Fransa diye Başıbüyük'e bıraktılar

Göçmen kaçakçıları, ülkelerindeki savaştan kaçıp Fransa'ya gitmek isteyen çoğunluğunu Afgan mültecilerin oluşturduğu 71 kişiyi Fransa diye Başıbüyük Ormanı'na bıraktı. Savcılık olayla ilgili soruşturma başlattı.


Ülkelerindeki savaştan kaçıp Fransa'ya gitmek isteyen çoğunluğunu Afgan mültecilerin oluşturduğu 71 kişi Başıbüyük Ormanı'na bırakıldı. İhbar üzerine harekete geçen emniyet yetkilileri konuyu adliyeye taşıdı, Anadolu Kaçakçılık, Mali ve Örgütlü Suçlar Soruşturma Bürosu savcılığı soruşturma başlattı.

Afganistan ve İran'dan yola çıkıp Van'dan Türkiye'ye giriş yapan 71 mülteci kendilerini Başıbüyük Ormanı'nda buldu. 28 Ekim akşamı ormanlık alana bırakılan çoğunluğunu çocukların oluşturduğu mültecileri ormanlık yol üzerinden araçlarıyla geçen vatandaşlar görerek polise ihbar etti. Yabancılar Şube Müdürlüğü'ne götürülen mülteciler tercüman aracılığı ile verdikleri ifadelerinde ülkelerindeki savaştan kaçtıklarını belirtti. Kendilerinin Fransa'ya götürüleceğini söylediği öğrenilen mültecilerin ifadelerinde bin ile 2 bin lira arasında parayı tanımadıkları bir kişiye kaçak yollardan gitmek için verdiklerini kaydetti.

Gece 23.30 sıralarında Başıbüyük Ormanı'nda bulunan çok sayıda mültecinin kendilerini ülkeye kimin soktuklarını bilmediklerini söylediği belirtilen olaya ilişkin soruşturma başlatıldı. "Göçmen kaçakçılığı" suçundan şüphelisinin faili meçhul olarak başlatılan soruşturma kapsamında 70'i Afgan, bir mültecinin ise İran uyruklu olduğu öğrenilirken grubun içinde 1 yaşında bebekler, küçük çocuklar da bulunuyor.


http://aljazeera.com.tr/haber/fransa-diye-basibuyuke-biraktilar

Gelin gelin size de yer var.
Suriyeli ve Afgan kardeşlerimiz ile bir bütünüz biz

HayyaL .!.:

Gelin gelin size de yer var.
Suriyeli ve Afgan kardeşlerimiz ile bir bütünüz biz

Genişletmek için tıkla...

Yüce gönüllü hayyalim benim.

Mune .!.:

Yazık insanlara
Bu film geldi hemen aklıma.

Genişletmek için tıkla...

Aynen, benim de o film geldi aklıma. Ya onlara da yazıkta, bize de yazık be kardeşim, bu göçmenlerin sıkıntısını biz çekiyoruz, devlet büyükleri değil ki, ona üzül buna üzül, bize kim üzülecek ALLAH aşkına ya. Göçmenlerde biraz gözlerini açsın artık ya.

TestereDisliAslanPencesi .!.:

Aynen, benim de o film geldi aklıma. Ya onlara da yazıkta, bize de yazık be kardeşim, bu göçmenlerin sıkıntısını biz çekiyoruz, devlet büyükleri değil ki, ona üzül buna üzül, bize kim üzülecek ALLAH aşkına ya. Göçmenlerde biraz gözlerini açsın artık ya.

Genişletmek için tıkla...

Haklısınız, bir yakınımın sürekli herkese üzülmem üzerine söylediği bir söz vardır ki aslında çokta doğru bir söz, "acıma, acınacak hale düşersin" der, ona üzül buna üzül derken, devlet büyüklerinin yapması gerekenleri yapmaması neticesinde yaşanıyor bunlar.

Birde olayın başka bir boyutu var, bu insanlar sınırdan nasıl geçti? Hadi geçti diyelim sınırdan İstanbul'a kadar km.lerce yol gidildi, ne yaparsanız yapın istediğiniz kadar tali yollardan gidin, mahalle aralarından geçin İstanbul'a gidiyorsanız aracınız otobana çıkmak zorunda, Başıbüyük'e gitmek için feribot, arabalı vapur veya karadan gittilerse İzmit yolundan geçmek mecburiyetinde, hiç mi polis çevirmesine yakalanmadılar, hiç mi kontrol Noktaları yoktu?

Bir sürü Mülteci elini kolunu sallaya sallaya sınırdan geçip İstanbul'a geliyor, bunlar gariban mülteciler olmasaydı da terörist olsaydı, Bombacı olsaydı, ışid olsaydı, 29 Ekim Kutlamalarında halkın arasına karışsaydı bomba patlatsaydı sorumluluğu kim üstlenecekti?

Artık şöyle güçlüyüz, böyle şahaneyiz demekten sıyrılıp şu sınırımıza duvarlar örüp şehirden şehire el kol sallayarak geçmek bir yana Köyden köye kuş uçurtmayacak güvenlik önlemleri almanın zamanını daha fazla geciktirmesinler.
Hem stratejik öneme sahip bir konumdayız diyorlar Coğrafi konumumuzu da söyleyerek hemde hergün sınırdan Savaş'tan kaçtım diyenler geçip gidiyor, Hiçbirinin kaydı kuydu yok, adamlar Savaş'tan mı kaçtı, bombalı eylem için mi geldi, amaçları nedir?
Insanlar görüp ihbar etmese kimsenin ruhu duymayacaktı.

Mune .!.:

Haklısınız, bir yakınımın sürekli herkese üzülmem üzerine söylediği bir söz vardır ki aslında çokta doğru bir söz, "acıma, acınacak hale düşersin" der, ona üzül buna üzül derken, devlet büyüklerinin yapması gerekenleri yapmaması neticesinde yaşanıyor bunlar.

Birde olayın başka bir boyutu var, bu insanlar sınırdan nasıl geçti? Hadi geçti diyelim sınırdan İstanbul'a kadar km.lerce yol gidildi, ne yaparsanız yapın istediğiniz kadar tali yollardan gidin, mahalle aralarından geçin İstanbul'a gidiyorsanız aracınız otobana çıkmak zorunda, Başıbüyük'e gitmek için feribot, arabalı vapur veya karadan gittilerse İzmit yolundan geçmek mecburiyetinde, hiç mi polis çevirmesine yakalanmadılar, hiç mi kontrol Noktaları yoktu?

Bir sürü Mülteci elini kolunu sallaya sallaya sınırdan geçip İstanbul'a geliyor, bunlar gariban mülteciler olmasaydı da terörist olsaydı, Bombacı olsaydı, ışid olsaydı, 29 Ekim Kutlamalarında halkın arasına karışsaydı bomba patlatsaydı sorumluluğu kim üstlenecekti?

Artık şöyle güçlüyüz, böyle şahaneyiz demekten sıyrılıp şu sınırımıza duvarlar örüp şehirden şehire el kol sallayarak geçmek bir yana Köyden köye kuş uçurtmayacak güvenlik önlemleri almanın zamanını daha fazla geciktirmesinler.
Hem stratejik öneme sahip bir konumdayız diyorlar Coğrafi konumumuzu da söyleyerek hemde hergün sınırdan Savaş'tan kaçtım diyenler geçip gidiyor, Hiçbirinin kaydı kuydu yok, adamlar Savaş'tan mı kaçtı, bombalı eylem için mi geldi, amaçları nedir?
Insanlar görüp ihbar etmese kimsenin ruhu duymayacaktı.

Genişletmek için tıkla...

Mülteci oldukları için kontrollerde göz mü yumuluyor yoksa güvenlik önlemleri bu kadar mı zayıf gerçekten, ALLAH'a mı emanetiz sadece, anlayamıyorum yani. Doğu ve Güneydoğu sınırlarımızın ne kadar güvenli olduğu ortada, kaçak mültecilerden önce de kaçak bir sürü şey getiriliyordu zaten. Benim doğuda askerlik yapan bir akrabam " gözümüzün önünde eşekleriyle kaçakçılık yapıyorlardı ellerini kollarını sallaya geçiyorlardı ve biz bir şey yapamıyorduk" demişti. Düşünün yani, o cephane taşıyan bir teröristte olabilir, kaçak çay, sigara taşıyan bir köylü de.