- 5 Ocak 2015
- 143
- 53
- 33
Twitter üzerinden yaptığı paylaşımlarda Ali Emre Bukağılı'ya hakaret ettiği iddiasıyla yaklaşık 3 ay önce davet üzerine savcıya ifade veren Fazıl Say hakkında dava açıldı.
Dünyaca ünlü piyanist Fazıl Say’a, Twitter üzerinden yaptığı paylaşımlarla Ali Emre Bukağılı’ya “hakaret” ettiği iddiasıyla 2 yıl 4 aya kadar hapis cezası istemiyle dava açılmıştı.
Fazıl Say konuyla ilgili Odatv için bir yazı kaleme aldı.
Hakaret içeren tweet’ler atmadığını, genel bir eleştiri ve yorum yaptığını belirten Say, davaya bir anlam veremediğini söyledi.
Fazıl Say’ın yazısı şöyle:
“Hatırlarsınız Hayyam-Retweet-Davası- 2.Celsesi esnasında (Şubat 2013) bana o suç duyurusunu yapan Ali Emre Bukağılı isimli şahıs mahkeme önünde şu cümleleri sarf etmişti;
“Fazıl Say Otistik olabilir, mahkemeden onun otistik olup olmadığına dair belge talep ediyorum, eğer kendisi otistik ise davaya devam etmeyeceğim”
Bu sözleri üzerine biz de kendisini mahkemeye vermiştik. (Dava görülüyor hala).
Kendisini dava ettiğimizi, hem beni, hem de tüm otizm hastalarını bu sözleriyle çarpıcı bir şekilde aşağıladığı için gündemimizi de sosyal medyadan duyurmuştuk.
Ama bu sefer de sosyal medyadan yaptığımız duyuru yüzünden kendisi de bize suç duyurusunda bulunmuştu.
Bir “Hakaret davası”.
Şaşırdık açıkçası;
Çünkü, yazdığımız hiç bir cümlede, hiç bir kelimede Bukağılı’ya yönelik bir hakaret unsuru yoktu!
Zaten mahkemeye verdiğimiz, onu dava ettiğimiz, kendisinin yargılandığı dosya sebebi ile sosyal medyada da aynı cümleleri paylaşmıştık.
NE OLDU
Suç duyurusu durumu şöyle gelişti;
2-3 ay önce savcılık beni ifadeye çağırdı.
Gittim ifade verdim.
Bir kaç hafta sonra takipsizlik kararı çıktı.
Savcı “takipsizlik kararı” verdi.
Ama nasıl olduysa oldu, 3 gün önce öğreniyoruz ki, savcının takipsizlik kararı geçersiz sayılmış ve Bukağılı’nın bana açtığı hakaret davası başlamış.
Bunun nasıl olduğunu anlayamadık.
Şimdi açılan davada o paylaşımlarda (/twitter ve facebook) herhangi bir hakaret veya aşağılama aranacak, muhtemelen bulunamayacak, karar ne olur yine de bilemeyiz.
Şaşkınız açıkçası...
Öncelikle, bütün dünyada sanatını yapan bir müzisyen ile sevdiği memleketinde bu kadar uğraşılmasına şaşkınız.
Kimseye tek bir hakaret yok.
Ki bize yapılan binlerce hakareti bu sayfadan zaten takip etme fırsatınız da olmakta.
Hiç birine cevap dahi vermedik..
...
Konuyla ilgili basına pek çok haber düştü.
Herkes her şeyin farkında...”
Radikal
Dünyaca ünlü piyanist Fazıl Say’a, Twitter üzerinden yaptığı paylaşımlarla Ali Emre Bukağılı’ya “hakaret” ettiği iddiasıyla 2 yıl 4 aya kadar hapis cezası istemiyle dava açılmıştı.
Fazıl Say konuyla ilgili Odatv için bir yazı kaleme aldı.
Hakaret içeren tweet’ler atmadığını, genel bir eleştiri ve yorum yaptığını belirten Say, davaya bir anlam veremediğini söyledi.
Fazıl Say’ın yazısı şöyle:
“Hatırlarsınız Hayyam-Retweet-Davası- 2.Celsesi esnasında (Şubat 2013) bana o suç duyurusunu yapan Ali Emre Bukağılı isimli şahıs mahkeme önünde şu cümleleri sarf etmişti;
“Fazıl Say Otistik olabilir, mahkemeden onun otistik olup olmadığına dair belge talep ediyorum, eğer kendisi otistik ise davaya devam etmeyeceğim”
Bu sözleri üzerine biz de kendisini mahkemeye vermiştik. (Dava görülüyor hala).
Kendisini dava ettiğimizi, hem beni, hem de tüm otizm hastalarını bu sözleriyle çarpıcı bir şekilde aşağıladığı için gündemimizi de sosyal medyadan duyurmuştuk.
Ama bu sefer de sosyal medyadan yaptığımız duyuru yüzünden kendisi de bize suç duyurusunda bulunmuştu.
Bir “Hakaret davası”.
Şaşırdık açıkçası;
Çünkü, yazdığımız hiç bir cümlede, hiç bir kelimede Bukağılı’ya yönelik bir hakaret unsuru yoktu!
Zaten mahkemeye verdiğimiz, onu dava ettiğimiz, kendisinin yargılandığı dosya sebebi ile sosyal medyada da aynı cümleleri paylaşmıştık.
NE OLDU
Suç duyurusu durumu şöyle gelişti;
2-3 ay önce savcılık beni ifadeye çağırdı.
Gittim ifade verdim.
Bir kaç hafta sonra takipsizlik kararı çıktı.
Savcı “takipsizlik kararı” verdi.
Ama nasıl olduysa oldu, 3 gün önce öğreniyoruz ki, savcının takipsizlik kararı geçersiz sayılmış ve Bukağılı’nın bana açtığı hakaret davası başlamış.
Bunun nasıl olduğunu anlayamadık.
Şimdi açılan davada o paylaşımlarda (/twitter ve facebook) herhangi bir hakaret veya aşağılama aranacak, muhtemelen bulunamayacak, karar ne olur yine de bilemeyiz.
Şaşkınız açıkçası...
Öncelikle, bütün dünyada sanatını yapan bir müzisyen ile sevdiği memleketinde bu kadar uğraşılmasına şaşkınız.
Kimseye tek bir hakaret yok.
Ki bize yapılan binlerce hakareti bu sayfadan zaten takip etme fırsatınız da olmakta.
Hiç birine cevap dahi vermedik..
...
Konuyla ilgili basına pek çok haber düştü.
Herkes her şeyin farkında...”
Radikal
