- 12 Haziran 2007
- 4.523
- 784
Gevşek tutum nasıl zararlıysa aşırı baskıcı tutum da bir o kadar olumsuz sonuçlar doğurur. Çocuklarına karşı baskıcı ve otoriter tutum sergileyen anne-babalar bir şekilde çocuğun kişiliğini hiçe saymış olurlar. Bu tarz davranış modelinde anne-baba, çocuğu kendi dünyalarında yaşattıkları ideal kalıplara sokma niyetinde bulunduğundan davranışlarını sıkı bir kontrol altına alırlar. Onun her türlü davranışına müdahale edilir, sık sık eleştirilir, kendi duygu ve düşüncelerine değer verilmez. Ne de olsa anne ve baba her şeyin en iyisine onun adına karar vermişlerdir. Böyle yaklaşım karşısında çocuk ilk etapta dirense de zamanla boyun eğme eğilimindedir. Duygularına ve isteklerine önem verilmediğini görünce, bunları içinde tutup duygu ve düşüncelerini bastırabilir.
ELEŞTİRMEK YERİNE BİLGİ VERİN
Anne ve babanın çocuğu sürekli eleştiriyor olması onu çekingen yapar. Çocuk, attığı her adımda yanlış yapma korkusuna bürünür. Hassas, kırılgan, hastalıklı kişilik yapısına yatkın hale gelir. Aşağılık duygusu üst seviyede, kendine güveni az, pasif, zorluklar karşısında teslimiyetçi ve kendini ifade etmede zorlanan bir yapıya sahip olabilir.
Çocuk, odasının ışığını açık unuttuğunda, “Sana kaç defa söyledim, ışığı açık bırakma diye” şeklinde azarlamaktansa, “Ayşe, odanın ışığı açık kalmış” şeklinde bilgi verebilir, her türlü olumlu ve güzel uyarılara rağmen kapatmayı unutuyorsa odasının çıkışına, “Lütfen ışığı kapatmayı unutma!” gibi bir not yapıştırabilirsiniz. Ayrıca ‘sen’ dili yerine ‘ben’ dilini kullanarak, “Işığın açık kalması beni çok üzüyor” gibi ifadelerle davranışının sizdeki yansımasını dile getirebilirsiniz. Çocuğu olumlu yönlendirmelerle eğitmenin yollarını aramalısınız.
Çocuğunuza davranış modelinizde baskı ve otorite hakimse onun başkaları tarafından kolayca kandırılabileceğini aklınızdan çıkarmayın. Zira, anne-babası tarafından sürekli cezalandırılan, suçlanan ve her davranışına müdahale edilen çocuklar, kendisine ait kişilik özelliği geliştiremiyor. Zamanla kim, nereye çekse o yana yöneliyor. Saldırgan ebeveyn tutumu karşısında çocuk korkutulmuş, sindirilmiş ya da isyankâr bir kişilik modeline bürünebiliyor.
Küçük notlar
* Anne ile baba öyle bir duruşa sahip olmalı ki çocuk, her an onları yanında hissetsin, hem de ebeveynini hiç görmeyerek kendini özgür hissedebilsin.
* Çocukların korkak olmaması için, onlara sihirden, büyüden, peri masallarından, Kaf Dağı’nın ardındaki devden, kötü kalpli cadıdan bahsetmeyelim.
* Çocuğumuzun inatçılık yapmamasını istiyorsak onun her isteğini yerine getirmeyelim. Zamanla her isteğini almaya alışabilir ve istekleri yerine gelmediğinde inatlaşabilir. Yalnızca haklı isteklerini reddetmeyelim.
ELEŞTİRMEK YERİNE BİLGİ VERİN
Anne ve babanın çocuğu sürekli eleştiriyor olması onu çekingen yapar. Çocuk, attığı her adımda yanlış yapma korkusuna bürünür. Hassas, kırılgan, hastalıklı kişilik yapısına yatkın hale gelir. Aşağılık duygusu üst seviyede, kendine güveni az, pasif, zorluklar karşısında teslimiyetçi ve kendini ifade etmede zorlanan bir yapıya sahip olabilir.
Çocuk, odasının ışığını açık unuttuğunda, “Sana kaç defa söyledim, ışığı açık bırakma diye” şeklinde azarlamaktansa, “Ayşe, odanın ışığı açık kalmış” şeklinde bilgi verebilir, her türlü olumlu ve güzel uyarılara rağmen kapatmayı unutuyorsa odasının çıkışına, “Lütfen ışığı kapatmayı unutma!” gibi bir not yapıştırabilirsiniz. Ayrıca ‘sen’ dili yerine ‘ben’ dilini kullanarak, “Işığın açık kalması beni çok üzüyor” gibi ifadelerle davranışının sizdeki yansımasını dile getirebilirsiniz. Çocuğu olumlu yönlendirmelerle eğitmenin yollarını aramalısınız.
Çocuğunuza davranış modelinizde baskı ve otorite hakimse onun başkaları tarafından kolayca kandırılabileceğini aklınızdan çıkarmayın. Zira, anne-babası tarafından sürekli cezalandırılan, suçlanan ve her davranışına müdahale edilen çocuklar, kendisine ait kişilik özelliği geliştiremiyor. Zamanla kim, nereye çekse o yana yöneliyor. Saldırgan ebeveyn tutumu karşısında çocuk korkutulmuş, sindirilmiş ya da isyankâr bir kişilik modeline bürünebiliyor.
Küçük notlar
* Anne ile baba öyle bir duruşa sahip olmalı ki çocuk, her an onları yanında hissetsin, hem de ebeveynini hiç görmeyerek kendini özgür hissedebilsin.
* Çocukların korkak olmaması için, onlara sihirden, büyüden, peri masallarından, Kaf Dağı’nın ardındaki devden, kötü kalpli cadıdan bahsetmeyelim.
* Çocuğumuzun inatçılık yapmamasını istiyorsak onun her isteğini yerine getirmeyelim. Zamanla her isteğini almaya alışabilir ve istekleri yerine gelmediğinde inatlaşabilir. Yalnızca haklı isteklerini reddetmeyelim.