hamilelik döneminde astıma da yol açmaktadır.

Grip bebeklere zarar verir mi?
Gribe neden olan virüs normal koşullar da bebeklere geçmemektedir. Fakat bu durum gribin şiddetine göre değişmektedir. Hamilelik dönemin de annenin ateşi 39 dereceyi geçerse bebek bu durumdan olumsuz etkilenebilir. Grip eğer hamileliğin son zamanların da yaşanıyorsa ise doğumun erken yaşanmasına neden olabilir. Bu nedenle hamilelik döneminde yüksek ateşin kontrol altına alınması gerekir. Bu durum da doktora başvurulmalı ve doktorun önerdiği ilaçlar kullanılmalıdır. Hamilelik döneminde doktor tavsiyesi bulunmadan kullanılan ilaçlar istenmedik sonuçlar doğurabilir.

Hamilelik dönemin de gribe karşı neler yapılmalı?

Hamile kadınların gribe yakalanmamak için koruyucu önlemler alması gerekmektedir. Özellikle beslenme koşullarına dikkat etmelidir. Sebze ve meyve tüketimini artırarak vücudun bağışıklık sistemini güçlendirmelidir. Tüketilen besinlerin temiz olmasına dikkat edilmelidir. Hamilelik döneminde grip belirtileri görüldüğü zaman ilk öncelikle doktora başvurulmalıdır. Doktor kontrolünde grip aşısı da yapılabilir. Grip aşısı inkative virüs aşısı olduğundan hamilelik döneminde kullanılmasını hiçbir sakıncası bulunmamaktadır. Grip aşısı yaptıracak annelerin çocukların gelişim süreçlerini dikkatlice incelemeleri gerekir. Özellikle ilk üç ay için de olan anne adayları aşı yapılmadan önce çocuğun gelişiminin tamamlamış olduğuna dikkat etmelidir. Çünkü ilk üç ay çocuğun gelişimi için önem arz etmektedir. Dikkat edilmesi gereken en önemli konulardan biri de anne adaylarının alerjik durumlarıdır. Özellikle yumurtaya alerjisi olan anneler grip aşısı yaptırmamalıdır. Hamilelik sonrasında emziren anneler de grip aşısı yaptırabilir. Hamilelik döneminde sınırlı ilaç kullanıldığı için doğal antibiyotik tüketmelidir. Özellikle kış ayların da doğal antibiyotik olan soğan, sarımsak gibi besinler tüketmelidir. Bu dönem de bol bol sıvı tüketilmeli ve zencefil, ada çayı içilmelidir. Anne adaylarının grip kişilerden uzak durması ve grip olan kişilerle yakın ilişkiye girmemesi gerekir. Grip bir solunum yolu hastalığı olduğu için solunum yoluyla kişiden kişiye geçmektedir. Grip olan kişilerin eşyalarını kullanmamalıdır.
 
Grip Aşısı


Grip aşısı, ülkemiz başta olmak üzere birçok dünya ülkelerinde oldukça yaygın olarak insanların yaptırdığı alşılar arasında yer almaktadır. Birço kinsan grip aşısı yaptırarak grip hastalığından korunabileceğini düşünmektedir. Aslında bu düşünce oldukça yanlıştır. Çünkü grip hastalığpı oldukça garip bir hastalıktır. Hastalık her gün ilerledikçe farklı yapılarda virüsler ortaya çıkarır. Bu nedenle gribin asıl hangi virüsün etkisi ile ortaya çıktığı insanlar tarafında çok fazla anlaşılamaz. Grip aşısı bu virüslerden sadece birkaçı ya da bazıları ile savaşmaktadır. Geriye kalan ve yeni yeni oluşan virüsler ise kişinin vücudunda artış göstermektedir. Bu nedenle grip aşısı tam olarak grip sorunundan sizleri koruyamaz. Fakat gribe bir önlem olarak grip aşısı yaptırmak sizler için ya da çocuklarınız için oldukça etkili olacaktır. Her ne şekilde olursa olsun grip aşısından zarar görmezsiniz. Grip aşısının belli bir zamanı bulunmaktadır. Ülkemizde ve dünyanın kuzey yarım küresinde mevsim özellikleri nedeni ile eylül ya da en geç ekim aylarında yapılan bir aşıdır. Bir grip aşısı bir kişi için yaklaşık 7 ay etkili olur.

Grip aşısı kişinin vücuduna girdikten yaklaşık 15 gün sonra vücutta koruyucu etkilerini göstererek hızlı bir fayda sağlar. Vücuttaki bazı virüs türlerinin yok eilmesi için vücudun koruyucu hücrelerini harekete geçiren bu muhteşem aşı tabi ki insanlarda yüzde yüz oranında bir koruma sağlayamaz. Fakat sağlıklı bir kişide bu aşı yarı yarıya bir etki sağlayarak kişiyi yüzde elli oranında korur. Grip aşısı genellikle eczanelerde ya da bazı sağlık kuruluşlarında belli bir ücret karşılığında kolay bir şekilde yapılır. Erişkin insanlarda kol kaslarına yapılan bu aşı bebeklerde iki bacak arasına uygulanmaktadır. Grip aşısı hakkında herkesin merak ettiği bir konu vardır ki bu konu grip aşısının herhangi bir yan etkisinin olup olmadığıdır. Bu sorunun cevabına aslında evet diyerek karşılık verebilirim. Grip aşısının kişilerde lokal ya da genel olarak bazı yan etkileri bulunmaktadır. Fakat bu yan etkiler çok fazla önemsenecek ve dikkate alınacak etkiler değildir. Çünkü en fazla aşı yapılan bölgede kızarıklık ve küçük sızlama durumları görülen bu aşıda kısa bir süre içerisinde bu yan etkilerde ortadan kalkar.


Grip aşısı kimlerde uygulanmaz?
Grip aşısı bazı insanlarda kesinlikle uygulanmaması gereken aşılardandır. Çünkü bu kişilerin vücudu grip aşısına tepki olarak büyük sorunları ortaya çıkararak kişinin etkilenmesine ve rahatsızlanmasına neden olabilmektedir. Yani grip aşısı olmaması gereken kişileri şu şekilde sıralayabiliriz. Bu kişilerden ilki herhangi bir aşıya karşı alerjisi olan kişilerdir. Bu kişilerde grip aşısı vücudun aşırı tepki vermesine neden olarak kimi zaman ciltte belirtiler gösterir kimi zamansa kişide genel belirtiler gösterir. Bunu yanında yumurtaya alerjisi olanlar grip aşısından kesinlikle uzak durmalıdırlar. Bu kişilerin vücudu yine aşıya tepki verecektir.
 
Grip Aşısının Yan Etkileri
Grip Aşısının Yan Etkileri, Grip genellikle sonbahar ve kış aylarında yaygın olarak yaşanan bir üst solunum yolu hastalığıdır. Gribe neden olan influenza virüsü ile soğuk algınlığı birbirine karıştırılmamalıdır. Soğuk algınlığına göre daha hafif geçmektedir. Soğuk algınlığının daha çok burun akması ve burun tıkanıklığı gibi belirtileri bulunmaktadır. Grip ise yüksek ateş, terleme, baş ağrısı, mide bulantısı ve halsizlik gibi belirtileri bulunmaktadır. Grip kişilerin günlük işlerini yapaklarını bile engelleyebilecek kadar ağır geçmektedir. Özellikler çocuklarda, 65 yaş üstü bireylerde, şeker hastalarında, böbrek hastalarında ve kalp hastalarında daha ağır geçmektedir. Bu tür hastalar gribe karşı koruyucu önlemler almalıdır. Gribe karşı gerekli tedavi yöntemleri uygulanmaz ise daha zatürre gibi ağır hastalıkları tetikleyebilir. Grip tedavisi için doktora başvurulmalı ve ilaç tedavisine başlanmalıdır. Grip için ilaçsız tedavi de uygulanmaktadır.

Ülkemizde grip için yeni uygulamaya başlanan bir diğer yöntem de grip aşısıdır. Gelişmiş ülkeler grip aşısını programlı olarak uygularken ülkemiz de grip aşısı düzenli olmamakla birlikte ücretli yapılmaktadır.
Grip aşısı kimlere uygulanmalı; grip aşısı özellikle 65 yaş ve üstü, şeker, böbrek ve kalp hastalarına uygulanmalıdır. Grip aşısı yetişkinlerin çoğuna uygulanabilir sadece hamilelik dönemindeki kişilere dikkat edilmelidir. Hamileliğin ilk 3-4 ayının içinde bulunanlara ve özellikle yumurtaya karşı alerjisi olan kişilere uygulanmamalıdır. Çocuklar da ise 6 ayını tamamlamamış çocuklara uygulanmamalıdır.
Grip aşısının yan etkileri; Grip aşısını daima doktor kontrolün de yaptırılması gerekir. Aşı yapılacak ortamın temiz ve sağlık koşullarına uygun olmasın da fayda vardır. Aşıların ortalama +3-+9 derece arasında saklanması ve dondurulmaması gerekir. Aşısının koruyucu etkisi olduğu gibi bazı yan etkileri de bulunmaktadır. Özellikle aşının yapıldığı yerde şişme, kızarıklık ve ağrı meydana gelir. Bunun yanı sıra tüm vücudu etkileyen yan etkileri de vardır. Halsizlik, baş ağrısı, kaslar da ağrı gibi etkileri de bulunmaktadır. Bu gibi durumlar aşıdan 2 -3 gün sonra geçmektedir. Diğer birçok aşı ve ilaçlar da olduğu gibi grip aşısının da bu gibi yan etkileri bulunmaktadır. Bu yan etkiler uzun süre devam ederse doktora başvurulmalıdır.
 
Salgın Grip
Salgın grip, sürekli olarak karşılaşılan ve özellikle kış aylarında meydana gelen soğuk algınlığı belirtisiyle influenza adı verilen bir virüsün sebep olduğu kişiler ve toplum üzerinde ciddi olumsuz etkiler oluşturan mevsimsel olan, yaygın olan bulaşıcı bir solunum yolu hastalığı olarak bilinmektedir. Grip belirtisi genel olarak ateş yada titreme hissi oluşması, öksürük oluşması, boğaz ağrısı belirtisi meydana gelmesi, vücut ağrısı belirtileri oluşması, sürekli olarak baş ağrısı, halsizlik belirtisi gibi belirtilerin meydana gelmesiyle oluşmaktadır. Salgın grip genellikle çocuklarda yetişkin kişilerden daha çok karşılaşılmakta olup belirtileri bazen kusma ve ishal olarak görülür. Soğuk algınlığı gibi belirtiler bu belirtilerden daha çok burun akıntısı ve burun tıkanıklığı ile görülmektedir. Genel olarak gripte olduğu gibi ciddi sağlık sorunları oluşturmamaktadır, daha hafif seyreder. Grip en fazla iki haftada ve çoğunlukla da 8 ile 10 gün içerisinde iyileşir ancak özellikle risk gruplarında olmak üzere bazen zatürre gibi rahatsızlıklara neden olarak hayatı tehdit eden sağlık sorunları oluşturur. Hastalık esas olarak gripli kişide öksürük oluşması, hapşırma ve konuşma esnasında etrafa yayılan damlacıklarla kişilere bulaşmaktadır.

Salgın grip genel olarak hac döneminde farklı olan ırkların bir araya gelmesiyle birlikte kişilerin etkileşim içerisine girerek eğer bir kişide bu grip belirtisi oluşmuşsa etkileşimde olduğu kişilerde yada sürekli olarak temas halinde bulunduğu kişilere bu rahatsızlığa neden olan virüsü bulaştırarak herkese yayılmasına neden olmaktadır. Salgın grip toplu olarak bulunulan ortamlarda daha belirgin hale gelmektedir ve daha rahat yayılma göstermektedir. Fakat kişilerin temastan kaynaklı olarak diğer kişilere yada farklı yerlere seyahat etmeleriyle bu mikrobun daha fazla yayılmasına olanak sağlayarak salgın grip haline getirmesi kaçınılmaz olmaktadır. Salgın grip gelişmişlik derecesi düşük olan ülkelerde daha fazla belirmektedir. Çünkü o ülkelerde imkanların fazla olarak gelişme göstermemesinden dolayı kişiler hijyen açısından yetersiz olurlar belirtilen bu husustan dolayı bu gribin yayılması ve bu nedenle salgın hale gelmesi kaçınılmaz olmaktadır.

Salgın grip toplu taşıma araçlarında daha sık bulaşma göstermektedir. Özellikle bu gribe yakalanmış olan kişilerin hapşırmasıyla ve araçta bulunan tutunma yerlerine temasta bulunmasıyla birlikte bu grip daha yaygın hale gelmektedir. Toplu taşıma araçlarında hapşırmanın etkisiyle hava yoluyla ağızdan çıkan damlacıkların içerisinde bulunan grip enfeksiyonlarının solunum yolu aracılığıyla diğer kişilere bulaşması kaçınılmaz olmaktadır. Bu hususta bilinmesi gereken toplu taşıma araçlarını kullanırken herkesin elini değdirdiği yere çok sık temasta bulunmamaktır. Salgın grip sorunundan korunmanın en etkili olan yolu hijyen olmaktadır. Bununla birlikte genellikle ülkemizde eylül ve ekim aylarında yapılan grip aşısınında etkisi %60 olarak değerlendirilmektedir. Özellikle çocuklar ve yaşlı kişilerde salgın grip riski görülme olasılığı daha fazla ve daha tehlikeli bir hal almaktadır. Salgın grip enfeksiyonu belirtisine rastlanan bir kişi hemen doktoruna görünerek tedavi olmalı ve gerekirse ilaç tedavisine başlamalıdır. Aksi taktirde adından da anlaşıldığı gibi salgın olan bu gribi ikinci kişilere bulaştırması kaçınılmaz olacaktır.
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…