Fikircibey:Yeni Türkiye başka bir tablo çizmeye kararlı.

weiss

Hayr-ül a-bı dıde
Kayıtlı Üye
7 Mart 2012
3.387
428
198
Almanya
O genci oraya çıkaran kafa bunu çok iyi biliyordu. İki ucu keskin bıçak: asker o piyonu alnının ortasından vursa Kürtler ayağa kalkacak, vurmasa Türkler.



PUZZLE’IN EKSİK PARÇASI


Bir türlü istenen tablo oluşturulamıyor.
Un var yağ var şeker var, helva yapılamıyor.
Her şey hazır,
Puzzle’ın bütün parçaları önlerinde ama bir türlü birleştirip tabloyu tamamlayamıyorlar.
Geçtiğimiz asır hezimetleri ile dolu olduğu halde hala ve ısrarla devrim yapma heveslisi her türden komünist, sosyalist hazır.
Sadece bir kez ve 3-5 milyonluk bir ülkede başarılabilmiş bir devrimin Che’leri, yüzlerinde kızıl maskeler, ellerinde molotoflar ile siperde, öncü savaşa hazır,
Kemalistler hazırlar, zinde kuvvetlerde bir eksilme yok. Gezi çatısı altında her dem kuvayı seyyareler
Zaten alıngan ve kırgın Alevileri fiştekleyecek türkübar solcuları köşebaşlarında
Türk-Kürt kan içicileri çocukları kaçırmış dağbaşında bekliyor.
Yargıcından rektörüne her türlü cüppeli emre amade,
Dezenformasyoncular, goygoycular, laf bükücüler, görüntü ve ses montajcıları ile tüm medya hazır, karşı gibi görüneni de siperden başını uzatmış rüzgarın yönüne bakıyor.
Amiral gemisinin kaptanı dere kenarında sırasını bekliyor.
Pensilvanya imamı bile “good” ve “bad” duaları ile ayinde…
Yani puzzle’ın neredeyse bütün parçaları ortada,
Ama tablo tamamlanamıyor.
Çünkü bir parça eksik.
Unu şekerle karıştırıp darbeyi yapacak “girişimci” eksik.
Devlet eksik.
JİTEM, Özel Harp Dairesi veya genel adıyla “derin devlet” demem gerekir belki ama ben devletin sığı-derini olduğuna inanmam. Devlet her yaptığını bilir.
Evet puzzle’ın devlet parçası eksik.
Daha doğrusu artık devlet normal yerinde, olması gereken yerde. Darbelerin, darbecilerin, savaş çığırtkanlarının karşısında, halkının yanında.
Yolsa, yol; su ise, su; havaalanı ise, hava alanı; köprüyse, köprü; barışsa, barış; Kürtçe ise, Kürtçe; Ermenice ise, Ermenice; cem eviyse cem evi…
Birtek “darbeyse, darbe” yok…
Olmayacakta.
İşte son bayrak olayı bunu net bir şekilde gösterdi.
Bu ülkede kimse “yahu, askerin bir boşluğuna gelmiş, aklı ermez bir genç direğe çıkmış, bayrağı indirmiş” diyemez. Bu böyle olsa bile diyemez. Nitekim Başbakan bile diyemedi. “Çocuk, mocuk dinlemem, bulun onu!” dedi. Demek zorunda.
Çünkü bu ülkede o puzzle’ın tüm parçalarına o bayraktan bir parça serpiştirildi.
Cumhuriyet mitinglerinde, Gezi soytarılıklarında hep elde bayrak vardı ve çocukları yıllardır doğuda can veren o türbanlı annelerin yüzlerine karşı utanmadan salladılar o bayrakları.
Bravo, super bir provokasyondu, tebrikler…
Ama yemedi. Ben Türk Ordusundan hayatımın en sempatik açıklamasını duydum:
"Çocuklar ve kadınlar kullanılarak provakatif maksatlı yapıldığı, sivil ölümlerin amaçlandığı ve böylelikle kitlesel eylemlere zemin hazırlanması istendiği değerlendirilen ve tahammül sınırlarını zorlayan bu tür eylemlere karşı serin kanlı davranılmaya gayret sarf edilmektedir."
İşte devlet bu kararlılıkta. Bırakın provokasyon yapmayı, devlet provokasyona gelmiyor bile.
Bütün o parçaları istedikleri kadar evirsinler çevirsinler, tablo istedikleri gibi tamamlanmayacak.
Çünkü yeni Türkiye başka bir tablo çizmeye kararlı.


http://www.ensonhaber.com/fikircibeyyeni-turkiye-baska-bir-tablo-cizmeye-kararli-2014-06-11.html
 
Dedemden, Kurtulus savasinda, savasirken cektikleri zorluklari kaybettikleri arkadaslari ve sehit olan iki kardesini dinleyerek büyüdüm..
Evet, neredeyse her evden sehit ciktigi zamanlardi..
Omuz omuza savastiklari, Türk, Kürt, Laz, Cerkez....tüm arkadaslari ile bu ülkeyi ve bu bayragi savunmuslardi..
Dedemle birlikte 4 kardes Kurtulus savasi icin gitmis ama sadece dedem dönebilmisti..
2 kardes sehit olmus, digerinden hicbir haber yoktu..
Dedem, yillarca daglarda savasmaktan ve erzak yoklugundan, acliktan ayaklarina giydikleri cariklari ( hayvan derisinden yapilan ayakkabi) suda bekletip, disini kaziyip yediklerini anlatirdi..

Yani herkes az cok bilir, bu ülkenin nasil kazanildigini, neler feda edildigini, o bayrak icin akan kanlari..
Bayrak benim icin sadece sehit kani degildir..
Mehmet Akif in anlatimidir benim icin bayrak..

Amma ve lakin, bugün o bayragin ve bu ülkenin istikbaline tuzak kuranlar binbir türlü provakasyonla cikiyor ortaya..
Evet o bayragi indirmesi icin, o adami oraya gönderenler cok iyi biliyordu " öldürülürse Kürtler ayaklanacak, ülke kan gölüne dönecek, vurulmazsa Türkler ayaklanacak yine ülke karisacak"

Yok kardesim, bu bir dikenli lokma, bu bir atesten ekmek, bu bir zehir ama ben bunu yutarim, parca parca olur bogazim, yanarim, kavrulurum, kan kusarim belki ama yutarim..
Zira, dedemin verdigi bedeni ile savasti, benim verdigim sabrim ile savas..
Elbet zamani gelecek der yutarim..
Zira o findik kadar beyinleri ile bu tuzagi kuranlarin tuzagina düsmeyecek bir insanim ben..

Bu PKK nin ortaya cikisini biliyorum ben, oradaki Kürt halka yillardir, bazi güclerin destegi ile AGALAR + PKK + ORDU icindeki cürükler üclemesinin neler yaptigini nasil bu noktaya gelindigini biliyorum..

Simdi gecmisin pisliklerini temizlemek elbette kolay olmayacak, orada düzenini kurmus ve cikar carkini döndürenler elbette kolay pes etmeyecek ama olacak, basaracagiz..

Simdi bakiyorum, Ankara da, TBMM de, bati illerinde bayrak asmislar "gel indir" yada " dokun bakalim" yazmislar..
Kardesim sorun zaten Ankara nin göbeginde, bati ilerde bayrak asip bunu yazmak degil..
Sorun Hakkaride, Sirnakta, Diyarbakirda..

Bizim bazi parti yetkililerimiz o sehirlere gitmeye ve miting yapmaya bile cesaret edemezken, bu sorunu cözmek kolay olacak mi sandin?
 
Son düzenleme:

bütün zokaları yuttuğunuz için bu haldeyiz zaten...

bugün yuttuğun zokalar, yarın.....
 
Kitabi tersten tutup okumusun sen:))

Zira 90 yillik Türkiye nin 80 yilinda zokalar yutula yutula, 3. dünya ülkelerinden daha geri kalmisti:))

Hep darbe, hep kuyruk, hep aclik, hep rezillikti..

10 yildir o zokalar yutulmadigi icin deliriyor birileri:))

Türkiye nin darbe dolu gecmisine bakmak bile yeterli zokalarin ne zaman yutuldugunu anlamak icin:)
 
Son düzenleme:

şekerim geri kalmışlığın nedenlerine baktığımızda amerikayı doğrudan eğitim sistemimize, siyasetimize, ekonomimizin içine karıştıran menderesi görürüz önce. sonra amerikanın bizim çocuklar dediği, sizin hükümetinizin asker garezi bilindiği halde asla yargılamaya yanaşmadığı kenan paşayı görürüz. sonra ülke halen kendi kendine yetebilen bir konumdayken, özelleşme liberalleşme zımpırtaları arasında, körfez savaşıyla birlikte ırakla türkiye arasında tampon bölge oluşturulmasına, burada pkknın beslenip barzaninin semirtilmesine, saddamdan kaçan pkklıları ülkeye alıp beslemesine şahit olduğumuz özalı görürüz. bravo çok güzel icraatlar. nedense senin can-ı gönülden desteklediğin pür-ü ak gördüğün oluşuma baktığımızda yukardakilerin yedikleri zokaları pek beğendiklerini ve desteklediklerini görüyoruz. o nedenle aynı politikadan devam ediyorlar zaten. yani şekerim zoka yemek sizin hobiniz, bizden öğrenecek değilsiniz elbet.
 
son 10 yıldır hep kaabııııs görüyoruz biz, rüyalar alemindekilere selam olsun....

almanyada fırtına var diyollar, azcık rüzgar iyi gelirdi, kafanızın dumanları dağılırdı diyollar.
 
He he ya amann birseyler anlatmaya calisiyorum bende:))


Bilgisizlikten olma, kulaktan dolma fikir:))))

He he tamam hai konuyu dagitmayin..
 
He he ya amann birseyler anlatmaya calisiyorum bende:))


Bilgisizlikten olma, kulaktan dolma fikir:))))

He he tamam hai konuyu dagitmayin..

dimi ama yaa :))) ikinci üniversitesini okuyan, sürekli araştıran, sorgulayan okuyan benim gibi bilgisiz insana; restorantta o kadar iş varken, arada interneti kurcalayarak öğrenen, çok kültürlü bilgili olmasına rağmen kelimelerin doğrusunu yazmayı başaramayan birinin laf anlatması ne de zordur.
senin işin hakkaten zor hafız...
 
ahahhahahah:)))

Ya bu kadar ispat etmek olurdu kendini :))

Restorant hea:))))) ahahahaha:))))

Bilgisiz fikir sahipli deyince kiziliyor :)))))))))))))))))

Neyse tamam dagitmayin artik konumu hadi siz rüyaya devam :))
 
Son düzenleme:
Konum dagilmasin artik lütfen..

Dedemden, Kurtulus savasinda, savasirken cektikleri zorluklari kaybettikleri arkadaslari ve sehit olan iki kardesini dinleyerek büyüdüm..
Evet, neredeyse her evden sehit ciktigi zamanlardi..
Omuz omuza savastiklari, Türk, Kürt, Laz, Cerkez....tüm arkadaslari ile bu ülkeyi ve bu bayragi savunmuslardi..
Dedemle birlikte 4 kardes Kurtulus savasi icin gitmis ama sadece dedem dönebilmisti..
2 kardes sehit olmus, digerinden hicbir haber yoktu..
Dedem, yillarca daglarda savasmaktan ve erzak yoklugundan, acliktan ayaklarina giydikleri cariklari ( hayvan derisinden yapilan ayakkabi) suda bekletip, disini kaziyip yediklerini anlatirdi..

Yani herkes az cok bilir, bu ülkenin nasil kazanildigini, neler feda edildigini, o bayrak icin akan kanlari..
Bayrak benim icin sadece sehit kani degildir..
Mehmet Akif in anlatimidir benim icin bayrak..

Amma ve lakin, bugün o bayragin ve bu ülkenin istikbaline tuzak kuranlar binbir türlü provakasyonla cikiyor ortaya..
Evet o bayragi indirmesi icin, o adami oraya gönderenler cok iyi biliyordu " öldürülürse Kürtler ayaklanacak, ülke kan gölüne dönecek, vurulmazsa Türkler ayaklanacak yine ülke karisacak"

Yok kardesim, bu bir dikenli lokma, bu bir atesten ekmek, bu bir zehir ama ben bunu yutarim, parca parca olur bogazim, yanarim, kavrulurum, kan kusarim belki ama yutarim..
Zira, dedemin verdigi bedeni ile savasti, benim verdigim sabrim ile savas..
Elbet zamani gelecek der yutarim..
Zira o findik kadar beyinleri ile bu tuzagi kuranlarin tuzagina düsmeyecek bir insanim ben..

Bu PKK nin ortaya cikisini biliyorum ben, oradaki Kürt halka yillardir, bazi güclerin destegi ile AGALAR + PKK + ORDU icindeki cürükler üclemesinin neler yaptigini nasil bu noktaya gelindigini biliyorum..

Simdi gecmisin pisliklerini temizlemek elbette kolay olmayacak, orada düzenini kurmus ve cikar carkini döndürenler elbette kolay pes etmeyecek ama olacak, basaracagiz..

Simdi bakiyorum, Ankara da, TBMM de, bati illerinde bayrak asmislar "gel indir" yada " dokun bakalim" yazmislar..
Kardesim sorun zaten Ankara nin göbeginde, bati ilerde bayrak asip bunu yazmak degil..
Sorun Hakkaride, Sirnakta, Diyarbakirda..

Bizim bazi parti yetkililerimiz o sehirlere gitmeye ve miting yapmaya bile cesaret edemezken, bu sorunu cözmek kolay olacak mi sandin?
 
affına sığınarak soruyorum, aynı şeyleri bir üst konuya, bir alt konuya, bir önceki sayfaya falan da yazmıştın da, alzheimer olmuş olabilir misin?
 


insanlarimizi cahil birakmaya adnan menderes baslatmistir.koy enstitulerini kapatarak.
dusunen ,sorgulayan ,arastiran ,bilgili insanlar istemiyorlar .boylece koltuklarina cakili kalirlar diye dusunuyorlar .
 
Off gercekten bazi seyleri arastirin ya..
Yani bir kisi bir olayi anlatip, birileride dinleyip, temcit pilavi haline getirmesi cok acayip..

Bir arastirin baride ona göre getirin ortaya..Yani gercekleri ile getirin ortaya..

Ben size Köy enstitüleri icin 3 sey söyleyeyim bir arastirin, bilgi sahibi olun sonra getirin..

* Hangi ülkenin gecmisinde Marshall plani yoktu ki? neden?
* Cukurlari düsükle dolu..
* Demek ki kiz teslim edilmez!
 

böyle örnek mi olur yaa, tamamen yobazların uydurması. maşşallah çok güzel araştırmışın. işte bütün araştırmalarının çapı bu kadar olduğu için bu haldesin.
imam hatipler için de aynı şeyi söylüyorlar desem napcan
 
affına sığınarak soruyorum, aynı şeyleri bir üst konuya, bir alt konuya, bir önceki sayfaya falan da yazmıştın da, alzheimer olmuş olabilir misin?

Duygu sömürüsü yapıyor. Geçmişteki hatalarını kapatmak için laf salatası yapıyor. Seriden ateş eden ağır makineli tüfek gibi cümleleri arka arkaya sıralayıp; zeytinyağı gibi suyun üzerine çıkmaya çalışıyor. Keşke alzheimer olsa.
Bu zihniyet 1 sene önce KUrtuluş Savaşı'nın olmadığını, hatta 1. ve 2. İnönü Savaşlarının hiç olmadığını; Çanakkale Savaşı'nda Filistinlilerin ve yeşil sarıklılıların savaştığını söylüyorlardı. Olmayan savaşta dedesinin kardeşleri nasıl öldü?
 
Siz ne kadar kendini bilmez, ne kadar iftiracisiniz ya..
Nerede ben Kurtulus savasi yok, canalkale olmadi dedim..
Dedemin ve kardeslerinin savastigini nasil yalan olarak nitelendirirsiniz..
Bu ne utanmazlik ya..

Yeter artik biktim bu saygisizliklardan konuya yorum yapin, yoksa cikin gidin su basliktan..
 
Cumhuriyet mitinglerinde, Gezi soytarılıklarında hep elde bayrak vardı ve çocukları yıllardır doğuda can veren o türbanlı annelerin yüzlerine karşı utanmadan salladılar o bayrakları.



bunu neden belirtmişki. şartmı bu yazıda bunu göze sokmak ve ayrıştırmak yine.
dipnot. lütfen sakin olalım.



 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…