E
eny
Ziyaretçi
-
- Konu Sahibi eny
- #1
İLKÇAĞ FELSEFESİ
M.Ö. 7. yüzyılın sonundan başlayıp, M. S. 2. yüzyıla dek süren dönemin felsefesidir.
ilkçağ felsefesi, mitolojiden ya da çoktanrılı dinden kopuş ve doğal olayların yine doğal nedenlerle açıklanması gerektiği inancıyla başlamıştır.
En seçkin temsilcileri arasında Sokrates, Platon ve Aristoteles gibi büyük filozofların bulunduğu ilkçağ felsefesinde, bilimle felsefe hep bir arada olmuş, başlangıçta doğa felsefesi ön plandayken, sonlara doğru pratik felsefe ağırlık kazanmıştır.
GENEL ÖZELLİKLERİ
İlk döneminde Yunan felsefesi hemen hemen bütünüyle dış doğaya, cisimlerin dünyasına yönelmiş olan bir doğa felsefesidir.
Bundan sonra insana karşı uyanan ilgi klasik dönemin geniş sistemlerine yol açmıştır. Bu sistemlerde Tanrı, insan ve doğa, bir düşünce bağlantısı içinde kavranmak istenmiştir.
Sistemli bağımsız ve kişiseldir
inanca ve sezgiye değil akla dayalıdır.
Mitolojiye çoktanrıcılığa tepkiyi dile getirir
Görünüşün,çokluğun,ilişkilerin,oluşların ardındaki değişmez olanı arar.Bunada birlik adını verirler.
Aristoteles’in kendi felsefesiyle okulunda gelişen ve biriken çok zengin bilgi kadrosu, tek tek bilimlerin bağımsızlığına her bilgi kolu üzerinde ayrıca çalışmalara yol açmıştır. Bundan sonra, her şeyi, bütün konuları içine almak isteyen bir sistem yerine: aralarında gittikçe ayrımlaşan bilimlerin bir karmaşası geçmiştir. Felsefe kendini bu bağlantıdan ayırmış, onun payına dünya ve hayat görüşleriyle ilgili genel sorunlarla uğraşmak düşmüştür.
THALES
Hiçten hiç bir şey meydana gelemez noktasından hareketle, Thales tüm şeylerin birinci gerecinin SU olduğunu ileri sürmüştür. Bütün şeylerin ortak özdeği, dayanağı nedir sorusunu sorarak, Thales BİR sorununu ortaya koymuştur. Düz bir tepsi gibi olan dünyada su üstünde, sonsuz okeanos’da yüzer. Aristoteles der ki: ‘Thales’i bu yargıya götüren olgu gözlemdir. Tüm şeylerin besini nemdir ve ısı nemle yaratılıp nemle diri tutulur. Böylece kendisinden varoldukları öğe; su, şeylerin tek ilkesi olur. Doğadaki her besin, nemli ortamda büyür. Su da nemli şeylerin doğasının kökenidir.’ Thales’e göre, su buharlaşarak hava ve neme, donarak toprağa ve taşa kadar değişir. Bu süreç içerisinde tüm nesneler oluşur. Onun ilk filozof sayılmasının ana nedeni; ayrımdaki birliği kavramasıdır. Birlik düşüncesini ortaya koyması, çokluğun açık türlülüğünü açıklamaya çalışmasıdır. Tüm bunların ışığı altında, felsefe: doğal olarak görgül dünyadaki çokluğu. Bunun varoluş ve doğasını anlamaya çalışmaktadır. Anlamak; filozof için temelde yatan bir birlik ya da ilk ilke bulmak demektir Hiçten hiç bir şey meydana gelemez noktasından hareketle, Thales tüm şeylerin birinci gerecinin SU olduğunu ileri sürmüştür. Bütün şeylerin ortak özdeği, dayanağı nedir sorusunu sorarak, Thales BİR sorununu ortaya koymuştur. Düz bir tepsi gibi olan dünyada su üstünde, sonsuz okeanos’da yüzer. Aristoteles der ki: ‘Thales’i bu yargıya götüren olgu gözlemdir. Tüm şeylerin besini nemdir ve ısı nemle yaratılıp nemle diri tutulur. Böylece kendisinden varoldukları öğe; su, şeylerin tek ilkesi olur. Doğadaki her besin, nemli ortamda büyür. Su da nemli şeylerin doğasının kökenidir.’ Thales’e göre, su buharlaşarak hava ve neme, donarak toprağa ve taşa kadar değişir. Bu süreç içerisinde tüm nesneler oluşur. Onun ilk filozof sayılmasının ana nedeni; ayrımdaki birliği kavramasıdır. Birlik düşüncesini ortaya koyması, çokluğun açık türlülüğünü açıklamaya çalışmasıdır. Tüm bunların ışığı altında, felsefe: doğal olarak görgül dünyadaki çokluğu. Bunun varoluş ve doğasını anlamaya çalışmaktadır. Anlamak; filozof için temelde yatan bir birlik ya da ilk ilke bulmak demektir..
ANAKSİMENES
Anaksimenes’e göre her şeyin temel öğesi HAVA’dır. Hava yaşam ilkesidir. Ruh nasıl bizi ayakta tutuyorsa, hava da evreni canlı kılar, ayakta tutar (ruh kavramı da böylece felsefeye katılmış olur) Tabi ki tüm şeylerin havadan geldiğini açıklamak çok zordur ve Anaksimenes bu konuda dahilik göstermektedir; hava genişler (ya da seyrelirken) ateşe, sıkışınca yel, bulut, su, toprak ve taşa değişir. Ayrıca hava seyreldikçe sıcaklığı artmakta ve ateşe yaklaşmaktadır. Sıkıştıkça soğumaktadır, yani katı nesnelere dönüşmektedir
M.Ö. 7. yüzyılın sonundan başlayıp, M. S. 2. yüzyıla dek süren dönemin felsefesidir.
ilkçağ felsefesi, mitolojiden ya da çoktanrılı dinden kopuş ve doğal olayların yine doğal nedenlerle açıklanması gerektiği inancıyla başlamıştır.
En seçkin temsilcileri arasında Sokrates, Platon ve Aristoteles gibi büyük filozofların bulunduğu ilkçağ felsefesinde, bilimle felsefe hep bir arada olmuş, başlangıçta doğa felsefesi ön plandayken, sonlara doğru pratik felsefe ağırlık kazanmıştır.
GENEL ÖZELLİKLERİ
İlk döneminde Yunan felsefesi hemen hemen bütünüyle dış doğaya, cisimlerin dünyasına yönelmiş olan bir doğa felsefesidir.
Bundan sonra insana karşı uyanan ilgi klasik dönemin geniş sistemlerine yol açmıştır. Bu sistemlerde Tanrı, insan ve doğa, bir düşünce bağlantısı içinde kavranmak istenmiştir.
Sistemli bağımsız ve kişiseldir
inanca ve sezgiye değil akla dayalıdır.
Mitolojiye çoktanrıcılığa tepkiyi dile getirir
Görünüşün,çokluğun,ilişkilerin,oluşların ardındaki değişmez olanı arar.Bunada birlik adını verirler.
Aristoteles’in kendi felsefesiyle okulunda gelişen ve biriken çok zengin bilgi kadrosu, tek tek bilimlerin bağımsızlığına her bilgi kolu üzerinde ayrıca çalışmalara yol açmıştır. Bundan sonra, her şeyi, bütün konuları içine almak isteyen bir sistem yerine: aralarında gittikçe ayrımlaşan bilimlerin bir karmaşası geçmiştir. Felsefe kendini bu bağlantıdan ayırmış, onun payına dünya ve hayat görüşleriyle ilgili genel sorunlarla uğraşmak düşmüştür.
THALES
Hiçten hiç bir şey meydana gelemez noktasından hareketle, Thales tüm şeylerin birinci gerecinin SU olduğunu ileri sürmüştür. Bütün şeylerin ortak özdeği, dayanağı nedir sorusunu sorarak, Thales BİR sorununu ortaya koymuştur. Düz bir tepsi gibi olan dünyada su üstünde, sonsuz okeanos’da yüzer. Aristoteles der ki: ‘Thales’i bu yargıya götüren olgu gözlemdir. Tüm şeylerin besini nemdir ve ısı nemle yaratılıp nemle diri tutulur. Böylece kendisinden varoldukları öğe; su, şeylerin tek ilkesi olur. Doğadaki her besin, nemli ortamda büyür. Su da nemli şeylerin doğasının kökenidir.’ Thales’e göre, su buharlaşarak hava ve neme, donarak toprağa ve taşa kadar değişir. Bu süreç içerisinde tüm nesneler oluşur. Onun ilk filozof sayılmasının ana nedeni; ayrımdaki birliği kavramasıdır. Birlik düşüncesini ortaya koyması, çokluğun açık türlülüğünü açıklamaya çalışmasıdır. Tüm bunların ışığı altında, felsefe: doğal olarak görgül dünyadaki çokluğu. Bunun varoluş ve doğasını anlamaya çalışmaktadır. Anlamak; filozof için temelde yatan bir birlik ya da ilk ilke bulmak demektir Hiçten hiç bir şey meydana gelemez noktasından hareketle, Thales tüm şeylerin birinci gerecinin SU olduğunu ileri sürmüştür. Bütün şeylerin ortak özdeği, dayanağı nedir sorusunu sorarak, Thales BİR sorununu ortaya koymuştur. Düz bir tepsi gibi olan dünyada su üstünde, sonsuz okeanos’da yüzer. Aristoteles der ki: ‘Thales’i bu yargıya götüren olgu gözlemdir. Tüm şeylerin besini nemdir ve ısı nemle yaratılıp nemle diri tutulur. Böylece kendisinden varoldukları öğe; su, şeylerin tek ilkesi olur. Doğadaki her besin, nemli ortamda büyür. Su da nemli şeylerin doğasının kökenidir.’ Thales’e göre, su buharlaşarak hava ve neme, donarak toprağa ve taşa kadar değişir. Bu süreç içerisinde tüm nesneler oluşur. Onun ilk filozof sayılmasının ana nedeni; ayrımdaki birliği kavramasıdır. Birlik düşüncesini ortaya koyması, çokluğun açık türlülüğünü açıklamaya çalışmasıdır. Tüm bunların ışığı altında, felsefe: doğal olarak görgül dünyadaki çokluğu. Bunun varoluş ve doğasını anlamaya çalışmaktadır. Anlamak; filozof için temelde yatan bir birlik ya da ilk ilke bulmak demektir..
ANAKSİMENES
Anaksimenes’e göre her şeyin temel öğesi HAVA’dır. Hava yaşam ilkesidir. Ruh nasıl bizi ayakta tutuyorsa, hava da evreni canlı kılar, ayakta tutar (ruh kavramı da böylece felsefeye katılmış olur) Tabi ki tüm şeylerin havadan geldiğini açıklamak çok zordur ve Anaksimenes bu konuda dahilik göstermektedir; hava genişler (ya da seyrelirken) ateşe, sıkışınca yel, bulut, su, toprak ve taşa değişir. Ayrıca hava seyreldikçe sıcaklığı artmakta ve ateşe yaklaşmaktadır. Sıkıştıkça soğumaktadır, yani katı nesnelere dönüşmektedir