Eski eğitimcinin doğal ürün networkü Bu adam kimya devlerini kızdıracak

realist

Nirvana
Kayıtlı Üye
3 Aralık 2006
3.073
132
63



Bir eğitimci, uzun yıllarını bu alana verdikten sonra ne yapabilir? Olsa olsa yine eğitimin bir özel kolunda ya da alt dallarından birinde çalışmalarını sürdürür.
Fakat bu defa durum öyle değil. Ortadoğu Koleji ve Okan Üniversitesi’nin kurucusu Orhan Gazi Canıbeyaz, geçirdiği kalp krizi ve enfarktüsten sonra doğal ürünleri keşfetti. İsviçre’de bir klinikte gördüğü tedavi sonrasında doğal ürünlerle yaşamaya başlayan eğitimci, 2004 yılında ‘International Network Academy’yi kurdu. Şimdi Türkiye’nin 41 ilinde faaliyet gösteriyor. Yatırımlarını Türkiye’de yapan ve Türkiye’deki tüm illere ulaştıktan sonra yurtdışına açılmayı planlayan Canıbeyaz, bu sebeple kendisine ‘Robin Hood’ adını takmış. Hem Türkiye’deki üyelerine kazandırmayı hem de yurtdışından kazanılan paranın da onlara akmasını hedefliyor. Doğal ürünlerle ilgili bilgisinde hayli iddialı ki, karşısında kimsenin duramayacağını savunuyor. Aralarında spirulina, ginseng ve lesitin’in de yer aldığı 6 ürüne ‘tabiatın kralları’ diyor, bunların üzerine bitki ve ürün tanımadığını söylüyor.

Orhan Gazi Canıbeyaz’ın doğal ürünlerle tanışmasının serüveni kalp krizi geçirmesiyle başlıyor. Bunun için İsviçre’de tedavi gören Canıbeyaz, orada gördüğü ve kullandığı ürünleri Türkiye’ye getirmeye karar vermiş. Bundan 10 yıl önce, saç, astım-bronşit ve prostat ürünleri getirerek işe başlamış. “Ben eğitimde çok dua aldım. Fakat burada ıstırap çeken insanların dertlerine çare olarak daha çok dua alacağımı düşündüm. Onun için eğitime de vermediğim fazla mesaileri buraya veriyorum.” diyen Canıbeyaz, 2004 yılında da doğal ürünlerin dolaşımda bulunduğu International Network Academy’yi kurmuş. Dünyanın 10 önemli doğal ürünler şirketinin ürünlerini alarak Türkiye’ye getiren Canıbeyaz, bu alanda 54 ürünle çalışıyor. Network sistemini öncelikle Türkiye’de kuran ve sonra dünyaya açılmayı planlayan eğitimci, “Türkiye’nin Robin Hood’u gibi görüyorum kendimi. Ülkemin insanlarının ekonomilerine katkı yapmak için çalışıyorum. Yani 81 vilayeti yazdıktan sonra yurtdışına gideceğim. Benim Türk milletine bir sözüm vardır. Bu şekilde sözümü yerine getiriyorum.” ifadelerini kullanıyor. Doğal ürünler pazarında dünyada binlerce, Türkiye’de ise 70 civarında firma var aslında. Kendi farkını, “Biz sadece kendi ürünlerimizi pazarlamıyoruz. Dünyanın en iyi firmalarının ürünlerini de Türkiye’ye getirerek dağıtıyoruz. Böylelikle hepimiz kazanıyoruz.” diye anlatıyor.

İsviçre’de öğrendiği bilgileri Türkiye’ye getiren ve bu alanda çalışmalar yapan Canıbeyaz, 4 sene kalp damar, astım-bronşit ve prostat üzerine tedavi yapmış; bu yolla yaklaşık 400 kişiyi iyileştirdiğini iddia ediyor. Bunları yaparken de ne para ne de hediye kabul etmiş. Kendisi de getirdiği ürünlerden; ayın ilk beş gününde spirulina, ikinci beş gününde ise ginseng kullanıyor. Kolesterol sorunu için de lesitin alıyor. Bu ürünleri aldığı için de, 4 yıldır hiç grip bile olmadığını anlatıyor. “Bunlar tıbbın ağa babasıdır. Aslında milyonlarca yaşayan dünyamızda ilaç budur. Ötekiler teferruattır. Avrupa ve Amerika son 100 yıldır bunları kullanıyor.” diyen Canıbeyaz, kalp ameliyatı olmaktan korkan kalp hastalıkları uzmanını bile iyileştirmiş. Böyle onlarca hikâyesi var elbette; ancak çok ilginç bir hikâyesini aktarıyor. Kendisinin hediye kabul etmediğini bildiği halde küçük bir hediye getiren hastasına karşı çıkmış. Hastası ise yaptığı bu davranışı, “Siz bana bir ilaç vermiştiniz. Kalp rahatsızlığımı iyileştirdi; ancak bunu onun için getirmedim. 3,5 numara gözlük takıyordum, gözlüğü attım.” sözleriyle açıklamış. Ona da, “Madem bu tedavi bonustan çıktı.” diyerek hediyeyi almak düşmüş. Hastalıklarda normal tedavi süreci yanında, bitkisel ürünleri de kullanarak tedavi yapan Canıbeyaz’ın müdavimleri arasında doktorlar, akademisyenler, işadamları, hatta milletvekilleri de yer alıyor.
EMİNE DOLMACI
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…