- 1 Kasım 2007
- 767
- 127
- 39
Hamilelik döneminin sakin ve güven içinde geçmesi, anne ile bebeğin sağlığı açısından büyük önem taşıyor.
Yaşanan stres, acı ve üzüntülü olaylar ise hem bebek hem de annenin sağlığını olumsuz etkiliyor. Öyle ki yorucu iş temposu ve ruhsal yönden çöküntüye neden olabilecek üzücü olaylar, bebeğin fiziksel ve zihinsel gelişimini sekteye uğratabiliyor. Problemli bir gebelik de erken doğum riski taşıyabiliyor. Hatta doğum esnasında bebeğin oksijensiz kalmasına bile neden olabiliyor.
Bilim adamları, stresli bir hamilelik dönemi geçiren anne adaylarının erkeklik hormonu testosteronu daha çok salgıladıklarını belirterek, bu hormonun da bebeğin sosyalleşme yeteneğini, konuşma kabiliyetini olumsuz etkilediğine dikkat çektiler.
Bunun sonuçlarının otizme kadar varabildiğinin de altını çizen bilim adamları, sosyal bir çocuk sahibi olabilmenin ilk yolunun sakin ve stressiz bir hamilelik döneminden geçtiğini kaydettiler.
Hamilelikte yaşanan stres, hamilelik sonrası depresyonu tetikleyebileceği gibi, annenin kendi öz bakımını ihmal etmesine, madde kullanımına yönelmesine sebep olabilir. Hamilelik döneminde stres yaşayan anne adayının, doğum sonrası çocukla iletişimde de sorun yaşaması muhtemeldir. Yapılan araştırmaya göre, hamilelik döneminde ve bebeğin ilk yıllarında annenin depresyon geçirmesi, çocuğun sosyal ve bilişsel gelişimine, olaylar karşısında başa çıkma ve problem çözme becerilerine olumsuz etki edebileceği söylenmektedir.
Hamilelik Döneminde Stres Belirtileri:
Kişisel beklentileri yüksektir (Mükemmel bir anne olmalıyım, hata yapmamalıyım)
Sık sık olumsuz düşünceler içinde boğulur (Çocuğum sağlıklı olmayacak, bir şeyler ters gidecek)
Anksiyete ve depresyon belirtileri gösterir.
İlişkilerinde sürekli çatışma içindedir.
Karar verme ve problem çözme becerilerini kullanmakta zorluk çeker.
Panik ve öfke nöbetleri geçirir.
Sağlığına, yeme düzenine ve egzersizlerine yeterli önemi vermekte zorluk çeker veya
yapamamaktan ötürü aşırı kaygılanır.
Kendini değersiz ve yetersiz görür.
Uyku düzeni bozulur.
Hamilelikte Stresten Uzak Durmak için Yapılması Gerekenler:
Hamilelikte kendinizi üzmeyin. Hiçbir şeyi kafanıza takmayın.
Kendinizi kötü hissetmenize neden olacak kişi ve olaylardan uzak durun.
Deprem, sel, kaza gibi felaket haberlerini ve bu tür görüntüleri izlemeyin.
Yorucu ve stresli bir işiniz varsa izin alın.
Doktorunuz hamileliğiniz esnasında size istirahat önerdiyse onu mutlaka dinleyin.
Rahatlama egzersizleri (nefes, hamile yogası, meditasyon) hamilelik döneminde işe yarar. Kalp atışları, kan basıncı, stres hormonu ve kas gerginliği azalır, zihin de tüm bu fiziksel değişimlerden olumlu etkilenir. Kaygı ve depresyon ile baş etmede, bedeni rahatlatmak, öncelikle zihni rahatlatmanın ve endişe ve kaygılardan uzaklaşmanın yoludur. Her gün veya gün aşırı, bu egzersizlerden faydalanmalıdır.
Hamilelik döneminde psikolojik destek alınması, duyguları ifade etmek, yapıcı ve alternatif düşünme yöntemleri geliştirmek, başa çıkma becerileri kazanmak açısından yardımcı olacaktır.
Yaşanan stres, acı ve üzüntülü olaylar ise hem bebek hem de annenin sağlığını olumsuz etkiliyor. Öyle ki yorucu iş temposu ve ruhsal yönden çöküntüye neden olabilecek üzücü olaylar, bebeğin fiziksel ve zihinsel gelişimini sekteye uğratabiliyor. Problemli bir gebelik de erken doğum riski taşıyabiliyor. Hatta doğum esnasında bebeğin oksijensiz kalmasına bile neden olabiliyor.
Bilim adamları, stresli bir hamilelik dönemi geçiren anne adaylarının erkeklik hormonu testosteronu daha çok salgıladıklarını belirterek, bu hormonun da bebeğin sosyalleşme yeteneğini, konuşma kabiliyetini olumsuz etkilediğine dikkat çektiler.
Bunun sonuçlarının otizme kadar varabildiğinin de altını çizen bilim adamları, sosyal bir çocuk sahibi olabilmenin ilk yolunun sakin ve stressiz bir hamilelik döneminden geçtiğini kaydettiler.
Hamilelikte yaşanan stres, hamilelik sonrası depresyonu tetikleyebileceği gibi, annenin kendi öz bakımını ihmal etmesine, madde kullanımına yönelmesine sebep olabilir. Hamilelik döneminde stres yaşayan anne adayının, doğum sonrası çocukla iletişimde de sorun yaşaması muhtemeldir. Yapılan araştırmaya göre, hamilelik döneminde ve bebeğin ilk yıllarında annenin depresyon geçirmesi, çocuğun sosyal ve bilişsel gelişimine, olaylar karşısında başa çıkma ve problem çözme becerilerine olumsuz etki edebileceği söylenmektedir.
Hamilelik Döneminde Stres Belirtileri:
Kişisel beklentileri yüksektir (Mükemmel bir anne olmalıyım, hata yapmamalıyım)
Sık sık olumsuz düşünceler içinde boğulur (Çocuğum sağlıklı olmayacak, bir şeyler ters gidecek)
Anksiyete ve depresyon belirtileri gösterir.
İlişkilerinde sürekli çatışma içindedir.
Karar verme ve problem çözme becerilerini kullanmakta zorluk çeker.
Panik ve öfke nöbetleri geçirir.
Sağlığına, yeme düzenine ve egzersizlerine yeterli önemi vermekte zorluk çeker veya
yapamamaktan ötürü aşırı kaygılanır.
Kendini değersiz ve yetersiz görür.
Uyku düzeni bozulur.
Hamilelikte Stresten Uzak Durmak için Yapılması Gerekenler:
Hamilelikte kendinizi üzmeyin. Hiçbir şeyi kafanıza takmayın.
Kendinizi kötü hissetmenize neden olacak kişi ve olaylardan uzak durun.
Deprem, sel, kaza gibi felaket haberlerini ve bu tür görüntüleri izlemeyin.
Yorucu ve stresli bir işiniz varsa izin alın.
Doktorunuz hamileliğiniz esnasında size istirahat önerdiyse onu mutlaka dinleyin.
Rahatlama egzersizleri (nefes, hamile yogası, meditasyon) hamilelik döneminde işe yarar. Kalp atışları, kan basıncı, stres hormonu ve kas gerginliği azalır, zihin de tüm bu fiziksel değişimlerden olumlu etkilenir. Kaygı ve depresyon ile baş etmede, bedeni rahatlatmak, öncelikle zihni rahatlatmanın ve endişe ve kaygılardan uzaklaşmanın yoludur. Her gün veya gün aşırı, bu egzersizlerden faydalanmalıdır.
Hamilelik döneminde psikolojik destek alınması, duyguları ifade etmek, yapıcı ve alternatif düşünme yöntemleri geliştirmek, başa çıkma becerileri kazanmak açısından yardımcı olacaktır.