Kocam,
Sana gömlek diktim,
çünkü
Kadın ve erkek elbise ile vücut gibidir.Biz de seninle iyi dikilmiş bir gömlekle vücut gibiyiz.Ne dar,ne bol,ne eksik,ne fazla.Tam olması gerektiği gibi.Aşırılık yok,abartı yok,fazlalık yok,sahtekarlık yok.Yoklar kadar,var olanlar önemli.Sevgi var, şefkat var,özen var,saygı var,düşkünlük var,cinsellik var,yoğun bir aşk var.
İşte kocam,bu yüzden sana gömlek diktim.
Kocam...
Sana havlu aldım,
çünkü
Geçirdiğimiz zaman olarak kısa,ama yaşam olarak uzun bu sürede temizleniyoruz.Ruhlarımızı çevrelerimizi sarmış tüm pisliklerden temizleniyoruz.Birbirimizi bu konuda uyarıyor ve sahip çıkıyoruz.Arınmış,yüklerini atmış ve temizlenmiş birer kul olmak derdimiz.Girdiğimiz bu yolda elele olmak,zorlukları aşmak ve tekrar kirlenmemek çabamız.
İşte kocam ,sana bu yüzden el değmemiş tertemiz beyaz havlu aldım.
Kocam,
Sana mendil aldım,
çünkü
Biz terimizle gözyaşımızla birbirine karıştırarak bu hale geldik.Çevremiz görsün diye değil,kendimiz için ağladık.Zannettiler derdimiz onlardı,ama yanıldılar,bizim derdimiz kendimizdi.Terimizle gözyaşımızla daha fazla ben olmak için savaş verdik. Bu yolda her attığımız ben olurken hiç olmaya çalıştık.Yoklukla yanıp,hiçlikle pişmek için ağladık.Allah katını bir fakir kul olarak gitmek için gözyaşı döktük.
İşte kocam,bu yüzden sana mendil aldım.
Kocam,
Sana ekmek pişirdim,
çünkü
Bu ekmeği sevgimle mayaladım,şefkatle yoğurdum,özenle şekil verdim.Senin aşk ile yemeni istiyorum.
Çünkü,
Ben seni deli gibi seviyorum.
Bayram Altıntaş