- 21 Nisan 2007
- 703
- 4
-
- Konu Sahibi ekrkebkafk
- #1
Gerçek Mizah Zeka İster
--------------------------------------------------------------------------------
Bir toplantıda bir genç, M. Akif'i küçük düşürmek için:
-Afedersiniz, siz veteriner misiniz?
Demiş.
M. Akif hiç istifini bozmadan şu cevabı vermiş:
-Evet, biryeriniz mi ağrıyordu?
--------------------------------------------------- ------------------------------
Yavuz Sultan Selim, birçok Osmanlı padişahı gibi sefere çıkacağı yerleri gizli tutarmış. Bir sefer hazırlığında, vezirlerinden biri ısrarla seferin yapılacağı ülkeyi sorunca, Yavuz ona:
-Sen sır saklamayı bilir misin?
Diye sormuş.
Vezir:
-Evet hünkârım, bilirim,
Dediğinde, Yavuz cevabı yapıştırmış:
- Ben de bilirim.
--------------------------------------------------- ------------------------------
Sultan Alparslan 27 bin askeriyle, Bizans topraklarında ilerlerken, keşfe gönderdiği askerlerden biri huzuruna gelip telaşla:
-300 bin kişilik düşman ordusu bize doğru yaklaşıyor.
Der.
Alparslan hiç önemsemeyerek şöyle der:
-Biz de onlara yaklaşıyoruz.
--------------------------------------------------- ------------------------------
Filozof Sokrates ve eşi bir türlü geçinemezlermiş. Bir gün eşi Sokrates'e verip veriştirmiş, ağzına geleni söylemiş. Bakmış kocası hiçbir tepki göstermiyor, bir kova suyu alıp başından aşağı boşaltmış. Sokrates:
-Bu kadar gök gürültüsünden sonra bir sağnak bekliyordum zaten! demiş.
--------------------------------------------------- ------------------------------
Bernard Shaw ile Churchill hiç geçinemez ve sık sık biribirlerini iğnelerlermiş. Bernard Shaw, oyununun ilk gecesinde, oyuna Churchill'i davet etmiş ve iki davetiyeye de bir pusula ilistirmiş:
-Size iki davetiye gönderiyorum. Bir dostunuzu alıp gelebilirsiniz. Tabii dostunuz varsa.
Churchill lafın altında kalır mı, hemen cevap göndermiş:
-Maalesef o gece başka bir yere söz verdiğim için oyununuzu seyretmeye gelemeyeceğim. İkinci gece gelebilirim, tabii oyununuz ikinci gece oynarsa.
--------------------------------------------------- ------------------------------
Bir gün Eflatun, talebelerinden birini kumar oynarken yakalamış ve şiddetle azarlamış. Talebesi:
-İyi ama ben çok az bir parasına oynuyordum,
diye itiraz edecek olunca Eflatun cevap vermiş:
-Ben seni kaybettiğin para için değil, kaybettiğin zaman için azarlıyorum.
--------------------------------------------------- ------------------------------
Dünya nimetlerine ehemmiyet vermeyen yaşayış ve felsefesiyle ünlü filozof Diyojen, bir gün çok dar bir sokakta, zenginliğinden başka hiçbir şeyi olmayan, kibirli bir adamla karşılaşır. İkisinden biri kenara çekilmedikçe geçmek mümkün değildir... Mağrur zengin, hor gördüğü filozofa:
-Ben bir serserinin önünden kenara çekilmem.
Der. Diyojen, kenara çekilerek gayet sakin şu karşılığı verir:
- Ben çekilirim!
--------------------------------------------------- ------------------------------
Meşhur bir filozofa:
-Servet ayaklarınızın altında olduğu halde, neden bu kadar fakirsiniz?
Diye sorulduğunda:
-Ona ulaşmak için eğilmek lâzım da ondan, demiş.
--------------------------------------------------- ------------------------------
Dostlarından biri, Fransız kralı 15. Lui'ye:
-Majesteleri, demiş. Akıl vergisi almayı hiç düşündünüz mü? Hiç kimse budalalığı kabul etmeyeceğine göre, herkes böyle bir vergiyi seve seve öder.
Kral, alaylı alaylı gülerek:
-Hakikaten enteresan bir fikir, cevabını vermiş. Bu buluşunuza karşılık, sizi akıl vergisinden muaf tutuyorum.
--------------------------------------------------- ------------------------------
Kulaklarının büyüklüğü ile ünlü Galile' ye hasımlarından biri:
-Efendim, demiş. Kulaklarınız, bir insan için biraz büyük değil mi?
Galile:
-Doğru, demiş. Benim kulaklarım bir insan için biraz büyük ama, seninkiler bir eşek için fazla küçük sayılmaz mı?
--------------------------------------------------- ------------------------------
Bir filozofa sormuşlar:
-Şansa inanır mısınız?
Filozof:
-Evet, yoksa sevmediğim insanların başarısını neyle açıklardım
--------------------------------------------------------------------------------
Bir toplantıda bir genç, M. Akif'i küçük düşürmek için:
-Afedersiniz, siz veteriner misiniz?
Demiş.
M. Akif hiç istifini bozmadan şu cevabı vermiş:
-Evet, biryeriniz mi ağrıyordu?
--------------------------------------------------- ------------------------------
Yavuz Sultan Selim, birçok Osmanlı padişahı gibi sefere çıkacağı yerleri gizli tutarmış. Bir sefer hazırlığında, vezirlerinden biri ısrarla seferin yapılacağı ülkeyi sorunca, Yavuz ona:
-Sen sır saklamayı bilir misin?
Diye sormuş.
Vezir:
-Evet hünkârım, bilirim,
Dediğinde, Yavuz cevabı yapıştırmış:
- Ben de bilirim.
--------------------------------------------------- ------------------------------
Sultan Alparslan 27 bin askeriyle, Bizans topraklarında ilerlerken, keşfe gönderdiği askerlerden biri huzuruna gelip telaşla:
-300 bin kişilik düşman ordusu bize doğru yaklaşıyor.
Der.
Alparslan hiç önemsemeyerek şöyle der:
-Biz de onlara yaklaşıyoruz.
--------------------------------------------------- ------------------------------
Filozof Sokrates ve eşi bir türlü geçinemezlermiş. Bir gün eşi Sokrates'e verip veriştirmiş, ağzına geleni söylemiş. Bakmış kocası hiçbir tepki göstermiyor, bir kova suyu alıp başından aşağı boşaltmış. Sokrates:
-Bu kadar gök gürültüsünden sonra bir sağnak bekliyordum zaten! demiş.
--------------------------------------------------- ------------------------------
Bernard Shaw ile Churchill hiç geçinemez ve sık sık biribirlerini iğnelerlermiş. Bernard Shaw, oyununun ilk gecesinde, oyuna Churchill'i davet etmiş ve iki davetiyeye de bir pusula ilistirmiş:
-Size iki davetiye gönderiyorum. Bir dostunuzu alıp gelebilirsiniz. Tabii dostunuz varsa.
Churchill lafın altında kalır mı, hemen cevap göndermiş:
-Maalesef o gece başka bir yere söz verdiğim için oyununuzu seyretmeye gelemeyeceğim. İkinci gece gelebilirim, tabii oyununuz ikinci gece oynarsa.
--------------------------------------------------- ------------------------------
Bir gün Eflatun, talebelerinden birini kumar oynarken yakalamış ve şiddetle azarlamış. Talebesi:
-İyi ama ben çok az bir parasına oynuyordum,
diye itiraz edecek olunca Eflatun cevap vermiş:
-Ben seni kaybettiğin para için değil, kaybettiğin zaman için azarlıyorum.
--------------------------------------------------- ------------------------------
Dünya nimetlerine ehemmiyet vermeyen yaşayış ve felsefesiyle ünlü filozof Diyojen, bir gün çok dar bir sokakta, zenginliğinden başka hiçbir şeyi olmayan, kibirli bir adamla karşılaşır. İkisinden biri kenara çekilmedikçe geçmek mümkün değildir... Mağrur zengin, hor gördüğü filozofa:
-Ben bir serserinin önünden kenara çekilmem.
Der. Diyojen, kenara çekilerek gayet sakin şu karşılığı verir:
- Ben çekilirim!
--------------------------------------------------- ------------------------------
Meşhur bir filozofa:
-Servet ayaklarınızın altında olduğu halde, neden bu kadar fakirsiniz?
Diye sorulduğunda:
-Ona ulaşmak için eğilmek lâzım da ondan, demiş.
--------------------------------------------------- ------------------------------
Dostlarından biri, Fransız kralı 15. Lui'ye:
-Majesteleri, demiş. Akıl vergisi almayı hiç düşündünüz mü? Hiç kimse budalalığı kabul etmeyeceğine göre, herkes böyle bir vergiyi seve seve öder.
Kral, alaylı alaylı gülerek:
-Hakikaten enteresan bir fikir, cevabını vermiş. Bu buluşunuza karşılık, sizi akıl vergisinden muaf tutuyorum.
--------------------------------------------------- ------------------------------
Kulaklarının büyüklüğü ile ünlü Galile' ye hasımlarından biri:
-Efendim, demiş. Kulaklarınız, bir insan için biraz büyük değil mi?
Galile:
-Doğru, demiş. Benim kulaklarım bir insan için biraz büyük ama, seninkiler bir eşek için fazla küçük sayılmaz mı?
--------------------------------------------------- ------------------------------
Bir filozofa sormuşlar:
-Şansa inanır mısınız?
Filozof:
-Evet, yoksa sevmediğim insanların başarısını neyle açıklardım
Son düzenleyen: Moderatör: