- 1 Ağustos 2012
- 623
- 2
Uzun zamandır beğenerek dinlediğim bir Nogay türküsünü sizlerle paylaşıyorum. Ağıt da olabilir, emin değilim. Ama seslerin içimize işleyen sertliği geniş bozkırlarda at üstünde koşmamızı salık veriyor gibi.
Dombra, aslında çok eski bir çalgı aletinin adıdır. İki telli ve Orta Asya’da hemen hemen her bölgede icra ediliyor.
Sizle paylaştığım “Dombra” ise söz konuğu türkünün adı aynı zamanda. Umarım beğenirsiniz. Aşağıya sözlerini de ekledim.
Arslanbek Sultanbekov - Dombıra ( Dombra ) - YouTube
Dombra -Arslanbek Sultanbekov
kara kıs avulumga kelgende / kara kış köyüme gelende
kültüldegen kar yerge tüsgende / lapa lapa kar yere düşende
dombıramdı alarman / dombıramı alırım
yürek sazım çalarman / yürek sazımı çalarım
kaygırgandı eş aytbam / kaygılarımı hiç söylenmem.
dombıra sazım estgen ataylar / dombıra sazımı işiten babalar
manesine es bergen anaylar / manasına kulak veren analar
estgenine oy berip / işittiğini akıl yorarak,
yüreklerge ses berip / yürekleri titreyerek
köz yastı kızganmaslar / göz yaşlarını esirgemezler.
nogaydın kaygı sansız kününde / nogayların derdi sayısız, her gününde
batirler yuklamagan kününde / yiğitlerin uyumadığı günlerde
yüreklerin kötergen / yüreklerini cesaretlendiren
sogıslarda küş bergen / savaşlarda güç veren
köptü körgen dombıra… / görüp geçirmiş dombıra
[alıntı]
Sesi ilk duyulduğunda basit gibi gelsede dinlendikçe içerilerde bir yerlere dokunur. tınıları büyüdükçe büyür...
Son düzenleme: