Fikirlerinize Sahip Çıkın
İsmet Barutcugil
İş yaşamında düşündüğü ve ürettiği fikirlere sahip çıkmadığı için sonuçta kaybedenlerin sayısı oldukça fazladır. Fikirler, özellikle yaratıcı, özgün fikirler çok değerlidir. Sorunları çözecek, değişimi ve yeniliği başlatacak bir fikir üretmek kolay bir süreç değildir. Böylesine değerli bir fikre sahip olan bir kişinin bunu yeterince etkili bir şekilde ifade edememesi ve savunamaması durumunda bu fikir ya bir kenara atılıp unutulmakta ya da akıllı bir başka kişi tarafından alınıp kendi fikri gibi kullanılmaktadır.
Bu durum, genç uzmanların ilginç fikirlerinin önce saçma bulunup reddedilmesi ve daha sonra orta kademe yöneticiler tarafından üst yönetime kendi fikirleri olarak sunulması şeklinde görülebilmektedir. Bazen de (uyanık) gençler kendileri bir fikir üretemedikleri durumlarda üst yöneticilerin önerilerini, yönlendirmelerini ve fikirlerini kendileri bir fikir üretmişçesine iddialı bir şekilde ortaya koyabilmektedirler.
Yıllar önce, üniversitede doçent olarak görev yaptığım dönemde bir konferansta konuşmacı olarak uzmanlık alanımla ilgili bir sunum yapmış ve günün sonunda da düzenlenen panelde yer almıştım. Panel sonrasında yanıma gelen bir dinleyici, "farkında mısınız?" diye sormuştu, "sizin mütevazi bir şekilde alçak sesle söylediğiniz bütün görüşleri, fikirleri diğer konuşmacı nasıl alıp yüksek sesle ortaya koydu ve kendi fikirleri olarak sundu. Yazık değil mi size, o kadar emeğinize, araştırmanıza, çalışmanıza?"
Eleştirileceğiniz ya da reddedileceğiniz korkusuyla bildiğiniz doğru ve iyi fikirleri söylemekten çekindiğiniz ya da geliştirdiğiniz bir projeyi sunmayı geciktirdiğiniz durumlar yaşadınız mı? Böyle durumları tekrar yaşamak istemiyorsanız, öncelikle düşündüklerinizin istenenlerle tam olarak uyduğundan emin olun. Takıldığınız konuları yöneticinizle konuşmaktan ve belirsiz olan noktaları açıklamasını istemekten çekinmeyin. Yardım istemekten asla korkmayın. Çoğu insan, kendisine danışılmasından hoşlanır, zamanını ve düşüncesini isteyerek paylaşır.
Hoş olmayan ve aslında sizi rahatsız eden bir kararı ya da durumu, yalnızca “sorun çıkarmamak” için kabul ettiğiniz oldu mu? Eğer, evet diyorsanız, sürekli “sorun çıkaran” kişi olmanın doğru olmadığını, ancak, kendi isteklerinizin ve haklarınızın da önemli olduğunu bilin. Böyle durumlarda, tüm bilgileri toplayın, sakin ve soğukkanlı bir şekilde neden farklı düşündüğünüzü ve yaptığınızı anlatın. Görüş açınızı tartışmaya ve başkalarının söylemek istediklerini dinlemeye hazır olun. Belki durumu değiştiremeyebilirsiniz. Ancak, diğer kişilerin bundan sonra alternatif karar ve eylemler konusunda daha açık ve anlayışlı olmalarını sağlayabilirsiniz.
Özgüveninizi pekiştirmek için yaşamınızın sorumluluğunu çekinmeden üstlenin. Kendi sorumluluğunu almak; düşüncelerinin, fikirlerinin, kararlarının, eylemlerinin, seçimlerinin, ilişkilerinin, umutlarının, arzularının, sağlığının ve mutluluğunun sorumluluğunu taşımaktır. Özgüveni güçlü bir insan bu konulardaki mücadeleleri ve başarıları ile haklı bir gurur duyacaktır. Mesleklerinde ve kişisel yaşamlarında ortaya çıkan zorluklarla başa çıkmak için özgüvenleri ile donanımlı olanlar, bir düşüşten sonra ayağa kalkmakta hızlı ve yeniden başlamakta enerjik olacaklardır. Kendi işlerini kurma ya da yükselme yolundaki engelleri çok daha kolay aşacaklardır.
Özgüveni yüksek olan bir insan, daha yüksek amaçlar edinir ve tutkuyla bunların peşinden gider. Başarma olasılığı da özgüveni ölçüsünde yüksek olur. Kendini ifade etme, içindeki zenginliği yansıtma güdüsü güçlüdür. İletişimi açık, dürüst ve yerindedir. Düşüncelerinin değerini bilir. Körelten ve sınırlayan ilişkiler yerine geliştiren ve besleyen ilişkiler oluşturma eğilimi içindedir. Başkalarına iyi davranır ve onlardan da kendisine iyi davranmalarını bekler. Kariyerinde başarıya lâyık olduğuna inanır.
İş yaşamında konuşmazsanız, fikirlerinize sahip çıkmaz ve onları etkili bir şekilde ifade etmezseniz, kimse sizin orada olduğunuzu bilmez. Şüphesiz, ortamı incelemeniz ve kurum kültürüne uygun davranmanız gerekir. Hazırlığınızı tam yapın ve sözünüzü söyleyin. Yanlış bir şey söylediğinizde, bu "dünyanın sonu" değildir. Yeni bir şey denemiş olursunuz. Fikirlerinizi ifade ederken güvenli olun, söylemek istediklerinizi açık ve rahat bir şekilde söyleyin. Mesajlarınızı doğrudan iletin. Soru sormaktan, yorum yapmaktan ve katkıda bulunmaktan çekinmeyin. Topluluk önünde hata yapma veya başarısız olma korkularını aşın. Başarısızlıklarınız olursa onları dert edinmeyin, onlardan ders almayı deneyin.
İsmet Barutcugil
İş yaşamında düşündüğü ve ürettiği fikirlere sahip çıkmadığı için sonuçta kaybedenlerin sayısı oldukça fazladır. Fikirler, özellikle yaratıcı, özgün fikirler çok değerlidir. Sorunları çözecek, değişimi ve yeniliği başlatacak bir fikir üretmek kolay bir süreç değildir. Böylesine değerli bir fikre sahip olan bir kişinin bunu yeterince etkili bir şekilde ifade edememesi ve savunamaması durumunda bu fikir ya bir kenara atılıp unutulmakta ya da akıllı bir başka kişi tarafından alınıp kendi fikri gibi kullanılmaktadır.
Bu durum, genç uzmanların ilginç fikirlerinin önce saçma bulunup reddedilmesi ve daha sonra orta kademe yöneticiler tarafından üst yönetime kendi fikirleri olarak sunulması şeklinde görülebilmektedir. Bazen de (uyanık) gençler kendileri bir fikir üretemedikleri durumlarda üst yöneticilerin önerilerini, yönlendirmelerini ve fikirlerini kendileri bir fikir üretmişçesine iddialı bir şekilde ortaya koyabilmektedirler.
Yıllar önce, üniversitede doçent olarak görev yaptığım dönemde bir konferansta konuşmacı olarak uzmanlık alanımla ilgili bir sunum yapmış ve günün sonunda da düzenlenen panelde yer almıştım. Panel sonrasında yanıma gelen bir dinleyici, "farkında mısınız?" diye sormuştu, "sizin mütevazi bir şekilde alçak sesle söylediğiniz bütün görüşleri, fikirleri diğer konuşmacı nasıl alıp yüksek sesle ortaya koydu ve kendi fikirleri olarak sundu. Yazık değil mi size, o kadar emeğinize, araştırmanıza, çalışmanıza?"
Eleştirileceğiniz ya da reddedileceğiniz korkusuyla bildiğiniz doğru ve iyi fikirleri söylemekten çekindiğiniz ya da geliştirdiğiniz bir projeyi sunmayı geciktirdiğiniz durumlar yaşadınız mı? Böyle durumları tekrar yaşamak istemiyorsanız, öncelikle düşündüklerinizin istenenlerle tam olarak uyduğundan emin olun. Takıldığınız konuları yöneticinizle konuşmaktan ve belirsiz olan noktaları açıklamasını istemekten çekinmeyin. Yardım istemekten asla korkmayın. Çoğu insan, kendisine danışılmasından hoşlanır, zamanını ve düşüncesini isteyerek paylaşır.
Hoş olmayan ve aslında sizi rahatsız eden bir kararı ya da durumu, yalnızca “sorun çıkarmamak” için kabul ettiğiniz oldu mu? Eğer, evet diyorsanız, sürekli “sorun çıkaran” kişi olmanın doğru olmadığını, ancak, kendi isteklerinizin ve haklarınızın da önemli olduğunu bilin. Böyle durumlarda, tüm bilgileri toplayın, sakin ve soğukkanlı bir şekilde neden farklı düşündüğünüzü ve yaptığınızı anlatın. Görüş açınızı tartışmaya ve başkalarının söylemek istediklerini dinlemeye hazır olun. Belki durumu değiştiremeyebilirsiniz. Ancak, diğer kişilerin bundan sonra alternatif karar ve eylemler konusunda daha açık ve anlayışlı olmalarını sağlayabilirsiniz.
Özgüveninizi pekiştirmek için yaşamınızın sorumluluğunu çekinmeden üstlenin. Kendi sorumluluğunu almak; düşüncelerinin, fikirlerinin, kararlarının, eylemlerinin, seçimlerinin, ilişkilerinin, umutlarının, arzularının, sağlığının ve mutluluğunun sorumluluğunu taşımaktır. Özgüveni güçlü bir insan bu konulardaki mücadeleleri ve başarıları ile haklı bir gurur duyacaktır. Mesleklerinde ve kişisel yaşamlarında ortaya çıkan zorluklarla başa çıkmak için özgüvenleri ile donanımlı olanlar, bir düşüşten sonra ayağa kalkmakta hızlı ve yeniden başlamakta enerjik olacaklardır. Kendi işlerini kurma ya da yükselme yolundaki engelleri çok daha kolay aşacaklardır.
Özgüveni yüksek olan bir insan, daha yüksek amaçlar edinir ve tutkuyla bunların peşinden gider. Başarma olasılığı da özgüveni ölçüsünde yüksek olur. Kendini ifade etme, içindeki zenginliği yansıtma güdüsü güçlüdür. İletişimi açık, dürüst ve yerindedir. Düşüncelerinin değerini bilir. Körelten ve sınırlayan ilişkiler yerine geliştiren ve besleyen ilişkiler oluşturma eğilimi içindedir. Başkalarına iyi davranır ve onlardan da kendisine iyi davranmalarını bekler. Kariyerinde başarıya lâyık olduğuna inanır.
İş yaşamında konuşmazsanız, fikirlerinize sahip çıkmaz ve onları etkili bir şekilde ifade etmezseniz, kimse sizin orada olduğunuzu bilmez. Şüphesiz, ortamı incelemeniz ve kurum kültürüne uygun davranmanız gerekir. Hazırlığınızı tam yapın ve sözünüzü söyleyin. Yanlış bir şey söylediğinizde, bu "dünyanın sonu" değildir. Yeni bir şey denemiş olursunuz. Fikirlerinizi ifade ederken güvenli olun, söylemek istediklerinizi açık ve rahat bir şekilde söyleyin. Mesajlarınızı doğrudan iletin. Soru sormaktan, yorum yapmaktan ve katkıda bulunmaktan çekinmeyin. Topluluk önünde hata yapma veya başarısız olma korkularını aşın. Başarısızlıklarınız olursa onları dert edinmeyin, onlardan ders almayı deneyin.
