Erdoğan’dan 3 gün arayla 2 farklı göçmen açıklaması

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 3 gün önce katıldığı bir televizyon programında "Ülkemizde sosyal medyada birilerinin abarttığı şekilde sınırlarımızdan düzensiz göç akını, bu da söz konusu değil" demişti. Bugünkü açıklamasında ise Erdoğan, "Afgan göçmen dalgası ile karşı karşıyayız" ifadelerini kullandı. Erdoğan'ın iki farklı açıklamasına ardı ardına tepkiler geldi.​

Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, 3 gün önce katıldığı bir televizyon programında kendisine Afganistan'dan Türkiye'ye yaşanan göçlerin sorulması üzerine “Türkiye yolgeçen hanı değildir. Yani bütün bunları biz ölçüyoruz, biçiyoruz adımımızı da ona göre atıyoruz. Ülkemizde sosyal medyada birilerinin abarttığı şekilde sınırlarımızdan düzensiz göç akını, bu da söz konusu değil. Biz bu duvarları boşuna mı yapıyoruz? Bu surları şu anda boşuna mı örüyoruz? Yoğun bir şekilde, üstelik bütün gözetleme kulelerine varıncaya kadar. Yapmakta olduğumuz surlarda bunların hepsi var” ifadelerini kullanmıştı.


3 GÜN SONRA FARKLI AÇIKLAMA

Türkiye'nin Taliban sorununa karşı resmi müzakereler yürüttüğü Pakistan'ın Cumhurbaşkanı Arif Alvi'nin de katıldığı bugünkü törende konuşan Erdoğan, “Son dönemde çatışmaların yoğunlaştığı Afganistan'a da barışın istikrarın gelmesi için de Pakistan'a hayati görevler düşüyor. Yeni bir göç dalgası ve çatışmaların şiddetlenmesi karşısında bu şekilde ancak mücadele edilebilir. Giderek yoğunlaşan ve İran üzerinden gelen bir Afgan göçmen dalgası ile karşı karşıyayız. Bunu önlemek için de Pakistan'la işbirliğini arttırarak sürdürmemiz gerekiyor” dedi.



KILIÇDAROĞLU: SABAH BAŞKA AKŞAM BAŞKA KONUŞUYORSUN

Erdoğan’ın 3 gün arayla yaptığı 2 farklı açıklama tepki çekti. CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, sosyal medyadan yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi;

*Erdoğan bugün “Türkiye olarak İran üzerinden gerçekleşen ve giderek yoğunlaşan bir Afgan göçmen dalgasıyla karşı karşıyayız” demiş.

*Erdoğan, sana soruyorum: 2.400 km ötedeki sığınmacı nasıl bizi tehdit ediyor? Hani hükümetin sınırlarımıza hakimdi? Yoksa değil mi? Olmadığını ve kasten oldurmadığını biliyoruz. Çünkü her gün düzensiz yeni sığınmacılarla karşı karşıya kalıyoruz. Sonra da senin anlattıklarınla…

*“Yol geçen hanı” mı Türkiye Erdoğan? Sınırı koruyamadığını, Biden'a verdiğin sözü yerine getirdiğini itiraf ediyorsun. Bunca sığınmacıyı bu topraklar kabul edemez. Kapalı kapılar ardında hangi taahhütlerde bulunduğunu söyle artık millete. Yine mi mal varlığınla tehdit edildin!

*Sabah başka akşam başka konuşuyorsun, aldığın talimata göre görüşün değişiyor. Bahçeli'nin ise hiç sesinin çıkmaması sığınmacıları kabul ettiğinin itirafıdır. Erdoğan'ın her söylediğini emir komuta zinciri içinde yerine getiriyor, sonra da “en milliyetçi benim” diye geçiniyor.

*Son olarak MHP'ye gönül vermiş, vatansever insanlarımıza seslenmek istiyorum: Bu olanları ülkemize reva gören MHP yönetimine ses çıkarmayacak mısınız?



CHP’Lİ ÖZKAN: KENDİSİNİ YALANLADI

CHP İzmir Milletvekili Tuncay Özkan, “Erdoğan 3 gün önce Afganistan’dan göç akını yok. Bu sosyal medyanın yalanı demişti. Bugün kendisini yalanlayıp var dedi. Göçlere karşı önlemini merak ediyorsanız söyleyeyim: Avrupa’nın huzuru düşünüyor” ifadelerini kullandı.



YILMAZ ÖZDİL DE 2 FARKLI AÇIKLAMAYA DİKKAT ÇEKTİ

SÖZCÜ yazarı Yılmaz Özdil de Erdoğan'ın 2 farklı açıklamasına dikkat çekerek, “Asrın liderimiz dün: Birileri göç akınını abartıyor, yalan terörü estiriyor. Asrın liderimiz bugün: Giderek yoğunlaşan ve İran üzerinden gelen bir Afgan göçmen dalgası ile karşı karşıyayız” mesajı paylaştı.

Bu ilk değilki daha öncede söylenenin tersini söylüyordu.
Haberin linki yok sayfada ..

Düzeltip ekledim linki

Nhessa .!.:

Düzeltip ekledim linki

Genişletmek için tıkla...

Tamamdır sorun oluyor link olmayınca:)))

Hangisi doğru Konuşuyor ki , siyaset yalan söyleme sanatıdır zaten

şaşırdık mı ?

Bir yerleşsinler sayıları iyice artsın da her sene doğurup , yıllar sonra ahanda buralar , şuralar bizim deyip güzelce silahlansınlar . Alışık bu ülke bunlara .

bir de instagram'da "empati kuralım, sevgi duyalım" diye duyar kasan, hayatında halk arasına karışıp bir sahile inmemiş, in case of an emergency halinde yurtdışında kurulu düzeni olan, hiçbiri ile muhattap olmadığından tehlikeyi bire bir gözlememiş psikologlar var ki, şaka gibiler.

Göçmen, mülteci vb her ne ise adı, karşı değilim fakat yöntemi bu değil.
Ülke vatandaşlarının arasına karışamadan, kamp bölgelerinde bir süre misafir edilip, kendi hayatlarını kurana kadar süre tanınabilir geçiş bölgesi olarak.
Buna gücün yoksa alamazsın, almamalısın.
Hiçbir şekilde bir ülkeye milyonlarca ne idüü belirsiz insan sokulamaz.

Biz daha gözümüzle gördüğümüz adalara günübirlik girerken form dolduruyoruz, sülalemizin bilgisini veriyoruz, bu insanlar kimdir nedir cadde değiştirir gibi topluma karıştırmak daha da ötesi kendi ülkeni böylesi bir ilticadan koruyamamak ne acınası bir hal, vah ki ne vah!!!

filmdelisi .!.:

Göçmen, mülteci vb her ne ise adı, karşı değilim fakat yöntemi bu değil.
Ülke vatandaşlarının arasına karışamadan, kamp bölgelerinde bir süre misafir edilip, kendi hayatlarını kurana kadar süre tanınabilir geçiş bölgesi olarak.
Buna gücün yoksa alamazsın, almamalısın.
Hiçbir şekilde bir ülkeye milyonlarca ne idüü belirsiz insan sokulamaz.

Biz daha gözümüzle gördüğümüz adalara günübirlik girerken form dolduruyoruz, sülalemizin bilgisini veriyoruz, bu insanlar kimdir nedir cadde değiştirir gibi topluma karıştırmak daha da ötesi kendi ülkeni böylesi bir ilticadan koruyamamak ne acınası bir hal, vah ki ne vah!!!

Genişletmek için tıkla...

her ülkede belli sayıda yani kabul edilebilir sayıda mülteci oluyor. ama öncelikle onlar ülkenin sunduğu şartlara ve ülkenin kurallarına uyum sağlamak zorunda bırakılıyorlar. bizdeki gibi elini kolunu sallayan istediği yere gidemiyor, toplum düzenini bozmalarına izin verilmiyor.
buradaysa artık "burası bizim memleketimiz beğenmeyen gitsin" moduna girdiklerinden halkın tepkisi de şiddetleniyor.
ki kesinlikle katılıyorum, bir ülkenin belirli bir gücü yoksa kalkamayacağı yüklerin altına girip kendi vatandaşını zor durumda bırakmamalı.

keza şu an bu kadar nitelikli işsiz de varken ben eğitimli ve donanımlı bir yabancının dahi (avrupadan bile olsa) gelmesini istemem.

astrojurnal .!.:

her ülkede belli sayıda yani kabul edilebilir sayıda mülteci oluyor. ama öncelikle onlar ülkenin sunduğu şartlara ve ülkenin kurallarına uyum sağlamak zorunda bırakılıyorlar. bizdeki gibi elini kolunu sallayan istediği yere gidemiyor, toplum düzenini bozmalarına izin verilmiyor.
buradaysa artık "burası bizim memleketimiz beğenmeyen gitsin" moduna girdiklerinden halkın tepkisi de şiddetleniyor.
ki kesinlikle katılıyorum, bir ülkenin belirli bir gücü yoksa kalkamayacağı yüklerin altına girip kendi vatandaşını zor durumda bırakmamalı.

keza şu an bu kadar nitelikli işsiz de varken ben eğitimli ve donanımlı bir yabancının dahi (avrupadan bile olsa) gelmesini istemem.

Genişletmek için tıkla...

Bizim öz kaynaklarımız kendimize yetmiyor.
Küçücük ülkeyiz, gayriresmi olanlarla 100 milyonu buldu nüfus.
Ki hiçbir ülkenin kaynakları yetmez zaten, dünyanın içine ettik.
Bunca kavimler göçü gibi bir dalgayı kaldırmak kolay değil.
Gerekirse uluslararası bir yerde tampon bölge oluşturulmalı, bir ada vs her ülke elinden geleni maddi manevi yardımı yapmalı ama içlerine almamalı.
Yahu biz totomuzu yırtıp vize alamıyoruz, bu nedir, insanlık dışı görüntüler bir yanda, o insanların halkın arasına karışıp iş savaş çıkarabilme ihtimali bir yanda, içler acısıyız ya.

ANKHESPAATEN .!.:

Bir yerleşsinler sayıları iyice artsın da her sene doğurup , yıllar sonra ahanda buralar , şuralar bizim deyip güzelce silahlansınlar . Alışık bu ülke bunlara .

Genişletmek için tıkla...

Hayır gelenler de hep erkek. Ne kadın var ne çocuk ne yaşlı . Bunların üremek istemesi bile korkutucu dua edelimde zaten berbat olan durumdan daha da kötülere gitmesin tecavüz kadın cinayetleri olayları

Ülkeye gelen afganların ne eşleri nede çocukları var gören varmı acaba,nerde bu insanlar.
Geçen gazetede okudum yürüyerek oradan buraya gelmek buradan hollandaya yürüme mesafesiymiş..

filmdelisi .!.:

Bizim öz kaynaklarımız kendimize yetmiyor.
Küçücük ülkeyiz, gayriresmi olanlarla 100 milyonu buldu nüfus.
Ki hiçbir ülkenin kaynakları yetmez zaten, dünyanın içine ettik.
Bunca kavimler göçü gibi bir dalgayı kaldırmak kolay değil.
Gerekirse uluslararası bir yerde tampon bölge oluşturulmalı, bir ada vs her ülke elinden geleni maddi manevi yardımı yapmalı ama içlerine almamalı.
Yahu biz totomuzu yırtıp vize alamıyoruz, bu nedir, insanlık dışı görüntüler bir yanda, o insanların halkın arasına karışıp iş savaş çıkarabilme ihtimali bir yanda, içler acısıyız ya.

Genişletmek için tıkla...

başlangıçta üzülüyordum, yıllar önce. ama bayram tatiline ülkesine gidebilen insanlar bir zahmet komple geri dönsün.
evet sınır komşumuz olduklarından bizim için önem bir tık daha fazla olabilir ancak bu durum dediğiniz gibi tamamen "dünya" meselesi.
hiçbir ülkenin bu yükü tek başına kaldırması mümkün değil.
keza pandemi döneminde gördik ki ekonomisi en gelişmiş ülkeler dahi bir süre sonra risklere rağmen ticari faaliyetleri devam ettirdiler, insanları işe gönderdiler.

millet türkler neden avrupaya çalışmaya gidiyor diyor ama buradan giden herkesi hiçbir avrupa ülkesi kollarını açmış beklemiyor. firma anlaşsa bile devlet neden benim vatandaşımı almadın da yurtdışından transfer ediyorsun diye soruyor da soruyor.

gelenlerle hiçbir ortak kültürümüz yok, hayata bakışlarımız çok farklı, uyum sağlama becerileri yok, üstelik benim gibi vergi vermiyor ancak bir sürü imkandan yararlanabiliyorlar.

ve vatandaş bundan sıkıntı duyunca da kötü olan, komşusu açken tok yatan hatta biz oluyoruz. e arkadaş ben de açım !

Gelenlerle kadınların yüzüne kezzap atan hikmetyar ne kadar da birbirlerine benziyorlar değil mi?