eski rengimi ver bana

E

EU1

Ziyaretçi
Sessizliğin arasına sıkışmış çığlıklarımla başa çıkmayı öğrendim
Umutsuz başlayan günlere umudu yükleyerek veda etmeyi denedim ve başardım.

Tüm dalları kırılan aşk ağacımın kuruyan gövdesine göz yaşlarımı akıtıp, son vazifemi yerine getirdim.Acılar da durak bilirmiş hüzün gözlüm.Sen de ruhumdan kayıp gidermişsin demek ki.Kötü dilekler dökülmüyor dudaklarımdan sana dair ama teşekkür etmek de içimden gelmiyor anla beni.
‘Bana çektirdiklerin’ başlıklı bir liste yapsam, Ankara dan Fizan a kadar uzar sanırım.Kabalık olmayacaksa eğer, eski rengim sende kaldı; geri istiyorum! Pembeyle mavi arası, umut dolu bir renkti hatırladığım kadarıyla...Siyahtan uzak, griyle kavgalı, beyaza sevdalı..O rengi taşımasını bilseydin, sende kalmasına izin verirdim ama sen, hiç bir şeyi omuzlarına yükleyemezsin ki! Kocaman bir yürek vermiştim zamanında, avuç içlerine koruyup sakınasın diye.Oysa sen avuçlarının arasında sıkıp hırpalamayı tercih ettin.Şaşkınlıklarım buraya kadarmış üzgünüm. Ölümlerden beter, zehirden etkili, kurşundan hızlı ve cellattan acımasızdın.Şimdi ne diyebilirim ki senin kadar vefasız biri için?
‘Hayatımda bir kadın var.Ama Adı yok..Ama Adı kadar esrarengiz adı kadar ölesiye bir kadın Ve adı kadar yarım hayatımda...Dudakların geldi aklıma, bilirim memede çocuklar gibi kokar...Ben saçlarının ardına sakladığı kulak memelerine gizledim bildiğim tüm rüzgarları....’diye yazdığın bir not aklıma geldi de..Kimi kandırdın acaba? Hayatında yarım kalmışlığıyla bile avunabilen beni mi?
Aylarca bir maske figürünün ardına saklamaya çalıştığın yüzünü düşündükçe ben utanıyorum.Yağmur, hak eden sevdalıların sıkıca birbirlerine sarılmış bedenlerine yağıyor. Bizden geçti farkında mısın? Hiçbir doğa olayı bizi seçmez artık bunu biliyorum.Tek başına yaşadığın bir zaferin daha var hüzün gözlüm.Övünebilirsin!
Bir kış sabahı rastlamıştım sana..Günlerden Pazardı..Yıllar sonra yine bir Pazar günü, sana sesleniyor ellerim; tesadüfe bak! Bilirsin daha çok ellerimi konuştururum ben, yazdıkça rahatlarım.Cevaplayamayacağın hiçbir soruyu sormadım sana; yormak istemedim.Sen bunu da yanlış anlamışsındır Allah bilir. Nasıl oluyor da, varlığı yokluğundan kısa süren birini böylesi onurla yanı başımdan ayırmamışım ve nasıl oluyor da, hayatına giren diğer kadınlar gibi sana lanetler okumuyorum değil mi? Bazı şeyler bir anda anlam kazanıp, bir anda anlamını yitirmez ki.
Kendinle övündüğün bir çok yönünü hatırlıyorum da, hiç biri en son konuşmamızda ki kadar iddialı değildi. ‘Ben kadınların yüreğini kabzederim..’demiştin. Tekeline aldığın ve saçma sapan bahanelerle terk ettiğin yıkık kalpleri, fanusunun dışında, korunaklı bir köşede mi saklıyorsun merak ediyorum! Zaafların uğruna vazgeçtiğin değerlerin bedelini nasıl ödeyeceksin?
Ben, sana rağmen, kendimi neşelendirip, ömrümün her yudumunu kana kana içmeye gidiyorum. Yüreğimi temizledim kirli saadet numaralarından
 
eline sağlık ama küçük yazmışsın biraz zorlandım okurken..
 
X