Duruşmaya 20 yaşındaki Ayşe Deniz Karacagilin savunması damga vurdu. Karacagil, örgüt sembolü kırmızı fuları açıkladığı savunmasında şunları söyledi:
Tarih direnişteki yaşamı yazar
Birileri duymak istemedi. Bizler neden sokaktaydık sorusunu cevaplayacağım.
Tarih her zaman direnişteki yaşamı yazar. Tarihi kanla yazanlar, toplumsal muhalefetin her katmanında onarılmaz yaralar açtılar.
Yargı katilleri aklama çabasında
Net kanıtlara rağmen yargı, gerçek katilleri aklama çabasında. Antalyada İstanbulda saldıran palalıların ne olmadığını gördük.
Dışarıda birileri cukkalarken
Dışarıda birileri bacanaklı-oğullu milyonları cukkalarken, bizim tutsak edilmemize şaşılmaz. İktidardakiler, yüzsüzlüğün bu kadarı denecek kadar açık oynadılar, katilleri akladılar.
Cezaevlerinde, koğuşlarımıza kadar giren erkek egemen kültür, çamaşırlarımızla dahi dalga geçerek Bu bayrak büyük diyebilmektedir. Dışarıda demokrasi diyenler içeride gençleri katletti. Hukukun görmediği her şeyi biz yaşadık ve gördük.
Eylem günü uzun sakallı ve takkeli sivil kişiler bize saldırdı. Ancak onların yargılanacaklarını sanmıyorum. Bundan sonra da çocukların uçurtmalarının vurulmasına izin vermeyeceğiz.
Bulutların rengi maviye dönmeli artık
Türkiye halklarının üzerindeki bulutların rengi, maviye dönmelidir artık. Biz tüketen değil üreten bir sanatın savunucularıyız.
Sanat can çekişiyor, çığlığı biziz. Bize devlet babamız bolca tazyikli su ve kimyasal hediye etti. Gemiciklerimiz olmadı. Gezi direnişini, insanlık onuru için gerçekleştirdik. Yeri geldi öldük, yeri geldi kör olduk, tutsak olduk.
Kırmızı fuları açıklayayım. Bence bulunmayan o örgüt kumaş fabrikalarıdır. Ülkemiz şaşırmışlar cehennemine döndü. Siz burada bizi yargılamaya çalışıyorsunuz. İstanbulda Cumhuriyet savcılığı Gezi eylemi suç değildir diye 74 kişiyi serbest bıraktı.
Duruşmanın sonunda mahkeme heyeti üç sanığın da tahliyesine karar verdi.