Babamın bir arkadaşının kızı bulunduğumuz şehre ünv. Okumak için gelmişti.arkadaşı kalacak yer ayarlamasını rica etmiş işi dolayısıyla, babam bir akşam iş yerinde bir evrak unuttuğunu fark etti beni de yanında götürmüştü 14 yaşlarındaydım o zaman (babamın huyudur o kadar sessiz yürür ki kimse rahatsız olmasın diye) yine öyle çıkıyoruz sessizce merdivenlerden merdivenin başında bir de ne görelim babamın mesai arkadaşlarından biri kızı sıkıştırmış kız çok rahatsız durumdan dolayı belli adeta duvarla bütünleşmiş babam adamı çok kötü dövmüştü hakkında akabinde yasal işlem başlatmışlardı hem işten çıkarılması hemde cinsel tacizden dolayı ceza alması için. Hala aklıma geldikçe çok üzülüyorum o kızın yaşadığı travmaya.
Tacizle ilgili günlerce yazsak sanırım yine anlatılmamış bir şey kalır. Arkadaşım tarafından taciz edildiğimi mi yazsam, dershaneden dönerken o iğrenç organını gösteren pisliği mi yazsam, ünv. Döneminde bir kızın başına gelenlerden sonra çok uzun zaman çakı taşıdığımı mı yazsam, iş görüşmesi için gittiğimde iş verenin kendine her şeyi mübah gören bir sapık olduğunu mu yazsam, taciz sonrası şikayetçi olmak için polis çağırdığında "bu saatte niye sokaktasınız, niye alkollüsünüz " cevabı ile karşılaşan kadınları mı yazsam ne yazsam bilemedim... En çok şunu demek istiyorum ; bir kadının giysisi, sokakta olduğu vakit, sarhoş olması, eğlenceden dönmesi, seks işçisi olması ayrıca bir insanın eşcinsel olması bunların hiç biri cinsel taciz için neden değildir, gece sokakta olmaya,istediğimizi giymeye, eğlenmeye, dilediğimiz zaman eve dönmeye, sarhoş olmaya bizim de hakkımız var hakkı olmayanlar bizim bu özgürlüklerimizi kısıtlayan, erklik kanıtlamak için bize bunları uygulayan pislikler. Taciz veya teşhircilik hastalık değildir, psikolojik değildir, tamamen toplumun desteğiyle oluşturulmuş "erkeklikve erklik " algısı sonucu var olmuştur, tüm erkeklerin içinde bir yerde ne yazıkki kodlanmış şekilde duruyor. Bu zihniyetin değişmesi dileğiyle...