Fotoğraflarla yapısal çöküş galerimiz

Saraylim

Vazgec gonul.. Vazgec sesini duyan yok
Kayıtlı Üye
21 Ocak 2012
6.955
19.368
Biraz önce şampanyamı açtım, Döviz Sepeti’nin 4.00’e vurmasını kutladım. Yarın TCMB’ye %12’den şutlayacağım elimdeki TL’yi. Milattan 3 bin önce yaşayan rahip ve muharip Chok-Shoktun-Chek “Savaş Sanatının 10 Püf Noktası” adlı eserinde ilk öğütünü şöyle anlatır: “Asla düşmanını aptal yerine koyma.” Biz o sıralarda Çin Seddi’ni aşıp yağma peşinde olduğumuz için, kitabı okuma şansı bulamadık herhalde, çünkü aradan 5017 yıl geçti, hala karşımızdakini keriz sanıyoruz. Sanki 30 ülkede kredi verip, 40 ülkede bono-tahvil, CDS alıp satan kurt yabancı TCMB’nin yaptığının parasal sıkılaştırma olmadığını, ilk fırsatta efektif fonlama faizini yine haftalık repo oranı olan %8’e çekeceğini anlamadı.

Döviz bu hızla yukarı gittikçe de ekonomi hakkında yorum yapmanın bir anlamı yok ki kardeşim. Enflasyon %10’a çıkacak, tüketicinin alım gücü tükenecek, şirketler F/X kredilerin faizini ödemek için istihdam yaratamayacaklar, sabit sermaye yatırımlarından feragat edecekler. Devlet bütün hoyratlığı ile bankaların üstüne gidip “Sakın ha, kredileri geri çağırma, faiz artırma” diye tehdit edecek. Bankaların bilançolarında kötü krediler birikecek, mevduat faizi enflasyonla yarışamadığı için millet parasını sistemden çekecek, ya apartman dairesi alacak, ya da yurtdışına yollayacak.

Valla, çaresizlik içindeyim. Biliyorum, biraz okuyup-yazma bilen, dünyayı takip eden herkes çaresizlik içinde. Yol kenarında, içi göbek atan insanlarla dolu, freni patlamış bir kamyonun uçuruma tam gaz gidişini seyrediyoruz. Bazen bizim kalabalıktan birileri çıkıp bağırmaya yelteniyor: “Kardeşim bak, kamyonun freni patladı, uçuruma yuvarlanacaksınız.” Kamyonun üstündeki güruh hemen debelleniyor: “Sus, FETÖ’cü, bozguncu, darbe çığırtkanı, şöför ne yapacağını bilir”. Eyvallah, siz bilirsiniz.

Ama benim çaresizliğim siz, değerli okurdan bin kat daha fazla. Çünkü AKP referandumu kazanıp bu düşük faiz inadından vazgeçse de, merkeze yönelip daha makul sosyal ve ekonomik politikalar izlese de, treni kaçırdık. Türkiye’nin temellerine öyle bir balyoz indirdik ki, 30 yıl kendimize gelemeyeceğiz.

Ne yazık ki, insanı yaradandan dolayı seven, ama tüm çabasını yol-köprü yapmaya sarfedip, insanına uyuz bir kuçu kuçu kadar değer vermeyen bir devletimiz var. Artık 4cü Sanayi Devrimi başladı ve daha önceki 3 sanayi devriminden çok daha hızlı yayılıp hayatımıza girecek. Sizin mahdum ve mahdume büyüyüp iş hayatına atıldığında halen etrafımızda gördüğümüz işkollarının çoğu ya Internet ve app’lar üzerinden yapılacak, ya da otomatize olacak. 21ci Yüzyılda hayatta kalmak için yüksek eğitim, esnek beceri seti ve en önemlisi değişik fikir ve ortamlara açık bir dimağ gerek.

İşte çaresizliğim burda başlıyor. Başlık da buradan geliyor. Türkiye, gencini yarına hazırlayamıyor. Kanıt? Çok basit, OECD belli aralıklarla 70 ülkeden ergenleri temel bilim dallarında sınava tutup notlandırıyor. Bakalım bizim gençlerin durumu ne?


ati1.png


2003’den bu yana bir karınca boyu yol katedememişiz. Ehh, edemeyiz tabii. Çünkü sağcı bir eğitim sendikası anaokulunda din eğitimi isterken, geri kalanı da Evrim’i müfredattan çıkartmakla meşgul. Bu durum değişir mi? Hayır, değişmez, ilk ve orta eğitimi düzeltsek, yüksek eğitimde çuvallayacağız, çünkü:

BBC: 20.417 akademisyen ya kadro hakkını kaybetti, ya ihraç edildi ya da çalıştığı üniversite kapatıldığı için işsiz kaldı.

Okullar yaptırdım içinde oturmaya, flört etmeye, kantininde sohbet etmeye, ama tek öğretmen yok eğitmeye.

Bu rakamlar da asgari beyin kaybını yansıtıyor ha. ABD ve Alman basınına göre, binlerce profesör de bir an önce kendini dışarı atmak için üniversitelere ve burslara başvuruyor. Bu beyin göçü Türkiye’nin zaten çok sınırlı olan genç nesillere bilgi aktarma kapasitesini tüketecek.

Tabii eğitim teknoloji emme ve üretime yansıtmanın tek yolu değil. Dışardan da ithal edebiliriz. Doğrudan yatırımları teşvik eder, çok uluslu şirketlerin getireceği teknolojinin zaman içinde gençlerimiz tarafından yerli uygulamalarının geliştirilmesini umut edebiliriz.

Umut ederiz de, olmaz. Niye biliyor musunuz, çünkü adımız “rüşvet ve yolsuzlukla” anılıyor artık. Ben söylemiyorum, Uluslararası Şeffaflık Örgütü söylüyor.

Bakın, sıralamada yerimiz nasıl gerilemiş:


ati2.png


Bir yılda dokuz sıra gerilemişiz. Şöyle diyor raporda:

“ Uluslararası Şeffaflık Derneği Yönetim Kurulu Başkanı E. Oya Özarslan:

“Türkiye’nin Endeksteki düşüşünün nedenleri olarak yolsuzlukla mücadele alanında son yıllarda hiçbir gelişme yaşanmaması, ulusal ve uluslararası kurumların bu konudaki uyarılarının dikkate alınmaması, şeffaflıktan ve katılımcı yönetim anlayışından her geçen gün daha da uzaklaşılması ve kurumsal erozyon yaşanması sıralanabilir.” dedi. Özarslan “ekonomik olarak da zor bir dönemeçte bulunan Türkiye’nin bu gibi endekslerdeki seyrinin, uluslararası piyasalardaki konumu açısından da riskini artırmakta olduğunu” belirterek, “yolsuzluğun panzehrinin güçlü kurumları olan, kuvvetler ayrılığı ve denge ve fren mekanizmalarına sahip tam bir hukuk devleti olduğuna” işaret etti.

Eyvallah, demokrasi ve hukuk devleti o zaman. Var mı öyle bir şey? Freedom House’ın 2016 “Dünyada Özgürlük” Raporunda notumuz yine kırılıyor ve demokrasi değil “karma rejim” olarak nitelendiriliyoruz.

“Seçimlerin şeffaflığı, katılım oranı, basın özgürlüğü, protesto hakkı ve özgürlüğü gibi konuları irdeleyerek hazırlanan raporda 2015’te 5.12 olan Türkiye’nin demokrasi notu 2016’da 5.04’e geriledi. Türkiye’nin demokrasisi ‘karma rejim’ kategorisinde yer aldı”. (Sözcü)

Ee? Demokrasi olmadan yolsuzlukla mücadele edemiyorsun, yolsuzlukla mücadele edemeyince, yabancı sermaye gelmiyor, eğitimden sıfır çekiyorsun. Nasıl kalkınacaksın kardeşim? Faizin %15 olsa ne yazar, %0 olsa ne yazar?

Evet, evet, biliyorum, OECD, Transparency International, Freedom House.. hepsi Haçlı şövalyesi, hepsi kripto FETÖ’cü, hepsi Yüksek Faiz Lobisi maşası. Bendeniz zaten tescilli darbe çığırtkanı. Uçurumun dibinden bir telefon sallayın, belki gelirim sizi kurtarmaya.

Atilla Yesilada

http://www.paraanaliz.com/2017/ekonomi/fotograflarla-yapisal-cokus-galerimiz-7165/
 
Ekonomi batista, ucurumdan asagi gidiyoruz.. ama sen yazma.. FETO'cu diye yaftalar, iceri alirlar seni de sonra..
Hersye gulluk gulistanlik canim.. Sen esnaftan, sirket sahiplerinden, pazara cikan Ayse hanimdan, arabasina benzin dolduran Ahmet beyden, elektrik dogalgaz faturasi odeyen Fatma hanimdan iyi mi bilecen.. Bolluk yasaniyor ulkede bolluk..:halay:
 
Ekonomi batista, ucurumdan asagi gidiyoruz.. ama sen yazma.. FETO'cu diye yaftalar, iceri alirlar seni de sonra..
Hersye gulluk gulistanlik canim.. Sen esnaftan, sirket sahiplerinden, pazara cikan Ayse hanimdan, arabasina benzin dolduran Ahmet beyden, elektrik dogalgaz faturasi odeyen Fatma hanimdan iyi mi bilecen.. Bolluk yasaniyor ulkede bolluk..:halay:

Bir suru arkadasim Turkiye'e gidip, uyum saglayamadilar, bir cogu geri donmeyi planliyor buyuk bir kismi da dondu. ve bunlar yetismis eleman. Doktora bitirmesi demek bir ogrencinin en 20 yil egitim almasi demek, bu politikalarla "bilimin" b sinden anlamayan tiplere kalacak akademi. Kaybedilen bina , yol etc yapilir ama yetismis insan gucunu kaybeden bir ulke sittin sene belini dogrultamaz, en az otuz yil gerekiyor bu bozuklugu duzeltmek icin.
 
X