- 8 Haziran 2012
- 5.378
- 1.437
- 248
- Konu Sahibi AngryPenguin
- #1
Üç kere Emniyet'e çağrıldıktan sonra intihar eden ODTÜlü Onur Yaser Can'ın annesi Hatice Can da dün sabah canına kıydı.
Ailenin avukatı Ercan Kanar Yaşanan acıya dayanamadı dedi. Canın intiharına ilişkin dava ise AİHMye taşınmış durumda.
ODTÜ Mimarlık Fakültesi mezunu olan ve üç dil bilen Can, 2 Haziran 2010 günü esrar satın aldığı gerekçesi ile gözaltına alındı.
Üzerinde çıkan 11.4 gr. esrarın kendisine ait olduğunu kabul eden Can, olay gecesi Savcılık talimatı ile serbest bırakıldı. Ancak salıverilme kararından iki gün sonra Can, evrakta eksiklikler olduğu gerekçesi ile tekrar Narkotik Şubeye çağrıldı.
İkinci kez Emniyete giden Can önüne konan evrakları imzaladı ve Emniyetten ayrıldı. Can, üçüncü kez ifade için şubeye çağırıldığı 23 Haziranda evinin bulunduğu üçüncü kattan atlayarak yaşamını yitirdi.
'KORKUYORDUM'
Can ikinci gün yaşadıklarını ise "Stres altındaydım. Ortam loştu. Acele ettirildim. Korkuyordum. Belgeleri tam okuyamadan imzaladım" sözleri ile dile getirdi. Can, gözaltında, üstü aranırken çırılçıplak soyulduğunu, diz çöktürülerek öksürtüldüğünü anlattı.
İntihar sorgusunda 2 polise ceza
Olayda sorumluluğu bulunduğu iddia edilenpolisler Soner Gündoğdu ve Salih Baharın yanı sıra hakkında dava açıldı.
DURUŞMA İÇİN ANKARA'YA GELDİLER
Canın anne babası da her duruşma için Ankaradan İstanbula geldi. Baba Mevlüt ve anne Hatice Can, yaptıkları çağrılarda sorumluların cezalandırılmalarını talep etti.
Canın davası Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine taşınırken dün sabah anne Hatice Canın da intihar ettiği öğrenildi.
Ailenin avukatı Ercan Kanar Yaşanan acıya dayanamadı. Psikolojik destek alıyordu dedi.
'TAKİP ALTINDAYDI'
Baba Mevlüt Can, açılan dava kapsamında görülen duruşma sonrasında Olay basit bir bir belgede sahtecilik değil. Oğlumun ölümüne giden yolu açmıştır. Oğlum intihar edene kadar takip altında tutulmuştur açıklaması yapmıştı.
Can Ailesi, çıkan mahkeme kararını oğullarına, verdikleri bu ilanla dile getirdi.
http://www.hurriyet.com.tr/gundem/25929546.asp
Ailenin avukatı Ercan Kanar Yaşanan acıya dayanamadı dedi. Canın intiharına ilişkin dava ise AİHMye taşınmış durumda.
ODTÜ Mimarlık Fakültesi mezunu olan ve üç dil bilen Can, 2 Haziran 2010 günü esrar satın aldığı gerekçesi ile gözaltına alındı.
Üzerinde çıkan 11.4 gr. esrarın kendisine ait olduğunu kabul eden Can, olay gecesi Savcılık talimatı ile serbest bırakıldı. Ancak salıverilme kararından iki gün sonra Can, evrakta eksiklikler olduğu gerekçesi ile tekrar Narkotik Şubeye çağrıldı.
İkinci kez Emniyete giden Can önüne konan evrakları imzaladı ve Emniyetten ayrıldı. Can, üçüncü kez ifade için şubeye çağırıldığı 23 Haziranda evinin bulunduğu üçüncü kattan atlayarak yaşamını yitirdi.
'KORKUYORDUM'
Can ikinci gün yaşadıklarını ise "Stres altındaydım. Ortam loştu. Acele ettirildim. Korkuyordum. Belgeleri tam okuyamadan imzaladım" sözleri ile dile getirdi. Can, gözaltında, üstü aranırken çırılçıplak soyulduğunu, diz çöktürülerek öksürtüldüğünü anlattı.
İntihar sorgusunda 2 polise ceza
Olayda sorumluluğu bulunduğu iddia edilenpolisler Soner Gündoğdu ve Salih Baharın yanı sıra hakkında dava açıldı.
DURUŞMA İÇİN ANKARA'YA GELDİLER
Canın anne babası da her duruşma için Ankaradan İstanbula geldi. Baba Mevlüt ve anne Hatice Can, yaptıkları çağrılarda sorumluların cezalandırılmalarını talep etti.
Canın davası Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine taşınırken dün sabah anne Hatice Canın da intihar ettiği öğrenildi.
Ailenin avukatı Ercan Kanar Yaşanan acıya dayanamadı. Psikolojik destek alıyordu dedi.
'TAKİP ALTINDAYDI'
Baba Mevlüt Can, açılan dava kapsamında görülen duruşma sonrasında Olay basit bir bir belgede sahtecilik değil. Oğlumun ölümüne giden yolu açmıştır. Oğlum intihar edene kadar takip altında tutulmuştur açıklaması yapmıştı.
Can Ailesi, çıkan mahkeme kararını oğullarına, verdikleri bu ilanla dile getirdi.
http://www.hurriyet.com.tr/gundem/25929546.asp