Gitmeli miyim?

Bunu okuyan kişiye öncelikle merhaba. Buraya ilk yazışım değil. Derdimi anlatacak olursam konu sevgilim. Nereden başlayacağım hiç bilmiyorum. Özet geçecek olursam kavga ettik ve şimdi benimle barışmak istemiyor. Hatanın bende olduğunu, onu haksız yere suçlamalarda bulunduğumu ve beni sürekli affettiğini bana söyledi. Son birkaç ayda sürekli tartışırdık. Küçük şeylerin büyük laflarını ederdik. Ben ne kadar tartışıp gönlümüz daha fazla kırılmasın diye konuları kapatmaya çalışsam da... o hep inat etti ve uzatılmaması gereken konuları dahi uzatarak daha fazla kırılmamıza neden oldu. İnatçı ve her zaman ben haklıyım kişiliğine sahip bir insan. Zor birisi. İstememe sebebi ise benim yerli yersiz tartışma çıkarıp onu suçlamammış. Öyle dedi. Oysa çıkardığım kavgaların bir sebebi vardı. Her ilişki de olan klasik şeyler...sanırım. Kıskançlıklarım oldu, beni ilgisiz bırakıp ilgi istediğim zamanlar oldu. daha çok var ama bu konular üzerinde hep tartışma yaşandı. Tartışma dediğime bakmayın bunlar yaşanırken beni dinlememek için hep engellerdi. Birde üstüne beni dinlemiyorsun diye kavgasını yapardım. Ben sevdiğim zaman sahiplenici biri oluyorum. Sanırım o bunu kaldıramadı .d Son tartışmamızda her şey bir gün iyi ilerlerken aramızda hiç sorun yokken biranda ilgisini alakasını benden kesti. Bir gün de yaşandı bunlar ve baktım ki bir kızla oyuna girmiş. Ve bana o gün sözü de vardı film izleyeceğiz diye. Ben onu beklerken .d o elalemin kızıyla oyun oynuyordu. Ben bunun üstüne tabi onunla konuşmadım. Beni engelledi sonra yazdı. Tartıştık. Sonra ben dayanamadım yazdım. Bu sefer o beni istemedi. Her şeyin suçlusu sensin dedi. Ben buna hakaretler beddualar ettim. Etmez olaydım. Ona kredi vermiş oldum. Şimdi de inanır mısın bilmiyorum bana geri dönsün diye ona yalvarıyorum. Biliyorum yapmamam gerekiyor ama seviyorum işte. İyi günlerimiz aklıma geliyor kötü oluyorum. Acı çektiğimi ona da söyledim ama o bunu umursamıyor bile. İlle de beni istemiyor. Diyorum sorun neyse hallederiz konuşuruz çözüme ulaştırırız. İstemediğini söyledi. Şimdi düşünüyorum yaşadığı şehre gidip çaresizce af mı dilesem diye. Kabul etmese bile gözümle kulaklarımla duyacağım. Belki o zaman istemiyor oluşunu kabullenirim. Herkesin başından bunlar geçmiştir. Çaresiz hissediyorum. Onu iki buçuk yıl sonra severek bırakmak istemiyorum. Yaşattıklarını yine yaşatacak olsa bile razıyım. Benim de çok hatam var. Gereksiz tartışmalar da bulundum. Bilmiyorum ne yapacağım. Kendimi küçük düşürecek olsam bile onu görmeyi sesinin tonunu duymayı özledim. Elimde bir demek çiçekle ona gitmeyi beni affet demeyi çok istiyorum. Hüsranla sonuçlanacak olsa da en azından çabaladım derim.


güncelleme: Meğerse istenmememin sebebi başkasıyla konuşuyor oluşuymuş. Dün gece bir güzel ana avrat sayıp engelledim. Terbiyemi bozmak istemezdim onun kadar çirkinleşmekte istemezdim ama bu yavşklar terbiye bırakmıyor insanlarda. Nasıl olsa bir daha konuşmayacağım bir yaratık terbiyemi bozmaya da bir sakınca yok.

Bu toksik ilişki için onun ayağına gitmeniz ne kadar mantıklı sizce? Olmuyorsa zorlamamak lazım

Gurur ne demek biliyor musunuz? İnsanın kendisine saygısı vs..

Bence acı konuşacağım ama bu adam hem bir. Kızla oyuna giriyor hem de zeytinyağı gibi üste çıkıyor son bir defa konuş bak böyle olmaz de tamam ben d e karşı değilim kızla oynanmasına ama insan söyler bunu yara ilk oluştuğunda kanar yeter ki sen yarana tuz basma

Sizi istemeyen biri için boşuna yormayın kendinizi hiçkimse vazgeçilmez değildir.

Birgün bir kızım olursa ona öğreteceğim ilk şey bu olacak. Önce kendini sev kızım, önce kendine acı, önce kendine ver. Sen acı çekerken gözlerini kırpmayanlara ikinci kez dönüp bakma.

Allah aşkına daima tartışma daima fikir ayrılığı ile geçer mi?bırakın birbirinizi herkes yoluna hayatına baksın

Gitme.
Kimse gurursuz insanı sevmez.

Gitmemelisiniz.
Her şeyden önce hayatınızın merkezine kendinizi koyun, en çok kendinizi sevin. Neredeyse hiçbir insan için gururu ayaklar altına sermeye değmez. Eline koz vermekten başka işe yaramaz bu.
Oldukça toksik bir ilişki içindeymişsiniz, belki de alışkanlığınız olmuş emin değilim ama bence biraz kendinizle vakit geçirin. Doğru olanın ne olduğuna o zaman karar verebilirsiniz diye düşünüyorum.

bu ilişkiler çok karmaşık.
yani ikili ilişkiler için belirlenen bazı kalıp şeyler var, ama sonuçta ortada iki ayrı kişi ve bambaşka yaşananlar var.
o yüzden buradan yapılan yorumları çok fazla dikkate almaman gerekiyor.
evet hepimiz akıl almak için gelip buraya konu açıyoruz ya ben neyin içindeyim diye bir dışardan göz arıyoruz ancak yine de ne yaşadığınızı siz biliyorsunuz.
herkes bu durumda tabiki asla gitme, sakın yalvarma dicektir. ama önemli olan sizin ne yaşadığınız?
yani sen haksızsan tabi ki sen gitmelisin eğer seviyorsan.
mesela şey derler, kaçan kovalanır. ya sen adamın ağzına s..ç tıysan o adam seni kutuplara da gitsen kovalamaz.
ya da adamın gururunu kırdıysan şu durumda (eğer seviyor ve barışmak istiyorsan) sen de gururunun kırılmasını göze alacaksın.
ha yok, sen haklı olmana rağmen sana böyle davrandıysa büyük ihtimal yaşadığın duygu sevgi değil takıntıdır.
takıntılar da üzerine gitmeyerek ve zamana bırakarak geçer zaten. ama zaman vermen gerek kendine ve seni yıpratan şey neyse uzak durman gerek.
kısacası o kişiyle aranda ne yaşandıysa ona göre hareket et.

Sakın ola böyle bir saçmalık yapma.
Padişah mı bu? Dünya da 60 milyon erkek var.
Ne kadar seversen sev, kendinden fazla sevdiğin adam sana bunu yapabiliyorsa, seni sevmeyi bırak, saygı bile duymaz böyle zavallı olursan.
Hem niye kendini haksız görüyorsun? Sen kendini hakkını bile savunamiyorsun daha.
Emin ol, gururunu kaybettikten ve o yine de gittikten sonra, kendini zor affedersin bunu ben nasıl yaptım kendime diye.

Kendi kendinize boş yere acı çektireceksiniz yapmayın. Adamın niyeti varsa size döner zaten, ki anladığım kadarıyla da oldukça anlayışsız birisi. Siz üzerine gittikçe iyice şımaracak, tepenize çıkacak. Bence bir süre kafanızı dinleyin. Barışmayı kafanıza takmayın bırakın her şey olacağı gibi olsun. Su akar yatağını bulun. Siz de bu esnada gezin, kitap okuyun, rahatlayın biraz.

Gitmeyin bence. Sizin bir kızınız olsa bu şekilde davranan birinin arkasından gidip gururunu ayaklar altına almasına izin verir miydiniz? İlişki yeni bitmiş boşluktasınız. Ayrı kalın onunla izleyeceğiniz filmi arkadaşınızla yoksa da kendiniz oturun izleyin. Sizi istemeyeni siz hiç istemeyin.

runavay .!.:

Bunu okuyan kişiye öncelikle merhaba. Buraya ilk yazışım değil. Derdimi anlatacak olursam konu sevgilim. Nereden başlayacağım hiç bilmiyorum. Özet geçecek olursam kavga ettik ve şimdi benimle barışmak istemiyor. Hatanın bende olduğunu, onu haksız yere suçlamalarda bulunduğumu ve beni sürekli affettiğini bana söyledi. Son birkaç ayda sürekli tartışırdık. Küçük şeylerin büyük laflarını ederdik. Ben ne kadar tartışıp gönlümüz daha fazla kırılmasın diye konuları kapatmaya çalışsam da... o hep inat etti ve uzatılmaması gereken konuları dahi uzatarak daha fazla kırılmamıza neden oldu. İnatçı ve her zaman ben haklıyım kişiliğine sahip bir insan. Zor birisi. İstememe sebebi ise benim yerli yersiz tartışma çıkarıp onu suçlamammış. Öyle dedi. Oysa çıkardığım kavgaların bir sebebi vardı. Her ilişki de olan klasik şeyler...sanırım. Kıskançlıklarım oldu, beni ilgisiz bırakıp ilgi istediğim zamanlar oldu. daha çok var ama bu konular üzerinde hep tartışma yaşandı. Tartışma dediğime bakmayın bunlar yaşanırken beni dinlememek için hep engellerdi. Birde üstüne beni dinlemiyorsun diye kavgasını yapardım. Ben sevdiğim zaman sahiplenici biri oluyorum. Sanırım o bunu kaldıramadı .d Son tartışmamızda her şey bir gün iyi ilerlerken aramızda hiç sorun yokken biranda ilgisini alakasını benden kesti. Bir gün de yaşandı bunlar ve baktım ki bir kızla oyuna girmiş. Ve bana o gün sözü de vardı film izleyeceğiz diye. Ben onu beklerken .d o elalemin kızıyla oyun oynuyordu. Ben bunun üstüne tabi onunla konuşmadım. Beni engelledi sonra yazdı. Tartıştık. Sonra ben dayanamadım yazdım. Bu sefer o beni istemedi. Her şeyin suçlusu sensin dedi. Ben buna hakaretler beddualar ettim. Etmez olaydım. Ona kredi vermiş oldum. Şimdi de inanır mısın bilmiyorum bana geri dönsün diye ona yalvarıyorum. Biliyorum yapmamam gerekiyor ama seviyorum işte. İyi günlerimiz aklıma geliyor kötü oluyorum. Acı çektiğimi ona da söyledim ama o bunu umursamıyor bile. İlle de beni istemiyor. Diyorum sorun neyse hallederiz konuşuruz çözüme ulaştırırız. İstemediğini söyledi. Şimdi düşünüyorum yaşadığı şehre gidip çaresizce af mı dilesem diye. Kabul etmese bile gözümle kulaklarımla duyacağım. Belki o zaman istemiyor oluşunu kabullenirim. Herkesin başından bunlar geçmiştir. Çaresiz hissediyorum. Onu iki buçuk yıl sonra severek bırakmak istemiyorum. Yaşattıklarını yine yaşatacak olsa bile razıyım. Benim de çok hatam var. Gereksiz tartışmalar da bulundum. Bilmiyorum ne yapacağım. Kendimi küçük düşürecek olsam bile onu görmeyi sesinin tonunu duymayı özledim. Elimde bir demek çiçekle ona gitmeyi beni affet demeyi çok istiyorum. Hüsranla sonuçlanacak olsa da en azından çabaladım derim.

Genişletmek için tıkla...

Buradan öğrendiklerinize bakın ve hayatınıza devam edin. Yaşadığı şehre gidince daha kıymetli olacağınızı mı zannediyorsunız. Önce kendinizi sevin, önce kendinize saygı duyun.

Yakininizda degilmis. Ya hayatina coktan birisini almissa...

runavay .!.:

Bunu okuyan kişiye öncelikle merhaba. Buraya ilk yazışım değil. Derdimi anlatacak olursam konu sevgilim. Nereden başlayacağım hiç bilmiyorum. Özet geçecek olursam kavga ettik ve şimdi benimle barışmak istemiyor. Hatanın bende olduğunu, onu haksız yere suçlamalarda bulunduğumu ve beni sürekli affettiğini bana söyledi. Son birkaç ayda sürekli tartışırdık. Küçük şeylerin büyük laflarını ederdik. Ben ne kadar tartışıp gönlümüz daha fazla kırılmasın diye konuları kapatmaya çalışsam da... o hep inat etti ve uzatılmaması gereken konuları dahi uzatarak daha fazla kırılmamıza neden oldu. İnatçı ve her zaman ben haklıyım kişiliğine sahip bir insan. Zor birisi. İstememe sebebi ise benim yerli yersiz tartışma çıkarıp onu suçlamammış. Öyle dedi. Oysa çıkardığım kavgaların bir sebebi vardı. Her ilişki de olan klasik şeyler...sanırım. Kıskançlıklarım oldu, beni ilgisiz bırakıp ilgi istediğim zamanlar oldu. daha çok var ama bu konular üzerinde hep tartışma yaşandı. Tartışma dediğime bakmayın bunlar yaşanırken beni dinlememek için hep engellerdi. Birde üstüne beni dinlemiyorsun diye kavgasını yapardım. Ben sevdiğim zaman sahiplenici biri oluyorum. Sanırım o bunu kaldıramadı .d Son tartışmamızda her şey bir gün iyi ilerlerken aramızda hiç sorun yokken biranda ilgisini alakasını benden kesti. Bir gün de yaşandı bunlar ve baktım ki bir kızla oyuna girmiş. Ve bana o gün sözü de vardı film izleyeceğiz diye. Ben onu beklerken .d o elalemin kızıyla oyun oynuyordu. Ben bunun üstüne tabi onunla konuşmadım. Beni engelledi sonra yazdı. Tartıştık. Sonra ben dayanamadım yazdım. Bu sefer o beni istemedi. Her şeyin suçlusu sensin dedi. Ben buna hakaretler beddualar ettim. Etmez olaydım. Ona kredi vermiş oldum. Şimdi de inanır mısın bilmiyorum bana geri dönsün diye ona yalvarıyorum. Biliyorum yapmamam gerekiyor ama seviyorum işte. İyi günlerimiz aklıma geliyor kötü oluyorum. Acı çektiğimi ona da söyledim ama o bunu umursamıyor bile. İlle de beni istemiyor. Diyorum sorun neyse hallederiz konuşuruz çözüme ulaştırırız. İstemediğini söyledi. Şimdi düşünüyorum yaşadığı şehre gidip çaresizce af mı dilesem diye. Kabul etmese bile gözümle kulaklarımla duyacağım. Belki o zaman istemiyor oluşunu kabullenirim. Herkesin başından bunlar geçmiştir. Çaresiz hissediyorum. Onu iki buçuk yıl sonra severek bırakmak istemiyorum. Yaşattıklarını yine yaşatacak olsa bile razıyım. Benim de çok hatam var. Gereksiz tartışmalar da bulundum. Bilmiyorum ne yapacağım. Kendimi küçük düşürecek olsam bile onu görmeyi sesinin tonunu duymayı özledim. Elimde bir demek çiçekle ona gitmeyi beni affet demeyi çok istiyorum. Hüsranla sonuçlanacak olsa da en azından çabaladım derim.

Genişletmek için tıkla...

Tebrikler bulunmaz hint kumaşını bulmuşsun, sakın bırakma. Kapısına git ağla yalvar, ayaklarına kapan. Affetmezse intihara teşebbüs et o zaman kesin affeder.

Herkesin başından bunlar geçmiştir mi? Gurur sahibi insanlar var güzel kardeşim herkes kendini gerzeğin birine paspas etmez.

Herkesin başından bunlar geçmemiştir ya.

dr_yad .!.:

Herkesin başından bunlar geçmemiştir ya.

Genişletmek için tıkla...

Yaptıklarını ve yaşadıklarını normalleştirme dürtüsü.

runavay .!.:

Bunu okuyan kişiye öncelikle merhaba. Buraya ilk yazışım değil. Derdimi anlatacak olursam konu sevgilim. Nereden başlayacağım hiç bilmiyorum. Özet geçecek olursam kavga ettik ve şimdi benimle barışmak istemiyor. Hatanın bende olduğunu, onu haksız yere suçlamalarda bulunduğumu ve beni sürekli affettiğini bana söyledi. Son birkaç ayda sürekli tartışırdık. Küçük şeylerin büyük laflarını ederdik. Ben ne kadar tartışıp gönlümüz daha fazla kırılmasın diye konuları kapatmaya çalışsam da... o hep inat etti ve uzatılmaması gereken konuları dahi uzatarak daha fazla kırılmamıza neden oldu. İnatçı ve her zaman ben haklıyım kişiliğine sahip bir insan. Zor birisi. İstememe sebebi ise benim yerli yersiz tartışma çıkarıp onu suçlamammış. Öyle dedi. Oysa çıkardığım kavgaların bir sebebi vardı. Her ilişki de olan klasik şeyler...sanırım. Kıskançlıklarım oldu, beni ilgisiz bırakıp ilgi istediğim zamanlar oldu. daha çok var ama bu konular üzerinde hep tartışma yaşandı. Tartışma dediğime bakmayın bunlar yaşanırken beni dinlememek için hep engellerdi. Birde üstüne beni dinlemiyorsun diye kavgasını yapardım. Ben sevdiğim zaman sahiplenici biri oluyorum. Sanırım o bunu kaldıramadı .d Son tartışmamızda her şey bir gün iyi ilerlerken aramızda hiç sorun yokken biranda ilgisini alakasını benden kesti. Bir gün de yaşandı bunlar ve baktım ki bir kızla oyuna girmiş. Ve bana o gün sözü de vardı film izleyeceğiz diye. Ben onu beklerken .d o elalemin kızıyla oyun oynuyordu. Ben bunun üstüne tabi onunla konuşmadım. Beni engelledi sonra yazdı. Tartıştık. Sonra ben dayanamadım yazdım. Bu sefer o beni istemedi. Her şeyin suçlusu sensin dedi. Ben buna hakaretler beddualar ettim. Etmez olaydım. Ona kredi vermiş oldum. Şimdi de inanır mısın bilmiyorum bana geri dönsün diye ona yalvarıyorum. Biliyorum yapmamam gerekiyor ama seviyorum işte. İyi günlerimiz aklıma geliyor kötü oluyorum. Acı çektiğimi ona da söyledim ama o bunu umursamıyor bile. İlle de beni istemiyor. Diyorum sorun neyse hallederiz konuşuruz çözüme ulaştırırız. İstemediğini söyledi. Şimdi düşünüyorum yaşadığı şehre gidip çaresizce af mı dilesem diye. Kabul etmese bile gözümle kulaklarımla duyacağım. Belki o zaman istemiyor oluşunu kabullenirim. Herkesin başından bunlar geçmiştir. Çaresiz hissediyorum. Onu iki buçuk yıl sonra severek bırakmak istemiyorum. Yaşattıklarını yine yaşatacak olsa bile razıyım. Benim de çok hatam var. Gereksiz tartışmalar da bulundum. Bilmiyorum ne yapacağım. Kendimi küçük düşürecek olsam bile onu görmeyi sesinin tonunu duymayı özledim. Elimde bir demek çiçekle ona gitmeyi beni affet demeyi çok istiyorum. Hüsranla sonuçlanacak olsa da en azından çabaladım derim.

Genişletmek için tıkla...

sevgiliyi engellemek nedir bunu hiç anlamam. engelleme öyle bir şeydir ki aramanı yazmanı bile görmek istemiyorum demektir yani geri dönüşü yoktur ergen gibi çocuk oyuncağına çevirip engelle yaz engelle yaz olmaz. bu insanın size değer vermediğini gösterir. böyle bir ilişki için hala severek ayrılmak istemiyorum elimde çiçekle gitsem mi diyorsunuz. bu insan sizi sevse her şeyden önce dinlemeye çalışır. kaldı ki sizde de hata çok sanırım siz de sevmeyi bilmiyorsunuz. sevilen insana beddua etmek hakaret etmek nedir sadece haklıyken haksız duruma düşürür. istemiyorum demiş artık siz istiyorsunuz diye oldurmak zorunda değil. siz de bırakın daha fazla gururunuzu incitmeyin bence. şu pandemi ortamında elinize çiçek alıp sizi dinlesin diye başka şehre gitmenize gerek olmamalı. bu da size ders olsun bundan sonra yapıcı olmayı öğrenin insanlara karşı.

Ben gittim zamanında yüzüme bile bakmadı. Sen gitme nolur. Sen gitme. Erkeklerin gel gitleri olmuyor bizim gibi. Sevmiyorum bitti dediyse bitmiştir. Çok acıyor biliyorum. Hatta belki takıntı olarak bile kalacak o kişi beyninde. Ama dediğim gibi sadece takıntı. Gerçek bir sevgi huzur verir huzursuzluk değil....