17981
Topçu Kışlası'nın anlamı nedir?
i.tmgrup.com.tr
Taksim Topçu Kışlası, demek.. Ne demek? Bilmeyen için bu ad hiçbir şey söylemez . Ama biraz tarih bilenler için bu adın, Topçu Kışlası’nın anlamı büyüktür.
Büyük Yöneticimiz aklını “Topçu Kışlası”na takmış ya… Gezi Parkı’nın ağaçları kesilecek, sonra buraya Topçu Kışlası yeniden yapılacak. Sonra da AVM’ yapılır da yapılmaz da… söylemleri tekrarlanıp gidiyor.. Ve ısrarla, ısrarla Topçu Kışlası’nı Taksim’in ortasına yeniden kurmak istiyor. Niye? Niye bu ısrar, bu Topçu Kışlası isteği… Bunun altında yatan psikodinamik nedir? Neden bu konuyu tekrar tekrar gündeme getiriyor.
Topçu Kışlası II.Selim zamanında iyi niyetle yapılmıştı. Fakat II.Abdulhamit tarafından büyük bir gericilik merkezi haline getirilmişti. Topçu Kışlası aslında, 31 Mart’ta burada yerleştirilen cahil Alaylı askerler ve subayların , Kışla dışına çıkarak, Okullu subayları avlamaları suretiyle büyük bir katliam gerçekleştirdikleri yerdir. Buna tarihte 31Mart ayaklanması, deniyor. Osmanlı tarihindeki en büyük gerici ayaklanmalarından biri… Ayrıca ciddi tarih kitaplarını açıp yeniden okuyun.
Bunun üzerine,
Mustafa Kemal’in Kurmay Başkanlığını yaptığı Harekat ordusu; 1909 yılında Edirne’den İstanbul’la geliyor. Ve Atatürk bu Topçu Kışlasını toplarıyla yerle yeksan ederek ortadan kaldırıyor. Birliğin başında da bizzat kim var: İsmet İnönü… Mesele anlaşıldı mı? Toplu Kışlasını yıkan kim? Mustafa Kemal ve onun arkadaşı İsmet İnönü… Şimdi yeniden yapmaya niyetlenen kim? RTE….
İşte Topçu Kışlasını yeniden yapmanın amacı bu; güya bu gericilik merkezini yeniden canlandırmak. Atatürk’e karşı o zamanın öcünü almak… Bu Kışla’nın yapılmak istenmesinin asıl amacı iyi anlaşıldı mı? Hiçbir art niyet gizli kalamaz.
Vay sen Büyük Abdulhamit Han’ın Topçu Kışlasını yıkarsın ha! Biz de onu Harekat Ordusuna ve Mustafa Kemal’e karşı yeniden yaparız… Maksat anlaşıldı mı?
****
Topçu KIŞLASINI yeniden yapma HEVESİNİN nerden kaynaklandığını öğrenmek için buyurun; Sayın Prof Dr. KEMAL ARI’NIN yazısını okuyun…
TOPCU KIŞLASI MI DEDİNİZ?, GEZİ ALANI MI, TÜRK BAHARI MI?
(Yoksa Derdiniz, 31 Mart İrtica Olayı’nı İhya Etmek mi?)
İstanbul Gezi Parkı’nda tarihi bir yermiş.
Ne varmış orada; Oranın tarihini biliyor musunuz?
Orasının tarihi, gerici bir kalkışmanın merkezi; 31 Mart Gericilik Ayaklanmasında, şeriat isteriz nidalarıyla sokaklara dökülen softaların, alaylı askerlerin, “Mektepli Subaylara Ölüm!” diye tekbirler atarak, ölümüne üzerlerine yürüdükleri, gördükleri yerde çağdaş eğitimle eğitim görmüş subayları tepeledikleri yer…
Sultan İkinci Abdülhamit, hep büyük vehimler içinde, kendi yönetimine karşı yeni bir kalkışmanın başlayacağından korkuyordu.
Genç subaylar bir yıl önce büyük bir kalkışmaya yönelmiş; Sultan’a zorla 1876’da kaldırdığı Anayasa’yı yeniden uygulamaya koydurmuşlardı.
Ordu, modern eğitimle yetişsin diye reform hareketlerinin yapılmaya çalışıldığı bir dönemdi.
Bu gelişmelerden, Said-i Nursi, Derviş Vahdeti gibi dönemin gerici söylemine sahip kişiler; okullu subaylara karşı halkı ve alaylı subayları kışkırtan yazılar yazıyor; kadınların artık açılmaya başladığından, ahlakın bozulduğundan, dinin elden gittiğinden söz ediyor ve sultanı yeniden şeriat hükümlerini uygulamaya çağırıyorlardı.
Böyle bir aşamada Abdülhamit, Topçu Kışlası’na Alaylı topçu subaylarını ve askerleri yerleştirmiş, onlar sayesinde kendini güvencede duymak istemişti.
Ancak gün geldi; 13 Nisan 190 günü, dananın kuyruğu koptu. Topçu Kışlası’ndan çıkan Alaylı subaylar, kimi dinci kişi ve grupların da katılımıyla “Şeriat Elden Gidiyor” diye bağırmaya, gördükleri mektepli subayları öldürmeye, pek çok yeri yağmalamaya başlamışlardı. İstanbul, bir süre sonra onların eline geçti.
Olayları yatıştırmak için Sultan hiçbir şey yapmadı.
Sonunda Selanik’te merkezi bulunan Hareket Ordusu İstanbul’a doğru harekete geçti. İstanbul’da kanlı çarpışmalar olduktan sonra, Hareket Ordusu olaylara hâkim oldu.
Bu ordunun kurmay heyeti arasında Mustafa Kemal Atatürk de yer almıştı.
İstanbul'a hakim olan Hareket Ordusu, olayların merkezi olan Topçu Kışlası’nı yoğun bir top ateşine tutarak yerle bir etti.
Tarihte bir ibret levhası olarak yer almış olan Topçu Kışlası, bu top atışından sonra artık bir moloz yığını haline gelmişti.
Yıllar boyunca, tam 30 yıl bu halde kaldı.
Kimi yerleri ufak tefek onarımdan geçmiş; değişik amaçlarla kullanılmıştı.
Bu görüntü, 1940’lara kadar bu biçimde kaldı. 1940’lı yıllarda, yeniden düzenlenen alanda, halkın rahatça gezebileceği yeşil bir park yapılmak istendi. Böylece, çok eskiden bir Ermeni Mezarlığı olan ve 1780’de kışla haline getirilen alan, 1940’da Modern Cumhuriyetin bir mirası olarak sonraki kuşaklara kaldı.
İş burada kaldı mı? Hayır…
Pek çok tarihsel olaya tanıklık eden Taksim; uzunca zaman Türkiye’de İslamcı Siyasetçilerin; cami yapılacak bir alan olarak görüldü ve bu Park’ da Necmettin Erbakan olmak üzere pek çok İslamcı siyasetçi için bir hedef haline geldi.
Taksimin yıkılması ve yerine bir cami yapılması düşüncesi; uzunca zaman ülkenin gündemini meşgul etti. Bugün de meşgul ediyor.
Az önce TV’den küçük bebeklerin polis gazından havasız kaldıklarını, çok sayıda kişinin ağır gaz nedeniyle hayati tehlike yaşayacak kadar kötü durumda olduğunu… Harbiye Orduevi’nin ve otellerin gazdan etkilenen sivil halka kapılarını açıp gaz maskesi taktıklarını; en içimi yakan da iki kız öğrencinin, yüzlerinde patlayan gaz bombaları nedeniyle gözlerinin çıktığını öğrendim…
Ne güzel değil mi? Ne günlere kaldık…
Türkiye’de medya hala suskunken; Danimarka Televizyonu gibi yabancı televizyonlar; “Türk Baharı” diye yayınlar yapıyorlarmış… Yakıştı mı? İçimize sindi mi? Vicdanlarımız rahat mı?
Tanrım, Sen Yüce Türk Milleti’ni koru… (Kemal Arı, facebook.com/31.03.2013.)
Hadi buyurun bu olayı 40 tane kaynaktan karıştırın; hemen hemen aynı bilgileri bulacaksınız. Sade Murat Bardakçı’nın kaynakları RTE için çalışıyor… “Bunlar doğru değil, yalan…” diyor.
Eh memlekette besleme basın diye bir şey var; bir de besleme yazarlar… Olacak böyle şeyler.. Normaldir. Millet bir çok şeyi çok iyi anlıyor.
http://blog.milliyet.com.tr/topcu-kislasi-nin-anlami-nedir-/Blog/?BlogNo=418857