Evli bi kadınım ama başkasından hoşlanıyorum

3 gün önce tanistiginiz adamla nikah kiymakla mutsuz olma riskini göze almissiniz zaten şimdi niye mutsuzluktan dem vuruyorsunuz? Sadakatsizliginizi örtmek icinmi. Kendinizi kişisel anlamda gelistirmediginiz o kadar belliki. Karşınıza görücü usulü çıkan ne idüğü belirsiz adamla üç gün içinde nikah kıymaniz (Avrupadan olması yeterliydi sanırım) bir kere göz göze geldiğiniz adama aşık olmanız. Yaşınız daha genç yerinizde olsam böyle basitçe şeylerle meşgul olacağıma gider bir eğitim alır kendimi geliştirirdim. Batı Avrupa gibi yerde olmanız sizin için büyük bir şans aslında saçma sapan şeylerle ugrasacaginiza bu durumu hem kendiniz icin hem kızınız icin lehinize kullanın.
 
Herhangi başka bir adamda olabilirdi bu çünkü değer görmediğinizi biliyor artık size değer veren birini istiyorsunuz. Onu kurtarıcı gibi hayal ediyorsunuz. Yalnız eşinizin arkadaşı size bu gözle baktıysa kötü kelime kullanmak istemiyorum ama kesinlikle iyi bir insan olamaz.
 
Yanında erkek olan Kadın ( evli Kadın, nişanlı Kadın, sevgilisi olan Kadın gibi ) , diğer erkeklerin gözünde daha çekici ve cazip oluyor . Diğer erkek ‘ ben onun kocasından, sevgilisinden ‘daha iyiyim , istesem bu kadını bu adamın elinden alırım gibi ilkel bir rekabet hissiyle , partneri olan kadını elde etmeye çalışabiliyor . Ne hikmetse günlük yaşamda bir kenarda koca bekleyen bekar kızlar, boşanmış dul hatunlar , tek hanımlar, evli Kadın kadar rağbet görmüyor erkeklerin gözünde . Sizin olayınızda da bu olmuş . Eşinizin sözde arkadaşı size kafayı takmış . O uzun uzun anlamlı bakmalar.,Sizi ağına düşürmek için . Siz de neticede genç kadınsınız. Şehvet duymuş olabilirsiniz bir anlık . Ancak eşinizin arkadaşından size hayır gelmez . Onunla bir maceraya atılırsanız sonu olmaz . Tamamen cinsellik peşinde koşan biri olduğu besbelli . Sizi elde edince yüzüstü bırakır . Eşinize gelince, anlattıklarınız ışığında yazayım kalas bir adam gibi . Yavan , ot gibi bir evlilik yaşatıyor size . Sizi duygusal yönden tatmin etmediği çok açık . Kendinizi , önceliklerinizi , değerlerinizi sorgulayın . Maddi yönden sizi tatmin eden bir erkekse , ekonomik durumunuz iyiyse ve sizin için maddi tatmin evlilikte yeterli gerekli ve öncelikli ise, kaderinize razı olup yaşayın. Kafanızdaki soru işaretleri , kendinizi suçlamanız bence sizin kuruntularınız . Fazla abartmışsınız durumu . Bir bakışma , bir etkilenme sizi böyle Buhrana sokmamalı. Niye küçük şeyleri dert ediyorum diye gerekirse profesyonel Yardım alın . Erkekleri kafaya takmayın . Kendinizi mutlu edecek, iyi hissettirecek şeylere odaklanın, hayattan zevk almaya bakın, dert aramaya, araştırmaya değil .
 
Bence linç yemesi gereken kocası. 20 yaşında kızla evlen, yıllarca aldat, bir gün güzel söz söyleme bir yere götürme, üstelik seni kurtardım diye aşağıla. Sanki pavyondan kadın çıkarmış laflara bak. Kendinden neredeyse on yaş küçük gencecik kadınla ne işin vardı madem mutlu edemeyecektin?

Konu sahibi, bu adamdan üstelik bir de tüp bebekle çocuk yapmak ilk hatan olmuş. Elbette şu an hayatındaki en önemli varlık çocuğun o yüzden bu lafım zoruna gitmiştir ama demek istediğimi anladığını düşünüyorum. Mesele çocuk değil, mesele böyle adamı baba yapmış olman.


Şu anki durumun ise tamamen ilgi açlığı. Yaşanmamış duygulara özlem. 15 yaşında aşkı yeni ogrenmeye çalışan genç kız gibi sanki. Tamamen asılsız ve anlamsiz inan ki. O adamın fotoğraflarına bakmayi birakmalisin çok yanlış yaptığın. Kocan haysiyetsiz biri olabilir, sadakati haketmiyor olabilir ama kızın için durmalisin.

Dil öğrenip iş bulmali ve boşanıp hayatını kurmalısın. Sonra yasayamadigin her şeyi yasa gönlünce kim ne diyebilir? Elbette kocanın arkadaşıyla değil.
 

Adamin ailesi ogullarinin ne mal oldugunu biliyordu eminim ki. Cok gördük burda sorunlu ogullarina adam eder diye Türkiyeden "gözü acilmamis temiz aile kizi" alip gelen. Kac kadinin hayati yandi öyle..sahsen bu yüzden su yurtdisina evlenmelerine karsiyim. Biri Almanyadan gidip görücü usulü "es ariyorsa" iyi arastirilmali.
 
Fransadasınız herhalde gidin orada halk kurslarına gönüllü olarak çalışın dil kursuna gidin bir yılda deli gibi konuşur, bir yandan öğrenci olur iki üç seneye meslek sahibi olursunuz
Ben bunu çok kişiye söyledim. Hatta bazılarını bizzat götürdüm "bak burası, şu otobüs trenle geleceksin, sen kurstayken yan odada çocuklara bakılıyor merak etme" dedim. Kaç tanesi gitti yazıldı ilgilendi, 0. Sonra fark ettim ki istiyor görünüp istemiyorlar. Yan gelip yatmak işlerine geliyor. Zor durumda kaldıklarında ya da kocaları eziyet ettiğinde ellerinde bahaneleri olsun istiyorlar. Dil yol bilmiyorum kimsem yok, derdimi anlatamıyorum...

Durumunu bildirdiğin anda inan ki ilgileniyorlar. En azından topluma kazandıralım da ileride başımıza dert olmasın diye yaklaşıyorlar. Kuruş para ödenmiyor yeter ki kendi kendine yetebilen birey olsunlar.
Bunların tek yaptıkları ev gezmesi, Türk kanallarını takip etmek, yazın memlekete gidip salça bulgur organizasyonu. Sanmayın Türk erkekleri oralarda da baskıcı ezen höt hötçü. O kocaların var ya aklını alıyorlar sen hayırdır diye. Zor geliyor biliyor musunuz çocuk okula gittikten sonra işe kursa gitmek.

Gidenler mutlaka görmüştür, 60-70 yaşında kadınlar bile kasada markette çalışır. Hayattan kopmamak sosyalliiği kaybedip eve kapanmamak için bile yarım gün hatta 3-4 saat bile olsa çalışırlar.

Konu sahibi iki kez göz göze geldiniz diye kendi kendinize gelin güvey mi oldunuz? Belki de adamın umurunda bile değilsiniz bir anlık bakışını yakaladınız? Belki sizi bir tanıdığına benzetti, ya da belki o karanlıkta adam bakmadı bile siz öyle sandınız? Hayır durduk yere ortada bir şey yok adamın da başını yakacaksınız arkadaşları birbirine düşüreceksiniz.

Sakın eşinizi aldatmaya kalkmayın kanunlar çok keskin oralarda. Çocuğu bile kaptırırsınız elin adamı uğruna. Hatta size kamu hizmeti yaptırırlar, parkta sokakta çöp toplatır ve kocanıza nafaka ödettirirler.
 
Ben, gördüm etkilendim ya da çekim mekim o mevzulara inanmıyorum. O gözle bakarsanız öyle görürsününüz. Muhtemelen etrafınızda da hiç erkek yok, arayışa girmişsiniz ilk gördüğünüz de bu adam olmuş. Göz göze geldik falan, bunlar faso fiso ben her konuştuğumun gözüne bakarım. Mana çıkarmaya gerek yok.
 
Ben böyle ailelere gözu kapali kız verenleride pek samimi bulmuyorum açıkçası. Üç gün içinde nikah kiymak nedir ya. Adamın orda ne halt yediğini nasıl bir hayat yaşadığını nasil bir kişiliğe sahip olduğunu bilmeden eşya verir gibi kız vermek hangi akla mantığa sığar. Kızına gerçek anlamda değer veren herhangi bir menfaat gözetmeyen aklı selim bir aile bunu yapmaz. Gerçi konu sahibinin aileside pek düzgün değilmiş zaten. Tamam onunda yaşı gencmis o zaman ama yinede bir muhakeme yeteneği vardı 20 yaşında bir birey olarak. Onunda isine gelmiş demekki.
 
Çok doğru. Cem Yılmaz diyor ya taş ocağında mıydın nasıl birini bulamadın bu yaşa dek diye. Vallahi öyle. Koskoca Almanya'da nasıl kendine uygun birini bulamaz da kendinden on yaş küçük kızı görücü usulü ister evlenirsin? Tuhaf.
 
Eşinizin sözde arkadaşı size kafayı takmış . O uzun uzun anlamlı bakmalar.,Sizi ağına düşürmek için . Siz de neticede genç kadınsınız. Şehvet duymuş olabilirsiniz bir anlık

Ayy bu ne ya.
Adamin konu sahibine kafayi taktigini nereden biliyorsunuz? Adamla bakişip kendi kendine mana yukleyen, evde fotograflarina bakip duran, adam gelince cama koşan konu sahibi...
Kim kime kafayi takmiş gayet belli.
Goz goze gelinen herkese şehvet duymanin da genç olmakla alakasi yok.

Dalga filan geciyorsunuzdur umarim.
 
Sizin gibi okuduğunu anlayan anlayabilen yorumlayabilen insanlar iyiki varlar . Burda herkes yazmış dil öğren iş bul falan diye ben zaten ana dilim gibi Fransızca biliyorum ve muhasebe işinde çalışıyorum .kendi adıma şirketim var ve bütün kağıtlarını ben ilgileniyorum sorun o değil sorun kocamın odun üstüne odun olması uyumsuz olması . Ve hiçbir arkadaş ortamım yok inanın . Ne bileyim bir kız arkadaşım olsun onunla bir Cafe ye gideyim bir kahve içeyim dertleşeyim isterdim ama oda yok . Herkes kendi doğup büyüdüğü insanlarla arkadaşlık kuruyor . Bana sadece merhaba nasılsın günlük olaylar dan konulabildiğim arkadaşlarım var . Çünkü kocamdan bahsetsem biliyorum ki iki gün sonra başka bi yerden önüme gelecek o söylediklerim . Kimseye güvenemiyorum . İçim bomba gibi sıkışmış . Kızım beni dünyaya bağlıyor . Eşimin herşeyi paraya bağlaması da yordu beni . Her konuda parayı önüme koyması . En ufağından bi restorana giderken bile orası pahalıdır yada ona o para verilir mi diye sürekli ama sürekli sorgulaması . Bir kere de boşver gel karı koca bir kahve içelim demesini istedim . Demiyor ama demiyor . Koltuktan yatağa ve elinde telefon . Sonra ben birinden hoşlanınca ben namussuz oluyorum benim derdim boşanmak ta değil sadece kocam nasıl insan olur onun derdindeyim aslında . Kızım benim yaşadıklarımı yaşasın istemediğim için mecburum bu kocayı sevmeye ve ona sadık olmaya . Yoksa bir dakika düşünmezdim . Çocuk yapmadan önce çok düşündüm ama kocamın ilgisizliği yüzünden çocuğum olur onunla kafa dağıtırım diye düşündüm çocuk oldu ama bende ki o sevgisizlik hissi hala geçmedi
 

Aile muhtemelen parayi düsündü kizindan cok. Yani kendilerine.bir cikar umut ettiler. Konu sahibine de bir kurtulma yolu olarak göründü muhtemelen
 
%99'un niyeti aynen dediğiniz gibi. Gelsin bize baksın evi çekip çevirsin. Sokağa çıkartmaz tek başına bir yere göndermezler. Oturma iznini kimliğini bile vermezler eline kaybolur diye. Belki inanamazsınız ama "bu olmazsa Türkiye'ye geri göndeririz başkasını getiririz" lafını kendi kulağımla duydum ben.

Burayı okuyup da bu durumda olan her kadına yazıyorum. En yakındaki kamu kurumuna gidin, telefonuzun çeviri programını açın ve tercümana ihtiyacım var yardım istiyorum yazın. Her mahallede bir büro olur bizdeki muhtarlık gibi. Ne eşiniz ne de eşinizin ailesi mık çıkaramaz yeter ki siz vazgeçtim deyip caymayın. Sizi kimsenin bilmediği bir yere yerleştirir, kocanıza da nafakanızı çatır çatır ödetirler. Bunlara mahkum değilsiniz.
 

Öyle..kac tanesi gidip kumar bagimlisi, uyusturucu veya "Kari kiz bagimlisi" oglunu.böyle evlendirdi. Bazilari aileleri tarafindan sirf alman kiz arkadaslari ile evlenmesinler diye apar.topar evlenmeye zorlandi. Biz bazen bunu Türkiyede dile getirsek bazen tepki aliyorduk. Sanki biz baska kizlarin da Almanyaya gelmesini istemiyormusuz gibi. Halbuki magdur edilen damatlar da var.
 
O işler öyle tek taraflı olmaz . Konu sahibi meczup değil herhalde . Sözde arkadaş çok masum idi ise. kendini sakınsaydı. Ben sorudan bunu anladım . Bal gibi kafayı takmış ki adam, ya da en azından diyelim boş değil ki adam, böyle elektriklenme meydana gelmiş . Küçük küçük başlar bu işler . Bir bakmışız gözler birbirine değdi , bir bakmışız , adam fazla dolanmaya başlıyor kadının olduğu yerlerde , falan filan . Gidip arkadaşının karısına çıkma teklif edecek hali yok .
 
Aile muhtemelen parayi düsündü kizindan cok. Yani kendilerine.bir cikar umut ettiler. Konu sahibine de bir kurtulma yolu olarak göründü muhtemelen
Aynen öyle oldu ben kurtulurum dedim ailemde hep para derdindeydi. Eşim o kadar zıt bi insanki bana . Ben çok gezmeyi seven içi hayat dolu herşeyi merak eden gülen bi insandım . Eşim benim içimdeki bütün o hevesleri aldı götürdü içim 80 yaşında gibi aynı . Kendisi esrar içip rahatlıyor herşeyi unutuyor ama ben içmiyorum unutmuyorum da rahatlayamuyorum da cinsellikte umrumda falan değil . Aylarca yanıma yaklaşmasa nerdesin bile demem
 
Çocuk oyalanacak bir varlık değil. Çocuk tek anneyle büyüyemez babaya da ihtiyacı var. Nasıl bir baba bilmem ama kızının senin yaşadıklarını yaşamamasi ile bosanmamak arasında nasıl bir ilişki var anlamadım? Boşanıp çok güzel çocuğuna bakan kadınlar var. Babasıyla da görüşür sonuçta. Kocani adam edemezsin. Adam olacak olan 6 yılda olurdu. Bir insan özellikle 30'undan sonra değişmez. Değişirse tam o dönemde değişir ama sonra çok zor. Ne güzel işin var dilin var. Kurtar kendini daha genceciksin. Arkadaş ortamı yapsan bile evdeki adamla yaşamak seni çürütür. Bir bakış allak bullak etmiş baksana. Hiç sevilmemissin çünkü ne acı.
 
Ay bir de esrar var işin içinde. Aman diyeyim kaç kurtar kendini.
 
ana dilim gibi Fransızca biliyorum ve muhasebe işinde çalışıyorum .kendi adıma şirketim var ve bütün kağıtlarını ben ilgileniyorum
Daha önceden biliyor muydunuz Fransızca yoksa 6 yıl içinde mi öğrendiniz? Hem anadil seviyesinde dil öğrenip hem de şirket mi kurdunuz? O halde sizi tebrik ederim ama mutsuzsanız niye boşanmıyorsunuz? Bu işin çözümü aldatma veya mutsuzluğa mahkum olmak değil ki. Çocuklar mutlu anne baba görmek ister. Daha çok gençsiniz niye yeni bir hayat kurmayasınız? En büyük hata birini değiştirebileceğine inanmaktır. Ya bu deveyi güdersiniz ya da bu diyardan gidersiniz. Ayrılın çocuğunuza da güzelce oturup anlatın, çok küçük anlamaz demeyin ben her zaman anlatılması taraftarıyım.
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…