http://www.sozcu.com.tr/2015/gunun-icinden/genc-ogretmen-ogrencilerine-kavusmak-istiyor-1002415/
Berkin Elvan ile ilgili yaptığı paylaşım üzerine mesleğinden men edilen öğretmen Hatice Dağlı yetkililere seslendi
Berkin Elvan hakkında sosyal medyada ‘Lanet olsun öldürülen çocukları terörist belleyenlere’ mesajını paylaştığı için ‘yüz kızartıcı suç işlediği’ gerekçesiyle memuriyetten men edilen öğretmen Hatice Dağlı basın açıklaması düzenledi.
Sosyal medyadan yaptığı paylaşım Milli Eğitim Bakanlığı’na gönderilince genç öğretmen hakkında bakanlık tarafından adli ve idari soruşturma başlatıldı. 1 Nisan 2015 tarihinde açığa alınan ve 3 ay boyunca çok sevdiği öğrencilerinden ayrı kalan öğretmen Hatice Dağlı, bir an evvel öğrencilerine kavuşmak istiyor.
Öğretmen Hatice Dağlı, 6 Mayıs 2015 tarihinde Ağır Ceza Mahkemesi’nde terör örgütü propagandası yapmaktan yargılanmış ve suç kastı bulunmadığından dolayı hakkında beraat kararı verilmişti. Görevine ancak 2 Temmuz’da başlatılan Dağlı hakkında, 22 Ekim 2015 tarihinde yüksek disiplin kurulu toplantısında oy çokluğuyla Devlet memurluğundan çıkarılması kararı verildi.
MİLLİ EĞİTİM BAKANLIĞINA SESLENDİLER
30 Kasım 2015 tarihinde yapılan resmi bildirimle arkadaşımız Hatice Dağlı’ nın memuriyetle ilişkisi tamamen kesildi. Dolayısıyla, Milli Eğitim Bakanlığı’na şu soruları sormak istiyoruz;
1- Berkin Elvan’ı öldürenin kim olduğu belliyken hakkında soruşturma açılmamasına karşın arkadaşımızın bu durumla ilgili düşüncelerini ifade etmesi neden suç oluyor? Düşünce özgürlüğü İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’nin 19. Maddesi, Medeni Siyasi Haklara İlişkin Uluslar arası Sözleşme’nin 19. Maddesine göre; her birey kimsenin müdahelesi olmaksızın istediği düşünceye sahip olma hakkına sahiptir, herkes düşüncelerini ister sözlü ister yazılı yada basılı biçimde iletme özgürlüğüne sahiptir, ve yine Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 10. Maddesince yasal olarak da korunması altındayken neden arkadışımız düşünceleri yüzünden memuryetten çıkarılıyor?
2- Arkadaşımızın paylaşımı suç unsuru oluştururken; Berkin Elvan’nın ve doğudaki çocukların öldürülmesini savunanların paylaşımları, neden suç unsuru taşımıyor ve neden haklarında herhangi bir işlem yapılmıyor? Görülüyor ki Hatice arkadaşımıza uygulanan bu ceza, tamamiyle hukuksuz, adaletsiz ve tamamiyle çifte standartın ürünüdür.
3- Arkadaşımız henüz aday öğretmenken ve adaylığının onaylanmasıyla ilgili işlemesi gereken süreç neden işletilmedi? Hakkında kesinleşen herhangi bir hüküm olmamasına rağmen neden bu hakkı gasp edildi?
Yukarıda sorulan soruların muhatabı olan Milli eğitim bakanlığı, bu sorulara cevap verebilecek mi? Bu sorulara cevap istiyoruz. Kimsenin arkadaşımızın geleceğini bir çırpıda yok etmesine Mardin Eğitim SEN şubesi olarak izin vermeyeceğiz. Öğretmenlik hakkını arkadaşımız,kendi dişiyle tırnağıyla kazanmıştır. Şimdi ise emeğinde, hiçbir hakkı ve rolü olmayanlar, arkadaşımızla ilgili yürütülen hukuki kovuşturmada suçsuz bulunduğu anlaşılmasına rağmen, 5 kişiden oluşan bir komisyonun, kendini her şeyin üstünde görüp, arkadaşımızın memuriyetine son verme hakkını, nereden ve kimden güç alarak, adaletsiz ve hukuksuz bir biçimde uygulamaktadır?
Arkadaşımız, mesleğini ve öğrencilerini seven; bilimsel, demokratik, insan haklarına duyarlı ve en önemlisi çocuklara doğruyu adaleti ahlaklı olmayı anlatan örnek bir eğitimcidir. EĞİTİMSEN şubesi olarak, yaşanan tüm haksızlıklara karşı sessiz kalmayacağımızı gücümüzü aldığımız fiili ve meşru mücadeleden vazgeçmeyeceğimizi bu haksızlığın karşısında boyun eğmeyeceğimizi arkadaşımız öğrencilerine kavuşuncaya kadar sürdüreceğiz .
Berkin Elvan ile ilgili yaptığı paylaşım üzerine mesleğinden men edilen öğretmen Hatice Dağlı yetkililere seslendi
Berkin Elvan hakkında sosyal medyada ‘Lanet olsun öldürülen çocukları terörist belleyenlere’ mesajını paylaştığı için ‘yüz kızartıcı suç işlediği’ gerekçesiyle memuriyetten men edilen öğretmen Hatice Dağlı basın açıklaması düzenledi.
Sosyal medyadan yaptığı paylaşım Milli Eğitim Bakanlığı’na gönderilince genç öğretmen hakkında bakanlık tarafından adli ve idari soruşturma başlatıldı. 1 Nisan 2015 tarihinde açığa alınan ve 3 ay boyunca çok sevdiği öğrencilerinden ayrı kalan öğretmen Hatice Dağlı, bir an evvel öğrencilerine kavuşmak istiyor.
Öğretmen Hatice Dağlı, 6 Mayıs 2015 tarihinde Ağır Ceza Mahkemesi’nde terör örgütü propagandası yapmaktan yargılanmış ve suç kastı bulunmadığından dolayı hakkında beraat kararı verilmişti. Görevine ancak 2 Temmuz’da başlatılan Dağlı hakkında, 22 Ekim 2015 tarihinde yüksek disiplin kurulu toplantısında oy çokluğuyla Devlet memurluğundan çıkarılması kararı verildi.
MİLLİ EĞİTİM BAKANLIĞINA SESLENDİLER
30 Kasım 2015 tarihinde yapılan resmi bildirimle arkadaşımız Hatice Dağlı’ nın memuriyetle ilişkisi tamamen kesildi. Dolayısıyla, Milli Eğitim Bakanlığı’na şu soruları sormak istiyoruz;
1- Berkin Elvan’ı öldürenin kim olduğu belliyken hakkında soruşturma açılmamasına karşın arkadaşımızın bu durumla ilgili düşüncelerini ifade etmesi neden suç oluyor? Düşünce özgürlüğü İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’nin 19. Maddesi, Medeni Siyasi Haklara İlişkin Uluslar arası Sözleşme’nin 19. Maddesine göre; her birey kimsenin müdahelesi olmaksızın istediği düşünceye sahip olma hakkına sahiptir, herkes düşüncelerini ister sözlü ister yazılı yada basılı biçimde iletme özgürlüğüne sahiptir, ve yine Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 10. Maddesince yasal olarak da korunması altındayken neden arkadışımız düşünceleri yüzünden memuryetten çıkarılıyor?
2- Arkadaşımızın paylaşımı suç unsuru oluştururken; Berkin Elvan’nın ve doğudaki çocukların öldürülmesini savunanların paylaşımları, neden suç unsuru taşımıyor ve neden haklarında herhangi bir işlem yapılmıyor? Görülüyor ki Hatice arkadaşımıza uygulanan bu ceza, tamamiyle hukuksuz, adaletsiz ve tamamiyle çifte standartın ürünüdür.
3- Arkadaşımız henüz aday öğretmenken ve adaylığının onaylanmasıyla ilgili işlemesi gereken süreç neden işletilmedi? Hakkında kesinleşen herhangi bir hüküm olmamasına rağmen neden bu hakkı gasp edildi?
Yukarıda sorulan soruların muhatabı olan Milli eğitim bakanlığı, bu sorulara cevap verebilecek mi? Bu sorulara cevap istiyoruz. Kimsenin arkadaşımızın geleceğini bir çırpıda yok etmesine Mardin Eğitim SEN şubesi olarak izin vermeyeceğiz. Öğretmenlik hakkını arkadaşımız,kendi dişiyle tırnağıyla kazanmıştır. Şimdi ise emeğinde, hiçbir hakkı ve rolü olmayanlar, arkadaşımızla ilgili yürütülen hukuki kovuşturmada suçsuz bulunduğu anlaşılmasına rağmen, 5 kişiden oluşan bir komisyonun, kendini her şeyin üstünde görüp, arkadaşımızın memuriyetine son verme hakkını, nereden ve kimden güç alarak, adaletsiz ve hukuksuz bir biçimde uygulamaktadır?
Arkadaşımız, mesleğini ve öğrencilerini seven; bilimsel, demokratik, insan haklarına duyarlı ve en önemlisi çocuklara doğruyu adaleti ahlaklı olmayı anlatan örnek bir eğitimcidir. EĞİTİMSEN şubesi olarak, yaşanan tüm haksızlıklara karşı sessiz kalmayacağımızı gücümüzü aldığımız fiili ve meşru mücadeleden vazgeçmeyeceğimizi bu haksızlığın karşısında boyun eğmeyeceğimizi arkadaşımız öğrencilerine kavuşuncaya kadar sürdüreceğiz .
