Kizlar merhaba, hemen konuya girmek istiyorum.
Ben çocukluğumdan beri hep farklı şehirlerde yaşadım babamın işi sebebiyle, sürekli okul değiştirdim bu yüzden iyi bir eğitim alamadım. İlkokulda sınıfın birincisi olmasam da çalışkanların arasında yer alıyordum ama sürekli taşındığınız için başarım düştü ve toparlayamadım.
Üniversite sınavına iki kere girdim istediğim puanı alamadım. Açıktan önlisans bir bölüm bitirdim. Kpss girdim iki kişi anca aldılar.
Boş durmayım bir bölüm daha okuyim dedim onu da bitirdim o da aynı. Malum Türkiye şartları iki kişi anca alıyorlar o da 98 puanla.
Okurken bi kamu kurumunda staj yaptım beni beğendiler istersen partiye üye ol gel çalış dediler "kamu kurumunda". Nasi yani derken o şekilde orda çalışan çok "memur" varmış. Ben bileğimin hakkıyla gelirsem gelirim anca dedim.
Azalan umudum bununla birlikte bitmişti nerdeyse..
Neyse, okul bitti kpss ye girip çıkıyoruz o sıralar bı yandan bi yere girip çalışiyim dedim. Özel bir yerde satış danışmanlığı yaptım günlük 11 saat, haftada bir gün 16 saat mesai, hiç molasiz ve hep ayakta (oturmak yasak). 1 sene orda çalıştım, çıktım.
Özel sektör bitmişti benim için olursa memurluk olurdu ama..
Orda çalışırken eşimle tanistim 1 sene sonra evlenmeye karar verdik. Çok ikilemde kaldım bu sürede memur olmak istiyordum ama bir taraftan hayatın manevi taşlarını da almak istiyordum. E her sene sınava gir olmadı bi daha gir olmadı derken (zaten çalışmaktan da sogumustum) ve evlendim.
1 senelik evliyim. Kendisi memur, benim çalışmamı istemiyor. Zaten bende artık çalışmak istemiyorum.
Sadede gelecek olursak arkadaşlar..
Bazı anlar kafam çok karışıyor.
Mesela evde sıkılıyorum bazen bunaliyorum keşke calissaydim diyorum öte yandan calissaydim evin işi de var, bi takım rahatsızlıklarım var bazen evin işini bile zor yapiyorum çabuk yoruluyorum. Calissaydim bi de evin işi kaldiramazdim eşim zaten hiç bir şeye elini sürmez bana yardımcı olmazdı.
Çocuğum olsun istiyorum. Çalissam çocuk nasıl olacaktı bakıcı tutmazdim annelere baktirmazdim o yıllar bir daha gelmeyecek çocuğumu kendim büyütmek isterdim belki de istifa ederdim.
Bunun gibi bazen hayatımdan memnunum ama bazen de keşke memur olabilseydim diyorum.
Hiç bişey için pişman değilim ama sebepsiz pişmanlıklar geliyor bazen.
Bazen çok kafam yoruluyor dusunmekten bazense akışına bırakıyorum.
Kendimi suçlu hissediyorum peki neden?
Hep önce iş sonra eş derdim..
Okudum iki diplomam var ama atanamadım. 3 kere denedim olmadı bende evlendim.
Evliliğin zor yanlarında keşke 10 kere deneseydim diyorum ama çalışırken de çalışmaktan bikmistim belki günde 11 saat ayaktaesai yaptığım için ama staj yaparken de memur gibiydim o zaman da bikiyodum.
Amannn ne bileyim. Sizce?
Ben çocukluğumdan beri hep farklı şehirlerde yaşadım babamın işi sebebiyle, sürekli okul değiştirdim bu yüzden iyi bir eğitim alamadım. İlkokulda sınıfın birincisi olmasam da çalışkanların arasında yer alıyordum ama sürekli taşındığınız için başarım düştü ve toparlayamadım.
Üniversite sınavına iki kere girdim istediğim puanı alamadım. Açıktan önlisans bir bölüm bitirdim. Kpss girdim iki kişi anca aldılar.
Boş durmayım bir bölüm daha okuyim dedim onu da bitirdim o da aynı. Malum Türkiye şartları iki kişi anca alıyorlar o da 98 puanla.
Okurken bi kamu kurumunda staj yaptım beni beğendiler istersen partiye üye ol gel çalış dediler "kamu kurumunda". Nasi yani derken o şekilde orda çalışan çok "memur" varmış. Ben bileğimin hakkıyla gelirsem gelirim anca dedim.
Azalan umudum bununla birlikte bitmişti nerdeyse..
Neyse, okul bitti kpss ye girip çıkıyoruz o sıralar bı yandan bi yere girip çalışiyim dedim. Özel bir yerde satış danışmanlığı yaptım günlük 11 saat, haftada bir gün 16 saat mesai, hiç molasiz ve hep ayakta (oturmak yasak). 1 sene orda çalıştım, çıktım.
Özel sektör bitmişti benim için olursa memurluk olurdu ama..
Orda çalışırken eşimle tanistim 1 sene sonra evlenmeye karar verdik. Çok ikilemde kaldım bu sürede memur olmak istiyordum ama bir taraftan hayatın manevi taşlarını da almak istiyordum. E her sene sınava gir olmadı bi daha gir olmadı derken (zaten çalışmaktan da sogumustum) ve evlendim.
1 senelik evliyim. Kendisi memur, benim çalışmamı istemiyor. Zaten bende artık çalışmak istemiyorum.
Sadede gelecek olursak arkadaşlar..
Bazı anlar kafam çok karışıyor.
Mesela evde sıkılıyorum bazen bunaliyorum keşke calissaydim diyorum öte yandan calissaydim evin işi de var, bi takım rahatsızlıklarım var bazen evin işini bile zor yapiyorum çabuk yoruluyorum. Calissaydim bi de evin işi kaldiramazdim eşim zaten hiç bir şeye elini sürmez bana yardımcı olmazdı.
Çocuğum olsun istiyorum. Çalissam çocuk nasıl olacaktı bakıcı tutmazdim annelere baktirmazdim o yıllar bir daha gelmeyecek çocuğumu kendim büyütmek isterdim belki de istifa ederdim.
Bunun gibi bazen hayatımdan memnunum ama bazen de keşke memur olabilseydim diyorum.
Hiç bişey için pişman değilim ama sebepsiz pişmanlıklar geliyor bazen.
Bazen çok kafam yoruluyor dusunmekten bazense akışına bırakıyorum.
Kendimi suçlu hissediyorum peki neden?
Hep önce iş sonra eş derdim..
Okudum iki diplomam var ama atanamadım. 3 kere denedim olmadı bende evlendim.
Evliliğin zor yanlarında keşke 10 kere deneseydim diyorum ama çalışırken de çalışmaktan bikmistim belki günde 11 saat ayaktaesai yaptığım için ama staj yaparken de memur gibiydim o zaman da bikiyodum.
Amannn ne bileyim. Sizce?