- 19 Mayıs 2011
- 10.944
- 9.686
- 248
- Konu Sahibi blue_ismyheart
- #1
Orduyla ilişiğinin kesildiği günün ertesi sabahı intihar etti havacı Üsteğmen Nazlıgül Daştanoğlu. Annesine göre intiharının ardında ordunun kızına açtığı soruşturma vardı. Annesi, ahlaksızlıkla suçlandığını ileri sürdüğü kızına, astsubay eşinden neden ayrıldığının, özel hayatının, 6 yıl önceki cep mesajlarının bile sorulduğunu söylüyor.
konuyu okudunuz mu bilmiyorum,bir süredir ayşe arman da yazıyor araştırıyor konuyu,Nazlıgül,hayat dolu,neşeli,kendine güvenen,akıllı,zeki,aynı zamanda dikkat çekici bir güzelliğe sahip bir kadın.asker olmak istediğine karar veriyor ve de istediğini başarıp havacı oluyor.sonra yine bir askerle ama kendinden rütbece düşük birinden hoşlanıyor,ama ordu bu duruma el koyuyor ve takip etmeye başlıyor,daha birbirlerini bile tam tanımadan evleniyorlar.ve bir çocukları oluyor. sonrasında anlaşmazlık ve boşanma.ne oluyorsa buradan sonra başlıyor.kimle konuşsa ne yapsa orduda sıkıntı oluyor.boşanmasını fırsat bilen erkek müsveddeleri,peşine düşüyor,yılışıyor,tacizler,mesajlar vs..peşini bırkamıyorlar.bu arada ordu hesap soruyor,niye mail attı bu adama sana,aranızda ne var,neden o adamla görüştün ne konuştun vs vs...hatta bir okulda sivil savunma dersleri veriyor Nazlıgül,orada sivil öğretmenlerle konuşması bile sorun oluyor.
ve bir gün ordu,Nazlıgülü ordudan atıyor.o da 4 yaşındaki minicik oğlunu öptükten sonra,silahımı teslim etmeye gidiyorum diyor,ve çıkıyor.gittiği yer ölümü;teslim edeceği silahla kendini vuruyor. gözü yaşlı ve hayatı kararmış bir anneyle,4 yaşındaki evladını geride bırakıyor. gururu ,onuru için herşeyinden vazgeçiyor.
evet Nazlıgül böylece yokolup gitti,peki ya Türkiye deki,kadın sorun sorunu ne oldu,katlanarak artıyor..sadece askeriyede mi var ,hayır kadının olduğu her köşede..
evet kadınlar,buraya yazalım istedim,özellikle çalışan kadınlar,erkeklerin baskıları ne derece,ne kadar bunaltıyor bizleri,nelerden fedakarlık ediyoruz,ne kadar bunalıyor ,çöküyoruz?
konuyu okudunuz mu bilmiyorum,bir süredir ayşe arman da yazıyor araştırıyor konuyu,Nazlıgül,hayat dolu,neşeli,kendine güvenen,akıllı,zeki,aynı zamanda dikkat çekici bir güzelliğe sahip bir kadın.asker olmak istediğine karar veriyor ve de istediğini başarıp havacı oluyor.sonra yine bir askerle ama kendinden rütbece düşük birinden hoşlanıyor,ama ordu bu duruma el koyuyor ve takip etmeye başlıyor,daha birbirlerini bile tam tanımadan evleniyorlar.ve bir çocukları oluyor. sonrasında anlaşmazlık ve boşanma.ne oluyorsa buradan sonra başlıyor.kimle konuşsa ne yapsa orduda sıkıntı oluyor.boşanmasını fırsat bilen erkek müsveddeleri,peşine düşüyor,yılışıyor,tacizler,mesajlar vs..peşini bırkamıyorlar.bu arada ordu hesap soruyor,niye mail attı bu adama sana,aranızda ne var,neden o adamla görüştün ne konuştun vs vs...hatta bir okulda sivil savunma dersleri veriyor Nazlıgül,orada sivil öğretmenlerle konuşması bile sorun oluyor.
ve bir gün ordu,Nazlıgülü ordudan atıyor.o da 4 yaşındaki minicik oğlunu öptükten sonra,silahımı teslim etmeye gidiyorum diyor,ve çıkıyor.gittiği yer ölümü;teslim edeceği silahla kendini vuruyor. gözü yaşlı ve hayatı kararmış bir anneyle,4 yaşındaki evladını geride bırakıyor. gururu ,onuru için herşeyinden vazgeçiyor.
evet Nazlıgül böylece yokolup gitti,peki ya Türkiye deki,kadın sorun sorunu ne oldu,katlanarak artıyor..sadece askeriyede mi var ,hayır kadının olduğu her köşede..
evet kadınlar,buraya yazalım istedim,özellikle çalışan kadınlar,erkeklerin baskıları ne derece,ne kadar bunaltıyor bizleri,nelerden fedakarlık ediyoruz,ne kadar bunalıyor ,çöküyoruz?