• Merhaba, Kadınlar Kulübü'ne ÜCRETSİZ üye olarak yorumlar ile katkıda bulunabilir veya aklınıza takılan soruları sorabilirsiniz.

Gezi davasında 98 yıl hapis istemi

AngryPenguin

Popüler Üye
Kayıtlı Üye
8 Haziran 2012
5.278
1.437
248
Antalya'da Gezi olayları ile ilgili 5 şüphelinin tutuksuz yargılandığı davada savcı 11-98 yıl arasında hapis cezaları istedi.


Antalya'daki Gezi protestolarına katıldıkları gerekçesiyle Ayşe Deniz Karacagil, Murat Sezgin, Mustafa Cihan Yılmaz, Ali Karakuş ve Leyla Nuyan'ın yargılandığı dava, Antalya 6'ncı Ağır Ceza Mahkemesi'nde 12 Haziran'da görülecek.

Şüpheliler, 'Kamu malına zarar vermek', 'kamu görevlisine karşı direnmek', 'toplantı gösteri ve yürüyüş kanununa muhalefet', 'terör örgütü üyeliği' ve 'kanuna aykırı toplantı veya gösteri yürüyüşleri düzenlemek' suçlamalarından ve bu suçları birden fazla işlemekten yargılanacak.

Söz konusu davada Karacagil için 24 yıldan 98 yıla kadar, Sezgin için 26 yıldan 95 yıl 6 aya kadar, Yılmaz için 16 yıldan 55 yıl 4 aya kadar, Karakuş için 11 yıldan 26 yıla kadar ve Nuyan için 13 yıldan 38 yıla kadar hapis cezası isteniyor. Sanıklar için hazırlanan iddianamede, takılan kırmızı fuların sosyalizmi simgelemesi ya da üst aramasında bulunan EGO toplu ulaşım kartı suç delilleri arasında yer alıyor.

Bu davada 98 yıla kadar hapsi istenen Karacagil, bir gün sonra bu mahkemedeki suçlamalardan biri için bir başka mahkemede daha hakim karşısına çıkacak.
http://www.radikal.com.tr/turkiye/gezi_davasinda_98_yil_hapis_istemi-1194995
 
Duruşmaya 20 yaşındaki Ayşe Deniz Karacagil’in savunması damga vurdu. Karacagil, ‘örgüt sembolü kırmızı fular’ı açıkladığı savunmasında şunları söyledi:

Tarih direnişteki yaşamı yazar

“Birileri duymak istemedi. Bizler neden sokaktaydık sorusunu cevaplayacağım.

Tarih her zaman direnişteki yaşamı yazar. Tarihi kanla yazanlar, toplumsal muhalefetin her katmanında onarılmaz yaralar açtılar.

Yargı katilleri aklama çabasında

Net kanıtlara rağmen yargı, gerçek katilleri aklama çabasında. Antalya’da İstanbul’da saldıran palalıların ne olmadığını gördük.

Dışarıda birileri cukkalarken…

Dışarıda birileri bacanaklı-oğullu milyonları cukkalarken, bizim tutsak edilmemize şaşılmaz. İktidardakiler, yüzsüzlüğün bu kadarı denecek kadar açık oynadılar, katilleri akladılar.

Cezaevlerinde, koğuşlarımıza kadar giren erkek egemen kültür, çamaşırlarımızla dahi dalga geçerek “Bu bayrak büyük” diyebilmektedir. Dışarıda demokrasi diyenler içeride gençleri katletti. Hukukun görmediği her şeyi biz yaşadık ve gördük.

Eylem günü uzun sakallı ve takkeli sivil kişiler bize saldırdı. Ancak onların yargılanacaklarını sanmıyorum. Bundan sonra da çocukların uçurtmalarının vurulmasına izin vermeyeceğiz.

Bulutların rengi maviye dönmeli artık

Türkiye halklarının üzerindeki bulutların rengi, maviye dönmelidir artık. Biz tüketen değil üreten bir sanatın savunucularıyız.

Sanat can çekişiyor, çığlığı biziz. Bize devlet babamız bolca tazyikli su ve kimyasal hediye etti. Gemiciklerimiz olmadı. Gezi direnişini, insanlık onuru için gerçekleştirdik. Yeri geldi öldük, yeri geldi kör olduk, tutsak olduk.

Kırmızı fuları açıklayayım. Bence bulunmayan o örgüt kumaş fabrikalarıdır. Ülkemiz şaşırmışlar cehennemine döndü. Siz burada bizi yargılamaya çalışıyorsunuz. İstanbul’da Cumhuriyet savcılığı Gezi eylemi suç değildir diye 74 kişiyi serbest bıraktı.”

Duruşmanın sonunda mahkeme heyeti üç sanığın da tahliyesine karar verdi.
 
Back