Erdoğan sağlık haberine müdahale etmiş!

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın verdiği talimatlarla yayınlanan haberlerin kaldırılmasıyla ilgili yeni bir ses kaydı daha ortaya çıktı. Bu ses kaydında Başbakan Fatih Saraç'ı arayarak 'sağlıkta yaptıklarımızı görmüyor musunuz? bu haberler ayıptır' diyerek kaldırılmasını istiyor.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın medyaya uyguladığı baskıyı ve kontrolü gözler önüne seren ses kayıtlarına bir yenisi daha eklendi.

Bir annenin çocuğunu hastaneye götürürken karşılaştığı sorunları ve AKP'nin sağlıktaki dönüşümünü içeren bir haber üzerine Fatih Saraç'ı arayan Başbakan Erdoğan "El insaf edin böyle başlık nasıl atıyorsunuz" diyerek uyarıyor. Fatih Saraç'ın "haklısınız,ayıptır efendim" demesi üzerine Başbakan bu başlık buraya atıldıktan sonra gel de çıkar diyerek bu haberler yapılmadan önce kontrol edin,engelleyin imasında bulunuyor.

"Biz bu yayınları A'dan Z'ye takip edemeyiz ki demesi üzerine Fatih Saraç " bizim ayıbımızdır tekerrür etmeyecektir efendim emriniz olur he Mehmet Bey'i birinci sayfadan haber yaptıracağım" diyerek cevap veriyor.

İkinci görüşmede ise Fatih Saraç Fatih Altaylı ile görüşüyor Başbakan'ın direk kendisini aradığını ifade ediyor.Altaylı'ya Müezzinoğlu'nu arayıp bir demeç vermesini ve birinci sayfadan girilmesini istediğini belirtiyor. "Hemen halledelim. Ama çok ağır konuştu.Hemen arayalım"diyerek rica ediyor.

Üçüncü görüşmede yine Fatih Saraç ve Altaylı arasında geçiyor. Müezzinoğlu'nun haberini nasıl yapacakları üzerine bir konuşma yapıyorlar. Altaylı ise "bu haber üzerinden haber yapalım. Bakanlık bize ulaşmış bir bilgi yok. Olsaydı gereken herşeyi yapardık.Ordaki hekimin hatası,hastanenin hatası falan diyecek"diyerek kapatıyor.

Dördüncü görüşmede Fatih Altaylı Sağlık Bakanı Müezzinoğlu'nun yurtdışında olduğu haberini veriyor. Bunun üzerine Saraç, Sağlık Bakanı'nı televizyona aldırayım diyerek görüşmeyi bitiriyor.

Beşinci görüşmede Fatih Saraç haberin nasıl baskıya girdiği üzerine bir görüşme yapıyor. Bu baskının Ankara baskısında olmadığını sadece İstanbul baskısında yer olduğunu belirtiyor ve arada kaçak var diyor. "Namus fukaraları benden kaçırarak içeri gizlice sokmuşlar sadece İstanbul baskısında var.operasyon yapmışlar, değiştirmişler ama bu yine de benim eşekliğim Allah kahretsin"diyor.

Altıncı görüşme Fatih Saraç ve Yalçın Akdoğan arasında geçiyor. Bu konuşmada bu haberi yapanların ve editörün işten atıldığını ifade ederek
"Editör, haberi yapan üç kişi toptan gitti bilgin olsun" diyor. Akdoğan'ın kasıtlı mı yapmışlar sorusu üzerine "Tabii gece 2'de girmişler" diyerek haberin değiştirildiğini anlatıyor.
http://haber.sol.org.tr/devlet-ve-s...n-saglik-haberine-mudahale-etmis-haberi-87492

Başbakanı sinirlendiren ve 3 kişinin işten atılmasına sebep olan o haber:

Ertesi gün gazetenin ilk sayfası ve Fatih Altaylı'nın yazısı:

HABERTÜRK Genel Yayın Yönetmeni Fatih Altaylı, CNN Türk’te yayınlanan 5N1K programında Cüneyt Özdemir’in sorularını yanıtladı.

Altaylı, Başbakan Erdoğan’ın Habertürk Yönetim Kurulu Başkanvekili Fatih Saraç’ı arayarak sitem ettiği, Habertürk gazetesinin 24 Eylül 2013 tarihli sayısında, 24. sayfada yer alan sağlık haberine ilişkin telefon görüşmeleri hakkında “Fatih Saraç’ın sözü üzerine bizde kötü niyet olmaz, arkadaşlar haberi okutmak için böyle bir başlık atmışlar dedim. Kayıtların tamamı yayınlansa benim ne dediğim anlaşılacak. O arkadaşları işten çıkartan ben değilim, üst yönetim” dedi. Altaylı, gazetesinde yayımlanan anketlerdeki oy oranlarının değiştirildiğine ilişkin yayımlanan ses kayıtları hakkında ise “Fatih Saraç’la 3 ayrı konuşmanın ustalıkla montajlanması. Şurası doğru: Kararsızların dağıtımıyla ilgili konuşurum diyorum. Telefonda hı hı der geçersin. Direndim işte, değiştirmedim ki aynen koydum anketi” dedi. Altaylı, “baskı” konusunda ise şunları söyledi:

“Herkes biliyor, medyada çalışan herkesin böyle durumlarla karşılaştığı bilinen bir gerçek. Yıllardır herkes medyaya baskıdan bahsediyor. İlk defa medyaya baskının etiyle kemiğiyle ortaya çıkmasıdır bu. Benim çalıştığım gazeteye el konuldu. Bundan daha büyük bir medyaya baskı olabilir miydi. Ben o günlerde bana baskı yapıldı, bir danışman tarafından dedim. Kimse yazmadı, Yeni Harman dergisi hariç. Kimsenin durumundan benimkinden farklı olmadığı ortaya çıkacaktır. Bir baskı var ama önemli olan şu, ben bu baskıyı gazeteme ne kadar yansıttım. Gazeteyi açıp bakmıyor kimse, ben o manşetleri nasıl attım o zaman.”
http://www.hurriyet.com.tr/gundem/25779771.asp

ses kaydını dinledim. sağlık sistemine yapılan eleştiri bir çocuğun sağlığından çok daha önemli demek onlara göre. zihniyet bu...

Kılıçdaroğlu demişti: bu adam Türkiye'deki en büyük medya patronu diye.
haksız da sayılmaz hani.

Fas'a gidip Habertürk izleyen bir başbakanı var ülkenin.

Bundan büyük derdi olur mu bir ülkenin?