- 20 Ağustos 2013
- 784
- 451
- Konu Sahibi hayatvehayat
- #81
Merhaba arkadaşlar,
Açtığım konu hepimize biraz biraz dokunuyor. Uzun zamandır kadinlarkulubunu takip ediyorum, arkadaşlarımı dinliyorum. Problem hep aynı. surekli pohpohlanmayı bekleyen, saygıyı hakettigine inanan erkek aileleri.
İstediklerinde müdahale eden, istediklerinde elini kolunu çeken, sürekli tehditkar aileler ( Türk filmlerinde de bu böyle. )
Biraz önce BDV de bir konu okudum, Kızcagız cocuguyla berabe haftanın 5 günü ailesinde kalıyor, çalıştığı için. Yorumlarımızın çoğu, 5 gün erkek yalnız kalmamalı yönünde.
Beynimizin içine o kadar işlenmiş ki, bu kızcağızın kaldığı 5 gün boyunca ne kadar çok yorulduğu, ne kaprisler çektiği nelerle mücadele ettiğini düşünemiyoruz bile. O adam 5 gün yalnız kalmalıymışmış. Eğer o kadın çatır çatır parasını kazanıyorsa, çocuğuna güvenilir bir ortam sağlamışsa, eşiyle de haftasonu kaliteli zaman geçirmek için bir düzen kurmuşsa, o kadının eli ayağı öpülür.
Ama maalesef toplumun değil, itiraf edelim hepimizin birbirimizden beklediği bu (kendimizden bile):
Muhteşem bir mutfak becerisi olan, para kazanabilen, çocuk doğurabilen, eşinin çapkınlık yapmaması için sürekli pusuda bekleyen, üstüne üstlük top model kıvamında kadınlar.
Soruyorum peki size,
haftada 168 saat bunun için yeterli mi? hesaplamayı size bırakıyorum. 168 saat şahsen bana yetmedi
Ne mücadeler verdiğimizi ve neleri başardığımıza önce biz inanalım,
Niyetim kimseye akıl vermek değil. Tek derdim, çocuklarımızın mutlu olmaları
Muhteşem bir mutfak becerisi olan, para kazanabilen, çocuk doğurabilen, eşinin çapkınlık yapmaması için sürekli pusuda bekleyen, üstüne üstlük top model kıvamında kadınlar.
Bu sözü ayakta alkışlıyorum