- 21 Kasım 2014
- 247
- 82
- Konu Sahibi BektasKoyuAssos
- #1
Bedenin neresinde olursa olsun, sorun çıkaran yağlanma, gözaltı torbalarının da oluşma sebeplerinden bir tanesi. Gözaltına biriken küçük yağ kesecikleri aynı zamanda insanı olduğundan daha yaşlı ve her zaman uykusuz ve yorgun gösteriyor.
Gözaltlarının ince dokusu sebebiyle, oldukça hassas ve çabuk zarar görebilen bir bölge olması, mimik hareketlerinin fazlaca yapıldığı bu alanın yaş aldıkça kırışma ve gevşeme yaşamasına da neden oluyor. Estetik International Sağlık Grubu doktorlarından Op. Dr. Yücel Sarıaltın, aynı zamanda sorunun kolajen dokunun kaybolmasına da bağlı olarak geliştiğini vurguluyor. “ Göz ve çevresi en hassas bölgelerden bir tanesi. Göz altı torbalarını aldırmak isteyen çoğu hasta bu bölgenin hassasiyetini çok iyi bildikleri için, operasyona kuşkuyla yaklaşıyorlar. Kolajen dokunun da yaş almaya bağlı olarak gelişim gösteremediği bu bölgede, ayrıca hastada genetik olarak gelen böbrek, kalp ya da alerjiye bağlı olarak gelişen sorunlar da varsa, gözaltı torbalarının oluşumu kaçınılmaz hale geliyor”.
En hassas bölgeye, en hassas dokunuş
Gözaltı torbalarının alınması işleminin, cerrahi olarak dünya üzerinde en zor yapılan ve bölgenin hassasiyeti sebebiyle iyileşme süreci en uzun süren operasyonlar olduğunu söyleyen Op. Dr. Yücel Sarıaltın, “ Alt göz kapağı kirpiklerinin çevresinden boylu boyunca geçen lenf dokusu, yapılacak cerrahi bir işlemle zarar görebilir ve bu da hastanın iyileşme sürecini uzatır. En hassas bölgeye, en hassas işlemleri yapmalısınız ki, tüm riskleri ortadan kaldırıp, geriye dönüşü mümkün olmayan kalıcı hasarlar bırakmadan operasyonu tamamlamalısınız. Bu yüzden alt göz kapağı estetiği de diyebileceğimiz, gözaltı torbalarının yok edilmesi için, bizler lazer teknolojisinden faydalanıyoruz” dedi.
Lazerle buharlaşan yağ kesecikleri
Kesi yapılmadan, sadece alt göz kirpiklerinin içine mikro işlemle girilip, gözaltı torbalanmasına neden olan, mevcut yağ yastıkçıklarını çıkardıklarını söyleyen Sarıaltın” Gözaltı torbalarını bu şekilde lazerle bir nevi buharlaştırarak yok ediyoruz. Kesi yok, noktasal girişlerle yapılıyor. Eğer hastada yanak bölgesiyle gözaltı bölgesi arasında çökük hat belirginleşmişse, bu alana da Cihantimur Yağ Transferi tekniğiyle, bölgesel yağlanma sorunu çektiği alandan elde ettiğimiz kök hücreden zenginleştirilmiş yağ enjeksiyonu uygulaması yaparak, form kazandırıyoruz. Kök hücre aynı zamanda azalan kolajenin de artmasını sağlıyor. Klasik cerrahi yönteme nazaran kısa iyileşmesi süreci yaşayan hasta, ortalama 2-3 gün içerisinde toparlanıyor, genç, dinamik ve taze bir görüntüyle hayatına devam ediyor “ dedi.
Gözaltlarının ince dokusu sebebiyle, oldukça hassas ve çabuk zarar görebilen bir bölge olması, mimik hareketlerinin fazlaca yapıldığı bu alanın yaş aldıkça kırışma ve gevşeme yaşamasına da neden oluyor. Estetik International Sağlık Grubu doktorlarından Op. Dr. Yücel Sarıaltın, aynı zamanda sorunun kolajen dokunun kaybolmasına da bağlı olarak geliştiğini vurguluyor. “ Göz ve çevresi en hassas bölgelerden bir tanesi. Göz altı torbalarını aldırmak isteyen çoğu hasta bu bölgenin hassasiyetini çok iyi bildikleri için, operasyona kuşkuyla yaklaşıyorlar. Kolajen dokunun da yaş almaya bağlı olarak gelişim gösteremediği bu bölgede, ayrıca hastada genetik olarak gelen böbrek, kalp ya da alerjiye bağlı olarak gelişen sorunlar da varsa, gözaltı torbalarının oluşumu kaçınılmaz hale geliyor”.
En hassas bölgeye, en hassas dokunuş
Gözaltı torbalarının alınması işleminin, cerrahi olarak dünya üzerinde en zor yapılan ve bölgenin hassasiyeti sebebiyle iyileşme süreci en uzun süren operasyonlar olduğunu söyleyen Op. Dr. Yücel Sarıaltın, “ Alt göz kapağı kirpiklerinin çevresinden boylu boyunca geçen lenf dokusu, yapılacak cerrahi bir işlemle zarar görebilir ve bu da hastanın iyileşme sürecini uzatır. En hassas bölgeye, en hassas işlemleri yapmalısınız ki, tüm riskleri ortadan kaldırıp, geriye dönüşü mümkün olmayan kalıcı hasarlar bırakmadan operasyonu tamamlamalısınız. Bu yüzden alt göz kapağı estetiği de diyebileceğimiz, gözaltı torbalarının yok edilmesi için, bizler lazer teknolojisinden faydalanıyoruz” dedi.
Lazerle buharlaşan yağ kesecikleri
Kesi yapılmadan, sadece alt göz kirpiklerinin içine mikro işlemle girilip, gözaltı torbalanmasına neden olan, mevcut yağ yastıkçıklarını çıkardıklarını söyleyen Sarıaltın” Gözaltı torbalarını bu şekilde lazerle bir nevi buharlaştırarak yok ediyoruz. Kesi yok, noktasal girişlerle yapılıyor. Eğer hastada yanak bölgesiyle gözaltı bölgesi arasında çökük hat belirginleşmişse, bu alana da Cihantimur Yağ Transferi tekniğiyle, bölgesel yağlanma sorunu çektiği alandan elde ettiğimiz kök hücreden zenginleştirilmiş yağ enjeksiyonu uygulaması yaparak, form kazandırıyoruz. Kök hücre aynı zamanda azalan kolajenin de artmasını sağlıyor. Klasik cerrahi yönteme nazaran kısa iyileşmesi süreci yaşayan hasta, ortalama 2-3 gün içerisinde toparlanıyor, genç, dinamik ve taze bir görüntüyle hayatına devam ediyor “ dedi.