eşimin kızı ve sorunlar

Boşanmam diyorsanız bile dayak yediğiniz mutlu olmadığınız bir evlilikte çocuk yapmamanız gerekli. Bakın 1 tane yapmışsınız zaten 2.yi de yapıyorsunuz, bu akıl kârı değil. Çocuklarınız da o mutsuzluk ve sorunlarla büyüyecek. Mutlu huzurlu bireyler olmalarını da bekleyemezsiniz. Yoksa siz şiddeti, mutsuzluğu kendinize reva görüyorsanız bize ne yahu? İnsanlar sizi ve çocuklarınızı düşünüp yorum yapıyor. Yoksa gerçekten bize ne? Herkes hayatına devam ediyor. Olan size ve çocuklarınıza oluyor.
Şimdi herşey yolunda. Çok şükür. Eskilerden ders almaya bakıyoruz.
Çok şükür sabrı veren rabbime.
Şimdi çok mutluyum.
 
Maalesef konu sahibesinin atladığı nokta bu, kız ve erkek kardeşi Hollandalı anneden doğma Türk babadan olma, İngiltere'de yaşayan çocuklar.
Bu çocukları %100 Türk kültürüyle yetiştirmek ne derece doğru olur tartışılır zira çocuklar hayatlarına yaşadıkları ülkede devam edecekler, birkaç sene sonra kız üniversiteye gidince babasıyla yaşamayı da bırakacak, kendi hayatı düzeni olacak onların kültürü böyle🤷‍♀️
Ayakkabıyla evde gezmek, baba veya büyükler yanında yatmanın yanlış olup olmadığı kişiden kişiye değişir, bana göre baba varken uzanmak, bacak bacak üstüne atmak, sigara veya alkol tüketimi saygısızlık değildir, ki yine altını çizmek lazım çocuklar Anne-baba Türk bir çiftin çocukları değil, Türk kültürünü bir yere kadar benimseyebilirler fazlası onları sıkabilir, bir süre tatilden tatile gelecekleri biraz daha büyüdüklerinde belki hiç gelmeyecekleri bir ülkenin kültürünü öğrenmek istemiyor olabilirler, ayrıca babalarının böyle bir talebi olduğunu zannetmiyorum çünkü çocuklar babaları evlenene kadar Türkçe bilmiyormuş, muhtemeldir ki evde hepsi ayakkabıyla geziyordu, baba kendi kültürüne çok düşkün olsaydı çocuklara Türkçe öğretir, evde de ayakkabıyla gezmezlerdi, konu sahibesi de bunu biliyormuş ki evlenmeden önce şart koşmuş.

Ergenlik çağındaki çocukların ne kadar zorlayıcı olduğunu bilmeyenler var sanırım, 15 yaşındaki yeğenim ki kendisi kız çocuğudur, her şeyini yıkayın ama giydiği pantolonlardan 1 tanesinin 1 yıldır yıkanmasına izin vermiyor, yıkamak isteyen öz annesi, yıkattırmayan öz evlat, annesi de aşırı titiz bir kadındır üstelik, annesi için çok zorlayıcı bir şey bu ama kızı pantolonun kirliliğinden memnun, çocuklar bizim diye düşünüyor öyle görüyoruz ama onlar kendi karakteri olan bireyler, siz bazı şeyleri bir yere kadar verebilirsiniz sonrası onlara kalır.

kesinlikle demek istediğim bu. konu sahibi bambaşka koşullarda ve kişilerle yetişmiş üstelik artık belli yaşa gelmiş çocuklara sanki yeni doğmuşlar gibi kendi yetiştirme tarzını empoze etmek istiyor.
bunu öz anne de olsa da bir yere kadar yapabilir. çünkü her çocuk dediğin gibi kendi karakteriyle doğuyor. ve illa ki yanındaki öz ana babası diye de her çocuk onların düşünce biçimlerine uygun şekilde hayata gelmiyor.
ben genel olarak zaten çok hijyen ve titizlik takıntısı olan insanların evlenirken çok dikkatli olmaları gerektiğini düşünüyorum. çünkü karşında bambaşka bir insan var. kimisini mutfakta yerdeki bir saç teli rahatsız eder, kimisi koltuğa salçalı yemek dökülse çok da dert etmez. hele bu durumda kendi başlarına var olmaya çalışan söz konusuyken onları bir de titizlik üzerinden terbiye etmeyi abartı ve gereksiz buluyorum.

belli ki babanın kişisel olarak milliyetçi, aman çocuk örf ve adetlere uygun yetişsin kaygısı yok bence de. öyle olsa zaten bunca zaman kendisi de müsaade etmezdi evde ayakkabı ile gezmelerine, vs. dolayısıyla bu adam hiç bir zaman konu sahibine istediği desteği sunmayacak, bu çok net. çünkü kendisi aynı algıda değil.

ayrıca ben hala konu sahibinin buradaki yorumlardan sonra anlatım şeklini değiştirdiğini düşünüyorum. ilk postlarında öfke saçıyordu, insanlar daha 12 yaşındaki kızdan ne istiyorsun dedikçe bir anda kız onu sevmeye başladı. gerçekten böyle olsaydı konusunda da bahsederdi bence.

kızın da açıkçası bir kez daha bir "anne figürü" tarafından terkedilme korkusuyla geri adım attığını düşünüyorum. en nihayetinde daha çocukluktan çıkamamış bir birey. annesi zaten küçükken vefat etmiş, şimdi bir kadının daha gidecek olması travmalarını tetikliyordur.

bana göre sevgi bazı şeyleri engeller, çocuk da olsa. 1 yapar 2 yapar gerçekten seviyorsa yapmaz üzdüğünü görünce. burada böyle bir durum yok.
 
Burda Mune hanım asıl sorumlu kişi baba bana göre belki cocugum olmadığı için çok nesnel bakıyorum ama bir kadın veya erkek eşinin çocuğunu bir yere kadar tolere edebilir insanlar annesine babasına bile yeri geldiğinde sınır koyuyor biraz görüşmek istemiyor tüm bunlarda arada köprü baba olmalıydı . Bence konu sahibi eğitim seviyesi çok yüksek biri değil ve ergenligi iletişimi bu dönemde çok bilen biri de değil o egitildigi şekilde bir çocuk eğitmeye çalışıyor bu çocuk on bir yıl yaşamış yeni doğan olmadığı için de çatışıyorlar
Evet, hep aynı şeyler üzerinden ama her seferinde sorunun farklı noktalarına da temas ederek yazışsak da mesele babaları, babanın kızını sorun olarak görmesi öyle lanse etmesi, kendisi çocuğunu kötülemiş uzman yardımı alarak sıkıntıları çözmeye çalışmak yerine evlendiği kadının üzerine yıkmış, çocuklara bu sizin anneniz, kadına da bunlar senin çocukların demiş ama söz konusu aralarındaki sorunları çözmeye gelince yan çizmiş.
 
Önceden konunuzu gördüğümde eliyle yemesin diye terbiye vermeye çalışıyorsunuz sanmıştım, hatta sizin için üzülmüştüm ama babasının yanında yatıp yatamayacağına bile karışıyorsunuz, buna karışan Allah bilir daha nelere de karışıyordur. Zaten çocuk niye sürekli bana kızıyorsun diyormuş. Kendi doğrularınızı dikte etmeye çalışıyorsunuz. Ayrıca madem gidip gitmeyeceğiniz kesin değil niye çocuğun bundan haberi var ve tekrar üzüyorsunuz onu? çünkü terbiye etmek için gidiyor gibi yapıyorsunuz. zaten ‘mükemmel’ hayatı olan insan niye 4 cocuklu 2 kere boşanmış adamın karısı olmaya ülke değişir ki, bunu göze alanın geri dönüp boşanacağını da sanmıyorum. amacınızın sadece gözdağı vermek olduğunu düşünüyorum. yaptığınız her gereksiz müdahaleye de iyi insanım şunu yapıyorum bunu yapıyorum diye de kılıf uydurup vicdan rahatlattığınızı düşünüyorum. belki de çocuk sizin kısıtlayıcı tavrınızdan dolayı size tepki olarak bunları yapıyor veya siz abartıyorsunuz. okulda mükemmel olan, hocaların harika dediği çocuk demek ki uyumlu bir çocuk. evde nasıl bu kadar uyumsuz ve kötü olabiliyor? belki de uyumsuz olan sizsinizdir ve kendi doğrularınızı çocuğa dikte etmeye çalışıyorsunuzdur.

kesinlikle durum bu. çok net ifade etmişsiniz. ne zorunluluk vardı da harika giden, memnun olduğu hayatını bilmediği bir ülkede travma sahibi çocuklara adadı ?
bu kadar yardımseverlik varsa afrikada aç açık olan çocuklara da yardım edebilir insan mesela.
basbayağı çocuğu manipüle ederek kendi tarzını benimsetmeye çalışıyor. yalnız asla ama asla o çocukların bambaşka bir kültürde doğup büyüdüklerini ve kendisini anlayamayacaklarını algılayamıyor. çünkü tüm odağı hükmetmek üzerinde.

insanlar kendi doğurdukları çocuklarına dahi her istediklerini, her doğru bildiklerini yaptıramaz. hepsi bir kişilikle geliyor dünyaya. kaldı ki artık 12 yaşına gelmiş bir kız neden onun sözüm ona terbiye kurallarını kabullensin.
 
Burda Mune hanım asıl sorumlu kişi baba bana göre belki cocugum olmadığı için çok nesnel bakıyorum ama bir kadın veya erkek eşinin çocuğunu bir yere kadar tolere edebilir insanlar annesine babasına bile yeri geldiğinde sınır koyuyor biraz görüşmek istemiyor tüm bunlarda arada köprü baba olmalıydı . Bence konu sahibi eğitim seviyesi çok yüksek biri değil ve ergenligi iletişimi bu dönemde çok bilen biri de değil o egitildigi şekilde bir çocuk eğitmeye çalışıyor bu çocuk on bir yıl yaşamış yeni doğan olmadığı için de çatışıyorlar

bencede asıl problem babada. ama konu sahibinin hatası da şu: hele de ergenlik döneminde bir çocukla nasıl iletişim kuracağını bilmeden evlenmek.
ben kendisinin bir uzmana danışmayı geçtim bu konuda araştırma yaptığını dahi sanmıyorum. çünkü kız sürekli "bana hep kızıyorsun" diyormuş.
elbette kızılacak zamanlarda olur ama bir çocuk sürekli kendisine kızıldığını söylüyorsa başında ebeveyn doğru iletişim kurmuyor demektir. bu durumda da bunca yetersizken tutup hem de anneleri vefat etmiş çocuklara üvey anne olmak gerçekten cahil cesareti bana göre.
 
Evet, hep aynı şeyler üzerinden ama her seferinde sorunun farklı noktalarına da temas ederek yazışsak da mesele babaları, babanın kızını sorun olarak görmesi öyle lanse etmesi, kendisi çocuğunu kötülemiş uzman yardımı alarak sıkıntıları çözmeye çalışmak yerine evlendiği kadının üzerine yıkmış, çocuklara bu sizin anneniz, kadına da bunlar senin çocukların demiş ama söz konusu aralarındaki sorunları çözmeye gelince yan çizmiş.
Kesinlikle katılıyorum Mune hanım sorun çözme gereği duymamış çünkü babaya göre üstüne düşen bir "anne " getirmekmiş
 
Siz benim soruma hala cevap vermediniz size diyorum ki bu adamla neden evlendiniz? Ayrıca eşiniz İngiliz vatandaşıysa zaten İngiltere zorlamadan oturum izni veriyor, size oturum izni için vs demedim. Açık açık dedim ki neden evlendiniz? Sırf namuslu, dürüst diye mi? Gelip burada şikayet edip konu açan sizsiniz. Daha önce de ailenizi özlediğinize dair (hasta babama annem bakıyor, tek kaldı, çok özledim vs diye) açmıştınız. Neden diyorum işte bu adamı seçiniz? Birliktelik düşünen her kadın evliliğe dair hayaller kurar. Hiçbir Allah’ın kulu size kızım deli misin senin hiç çocuğun yok adamın 2 çocuğu ile birlikte yaşayacaksın demedi mi? Türkiye’de aileler bunu çok problem ederler, siz öyle bi anlatıyorsunuz ki sanki her şey güllük gülistanlıkmış, eşiniz harikaymış da size durduk yere kötü yorum yapılıyormuş gibi 🤷🏼‍♀️ Benim bir çocuğum olsa ve kalkıp sizin yaptığınızı yapsa izin vermem, günlerce anlatırım, yapmaması adına yollarına serilirim mesela. Bilmediği bir dünyaya, kendisine denk olmayan bir hayata gidiyor. Neyse ne kadar yazarsam yazayım siz eş tarafından kullanıldığınızı, asıl problemin o olduğunu anlamayacaksınız zaten. Kusura bakmayın ama dünya üzerinde hiçbir kadın maddi durumu iyi olmayan, 4 çocuklu bir adam için gayet mutlu olduğu hayatını bırakmaz. Vardır onun hayatında da bir eksikler (duygusal ya da maddi - manevi vs). Yine diyeceğim aklınız varsa çocuk yapmazsınız ama tabi siz bilirsiniz. Allah iyilik versin.

zaten o kadar tutarsız ki yazıları bazı şeyleri cevap aldıkça şekillendirip yazdığına yemin ederim ama ispatlayamam.
madem bu kadar merhamet sahibiydi dünya üzerinde aç açık kimsesiz tonlarca çocukla da iyilik yapma fırsatını bulabilirdi. bir sürü kurum aracılığı ile merhametini paylaşabilirdi.
ancak o zaman burada da habire vurguladığı gibi minnet görmezdi.
ilk sayfalarda yazdı. kaygısı bunca emek verdikten sonra o çocukların saygısız! olup yaşlanınca kendisine bir bardak su vermemeleri. yani beklenti içinde yapıyor herşeyi.
bizi de anlamaz sanıyor ama her satırından belli niyeti.
 
bencede asıl problem babada. ama konu sahibinin hatası da şu: hele de ergenlik döneminde bir çocukla nasıl iletişim kuracağını bilmeden evlenmek.
ben kendisinin bir uzmana danışmayı geçtim bu konuda araştırma yaptığını dahi sanmıyorum. çünkü kız sürekli "bana hep kızıyorsun" diyormuş.
elbette kızılacak zamanlarda olur ama bir çocuk sürekli kendisine kızıldığını söylüyorsa başında ebeveyn doğru iletişim kurmuyor demektir. bu durumda da bunca yetersizken tutup hem de anneleri vefat etmiş çocuklara üvey anne olmak gerçekten cahil cesareti bana göre.
Bence de gerçekten öyle konu sahibi ne olacağını ön görememiş baş edememiş çocuklarla baba da pek aklı başında bir adam olmadığından ev işi yapiliyor yemek yapılıyor diye umursamamiş
 
En başından beri söylüyoruz kocan sorunlu
Adam seni eşi değil hizmetçi olmaya götürmüş konularında kocası yok başrol kendisi ve o kız hadi şu zamana kadar anlamaya çalıştım gerçekten zor bir süreç ama insan kazık kadar adamın bu davranışlarını biraz düşünmez mi hala kız istedi vazgeçtim diyor ömrü boyunca bu hayatı kızla itiserek mi yaşayacak yani

ee kocanın sunduğu imkanlara muhtaç/mecbursan ona sürekli göz yumarsın. başka açıklaması yok bana göre.
 
Bence de gerçekten öyle konu sahibi ne olacağını ön görememiş baş edememiş çocuklarla baba da pek aklı başında bir adam olmadığından ev işi yapiliyor yemek yapılıyor diye umursamamiş

hayır anlamadığım hayatı madem mükemmeldi neden hem maddi durumu kötü hem de travma sahibi 2 çocuğu olan bir erkeği seçti ?
kimse herşey yolundayken böyle bir adamı seçmez.
bu çok net.
demek ki mecburiyetleri vardı, cazip gelen birşeyler vardı.
hiç mi görmedi çocukları evlenmeden yada babanın çocuklarla ilişkisinden hiç mi yorum yapmadı ne olabileceğine dair ?
demek ki bir şeyler için bunların üzerini örttü, görmezden geldi.
 
hayır anlamadığım hayatı madem mükemmeldi neden hem maddi durumu kötü hem de travma sahibi 2 çocuğu olan bir erkeği seçti ?
kimse herşey yolundayken böyle bir adamı seçmez.
bu çok net.
demek ki mecburiyetleri vardı, cazip gelen birşeyler vardı.
hiç mi görmedi çocukları evlenmeden yada babanın çocuklarla ilişkisinden hiç mi yorum yapmadı ne olabileceğine dair ?
demek ki bir şeyler için bunların üzerini örttü, görmezden geldi.
Bence evlenmeden önce çocuklar ve adama bakınca ne olacak ya baş ederim diye düşündü ama bu son şansı gibi neden dört cocuklu adamla evlendi bilemiyorum
 
Bence evlenmeden önce çocuklar ve adama bakınca ne olacak ya baş ederim diye düşündü ama bu son şansı gibi neden dört cocuklu adamla evlendi bilemiyorum

ama ergen bir kız ve annesini neredeyse hatırlamayan küçük bir çocukla hayatın kolay olmayacağını anlamak için süper zeki olmaya gerek yok ki.
üstelik bambaşka bir kültürde yetişmiş, çevreleri öyle olan, anneleri zaten yabancı çocuklar. hadi küçüğü bilmiyor ama kız 6 yaşındaymış annesi vefat ettiğinde. muhakkak annesinin yetiştirme şekli onda görülüyordur. bunu hesap etmek için profesör olmak gerekmiyor.
 
ee kocanın sunduğu imkanlara muhtaç/mecbursan ona sürekli göz yumarsın. başka açıklaması yok bana göre.
Böyle söyleyince kızıyor, eşini çok sevmiş, onun tek amacı öksüzlere annelik yapmakmis, maddi durumu önceden çok daha iyiymiş , ilk sayfalarda ben söyleyince senin için kötü dedi bana :confused:
 
kesinlikle demek istediğim bu. konu sahibi bambaşka koşullarda ve kişilerle yetişmiş üstelik artık belli yaşa gelmiş çocuklara sanki yeni doğmuşlar gibi kendi yetiştirme tarzını empoze etmek istiyor.
bunu öz anne de olsa da bir yere kadar yapabilir. çünkü her çocuk dediğin gibi kendi karakteriyle doğuyor. ve illa ki yanındaki öz ana babası diye de her çocuk onların düşünce biçimlerine uygun şekilde hayata gelmiyor.
ben genel olarak zaten çok hijyen ve titizlik takıntısı olan insanların evlenirken çok dikkatli olmaları gerektiğini düşünüyorum. çünkü karşında bambaşka bir insan var. kimisini mutfakta yerdeki bir saç teli rahatsız eder, kimisi koltuğa salçalı yemek dökülse çok da dert etmez. hele bu durumda kendi başlarına var olmaya çalışan söz konusuyken onları bir de titizlik üzerinden terbiye etmeyi abartı ve gereksiz buluyorum.

belli ki babanın kişisel olarak milliyetçi, aman çocuk örf ve adetlere uygun yetişsin kaygısı yok bence de. öyle olsa zaten bunca zaman kendisi de müsaade etmezdi evde ayakkabı ile gezmelerine, vs. dolayısıyla bu adam hiç bir zaman konu sahibine istediği desteği sunmayacak, bu çok net. çünkü kendisi aynı algıda değil.

ayrıca ben hala konu sahibinin buradaki yorumlardan sonra anlatım şeklini değiştirdiğini düşünüyorum. ilk postlarında öfke saçıyordu, insanlar daha 12 yaşındaki kızdan ne istiyorsun dedikçe bir anda kız onu sevmeye başladı. gerçekten böyle olsaydı konusunda da bahsederdi bence.

kızın da açıkçası bir kez daha bir "anne figürü" tarafından terkedilme korkusuyla geri adım attığını düşünüyorum. en nihayetinde daha çocukluktan çıkamamış bir birey. annesi zaten küçükken vefat etmiş, şimdi bir kadının daha gidecek olması travmalarını tetikliyordur.

bana göre sevgi bazı şeyleri engeller, çocuk da olsa. 1 yapar 2 yapar gerçekten seviyorsa yapmaz üzdüğünü görünce. burada böyle bir durum yok.
astrojurnal adam gelenekçi falan değil zaten, daha öncede evlilik yapmış ilk evliliğinden de çocukları var, onlar anneyle yaşıyormuş ki kızın yaşından yola çıkarsak 18 yaş belki daha üzeri çocukları var adamın, bu da nereden baksan en az 18-20 yıldır İngiltere'de yaşayan bir adam, eşler de hep yabancıymış onların kültürüne alışmıştır, çok çok gelenekçi olsaydı ilk evliliği boşanmayla sonuçlanınca kendisi gibi Türk bir kadınla evlenirdi.

Çocukları Türkçe bilmiyormuş vs belki adam bile 3. evliliğini yaptığı konu sahibesiyle uyum sorunu yaşıyordur, çünkü bence yıllarca bir Avrupa ülkesinde yaşamış ve genelde evliliklerinizi de yabancı biriyle yapmışsanız kendi kültürünüze bile yabancılaşıyorsunuz.
2 akrabam var ikisi de erkek, biri Amerika'da biri Polonya'da evli, ikisinin de eşi yabancı, eşlerinin kültürlerini daha çok benimsediler, çocuklarını da ona göre yetiştiriyorlar, polonyadakinin çocuğu çat pat Türkçe biliyor ama ABD'dekiler tek kelime Türkçe bilmiyor.

İnsan kendi çocuğunu bile bir yere kadar şekillendirebiliyor, sizinle aynı düşüncede olmuyorlar bakış açıları farklı oluyor, hedefleri hayalleri farklı.

E bir de yarı Avrupalı ve Avrupa'da yaşayan bir çocuk hayal edin, sizin geleneklerinizi benimsemesini istemeniz haksızlık olur, hadi öğrenmek istedi diyelim sıkarak yapamazsınız, öz çocuğunuzu bile gelenek örf adet diye sıkıştırınca kapısını vurup odasına kapatır kendini, hani deniyor ya arkadaşları arasında dışlanır şöyle olur böyle olur diye ergenler akran zorbalığı yapar ama bizim dışlanacak diye gördüğümüz her şeyi dışlanma sebebi olarak görmüyor onlar, zaten bir kısmı homeless gibi takılmayı seviyor, üstlerinde aylarca yıkanmamış bir kıyafet, yırtık bir tişört garipsenecek bir şey değil ergenler için, ki kız her akşam yıkanıyormuş, kişisel temizliğine dikkat eden, çalışkan, okulda örnek bir çocuk, ki konu sahibesi yazdı bunları, evde farklıysa demek ki evde sıkıntı var.
 
ama ergen bir kız ve annesini neredeyse hatırlamayan küçük bir çocukla hayatın kolay olmayacağını anlamak için süper zeki olmaya gerek yok ki.
üstelik bambaşka bir kültürde yetişmiş, çevreleri öyle olan, anneleri zaten yabancı çocuklar. hadi küçüğü bilmiyor ama kız 6 yaşındaymış annesi vefat ettiğinde. muhakkak annesinin yetiştirme şekli onda görülüyordur. bunu hesap etmek için profesör olmak gerekmiyor.
Evet gerekmiyor ama bazı insanlar cidden yasamadikca anlamıyor hesap etmiyorlar gelişine yaşıyorlar konu sahibi pek ileri goruslu biri değil bence
 
Böyle söyleyince kızıyor, eşini çok sevmiş, onun tek amacı öksüzlere annelik yapmakmis, maddi durumu önceden çok daha iyiymiş , ilk sayfalarda ben söyleyince senin için kötü dedi bana :confused:

valla kendisi ilk postlarında küçücük çocuğa öfke kusuyordu resmen. keza gideceğini söyle diyenlere "onu da dedim işe yaramıyor" demiş.
tehdit ediyorsun diyenlere de kızdı.
o kadar merhamet taşıyorsa yer yüzünde anasız babasız bir sürü çocuk var onlarla ilgilenebilir. bunun için evlenmeye gerek yok.
 
Evet gerekmiyor ama bazı insanlar cidden yasamadikca anlamıyor hesap etmiyorlar gelişine yaşıyorlar konu sahibi pek ileri goruslu biri değil bence

değil ama bunun acısını çocuklardan çıkarması yanlış. madem bileti, evrakı zaman alıyor gitmesi neden çocuklar farkında olayın ?
zaten annesizlik yaşamış çocukların içini neden bir daha kaldırıyor ?
problemini eşi ile çözemedikçe çocuklara kızıyor. kendisi yazdı kızın "bana sürekli kızıyorsun" dediğini. biz bile anladık birkaç postundan ne kadar bunalttığını.
yapamıyorsa eşiyle anlaşmanın anlaşamıyorsa da ayrılmanın yolunu bulmalı.
bu çocuklar deneme tahtası değil ki.
 
astrojurnal adam gelenekçi falan değil zaten, daha öncede evlilik yapmış ilk evliliğinden de çocukları var, onlar anneyle yaşıyormuş ki kızın yaşından yola çıkarsak 18 yaş belki daha üzeri çocukları var adamın, bu da nereden baksan en az 18-20 yıldır İngiltere'de yaşayan bir adam, eşler de hep yabancıymış onların kültürüne alışmıştır, çok çok gelenekçi olsaydı ilk evliliği boşanmayla sonuçlanınca kendisi gibi Türk bir kadınla evlenirdi.

Çocukları Türkçe bilmiyormuş vs belki adam bile 3. evliliğini yaptığı konu sahibesiyle uyum sorunu yaşıyordur, çünkü bence yıllarca bir Avrupa ülkesinde yaşamış ve genelde evliliklerinizi de yabancı biriyle yapmışsanız kendi kültürünüze bile yabancılaşıyorsunuz.
2 akrabam var ikisi de erkek, biri Amerika'da biri Polonya'da evli, ikisinin de eşi yabancı, eşlerinin kültürlerini daha çok benimsediler, çocuklarını da ona göre yetiştiriyorlar, polonyadakinin çocuğu çat pat Türkçe biliyor ama ABD'dekiler tek kelime Türkçe bilmiyor.

İnsan kendi çocuğunu bile bir yere kadar şekillendirebiliyor, sizinle aynı düşüncede olmuyorlar bakış açıları farklı oluyor, hedefleri hayalleri farklı.

E bir de yarı Avrupalı ve Avrupa'da yaşayan bir çocuk hayal edin, sizin geleneklerinizi benimsemesini istemeniz haksızlık olur, hadi öğrenmek istedi diyelim sıkarak yapamazsınız, öz çocuğunuzu bile gelenek örf adet diye sıkıştırınca kapısını vurup odasına kapatır kendini, hani deniyor ya arkadaşları arasında dışlanır şöyle olur böyle olur diye ergenler akran zorbalığı yapar ama bizim dışlanacak diye gördüğümüz her şeyi dışlanma sebebi olarak görmüyor onlar, zaten bir kısmı homeless gibi takılmayı seviyor, üstlerinde aylarca yıkanmamış bir kıyafet, yırtık bir tişört garipsenecek bir şey değil ergenler için, ki kız her akşam yıkanıyormuş, kişisel temizliğine dikkat eden, çalışkan, okulda örnek bir çocuk, ki konu sahibesi yazdı bunları, evde farklıysa demek ki evde sıkıntı var.

zaten çocukların sorunu evde gördükleri baskı bence. bir anda hayatlarına giren bir kadın "odanı topla, babanın yanında yatma, vs" diyor.
hangimiz olsak tepki gösteririz. kız da tepkisini inatlaşarak, asileşerek veriyor ve çok haklı.
ayrıca konu sahibi kaç yaşında bilmiyorum ama kendi yetiştiği çevre ve kendi ergenlik döneminde gördükleri üzerinden bambaşka bir jenerasyonun çocuklarını eğitmeye çalışmakla son derece hatalı.
sorun onun bunu anlamamasında.
çünkü kendisinin de ilk sayfada belirttiği gibi bu kadar emek veriyor ki ileride yaşlandığında bu çocuklar ona baksın.
bana göre insan kendi çocuğunu dahi bana baksın diye yetiştirmemeli.
konu sahibi şurada kaç zamandır çamaşırlarını yıkıyor diye daha şimdiden bir bardak su vermeyeceklerinin peşine düşmüş.
bu durumda ben merhamet değil çıkar görüyorum maalesef.
 
Tek çocukla illa sığılacak bir yer bulunuyor, eziyete dayanamaz hale geldiğinde başlarım izzeti ikramına deyip canını kurtarıyorsun, ama 2 çocuk öyle mi?
Bence ayrılmayı düşünmüyor düşünmez de yurt dışında yaşayan bir kadının burdaki kadinlardan kat be kat hakkı var aslında çalışmadan bile desteklerle bir süre idare eder iki üç saatlik işlere gidebilir ama bunu istemiyor çünkü ona göre eşi düzelmiş dokuz ay rahat eder
 
Back