Ergen Depresyonu Nedir ve Ergenlik

ema1

Hayat, sen plan yaparken başına gelenlerdlr
Pro Üye
10 Ağustos 2009
26.060
18.228
blog.zaman.com.tr/ergen-deprErgen Depresyonu Nedir ve Ergenlik
Dönemi Sürecinde Ebeveynler Ne
Yapmalı?
© Zeynep Özkan
© Zeynep Özkan
Çocukluk ve gençlik arasında bir
geçiş dönemi olan ergenlik, gençler
için olduğu kadar aileler için de
oldukça zorlu bir süreçtir. Bu
dönemde çocukluk ve gençlik
arasına sıkışmış olan ergenlerde
sancılı kimlik çatışmaları yaşanır.
Ergenlik, aynı zamanda
hormonların faaliyeti ile fiziksel
değişimin başladığı ve kişinin kendi
vücuduna yabancılaştığı bir
dönemdir. Fiziksel değişime bağlı
olarak ergenin benlik algısı ve
beden imajı da değişmektedir. Bu
dönemde beden değişikliklerinden
hoşnutsuzluk gözlemlenebilir.
Ergenin olumlu beden imajını
oluşturabilmesi için desteklenmesi
oldukça önemlidir. Bilişsel olarak
artık düşünmeye hazır olan genç,
bu dönemde kendisini, ailesini ve
dünyayı sorgulamaya başlar.
Bağımsızlık duygusunun iyice
arttığı bu dönemde, ebeveynlerden
bağımsız olmayı arzulayan
gençlerde aileden bir kopuş yaşanır.
Ergenlik döneminin en belirgin
özelliği duygulardaki ani iniş-
çıkışlardır. Bu dalgalanmların ana
sebebi sanıldığının aksine
hormonel değişikliklerden ziyade
artan çatışmalar ve değişimlerdir.
Yapılan araştırmalar, ergenlerde
depresyonun kesin bir nedeni
olmadığını gösteriyor. Bununla
birlikte biyolojik, çevresel ve
psikolojik etmenler, duygusal
desteğin sınırlı olması ve genetik
yatkınlık, ergen depresyonunun
ortaya çıkmasında başlıca rol
oynayan etkenler. Ayrıca strese
neden olan yaşam olayları, cinsel ya
da fiziksel istismar, tutarsız
ebeveyn davranışları ve düşük
sosyal beceriler de depresyonu
tetikleyebilecek risk faktörleri.
Ergen depresyonu gençlerde
kendini çok farklı şekillerde
gösterebilir. Kişinin yaşı ve sözel
becerilerine göre değişiklik
göstermekle birlikte depresif duygu
durumunun beraberinde getirdiği
dikkat dağınıklığı, konsantrasyon
bozukluğu ve kendine olan güvenin
azalması, depresyonun habercileri
arasında sayılmaktadır.
Ergen depresyonu üzerine yapılan
araştırmalar, içe dönük kişilik yapısı
bulunan gençlerde depresyon
riskinin arttığını göstermektedir.
· Özgüven düşüklüğü,
· İştahsızlık,
· Sosyal faaliyetlere karşı ilgisizlik,
· Yalnız kalma eğiliminde görülen
artış,
· Dikkat ve konsantrasyon güçlüğü,
· Uyku problemleri (artış ya da
azalış),
· Ölüm ile ilgili saplantılı düşünceler,
· Öfke, yıkıcı hareketler ve
saldırganlık,
· Yemek alışkanlıklarının değişmesi
(artış ya da azalış),
· Kronikleşmiş depresif duygu
durumu.
Yukarıda sayılan durumların 2
haftadan fazla sürmesi halinde
depresyondan söz edilebilmekte ve
mutlaka bir uzmana başvurmak
gerekmektedir.
Tedaviye yönelik ilk adım sorunun
tespiti olmaktadır. Böyle
durumlarla karşılaşıldığında sakin
kalmaya özen gösterilmeli ve açık
iletişim kurulmaya, problemler
hakkında yargılayıcı bir dil
kullanmadan konuşulmaya gayret
edilmelidir. Birçok genç, bu
dönemde anne ve babaları ile
iletişim kurmaktan kaçınma yolunu
seçer. Hiç kimse tarafından
anlaşılmadıklarını düşünen
ergenlerde, bu dönem oldukça
risklidir. Ebeveynlerin,
yargılamadan, genci anlamaya
çalıştıklarına dair verecekleri mesaj
oldukça önemlidir.
Yapılan araştırmalar depresyonu
önlemede çevresel desteğin
önemini ortaya koymaktadır. Yakın
çevresiyle güvene dayalı, iyi bir
ilişki ve bağ kuran gençlerin,
çevresel strese ve tehlikelere karşı
kendilerini daha iyi korudukları
görülmektedir. Bu dönemde
ebeveynler, gencin en yakınındaki
kişiler olarak çocuklarının duygu
durumundaki değişikliklere tanık
olmakta ve zaman zaman bu
değişikliklerle başa çıkmakta
zorlanmaktadır. Ancak ailelerin
tedaviye katkısı oldukça büyüktür.
Bu süreçte en önemli anahtar genci
yargılamadan dinlemek ve ne
hissettiği üzerine düşünmeye
çalışmaktır. Sizin tarafınızdan
anlaşılmaya çalışıldığını bilmek
ergenin sizinle iletişim kurmasını
kolaylaştıracaktır.
Ebeveynler bu süreçte neler
yapmalı?
· Evinizde ya da çevrenizde stres
meydana getirecek yaşam olayları
varsa mümkün olduğu kadar bu
durumu ortadan kaldırmaya ya da
hafifletmeye çalışın.
· Her gün mutlaka en az yarım saat
birlikte zaman geçirmeye özen
gösterin, aile toplantıları
düzenleyerek fikirlerine önem
verdiğinizi hissettirin.
· Sizinle konuştuğu zaman sözünü
kesmeden, yargılamadan, ne
hissettiğine odaklanarak dinlemeye
çalışın “Saçmalama. Olur mu öyle
şey?” gibi düşüncelerini ya da
hislerini aşağılayıcı ifadelerden
kaçının.
· Uğraşmaktan hoşlanacağı
aktivitelere yönlenmesi noktasında
onu destekleyin.
· Ona mutlak sevginizi gösterin. Her
koşul altında onu sevdiğinizi ve
değer verdiğinizi hissettirin.
· Her zaman olumsuzluklara
odaklanmayın. İyi yapabildiği ve
sizi memnun eden davranışlarını
dile getirin.
· Mutsuzlukları ya da
kırgınlıklarında “Geçer. Önemli
değil. Yalnız senin başına gelmiyor.
Bak insanlar nelerle mücadele
ediyor.” gibi ifadelerle incinmiş
duygularını küçümsemeyin ve
görmezden gelmeyin.
· Kurallara baş kaldırmasının
ergenlik sürecin
 
Ben bu ergen depresyonu şeysini sıfır yemek politikasıyla geçirdim resmen. Insan 24 saat sadece sıvı alır mı? 3 ayda 56 kilodan 48 olmuştum. :KK12:

Hayatımın en lanetli dönemi.
 
Ben bu ergen depresyonu şeysini sıfır yemek politikasıyla geçirdim resmen. Insan 24 saat sadece sıvı alır mı? 3 ayda 56 kilodan 48 olmuştum. :KK12:

Hayatımın en lanetli dönemi.
geçmiş olsun
 
X