- 10 Ağustos 2009
- 26.096
- 18.285
onedio.com/haber/14-maddede-eskiden-devlet-yonetirken-bugun-evine-hapsedilmeye-calisilan-turk-kadini-436481
14 Maddede Eskiden Devlet
Yönetirken Bugün Evine
Hapsedilmeye Çalışılan Türk
Kadını
Onedio Özel > Kadın, Dosyalar-15
Ocak, 13:17'de eklendi
Arslan Ural Karabağlı
Onedio Editörü
5.9b
Paylaşım
Paylaş
Twitter'da Paylaş
İslam öncesi Türklere ait bilgiler
M.Ö. 4000-4500 yıl gerilere kadar
ulaşmaktadır. Bu konu bağlamında
her şeyden önce Türk dili analiz
edilmelidir. Hiçbir Türk dilinde
cinsiyet ayrımı yoktur. Çünkü Türk
kültüründe cinsiyetler arası
ayrımcılık bulunmamaktadır. Ayrıca
ilk şamanların kadın olduğuna ve
bu nedenle kadın şamanların
şaman topluluklardaki en güçlü
ruhsal liderler olduğuna
inanılmaktadır.
Ayrıca Tengri kelimesinin de
cinsiyeti yoktur. Türk aileleri
ataerkil değildi. Çünkü ana
tarafından ‘ dayı’, ‘tagay’, ‘kufduk’
ve ‘teyze’ gibi akrabalık adları Türk
dillerinde bulunduğu halde, baba
tarafından akraba adları Türk
lehçelerinde daha sonraki bir
döneme aittir. Bu bilgilerin dışında;
devlet yönetiminde Kağan’ın
kararı, Hatun bu karara
katılmadıkça geçerli sayılmıyordu.
Yine tarih kaynaklarında Türklerin
önem verdikleri haklara, “ ana
hakkı” dedikleri ve bunu da “Tanrı
Hakkı” ile eşit tuttuklarını
göstermektedir.
.
Kaynak: http://
www.jasstudies.com/
Makaleler/2239...
1. Türk Devletlerinde Kadının
Konumu
Orta Asya Türk devletlerinin
hepsinde (İskitler, Hunlar,
Göktürkler, Uygurlar) kadın önemli
hak ve yetkilere sahip
bulunmaktadır. Örneğin İskitler'de,
her kadının İskit erkekleri gibi
savaşçı ve asker olarak
yetiştirilmesi geleneği vardı.
Bundan dolayıdır ki İskit'li göçebe
kadınlar her savaşta erkekleriyle
birlikte çarpışıyorlardı.
Türk devletlerinde Türk kadınları bu
tür faaliyetleri büyük bir vakar ve
haysiyetle yürütmüşlerdir. Hatta bu
türlü faaliyetlerde öylesine büyük
yetkilerle hareket etmişlerdir ki
Büyük Hun İmparatorluğu adına
Çin ile ilk barış antlaşmasını
Mete'nin hatunu imzalamıştır.
.
2. Kadınsız Hiçbir İş Yapılmazdı
Hunlar döneminden itibaren kadın-
erkek ayrımı yapılmadığı ve kadın
erkeğin tamamlayıcısı olarak kabul
edildiğinden kadınsız hiçbir iş
yapılmazdı. Hatta öyle ki kağanın
emirnameleri sadece " Hakan
buyuruyor ki‟ ifadesiyle
başlamışsa geçerli kabul edilmezdi.
Yabancı devletlerin elçileri sadece
hakanın huzuruna çıkmazlardı.
Elçilerin kabulü esnasında hatunun
da hakanla beraber olması
gerekirdi.Bazen de hatunlar tek
başlarına elçileri kabul ederlerdi.
Örneğin; Avrupa Hun ülkesine gelen
elçiler Attila‟nın eşi Arıg-Han
tarafından kabul edilerek devlet
işleri görüşülebilmektedir. Kabul
törenlerinde, ziyafetlerde,
şölenlerde hatun hakanın solunda
oturur. Siyasî ve idarî konulardaki
görüşmeleri dinleyerek fikrini
beyan eder hatta harp meclislerine
bile katılırdı.
Gökalp bu durum “Eski kavimler
arasında hiçbir kavim Türkler
kadar kadın cinsiyetine hak
vermemişler ve saygı
göstermemişler ” şeklinde izah
edilebilmektedir.
3. Türk Mitolojisinde Kadın
Türk mitolojisinde kadın gayet
yüksek bir mevkide tasvir
edilmektedir. Yaradılış Destanı'na
göre kadın kâinatın yaratılışına
sebep olan ilham kaynağı olarak
görülmüştür. Türk destanlarında ise
kadın ilahî bir varlık konumundadır.
Erişilip dokunulması, koklanması,
kısaca beş duyu ile algılanmasının
imkânı bulunmamaktadır.
Yaratılış Destanı'nda Ülgen'e(Tanrı)
insanları ve dünyayı yaratması için
fikir ve ilham veren " Ak Ana"
adında bir kadındır. Oğuz Kağan'ın
ilk karısı karanlığı yararak gökten
inen mavi bir ışıktan, ikinci karısı ise
kutsal bir ağaçtan doğmuş
insanüstü varlıklardır
Türk mitolojisinde bulunan
tanrıçalardan bazıları şöyledir:
Ak Ana: Ülgen’e sonsuz sulardan
gelerek “Yaratma” emrini veren
tanrıçadır
Umay Ana: Çocukları ve
hayvanları koruyan tanrıçadır.
Ayısıt: Güzellik tanrıçasıdır.
Çocuklara ruhlarını verir.
Kübey Hatun: Doğum tanrıçasıdır.
Asena: Yol gösterici, lider
tanrıçadır
Ötügen: Devleti koruyan ve
hakimiyeti sağlayan tanrıçadır.
4. Göktürklerde ve Uygurlarda
Kadın
Göktürklerde ve Uygurlarda
kağanın karısı hatun devlet
işlerinde kocasıyla birlikte söz
sahibidir. Emirnamelerin yalnız
Kağan namına değil kağan ve
hatun namına ortaklaşa imza
edilmektedir.
Orhun Kitabeleri‟nde devlet
işlerini bilen Katunlardan (hatun)
söz edilir. Kağanın hanımı olan
Hatun da tıpkı Kağan gibi töre ile
bu makama oturur ve kağan ile
birlikte ülkeyi yönetmektedir.
Orhun Kitabeleri'nde yer yer
“Hakan ve Hatunun Buyruğu”
sözü ile başlayan ifadeler yer
almaktadır. Bu sözler İslam öncesi
Türk devletlerinde kadının
yönetimde söz sahibi olduğunu
göstermektedir.
Kutluk Devleti'nin yöneticileri olan
Bilge Kağan ve Kültigin adına
dikilen abidelerde
14 Maddede Eskiden Devlet
Yönetirken Bugün Evine
Hapsedilmeye Çalışılan Türk
Kadını
Onedio Özel > Kadın, Dosyalar-15
Ocak, 13:17'de eklendi
Arslan Ural Karabağlı
Onedio Editörü
5.9b
Paylaşım
Paylaş
Twitter'da Paylaş
İslam öncesi Türklere ait bilgiler
M.Ö. 4000-4500 yıl gerilere kadar
ulaşmaktadır. Bu konu bağlamında
her şeyden önce Türk dili analiz
edilmelidir. Hiçbir Türk dilinde
cinsiyet ayrımı yoktur. Çünkü Türk
kültüründe cinsiyetler arası
ayrımcılık bulunmamaktadır. Ayrıca
ilk şamanların kadın olduğuna ve
bu nedenle kadın şamanların
şaman topluluklardaki en güçlü
ruhsal liderler olduğuna
inanılmaktadır.
Ayrıca Tengri kelimesinin de
cinsiyeti yoktur. Türk aileleri
ataerkil değildi. Çünkü ana
tarafından ‘ dayı’, ‘tagay’, ‘kufduk’
ve ‘teyze’ gibi akrabalık adları Türk
dillerinde bulunduğu halde, baba
tarafından akraba adları Türk
lehçelerinde daha sonraki bir
döneme aittir. Bu bilgilerin dışında;
devlet yönetiminde Kağan’ın
kararı, Hatun bu karara
katılmadıkça geçerli sayılmıyordu.
Yine tarih kaynaklarında Türklerin
önem verdikleri haklara, “ ana
hakkı” dedikleri ve bunu da “Tanrı
Hakkı” ile eşit tuttuklarını
göstermektedir.
.
Kaynak: http://
www.jasstudies.com/
Makaleler/2239...
1. Türk Devletlerinde Kadının
Konumu
Orta Asya Türk devletlerinin
hepsinde (İskitler, Hunlar,
Göktürkler, Uygurlar) kadın önemli
hak ve yetkilere sahip
bulunmaktadır. Örneğin İskitler'de,
her kadının İskit erkekleri gibi
savaşçı ve asker olarak
yetiştirilmesi geleneği vardı.
Bundan dolayıdır ki İskit'li göçebe
kadınlar her savaşta erkekleriyle
birlikte çarpışıyorlardı.
Türk devletlerinde Türk kadınları bu
tür faaliyetleri büyük bir vakar ve
haysiyetle yürütmüşlerdir. Hatta bu
türlü faaliyetlerde öylesine büyük
yetkilerle hareket etmişlerdir ki
Büyük Hun İmparatorluğu adına
Çin ile ilk barış antlaşmasını
Mete'nin hatunu imzalamıştır.
.
2. Kadınsız Hiçbir İş Yapılmazdı
Hunlar döneminden itibaren kadın-
erkek ayrımı yapılmadığı ve kadın
erkeğin tamamlayıcısı olarak kabul
edildiğinden kadınsız hiçbir iş
yapılmazdı. Hatta öyle ki kağanın
emirnameleri sadece " Hakan
buyuruyor ki‟ ifadesiyle
başlamışsa geçerli kabul edilmezdi.
Yabancı devletlerin elçileri sadece
hakanın huzuruna çıkmazlardı.
Elçilerin kabulü esnasında hatunun
da hakanla beraber olması
gerekirdi.Bazen de hatunlar tek
başlarına elçileri kabul ederlerdi.
Örneğin; Avrupa Hun ülkesine gelen
elçiler Attila‟nın eşi Arıg-Han
tarafından kabul edilerek devlet
işleri görüşülebilmektedir. Kabul
törenlerinde, ziyafetlerde,
şölenlerde hatun hakanın solunda
oturur. Siyasî ve idarî konulardaki
görüşmeleri dinleyerek fikrini
beyan eder hatta harp meclislerine
bile katılırdı.
Gökalp bu durum “Eski kavimler
arasında hiçbir kavim Türkler
kadar kadın cinsiyetine hak
vermemişler ve saygı
göstermemişler ” şeklinde izah
edilebilmektedir.
3. Türk Mitolojisinde Kadın
Türk mitolojisinde kadın gayet
yüksek bir mevkide tasvir
edilmektedir. Yaradılış Destanı'na
göre kadın kâinatın yaratılışına
sebep olan ilham kaynağı olarak
görülmüştür. Türk destanlarında ise
kadın ilahî bir varlık konumundadır.
Erişilip dokunulması, koklanması,
kısaca beş duyu ile algılanmasının
imkânı bulunmamaktadır.
Yaratılış Destanı'nda Ülgen'e(Tanrı)
insanları ve dünyayı yaratması için
fikir ve ilham veren " Ak Ana"
adında bir kadındır. Oğuz Kağan'ın
ilk karısı karanlığı yararak gökten
inen mavi bir ışıktan, ikinci karısı ise
kutsal bir ağaçtan doğmuş
insanüstü varlıklardır
Türk mitolojisinde bulunan
tanrıçalardan bazıları şöyledir:
Ak Ana: Ülgen’e sonsuz sulardan
gelerek “Yaratma” emrini veren
tanrıçadır
Umay Ana: Çocukları ve
hayvanları koruyan tanrıçadır.
Ayısıt: Güzellik tanrıçasıdır.
Çocuklara ruhlarını verir.
Kübey Hatun: Doğum tanrıçasıdır.
Asena: Yol gösterici, lider
tanrıçadır
Ötügen: Devleti koruyan ve
hakimiyeti sağlayan tanrıçadır.
4. Göktürklerde ve Uygurlarda
Kadın
Göktürklerde ve Uygurlarda
kağanın karısı hatun devlet
işlerinde kocasıyla birlikte söz
sahibidir. Emirnamelerin yalnız
Kağan namına değil kağan ve
hatun namına ortaklaşa imza
edilmektedir.
Orhun Kitabeleri‟nde devlet
işlerini bilen Katunlardan (hatun)
söz edilir. Kağanın hanımı olan
Hatun da tıpkı Kağan gibi töre ile
bu makama oturur ve kağan ile
birlikte ülkeyi yönetmektedir.
Orhun Kitabeleri'nde yer yer
“Hakan ve Hatunun Buyruğu”
sözü ile başlayan ifadeler yer
almaktadır. Bu sözler İslam öncesi
Türk devletlerinde kadının
yönetimde söz sahibi olduğunu
göstermektedir.
Kutluk Devleti'nin yöneticileri olan
Bilge Kağan ve Kültigin adına
dikilen abidelerde