- 23 Eylül 2010
- 6.359
- 1.917
- 248
AKP Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek, sosyal paylaşım sitesi Twitter'da kendisine zor anlar yaşatan 'Odun Herif'le ilgili açıklama yaptı.
AKP Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek, Teke Tek'te gündemi değerlendirmek ve yeni dönem projelerini anlatmak üzere Fatih Altaylı'nın konuğu oldu.
İşte Melik Gökçek'in açıklamalarından satır başları;
Siyasette 25 yılım doldu. Çevremde beni seven insanların bu işi beni yapmam için devamlı teşvikleri var. Dolayısıyla bırakmak istemiyorum. Yaptığım pekçok iş var bunların yarım kalması beni çok ciddi üzer ki, yapacağım ve temelini attığım büyük projeler var. CHP'nin adayı gelince ben bunları yıkacağım, yakacağım iptal edeceğim diyor. Mesela bizim bir Anka Park'ımız var. Anka Park'ı Ankara'nın istikbali olarak görüyoruz. Dünyanın en büyük tema parkı olarak Disnayland vari bir park olarak düşünüyoruz. 1217 tane oyuncak var. Şimdi önce rakibimiz dedi ki, "Bunu halka oylatacağım, istemezlerse kaldıracağım, bu kadar büyük yapmaya ne gerek var". Sonra bir tepki aldı, birkaç gün evvel söyledi dedi ki: Ben yıkmayacağım da çevre illerden kim istiyorsa onları sağa sola göndericem" dedi. Yani bu düşmanlık niyedir bunu anlamak mümkün değil. Bu kente düşmanlık.
1 yıl kadar önce Ak Parti'den önemli bir isimle sohbet ediyorduk. Dedi ki "Melih Gökçek, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı olmak istediği sürece Ak Parti Melih Gökçek'i aday göstermeye devam eder." Melih Gökçek'in Ankara'da inanılmaz bir potansiyeli var. Melih Gökçek'i eğer biz, kendi rızası dışında kırarak biz seni istemiyoruz diyerek Ankara'da aday göstermezsek Melih Gökçek Ankara'da AK Parti'ye seçimi kaybettirir. Böyle bir gücünüz var mı Ankara'da?
Böyle bir gücümün olup olmadığı Ankara'nın kendi takdiri. Ama şunu net olarak söyleyeyim; artık biz netice itibariyle soyunduğumuz yerde giyiniriz. Beni aday yapmasalar da bunu bana aday adayıyken de birkaç kez sordular, yapmazlarsa üzülürüm keşke olsaydım derim ama herhangi bir şekilde karşı tavrım kesinlikle olmaz. bu parti senelerce bana bu imkanı vermiş, beni belediye başkanlığına aday göstermiş, bundan sonra bir sefer aday olmadıktan sonra "tuh bu yanlış falan" bunlar yanlış şeyler. Üzülür müydüm üzülürdüm o kadar.
Siz de Ak Parti'nin 3 dönem kuralına bu dönemden itibaren takılıyorsunuz. Bu son adaylığınız mı?
Mecburen uyuyoruz ve bitiyor. Zaten istesem de aday olamıyorum istemesem de. Başka bir partiden kesinlikle aday olmam. Bu durumda Melih Gökçek'i seçerlerse son kez seçmiş oluyorlar. Üç dönem kuralı değişir mi bilemiyorum ama değişirse de ben kafi diyorum artık bizden sonrakilere bırakalım diye düşünüyorum. Sonra herhalde sizle beraber size rakip olacak bir televizyon istasyonuna çıkıp herhalde böyle bir program yaparım.
Beyaz TV başında oğlunuz var. Beyaz TV sizin mi değil mi?
Beyaz TV benim değil. Hatırlar mısınız bilmiyorum, 1994'te ben ilk aday olduğum dönemde Flash TV'ye çok çıktım. Ve o dönem Flash TV Melih Gökçek'in dendi. Onun arkasında ertesi seçimde Kanal A'da bol miktarda çıktım. Kanal A Melih Gökçek'in dediler. Bir sonraki seçimde TGRT ile çok haşırneşir olduk. o kanalında bana ait olduğunu söylediler. O da bitti bu sefer Ses TV'nin sahibi olduğumu söylediler. Ses TV gitti şimdi Beyaz TV geldi. Ben şunu söyleyeyim, isteyen inanır isteyen inanmaz, hem vallahi ben billahi Beyaz TV Melih Gökçek'in veya oğlu Osman Gökçek'in değildir. Sahipleri zaten ortada. Beyaz TV'ye nazım geçer çünkü oradaki sahibi olan arkadaşların hepsini tanırım, sevdiğim dostlarım olan insanlardır. Ben televizyona çıkmak istediğim zaman bugüne kadar bana hayır çıkma demediler. oğlumu da uygun gördüler oraya getirdiler. Ve zannediyorum oğlum da bu işi haketti. Beyaz TV'nin nereden nereye geldiğini siz de tahmin ediyorsunuz. Özgür ağırlığı çok fazla. Habertürk kadar olamasa da...
Bazı Ankaralıların "giriş kapıları" ile ilgili eleştirileri var. Benim kendi düşüncem şu; bu tam bir Sovyetler Birliği anlayışı. Moskova'nın girişinde de dev kapılar vardı. İhtişamlı bir karşılama metodu vardı. Siz niye yaptınız bu kapıları?
Birincisi bu bir simge. Ama bana çok tahf gelen konu, benim bu seçimde benim bugüne kadar yaptığım son dönem dahil olmak üzere, çok büyük dev işler var. Bu dev işlerin hiçbirini konuşmayıp özellikle gündeme bu kapıları getirmeye çalışıyor. Bu kapılar Ankara'da bir simge öyle çok büyüksenecek bir olay değil. Ben bu dönemde 71 tane alt üst - geçit yaptım. Kapıları yapmasaydım da bunları yapsaydım 71 değil 73 olurdu. Ama bakın bu kapı kadar gündeme gelmezdi. Kapılar bir simge ve biz bu simgeleri özellikle Selçuklu motiflerle seçtik. Ve bu motiflerle bir noktaya gitmeye başladık. Çünkü Ankara bir Selçuklu şehri. bunu buraya yerleştirmeye çalıştık. Dünyanın birçok yerinde böyle kapılar var. bu kapıların çirkin görünmesi konusuna gelince ben ağzımla kuş tutsam dünyanın en güzel şeyini buraya yapsam Ankara'da öyle bir ekip vardır ki, benim yaptığımı beğenmeleri mümkün değil.
Son 4 yıl itibariyle Türkiye'nin en yaşanabilir kenti seçildi Ankara. Avrupa Birliği'nden 4 tane ödül aldı Ankara. Ben bu kapıları yaparken önceden ilan etmedim neden biliyor musunuz, ben bunları önceden ilan edersem hemen mahkemeden yürütmeyi durdurma kararı getiriyorlar. Onlar olayın farkına vardıklarında zaten olay bitmişti, mahkemeye de gitseler bitecek konumdaydı, Allah'a hamd olsun zaten bitti. Ben kapılarımı çok beğeniyorum. Akşamları gerçekten inanılmaz bir görkem verecek Ankara'ya. Projelerde ışık ve renk kullanmamızın sebebi, teknoloji arttıkça renklerin ve ışıkların çoğalması.
ODTÜ OLAYLARI VE MALAZGİRT BULVARI
Sayın Karayalçın, o yolu benden önceki dönemde plan olarak yapmış, hatta inşaatına başlamış. Karayalçın'ın dozerlerine kepçelerine ODTÜ'lüler saldırmış ve Karayalçın da o işi bırakmış. Ben de yapmak istemedim. Çünkü marjinal grupların 20 sene önceki durumu da şimdiki durumu da aynı. Fakat trafik artık inanılmaz bir hal almaya başladı. ODTÜ Rektörü "Siz bu projeye başlarsınız bizimkiler rahat durmaz, şubat tatilinde yapın" dedi. Protesto eden öğrencilerin önünde, başta Hüseyin Aygün olmak üzere, CHP'li 5 vekil vardı. Protestolara 26 bin ODTÜ'lü öğrencinin yalnızca 200-250'si katıldı. ODTÜ'de bir yol daha yapacağız ama bu sefer yolu altından geçireceğiz.
"YAYINLANAN BANTTAKİ SES BANA AİT MONTAJ YOK AMA..."
İnternet ortamına sizin de bir konuşmasınız yansıdı. Oradaki mesele şu; Başbakan Erdoğan'ın bir danışmanı ile konuşuyorsunuz ve CHP'nin Ankara'da asacağı birtakım bilboardların asılmaması ve buna izin verilmemesi isteniyor. Siz de bunu kabul ediyorsunuz anladığım kadarıyla. Ben dinlemedim (illegal kayıtları dinlemeyi reddediyorum) ama bununla ilgili yazılanları okudum. Herkese eşit mesafede durması gereken bir Belediye Başkanı'nın rakip partinin bilboardları kullanmasını engellemek doğru mu sizce?
Bir kere o banttaki ses benim sesim. Bazı seslerde montaj oluyor vs. o verilen kısımlar bana ait. Yalnız belli bir bölüm kesilerek verilmiş. O bölümde özellikle İstanbul'dan bu reklam geldiği için ve siyasi bir reklam olduğu için başlarına bir iş açıp açmama noktasında tereddüte düştükleri için bana sordular böyle bir konu olup olmadığını. Firmanın sahibi sordu. O reklam panolarını biz işletmiyoruz. Biz hukukçulara sorduk sıkıntı var ne yapacağımızı şaşırdık dediler. Sıkıntı da; siyasi bir içerikli reklam olduğu için onlar özellikle siyasi içerikli konulara panolarını vermiyorlar. Muhalefet bir ciddi tepki koyuyor ortaya. Buna da ilgili kurum acaba hukuki bir sorun var mı diye bana sordu. Ben de onu orada telefonla tartıştığımı aynı şekilde konuştuğumu arkadaşa aktardım o bölümü çıkarmışlar. Ondan sonrası da böyle. Sonunda da konulmaması uygun görüldü koyulmadı. O kadar basit. O da onların takdiri ben bir şey diyemem.
TWİTTER'DAKİ BAŞBELASI "ODUN HERİF"
Sizin Twitter'da şahane bir baş belanız var "Odun herif". Gece vakti size Melih Başkan bir şey söyleyeceğim diyor siz de cevap yazıyorsunuz diyor ki "uykum geldi yatıyorum" falan...
Hayır ben ona hiç cevap vermedim. Kendi kendine montaj yapmış, sanki ben cevap vermiş gibi yazmış koymuş ve Melih Gökçek'e böyle dedim o da bana böyle dedi diye millete servis etmiş. Söyleyen de kendine ait, cevaplar da kendine ait. Direk olarak blokladığım için benimle herhangi bir irtibat filan yok. İlk başta böyle yalan yanlış şeyi uydurunca hemen blokladım. Benim bu manada diyaloğum sadece Ahmet Hakan'la vardır. Ahmet Hakan'la yazışmalarımın hepsi gerçektir, muhabbetimiz vardır
kaynak: cumhuriyet
AKP Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek, Teke Tek'te gündemi değerlendirmek ve yeni dönem projelerini anlatmak üzere Fatih Altaylı'nın konuğu oldu.
İşte Melik Gökçek'in açıklamalarından satır başları;
Siyasette 25 yılım doldu. Çevremde beni seven insanların bu işi beni yapmam için devamlı teşvikleri var. Dolayısıyla bırakmak istemiyorum. Yaptığım pekçok iş var bunların yarım kalması beni çok ciddi üzer ki, yapacağım ve temelini attığım büyük projeler var. CHP'nin adayı gelince ben bunları yıkacağım, yakacağım iptal edeceğim diyor. Mesela bizim bir Anka Park'ımız var. Anka Park'ı Ankara'nın istikbali olarak görüyoruz. Dünyanın en büyük tema parkı olarak Disnayland vari bir park olarak düşünüyoruz. 1217 tane oyuncak var. Şimdi önce rakibimiz dedi ki, "Bunu halka oylatacağım, istemezlerse kaldıracağım, bu kadar büyük yapmaya ne gerek var". Sonra bir tepki aldı, birkaç gün evvel söyledi dedi ki: Ben yıkmayacağım da çevre illerden kim istiyorsa onları sağa sola göndericem" dedi. Yani bu düşmanlık niyedir bunu anlamak mümkün değil. Bu kente düşmanlık.
1 yıl kadar önce Ak Parti'den önemli bir isimle sohbet ediyorduk. Dedi ki "Melih Gökçek, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı olmak istediği sürece Ak Parti Melih Gökçek'i aday göstermeye devam eder." Melih Gökçek'in Ankara'da inanılmaz bir potansiyeli var. Melih Gökçek'i eğer biz, kendi rızası dışında kırarak biz seni istemiyoruz diyerek Ankara'da aday göstermezsek Melih Gökçek Ankara'da AK Parti'ye seçimi kaybettirir. Böyle bir gücünüz var mı Ankara'da?
Böyle bir gücümün olup olmadığı Ankara'nın kendi takdiri. Ama şunu net olarak söyleyeyim; artık biz netice itibariyle soyunduğumuz yerde giyiniriz. Beni aday yapmasalar da bunu bana aday adayıyken de birkaç kez sordular, yapmazlarsa üzülürüm keşke olsaydım derim ama herhangi bir şekilde karşı tavrım kesinlikle olmaz. bu parti senelerce bana bu imkanı vermiş, beni belediye başkanlığına aday göstermiş, bundan sonra bir sefer aday olmadıktan sonra "tuh bu yanlış falan" bunlar yanlış şeyler. Üzülür müydüm üzülürdüm o kadar.
Siz de Ak Parti'nin 3 dönem kuralına bu dönemden itibaren takılıyorsunuz. Bu son adaylığınız mı?
Mecburen uyuyoruz ve bitiyor. Zaten istesem de aday olamıyorum istemesem de. Başka bir partiden kesinlikle aday olmam. Bu durumda Melih Gökçek'i seçerlerse son kez seçmiş oluyorlar. Üç dönem kuralı değişir mi bilemiyorum ama değişirse de ben kafi diyorum artık bizden sonrakilere bırakalım diye düşünüyorum. Sonra herhalde sizle beraber size rakip olacak bir televizyon istasyonuna çıkıp herhalde böyle bir program yaparım.
Beyaz TV başında oğlunuz var. Beyaz TV sizin mi değil mi?
Beyaz TV benim değil. Hatırlar mısınız bilmiyorum, 1994'te ben ilk aday olduğum dönemde Flash TV'ye çok çıktım. Ve o dönem Flash TV Melih Gökçek'in dendi. Onun arkasında ertesi seçimde Kanal A'da bol miktarda çıktım. Kanal A Melih Gökçek'in dediler. Bir sonraki seçimde TGRT ile çok haşırneşir olduk. o kanalında bana ait olduğunu söylediler. O da bitti bu sefer Ses TV'nin sahibi olduğumu söylediler. Ses TV gitti şimdi Beyaz TV geldi. Ben şunu söyleyeyim, isteyen inanır isteyen inanmaz, hem vallahi ben billahi Beyaz TV Melih Gökçek'in veya oğlu Osman Gökçek'in değildir. Sahipleri zaten ortada. Beyaz TV'ye nazım geçer çünkü oradaki sahibi olan arkadaşların hepsini tanırım, sevdiğim dostlarım olan insanlardır. Ben televizyona çıkmak istediğim zaman bugüne kadar bana hayır çıkma demediler. oğlumu da uygun gördüler oraya getirdiler. Ve zannediyorum oğlum da bu işi haketti. Beyaz TV'nin nereden nereye geldiğini siz de tahmin ediyorsunuz. Özgür ağırlığı çok fazla. Habertürk kadar olamasa da...
Bazı Ankaralıların "giriş kapıları" ile ilgili eleştirileri var. Benim kendi düşüncem şu; bu tam bir Sovyetler Birliği anlayışı. Moskova'nın girişinde de dev kapılar vardı. İhtişamlı bir karşılama metodu vardı. Siz niye yaptınız bu kapıları?
Birincisi bu bir simge. Ama bana çok tahf gelen konu, benim bu seçimde benim bugüne kadar yaptığım son dönem dahil olmak üzere, çok büyük dev işler var. Bu dev işlerin hiçbirini konuşmayıp özellikle gündeme bu kapıları getirmeye çalışıyor. Bu kapılar Ankara'da bir simge öyle çok büyüksenecek bir olay değil. Ben bu dönemde 71 tane alt üst - geçit yaptım. Kapıları yapmasaydım da bunları yapsaydım 71 değil 73 olurdu. Ama bakın bu kapı kadar gündeme gelmezdi. Kapılar bir simge ve biz bu simgeleri özellikle Selçuklu motiflerle seçtik. Ve bu motiflerle bir noktaya gitmeye başladık. Çünkü Ankara bir Selçuklu şehri. bunu buraya yerleştirmeye çalıştık. Dünyanın birçok yerinde böyle kapılar var. bu kapıların çirkin görünmesi konusuna gelince ben ağzımla kuş tutsam dünyanın en güzel şeyini buraya yapsam Ankara'da öyle bir ekip vardır ki, benim yaptığımı beğenmeleri mümkün değil.
Son 4 yıl itibariyle Türkiye'nin en yaşanabilir kenti seçildi Ankara. Avrupa Birliği'nden 4 tane ödül aldı Ankara. Ben bu kapıları yaparken önceden ilan etmedim neden biliyor musunuz, ben bunları önceden ilan edersem hemen mahkemeden yürütmeyi durdurma kararı getiriyorlar. Onlar olayın farkına vardıklarında zaten olay bitmişti, mahkemeye de gitseler bitecek konumdaydı, Allah'a hamd olsun zaten bitti. Ben kapılarımı çok beğeniyorum. Akşamları gerçekten inanılmaz bir görkem verecek Ankara'ya. Projelerde ışık ve renk kullanmamızın sebebi, teknoloji arttıkça renklerin ve ışıkların çoğalması.
ODTÜ OLAYLARI VE MALAZGİRT BULVARI
Sayın Karayalçın, o yolu benden önceki dönemde plan olarak yapmış, hatta inşaatına başlamış. Karayalçın'ın dozerlerine kepçelerine ODTÜ'lüler saldırmış ve Karayalçın da o işi bırakmış. Ben de yapmak istemedim. Çünkü marjinal grupların 20 sene önceki durumu da şimdiki durumu da aynı. Fakat trafik artık inanılmaz bir hal almaya başladı. ODTÜ Rektörü "Siz bu projeye başlarsınız bizimkiler rahat durmaz, şubat tatilinde yapın" dedi. Protesto eden öğrencilerin önünde, başta Hüseyin Aygün olmak üzere, CHP'li 5 vekil vardı. Protestolara 26 bin ODTÜ'lü öğrencinin yalnızca 200-250'si katıldı. ODTÜ'de bir yol daha yapacağız ama bu sefer yolu altından geçireceğiz.
"YAYINLANAN BANTTAKİ SES BANA AİT MONTAJ YOK AMA..."
İnternet ortamına sizin de bir konuşmasınız yansıdı. Oradaki mesele şu; Başbakan Erdoğan'ın bir danışmanı ile konuşuyorsunuz ve CHP'nin Ankara'da asacağı birtakım bilboardların asılmaması ve buna izin verilmemesi isteniyor. Siz de bunu kabul ediyorsunuz anladığım kadarıyla. Ben dinlemedim (illegal kayıtları dinlemeyi reddediyorum) ama bununla ilgili yazılanları okudum. Herkese eşit mesafede durması gereken bir Belediye Başkanı'nın rakip partinin bilboardları kullanmasını engellemek doğru mu sizce?
Bir kere o banttaki ses benim sesim. Bazı seslerde montaj oluyor vs. o verilen kısımlar bana ait. Yalnız belli bir bölüm kesilerek verilmiş. O bölümde özellikle İstanbul'dan bu reklam geldiği için ve siyasi bir reklam olduğu için başlarına bir iş açıp açmama noktasında tereddüte düştükleri için bana sordular böyle bir konu olup olmadığını. Firmanın sahibi sordu. O reklam panolarını biz işletmiyoruz. Biz hukukçulara sorduk sıkıntı var ne yapacağımızı şaşırdık dediler. Sıkıntı da; siyasi bir içerikli reklam olduğu için onlar özellikle siyasi içerikli konulara panolarını vermiyorlar. Muhalefet bir ciddi tepki koyuyor ortaya. Buna da ilgili kurum acaba hukuki bir sorun var mı diye bana sordu. Ben de onu orada telefonla tartıştığımı aynı şekilde konuştuğumu arkadaşa aktardım o bölümü çıkarmışlar. Ondan sonrası da böyle. Sonunda da konulmaması uygun görüldü koyulmadı. O kadar basit. O da onların takdiri ben bir şey diyemem.
TWİTTER'DAKİ BAŞBELASI "ODUN HERİF"
Sizin Twitter'da şahane bir baş belanız var "Odun herif". Gece vakti size Melih Başkan bir şey söyleyeceğim diyor siz de cevap yazıyorsunuz diyor ki "uykum geldi yatıyorum" falan...
Hayır ben ona hiç cevap vermedim. Kendi kendine montaj yapmış, sanki ben cevap vermiş gibi yazmış koymuş ve Melih Gökçek'e böyle dedim o da bana böyle dedi diye millete servis etmiş. Söyleyen de kendine ait, cevaplar da kendine ait. Direk olarak blokladığım için benimle herhangi bir irtibat filan yok. İlk başta böyle yalan yanlış şeyi uydurunca hemen blokladım. Benim bu manada diyaloğum sadece Ahmet Hakan'la vardır. Ahmet Hakan'la yazışmalarımın hepsi gerçektir, muhabbetimiz vardır
kaynak: cumhuriyet
Son düzenleme: