- 14 Ağustos 2009
- 53.296
- 42.836
Cumhurbaşkanı adayı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, "Erzurum'da, buradan dışarıya giden bir zat vardı. Yozgat'ta dışarıdan buraya getirilen bir zat var. Aslında aynı oyun, aynı tezgah" dedi.
Yozgat Cumhuriyet Meydanı'nda halka seslenen Başbakan Erdoğan, Yozgatlıların bugün yine farkını ortaya koyduğunu, yine kabına sığmadığını dile getirdi.
"KARDEŞLİĞİMİZ, YOL ARKADAŞLIĞIMIZ DAİM OLSUN"
"Kardeşliğimiz, yol arkadaşlığımız daim olsun" diyen Erdoğan, Yozgatlıların her zaman yanlarında olduğunu, 3 Kasım'da yüzde 51, 22 Temmuz'da yüzde 62, 12 Haziran'da yüzde 66 ile kendilerini desteklediklerini, "adeta sandıkları patlattıklarını" kaydetti.
30 Mart'ta ise yüzde 53 oy oranıyla Yozgat Belediyesine bir kez daha AK Parti'nin taşındığını ifade eden Erdoğan, 2007 halk oylamasında, "Cumhurbaşkanını halk seçsin mi?" diye sorulduğunda, Türkiye'nin yüzde 69, Yozgat'ın ise yüzde 84 ile "evet" dediğini anımsattı.
2010'daki halk oylamasında da "Anayasayı değiştirelim mi?" denildiğinde Yozgat'ın yüzde 77 ile "evet" dediğini dile getiren Erdoğan, yiğidin harman olduğu Yozgat'ın, Bozok Ovası'nın her zaman farklı olduğunu belirtti.
"YOZGA BİZİM GÖZ BEBEĞİMİZDİR"
"Yozgat bizim göz bebeğimizdir. Bizim canımızdır. Yozgat nasıl ki her seçiminde, sapasağlam bizim yanımızda durduysa biz de Yozgat'ın yanında durduk. Durmaya da inşallah devam edeceğiz" diyen Erdoğan, "Cumhurbaşkanını halk mı seçsin?" dediklerinde, CHP, MHP ve BDP'nin buna "hayır" dediğini hatırlattı.
"ŞİMDİ BUNLAR HANGİ YÜZLER HALKA GELECEKLER"
Vatandaşlara "Şimdi bunlar hangi yüzle halka gelecekler" diye soran Erdoğan, bunun halka, Yozgatlılara anlatmak gerektiğini belirterek, "Seni cumhurbaşkanı seçmeye layık görmeyen, bu adamlar hangi yüzle karşına gelecekler. Maalesef ne yaptılar, bir manevra. Bir ikili, Bahçeli, Kılıçdaroğlu bir araya geldiler, partideki arkadaşlarının bile cumhurbaşkanı adayı kim olacak haberleri yok. İkisi bir araya gelerek, bir aday belirlediler. Bir yerle de herhalde muhabbet ettiler, o muhabbetin neticesinde bir isim ortaya koydular" diye konuştu.
22 Şubat'ta seçim mitingi için Yozgat'a geldiğini, "muhteşem bir miting" gerçekleştirdiklerini anımsatan Erdoğan, 30 Mart'ta ilk kez Boğazlıyan ilçesinde AK Parti adayının seçimi kazandığını ifade etti.
Seçimin ardından Boğazlıyana teşekkür için geldiğini hatırlatan Erdoğan, Yozgat'a 12 kez geldiğini, sadece AK Parti döneminde değil, öncesindeki siyasi yaşamında da Yozgat'a ilişkin hatıraları bulunduğunu kaydetti.
10 Ağustos'ta cumhurbaşkanı seçiminin yapılacağını hatırlatan Erdoğan, seçimler dolayısıyla bugün Yozgatlılarla buluştuklarını, 10 Ağustos'ta sandıklarının neticesini meydanda gördüklerini dile getirdi.
"TÜRKİYE SİZİ DUYSUN"
Erdoğan, vatandaşlara "Sizden öyle bir gür seda bekliyorum ki Ankara sizi duysun, sizden öyle bir gür seda bekliyorum ki İstanbul, Edirne, Van sizi duysun, Türkiye sizi duysun" diye seslenen Erdoğan, alandaki vatandaşlara "10 Ağustos'a hazır mıyız?", "Cumhurun başkanını seçiyor muyuz?", "Yeni Türkiye'yi inşa ediyor muyuz?", "Oy pusulasında milletin adayını tercih ediyor muyuz?" diye sordu.
Alandaki vatandaşlar Başbakan Erdoğan'ın "Kimi seçiyoruz?" sorusuna da "Seni" yanıtını verdi.
Yozgat'ın kararını verdiğini, cumhurbaşkanını belirlediğini ifade eden Erdoğan, seçimlerin ülke, millet ve vatan için hayırlı olması temennisinde bulundu.
Pazar günü Erzurum'da "muhteşem bir miting" gerçekleştirdiklerini anımsatan Erdoğan, Erzurum'un tarih boyunca önemli bilim insanları yetiştirdiğini, aynı şeyin Yozgat için de geçerli olduğunu belirtti.
Yozgat'ın tarihi boyunca hep şehitler diyarı olduğunu dile getiren Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Yozgat Agah Efendi gibi, Çapanoğlu Camisi'nin manisi Mustafa Bey gibi, Ahmet Efendi gibi büyük devlet adamlarını, büyük gönül insanlarını yetiştirdi. Erzurum'da, buradan dışarıya giden bir zat vardı. Yozgat'ta dışarıdan buraya getirilen bir zat var. Aslında aynı oyun, aynı tezgah. Yozgat oynanan oyunun farkında. Çünkü CHP zulmünü bilir. Yozgat tek parti döneminde burada ne büyük zulümler yaşandığını bilir. Yozgat, camilerin nasıl kapatıldığını, Kur'an öğrenmenin, öğretmenin nasıl yasaklandığını, milletin nasıl tahkir edildiğini çok iyi bilir. Büyük Cami'de imamların, müezzinlerin nasıl derdest edildiğini gayet iyi hatırlar, gayet iyi bilir. Ben inanıyorum ki Yozgat gidip CHP ile işbirliği yapanlara dersini sandıkta verecektir. İnanıyorum ki Yozgat, yaşanan onca zulümden sonra gidip CHP'nin oyuncağı olanlara cevabını çok iyi verir. Yozgat'tan Kılıçdaroğlu'na oy çıkar mı? Yozgat'tan CHP'nin oyuncağı olan Bahçeli'ye oy çıkar mı? Yozgat'tan Pensilvanya'ya oy çıkar mı? İşte bu. Hiçkimse Yozgat'ı, Yozgatlıyı kandırmasın, burası yiğidin harman olduğu yerdir, burası Bozok Ovası'dır. Bilboardlara 'Bozok Yaylasının Yiğidi' demekle yiğit olunmuyor. Sormak lazım, sen Bozok Yaylası'na kaç kere geldin, öyle mi, sormak lazım kaç kere geldin? Acaba Bozok Yaylası'nın yolunu biliyor musun? diye sormak lazım. Burası CHP'nin, İsmet İnönü'nün zulmünü iliklerine kadar yaşamış bir şehirdir. İşte onun için Yozgat'tan Pensilvanya partilerine inanıyorum ki inşallah oy çıkmayacaktır."
"BU SEFER SEÇİMİ DEĞİL İZZETLERİNİ YİTİRECEKLER"
Cumhurbaşkanı adayı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, "10 Ağustos'ta çıkacak sonuç, bu Kılıçdaroğlu'nun, bu Bahçeli'nin geleceğini tayin edecek. Söylüyorum: Allah'ın izniyle bir kez daha yenilecekler. Bu sefer seçimi değil, izzetlerini yitirecekler. İnşallah bu beceriksiz idareciler artık o koltuklarında da oturamayacaklar" dedi.
Erdoğan, cumhurbaşkanı seçimi kampanyası kapsamında Yozgat Cumhuriyet Meydanı'nda vatandaşlara seslendi.
CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu'nun, kimlerin cumhurbaşkanı adayı kimler olamayacağına ilişkin değerlendirmelerini ve "Yalan söyleyenden cumhurbaşkanı adayı olmaz" sözlerini anımsatan, Erdoğan, şunları söyledi:
"Zaten yalan söylediğin için başbakan dahi olamıyorsun, geldiğinden beri oyların hep düşüyor. 'Ahlaki değerleri yüksek olmayan kimseden cumhurbaşkanı adayı olmaz' dedi, 'Dünyada saygınlığı olmayan birisi cumhurbaşkanı adayı olamaz' dedi, 'Geçmişi şaibeli olan cumhurbaşkanı adayı olamaz' dedi. Daha sonra birçok şey saydı. Sonra da dediklerinin arkasında durdu. Gerçekten de cumhurbaşkanı adayı olmadı. Doğru söylüyor: yalancıdan cumhurbaşkanı adayı olmaz, nitekim kendisi olmadı. Doğru söylüyor: geçmişi şaibeli olandan cumhurbaşkanı adayı olmaz, nitekim SSK'nın genel müdürüyken sosyal Sigortalar Kurumunu nasıl dolandırdığı, nasıl berbat ettiği, kuyruklarda benim vatandaşımı nasıl inim inim inlettiği bilinen bir gerçek. Sosyal Sigortalar Kurumunun hastanelerinde, kuyruklarda az mı bekledik. İlaçları alabiliyor muyduk? Hastanede sıralarda sefalet içinde değil miydik? Bu çıkmış bunları anlatıyor. Kendisi olmadığı gibi şimdi Bahçeli'yi de cumhurbaşkanı adayı yapmak istedi o da olmadı. Buradan soruyorum, kardeşlerim, yahu diyorum: 'Ey CHP, siz CHP'nin içinde bir tane yalan söylemeyen adam bulamadınız mı ya! Ey bahçeli sizin içinizde bir tane yalan söylemeyen adam yok muydu, niye onlardan bir tanesini aday yapmadınız? CHP içinde geçmişi şaibeli olmayan bir tek aday bulamadınız mı? Dünyada saygınlığı olan bir tek kişi bulamadınız mı?"
"CHP DE BU MHP DE TİR TİR TİTRİYOR"
"Ne diyor bunların adayı, 'Ben CHP'nin adayı değilim' diyor" ifadesini kullanan Başbakan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Doğru diyor, çünkü babasını CHP iktidarları bu ülkeden sürdü Mısır'a, sürdüğü için ki orada kendisi de doğdu. Dışarıdan aday ithal ettiler o adayı da hem CHP'ye hem MHP'ye dayattılar. Buradan MHP'ye de soruyorum, Genel Başkan Bahçeli'ye soruyorum: 'Ülkücü camia içinden, MHP milletvekilleri arasından cumhurbaşkanı adayı yapacak, hadi sen olamadın, onlar arasından bir tane bulamadın mı? Hatırlarsanız, Bahçeli geometrik şekiller çizmede maharetlidir. Üçgenler çizer hesapları onun üzerinden yapar. Ortaya çıka çıka ne çıktı, paralel çıktı. Kendilerine paralel bir çatı kurdular çok tabii olarak da şu anda çatı akıyor. Şimdi bakın sahada yoklar, adaylarının dahi arkasında durmuyorlar. Önümüzdeki hafta çıkacaklarmış. Ankara'da ellerinde dilekçe o mahkemeden, o mahkemeye koşuyorlar. Bizimle sandıkta mücadele etmek yerine her zaman yaptıklarını yapıyorlar mahkeme kapılarını aşındırıyorlar. Türkiye Cumhuriyeti'nin cumhurbaşkanını mahkemeler belirlemeyecek, Türkiye Cumhuriyeti'nin cumhurbaşkanını artık vekiller belirlemeyecek, cumhurbaşkanını asıllar belirleyecek, millet belirleyecek. Kardeşlerim bunu daha anlayabilmiş kavrayabilmiş değiller. Bakın sandık bu CHP için, bu MHP için büyük bir dert her zaman bunu söyledim. Ne zaman sandık milletin önüne gelse bu CHP de bu MHP de tir tir titriyor. Çünkü her sandık sonucunda millet bunlara ne diyor, 'Git, gidin ya, sizden bir şey olmaz' diyor."
30 Mart seçimlerinde AK Parti birinci olamadığı takdirde görevini bırakacağını söylediğini hatırlatan Başbakan Erdoğan, "Fakat dedim, 'Bu genel müdür, Kılıçdaroğlu bırakıp gidebilecek mi? Bahçeli bırakıp gidebilecek mi?' Ne oldu? Bak oyları ortada. İkisinin oyunu toplayın yüzde 45,5 yapmıyor. Biz ikisinin toplamından daha fazla oy aldık. Siz verdiniz. Siz bize 'yürü' dediniz, biz de yürüyoruz. Ne dedik biz: durmak yok yola devam" diye konuştu.
"10 Ağustos'tan korkuyorlar" ifadesini kullanan Başbakan Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"10 Ağustos'ta çıkacak sonuç, bu Kılıçdaroğlu'nun, bu Bahçelinin geleceğini tayin edecek. Söylüyorum: Allah'ın izniyle bir kez daha yenilecekler. Bu sefer seçimi değil, izzetlerini yitirecekler. İnşallah bu beceriksiz idareciler artık o koltuklarında da oturamayacaklar. Onun için ben özellikle Yozgat'ta MHP'ye gönül vermiş kardeşlerime sesleniyorum: Yozgat'ta Pensilvanya adayına oy vermeyin. Yozgat'ta iradesi esir alınmış, Bahçeli'nin anlayışına artık destek vermeyin. Bahçeli yönetimi öyle bir ders istiyor ki yaptıkları hatayı anlasınlar. Ben inanıyorum ki Yozgat'ta CHP'ye gönül veren kardeşim de MHP'ye gönül veren kardeşim de, diğer partilere, Saadet Partisine, Büyük Birlik Partisine gönül vermiş kardeşlerim de Allah'ın izniyle bizi tercih edecekler."
Yozgat'tan çok farklı bir sonuç beklediğini anlatan Erdoğan, "2007'de cumhurbaşkanının halk tarafından seçilmesine yüzde 84'le 'evet' diyen Yozgat'tan şahsıma böyle yüksek bir oy bekliyorum" dedi.
Anayasa'da cumhurbaşkanının tarafsız olması gerektiğinin yer aldığını anlatan Erdoğan, şunları kaydetti:
"Cumhurbaşkanı kime karşı tarafsız olacak, millete karşı, millete karşı tarafsız olacak. 77 milyon arasında ayrım yapmayacak, siyasi görüşler, ideolojiler, etnik kökenler, mezhepler arasında ayrım yapmayacak. Devletin kurumları arasında ayrım yapmayacak ama mesele milletin çıkarlarıysa mesele bayraksa vatansa mesele istiklalimizse cumhurbaşkanı taraf olacak. Ülkesinin, milletinin, bayrağının tarafında olacak. Bugüne kadar birkaç istisna dışında hiçbir cumhurbaşkanı tarafsız olmadı. Soruyorum: İsmet İnönü tarafsız mıydı? Cemal Gürsel tarafsız mıydı, Cevdet Sunay, Fahri Korutürk, Kenan Evren, Süleyman Demirel, Ahmet Necdet Sezer tarafsız mıydı? Bunlar siyaset üstü müydü? Hepsinin de tarafı vardı, hepsinin de siyaseti vardı. Hatırlayın, başörtü meselesinde millet özgürlükten yana oldu, devlet yasaktan yana oldu. millet milli ve manevi değerlerine özgürlük istedi, saygı istedi devlet her zaman baskıyla geldi, yasakla geldi, zulümle geldi. vatandaş görüşlerine, inançlarına, kültürüne, diline, özgürlük istedi, devlet her zaman inkar etti, reddetti, asimile etmeye çalıştı. Tarafsız göründüler, hep statükonun, vesayetin yanında oldular."
Cumhurbaşkanı adayı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, CHP ve MHP'nin de aralarında bulunduğu bazı partilerin cumhurbaşkanı adayı Ekmeleddin İhsanoğlu'na ilişkin, "İslam dünyasında, Türkiye'nin bu dönemde yapmış olduklarıyla sen de bir yer edindin, o kadar. Türkiye yaptıklarıyla kalmadı hala yapıyor" dedi.
Erdoğan, Yozgat Cumhuriyet Meydanı'nda düzenlenen mitingde, AK Parti iktidarından önce başörtülü olanların okulların kapısından kovulduğunu ve üniversitelere alınmadığını belirterek, kendisinin de imam hatip mezunu iki kızını bu nedenle Türkiye'de okutamadığını söyledi.
Kızlarının yurt dışında başörtülü okuyabilmesine karşın Türkiye'de bunun olmadığını anlatan Erdoğan, "Çünkü onlar öz yurdunda garip, öz vatanında paryaydı. Şimdi var mı böyle bir sorun? Başörtülü gidiyor muyuz, başı açık kardeşlerimizle ele ele veriyor musunuz, bir sorun var mı, ülke parçalandı mı, ülke battı mı, ülke bitti mi? Neydi bunların istekleri? Bu işin altında CHP yok muydu? İşte biz dik durduk sabırla, geleceğe yürüdük ve hamdolsun bu problemleri çözdük. Şimdi devlet dairelerinde de başörtülü çalışılıyor mu? Bak, nereden nereye geldik. Sabreden derviş muradına ermiş. Siz sabrettiniz, işte buraya geldik. Sabırlı olun" diye konuştu.
Türkiye'de bir devrin kapandığını ve devletle milletin kucaklaştığını dile getiren Erdoğan, devletin başına artık milletin seçeceği bir cumhurbaşkanın geleceğini vurguladı.
Erdoğan, CHP ve MHP'nin de aralarında bulunduğu bazı partilerin cumhurbaşkanı adayı Ekmeleddin İhsanoğlu'nun, cumhurbaşkanlığı makamıyla ilgili "Ben icranın başı değilim" dediğini anımsatarak, İhsanoğlu'nun anayasayı iyi okumadığını, cumhurbaşkanının birinci dereceden icranın başı olduğunu aktardı.
Aday gösteren çevrelerin İhsanoğlu hakkında "İslam dünyasında şunları yapmış, bunları yapmış" gibi ifadeler kullandığına değinen Erdoğan, şöyle devam etti:
"İslam dünyasında, Türkiye'nin bu dönemde yapmış olduklarıyla sen de bir yer edindin, o kadar. Türkiye yaptıklarıyla kalmadı, hala yapıyor. Şu anda bakın Filistin'i vuruyor. Söylediğini sonra da inkar ediyor. 'Filistin konusunda Türkiye tarafsız kalmalı, Orta Doğu konusunda Türkiye tarafsız kalmalı.' Ya nasıl tarafsız kalırız. Şu anda Gazze'ye, Batı Şeria'ya bombalar atılırken, orada yavrular ve kadınlar şehit edilirken, biz nasıl olur da tarafsız kalabiliriz. Olur mu böyle şey. Bir Müslüman olarak bir tarafta hak var, bir tarafta batıl var. Müslüman'ın görevi hakkın tarafından yer almaktır. Tarafsız olamazsınız. Ya o, ya o. İkisinden birini seçeceksiniz. Onun için büyüklerimizin güzel bir sözü var. 'Bitaraf olan bertaraf olur'. Biz bitaraf olamayacağız, taraf olacağız. Doğrunun yanında yer alacağız. Yanlışın yanında yer alamayız. Onun için bir tarafta millet var, bir tarafta devlet var. Biz milletin yanındayız. Onun için 'insanı yücelt ki devlet yücelsin' diyor Şeyh Edebali."
"EKMEL BEY'E TEŞEKKÜR EDİYORUM HİÇ DEĞİLSE MARMARAY'DAN İSTİFADE ETTİ"
Erdoğan, insanı ihmal edilen bir devletin yaşayamayacağını ve milletini kendisine hasım gören devletin yücelemeyeceğini belirterek, şunları söyledi:
"Biz, inşallah devletle milleti buluşturan, kucaklaştıran aradaki mesafeleri ortadan kaldıran bir cumhurbaşkanı olacağız. 12 yılda Türkiye'ye çok büyük hizmetler kazandırdık. 12 yılda Türkiye'yi altlardan aldık, hamdolsun milletimizin desteğiyle üst seviyelere yükselttik. Bu aday o kadar dünyadan bihaber ki Marmaraya binmiş, İstanbul kartı elinde, 'buranın proje çalışmalarını Süleyman Demirel yürüttü, Bülent Ecevit yürüttü' demiş. Ya bunun projesini Osmanlı'dan biz aldık. İş Abdülmecid'e dayanıyor, ondan sonra Abdülhamid merhum o projede oynamalar yapıyor. Fakat ondan sonra onlar rafta kalıyor, arşivlerde kalıyor. Biz, arşivlerden çıkararak bu projeyi hayata geçiriyoruz. Marmaray'ı adım adım takip ederek elhamdülillah bitirdik. Ben, Ekmel Bey'e teşekkür ediyorum hiç değilse Marmaray'dan istifade etti. Diğerleri edemedi, hala binemediler. Binin binin..."
"TÜRKİYE'YE İLKLERİ HEP BİZ YAŞATTIK"
Gelecek yıl İstanbul Boğazı'ndaki iki katlı tüp geçit ile Yavuz Sultan Selim Köprüsü'nün de tamamlanacağını bildiren Erdoğan, AK Parti iktidarının "Bu işlerin adamı" olduğunu dile getirdi.
Kendilerinde "Laf ola beri gele"nin olmadığını, her zaman icraatın bulunduğunu vurgulayan Başbakan Erdoğan, şunları kaydetti:
"Bu icraatların her zaman takipçisi olacağız. Ekonomide, dış politikada, sosyal hayatta, demokratikleşmede Türkiye'ye ilkleri hep biz yaşattık. Bu süreç Allah'ın izni, sizlerin desteğiyle bu şekilde sürüp gidecek. İnşallah Türkiye artık hiç geriye gitmeyecek, hep ileriye gidecek. Seçilmiş bir cumhurbaşkanıyla seçilmiş bir başbakan ve kabinesiyle ele ele vereceğiz, daha ileri seviyelere Türkiye'mizi taşıyacağız. Hiçbir iş yarım kalmayacak. Daha bir uyum içerisinde, daha bir koordinasyon içerinde Türkiye'yi hep birlikte zirvelere taşıyacağız."
Halktan kaçan, halkıyla bütünleşemeyen bir cumhurbaşkanı olamayız diyen Erdoğan sözlerine şunları da ekledi:
Bizim anlayışımızda böyle bir cumhurbaşkanlığı anlayışı yok. Biliyorum ki milletimin gönlünde de böyle bir cumhurbaşkanlığı yatmıyor" dedi.
Erdoğan, konuşmasında, Yozgat'a 79 yılda 44 kilometre bölünmüş yol yapıldığını, bu rakamın AK Parti hükümetleri döneminde yaklaşık 10 kat artırılarak 355 kilometreye çıkardıklarını belirtti.
Ankara-Yozgat arasını bir saate, Yozgat-İstanbul arasını ise 4 saatte düşürecek yüksek hızlı tren projesinin "son sürat" devam ettiğini dile getiren Erdoğan, projeyi 2017 yılında tamamlayacaklarını bildirdi.
Erdoğan, Yozgat'ı Kayseri'ye hızlı trenle bağlayacaklarını, bunu yatırım programına aldıklarını ifade ederek, ilerleyen zamanlarda da yapımına başlayacaklarını anlattı.
"Hızlı tren ile ilgili dedikodulara kulak asmayın. Başladığımız işi bitiririz. Hızlı treni de Yozgat'a ulaştıracak, inşallah cumhurbaşkanı olmamız halinde gelip açılışını da yapacağız" diyen Erdoğan, şöyle konuştu:
"Şehir hastanemizin maliyeti 270 trilyon. Kamu özel ortaklığıyla 475 yataklı şehir hastanemizin temelini attık. İnşa aşamasında bir takım sıkıntılar olsa da süratle çalışmalar başladı. İnşallah Yozgat'ı şehir hastanesine kavuşturuyoruz. Bundan sonra git gel Ankara olmayacak. Bütün işi inşallah Yozgat şehri hastanesinde bitireceğiz. Hiç endişeniz olmasın. Diğer projeler gibi şehir hastanesinin de bizzat takipçisi olacağız. Yozgat'a bin 700 dönüm alan üzerinde kurulu spor ve yaşam vadisi yapıyoruz. 50 trilyona mal olacak bu projeyle Yozgat'ın çehresi değişecek. İçinde bir çok branşta spor tesisi, gölet, macera parkı gibi her türlü sosyo-kültürel ihtiyaca cevap verecek bir alan meydana geliyor. Yapımı devam bir proje bu. En kısa sürede tamamlayıp bunu da sizlerle buluşturacağız. Kadınlar termal ve spor kompleksi projemizin de müjdesini buradan veriyorum. Bu tesisten sadece hanım kardeşlerimiz faydalanabilecek. Her türlü konforu düşünüldü. Bu kompleksin projesi bitti, bu ay içinde ihalesini yapıyoruz."
"YOZGAT'A İMAM HATİP LİSESİ KAZANDIRACAĞIZ"
Son 12 yılda Yozgat'ı tarihinde görmediği yatırımlarla buluşturduklarına işaret eden Erdoğan, eğitim alanında gerçekleştirdikleri yatırımlar hakkında bilgi verdi.
Yozgat'a bin 500 öğrencili bir imam hatip lisesi kazandırdıklarını vurgulayan Erdoğan, temelinin atıldığını ve 2015-2016 eğitim öğretim yılında hizmete girmesinin planlandığını söyledi.
Erdoğan, Yozgat Bozok Üniversitesini kurduklarını ve şu anda 10 bin öğrencinin okuduğuna dikkati çekerek, şöyle devam etti:
"Neredeydi bizden evvelkiler? Niye onlar Yozgat'a bir üniversiteyi layık görmediler? 12 yıl boyunca yaptığımız eserlerin tamamını tek tek anlatmaya zaman yetmez... Diyorlar ki 'cumhurbaşkanının yolla, elektrikle, suyla, şehirlerin, ilçelerin sorunlarıyla ne ilgisi var?' Cumhurbaşkanı temsil makamıdır öyle mi? Olmaz böyle şey. Temsilini de yapacaksın icraatını da yapacaksın. Bu millete efendi olmaya gelmedik, bu millete hizmetkar olmaya geldik. Deyim yerindeyse halktan kaçan, halkıyla bütünleşemeyen bir cumhurbaşkanı olamayız. Bizim anlayışımızda böyle bir cumhurbaşkanlığı anlayışı yok. Biliyorum ki milletimin gönlünde de böyle bir cumhurbaşkanlığı yatmıyor. Bizim anlayışımıza göre, cumhurun başkanı, cumhura hizmet yolunda, millete hizmet yolunda terlemeli, koşmalı, hizmet üretmeli. Makamlar fark etmez, bizim işimiz hizmet."
Bu yürüyüşü hep birlikte yapacaklarını dile getiren Erdoğan, "Uzun ince bir yoldayız, gidiyoruz gündüz gece" dediklerini kaydetti.
Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Kumsalların partisi, siyasi Türkçülük yapan parti el ele verdiler. Bir de siyasi Kürtçülük yapan parti var. O da kendi adayını çıkardı. Biz bu ülkede 77 milyonun partisi olarak huzurunuzdayız. Biz de ayrım yok. Türküyle, Kürdüyle, Lazıyla, Çerkeziyle, Gürcüsüyle, Abazasıyla, Boşnağıyla, Arnavaduyla, Romanıyla yaradılanı yaratandan ötürü seviyoruz. Biz bu yola böyle çıktık, böyle seveceğiz. 77 milyon tek millet. Bayrağımız tek bayrak. İkinci bir bayrak asla. Tek vatan, 780 bin kilometrekareyle. Asla operasyon yaptırmayız. Kim ki bizim topraklarımız üzerinde operasyon düşünürse karşısında bizi bulur. Tek devlet. Devlet içinde paralel devlet olmaz. Buna müsaade etmeyiz. Demek ki tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet. Bir olacağız, iri olacağız, diri olacağız, kardeş olacağız, hep birlikte Türkiye olacağız."
ADALET BAKANI BEKİR BOZDAĞ
Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, mitingin açılışında yaptığı konuşmada, Türkiye ve Yozgat'ı her alanda değiştiren, ülkesini bölgesinde ve dünyada güçlü ülkelerden biri haline getiren Türkiye Cumhuriyeti'nin Başbakanını ve cumhurbaşkanı adayı Recep Tayyip Erdoğan'ı Yozgat'ta ağırlamaktan onur duyduklarını ifade etti.
Bozdağ, 12 yılda, Türkiye ve Yozgat'ın değiştiğini belirterek, "Yozgat'ın neresine bakarsanız bakın orada Türkiye'nin seçilmiş ilk cumhurbaşkanı, inşallah 12'nci cumhurbaşkanı olacak Sayın Başbakanın eserleriyle doludur. Bölünmüş yollar, toplu konutlar, üniversite, yüksek hızlı tren, adliye sarayları, hastaneler, okullar, doğalgaz, köylere giden yollar, hasılı Yozgat'ın neresine giderseniz, neresine bakarsanız bakın orada izi ve eseri olan, Yozgatlılara sevdasının mührü olan Tayyip Erdoğan vardır, onun eserleri vardır" diye konuştu.
"Allah'ın izniyle bundan sonra Yozgat onun önderliğinde daha da ileriye gidecektir" diyen Bozdağ, şöyle devam etti:
"Sayın Başbakanımız, bugüne kadar Yozgat'tan oy istedi, Yozgatlı her defasında oyunu verdi, duasını verdi. O hizmetleriyle, Yozgatlılara teşekkürde bulundu. Yozgat'ta yaptıklarını bundan sonra da her alanda yaparak ülkemizi geliştirmeye, büyütmeye gayret edecek, çaba edecek, Yozgatlılar da duasıyla desteğiyle yanında olacaktır."
Cumhurbaşkanlığının bir hemşehrilik meselesi değil, bir Türkiye meselesi olduğunu ifade eden Bozdağ, şunları kaydetti:
"Türk milletini, Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ni içeride ve dışarıda onurla temsil edecek, başı dik olacak, her zaman hakkın, haklının, her zaman halkın sesi olacak bir cumhurbaşkanına ülkemizin ihtiyacı var. Sayın Başbakanımız 12 yıldır halkın, haklının sesi olmuş, sadece Türkiye'de değil dünyanın her yanında bir sıkıntı varsa, bir mazlumiyet varsa, bir haksızlık varsa buna karşı söyleyen ses Sayın Başbakanımızın sesi olmuştur. İnşallah bundan sonra da aynı istikamette yola ve yolumuza devam edeceğiz. Türkiye Cumhuriyeti Başbakanını, Yozgat'ta son kez Başbakan sıfatıyla ağırlıyoruz. Eminim ki onu buradan cumhurbaşkanı sıfatıyla uğurlayacaklardır."
AKŞAM
Yozgat Cumhuriyet Meydanı'nda halka seslenen Başbakan Erdoğan, Yozgatlıların bugün yine farkını ortaya koyduğunu, yine kabına sığmadığını dile getirdi.
"KARDEŞLİĞİMİZ, YOL ARKADAŞLIĞIMIZ DAİM OLSUN"
"Kardeşliğimiz, yol arkadaşlığımız daim olsun" diyen Erdoğan, Yozgatlıların her zaman yanlarında olduğunu, 3 Kasım'da yüzde 51, 22 Temmuz'da yüzde 62, 12 Haziran'da yüzde 66 ile kendilerini desteklediklerini, "adeta sandıkları patlattıklarını" kaydetti.
30 Mart'ta ise yüzde 53 oy oranıyla Yozgat Belediyesine bir kez daha AK Parti'nin taşındığını ifade eden Erdoğan, 2007 halk oylamasında, "Cumhurbaşkanını halk seçsin mi?" diye sorulduğunda, Türkiye'nin yüzde 69, Yozgat'ın ise yüzde 84 ile "evet" dediğini anımsattı.
2010'daki halk oylamasında da "Anayasayı değiştirelim mi?" denildiğinde Yozgat'ın yüzde 77 ile "evet" dediğini dile getiren Erdoğan, yiğidin harman olduğu Yozgat'ın, Bozok Ovası'nın her zaman farklı olduğunu belirtti.
"YOZGA BİZİM GÖZ BEBEĞİMİZDİR"
"Yozgat bizim göz bebeğimizdir. Bizim canımızdır. Yozgat nasıl ki her seçiminde, sapasağlam bizim yanımızda durduysa biz de Yozgat'ın yanında durduk. Durmaya da inşallah devam edeceğiz" diyen Erdoğan, "Cumhurbaşkanını halk mı seçsin?" dediklerinde, CHP, MHP ve BDP'nin buna "hayır" dediğini hatırlattı.
"ŞİMDİ BUNLAR HANGİ YÜZLER HALKA GELECEKLER"
Vatandaşlara "Şimdi bunlar hangi yüzle halka gelecekler" diye soran Erdoğan, bunun halka, Yozgatlılara anlatmak gerektiğini belirterek, "Seni cumhurbaşkanı seçmeye layık görmeyen, bu adamlar hangi yüzle karşına gelecekler. Maalesef ne yaptılar, bir manevra. Bir ikili, Bahçeli, Kılıçdaroğlu bir araya geldiler, partideki arkadaşlarının bile cumhurbaşkanı adayı kim olacak haberleri yok. İkisi bir araya gelerek, bir aday belirlediler. Bir yerle de herhalde muhabbet ettiler, o muhabbetin neticesinde bir isim ortaya koydular" diye konuştu.
22 Şubat'ta seçim mitingi için Yozgat'a geldiğini, "muhteşem bir miting" gerçekleştirdiklerini anımsatan Erdoğan, 30 Mart'ta ilk kez Boğazlıyan ilçesinde AK Parti adayının seçimi kazandığını ifade etti.
Seçimin ardından Boğazlıyana teşekkür için geldiğini hatırlatan Erdoğan, Yozgat'a 12 kez geldiğini, sadece AK Parti döneminde değil, öncesindeki siyasi yaşamında da Yozgat'a ilişkin hatıraları bulunduğunu kaydetti.
10 Ağustos'ta cumhurbaşkanı seçiminin yapılacağını hatırlatan Erdoğan, seçimler dolayısıyla bugün Yozgatlılarla buluştuklarını, 10 Ağustos'ta sandıklarının neticesini meydanda gördüklerini dile getirdi.
"TÜRKİYE SİZİ DUYSUN"
Erdoğan, vatandaşlara "Sizden öyle bir gür seda bekliyorum ki Ankara sizi duysun, sizden öyle bir gür seda bekliyorum ki İstanbul, Edirne, Van sizi duysun, Türkiye sizi duysun" diye seslenen Erdoğan, alandaki vatandaşlara "10 Ağustos'a hazır mıyız?", "Cumhurun başkanını seçiyor muyuz?", "Yeni Türkiye'yi inşa ediyor muyuz?", "Oy pusulasında milletin adayını tercih ediyor muyuz?" diye sordu.
Alandaki vatandaşlar Başbakan Erdoğan'ın "Kimi seçiyoruz?" sorusuna da "Seni" yanıtını verdi.
Yozgat'ın kararını verdiğini, cumhurbaşkanını belirlediğini ifade eden Erdoğan, seçimlerin ülke, millet ve vatan için hayırlı olması temennisinde bulundu.
Pazar günü Erzurum'da "muhteşem bir miting" gerçekleştirdiklerini anımsatan Erdoğan, Erzurum'un tarih boyunca önemli bilim insanları yetiştirdiğini, aynı şeyin Yozgat için de geçerli olduğunu belirtti.
Yozgat'ın tarihi boyunca hep şehitler diyarı olduğunu dile getiren Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Yozgat Agah Efendi gibi, Çapanoğlu Camisi'nin manisi Mustafa Bey gibi, Ahmet Efendi gibi büyük devlet adamlarını, büyük gönül insanlarını yetiştirdi. Erzurum'da, buradan dışarıya giden bir zat vardı. Yozgat'ta dışarıdan buraya getirilen bir zat var. Aslında aynı oyun, aynı tezgah. Yozgat oynanan oyunun farkında. Çünkü CHP zulmünü bilir. Yozgat tek parti döneminde burada ne büyük zulümler yaşandığını bilir. Yozgat, camilerin nasıl kapatıldığını, Kur'an öğrenmenin, öğretmenin nasıl yasaklandığını, milletin nasıl tahkir edildiğini çok iyi bilir. Büyük Cami'de imamların, müezzinlerin nasıl derdest edildiğini gayet iyi hatırlar, gayet iyi bilir. Ben inanıyorum ki Yozgat gidip CHP ile işbirliği yapanlara dersini sandıkta verecektir. İnanıyorum ki Yozgat, yaşanan onca zulümden sonra gidip CHP'nin oyuncağı olanlara cevabını çok iyi verir. Yozgat'tan Kılıçdaroğlu'na oy çıkar mı? Yozgat'tan CHP'nin oyuncağı olan Bahçeli'ye oy çıkar mı? Yozgat'tan Pensilvanya'ya oy çıkar mı? İşte bu. Hiçkimse Yozgat'ı, Yozgatlıyı kandırmasın, burası yiğidin harman olduğu yerdir, burası Bozok Ovası'dır. Bilboardlara 'Bozok Yaylasının Yiğidi' demekle yiğit olunmuyor. Sormak lazım, sen Bozok Yaylası'na kaç kere geldin, öyle mi, sormak lazım kaç kere geldin? Acaba Bozok Yaylası'nın yolunu biliyor musun? diye sormak lazım. Burası CHP'nin, İsmet İnönü'nün zulmünü iliklerine kadar yaşamış bir şehirdir. İşte onun için Yozgat'tan Pensilvanya partilerine inanıyorum ki inşallah oy çıkmayacaktır."
"BU SEFER SEÇİMİ DEĞİL İZZETLERİNİ YİTİRECEKLER"
Cumhurbaşkanı adayı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, "10 Ağustos'ta çıkacak sonuç, bu Kılıçdaroğlu'nun, bu Bahçeli'nin geleceğini tayin edecek. Söylüyorum: Allah'ın izniyle bir kez daha yenilecekler. Bu sefer seçimi değil, izzetlerini yitirecekler. İnşallah bu beceriksiz idareciler artık o koltuklarında da oturamayacaklar" dedi.
Erdoğan, cumhurbaşkanı seçimi kampanyası kapsamında Yozgat Cumhuriyet Meydanı'nda vatandaşlara seslendi.
CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu'nun, kimlerin cumhurbaşkanı adayı kimler olamayacağına ilişkin değerlendirmelerini ve "Yalan söyleyenden cumhurbaşkanı adayı olmaz" sözlerini anımsatan, Erdoğan, şunları söyledi:
"Zaten yalan söylediğin için başbakan dahi olamıyorsun, geldiğinden beri oyların hep düşüyor. 'Ahlaki değerleri yüksek olmayan kimseden cumhurbaşkanı adayı olmaz' dedi, 'Dünyada saygınlığı olmayan birisi cumhurbaşkanı adayı olamaz' dedi, 'Geçmişi şaibeli olan cumhurbaşkanı adayı olamaz' dedi. Daha sonra birçok şey saydı. Sonra da dediklerinin arkasında durdu. Gerçekten de cumhurbaşkanı adayı olmadı. Doğru söylüyor: yalancıdan cumhurbaşkanı adayı olmaz, nitekim kendisi olmadı. Doğru söylüyor: geçmişi şaibeli olandan cumhurbaşkanı adayı olmaz, nitekim SSK'nın genel müdürüyken sosyal Sigortalar Kurumunu nasıl dolandırdığı, nasıl berbat ettiği, kuyruklarda benim vatandaşımı nasıl inim inim inlettiği bilinen bir gerçek. Sosyal Sigortalar Kurumunun hastanelerinde, kuyruklarda az mı bekledik. İlaçları alabiliyor muyduk? Hastanede sıralarda sefalet içinde değil miydik? Bu çıkmış bunları anlatıyor. Kendisi olmadığı gibi şimdi Bahçeli'yi de cumhurbaşkanı adayı yapmak istedi o da olmadı. Buradan soruyorum, kardeşlerim, yahu diyorum: 'Ey CHP, siz CHP'nin içinde bir tane yalan söylemeyen adam bulamadınız mı ya! Ey bahçeli sizin içinizde bir tane yalan söylemeyen adam yok muydu, niye onlardan bir tanesini aday yapmadınız? CHP içinde geçmişi şaibeli olmayan bir tek aday bulamadınız mı? Dünyada saygınlığı olan bir tek kişi bulamadınız mı?"
"CHP DE BU MHP DE TİR TİR TİTRİYOR"
"Ne diyor bunların adayı, 'Ben CHP'nin adayı değilim' diyor" ifadesini kullanan Başbakan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Doğru diyor, çünkü babasını CHP iktidarları bu ülkeden sürdü Mısır'a, sürdüğü için ki orada kendisi de doğdu. Dışarıdan aday ithal ettiler o adayı da hem CHP'ye hem MHP'ye dayattılar. Buradan MHP'ye de soruyorum, Genel Başkan Bahçeli'ye soruyorum: 'Ülkücü camia içinden, MHP milletvekilleri arasından cumhurbaşkanı adayı yapacak, hadi sen olamadın, onlar arasından bir tane bulamadın mı? Hatırlarsanız, Bahçeli geometrik şekiller çizmede maharetlidir. Üçgenler çizer hesapları onun üzerinden yapar. Ortaya çıka çıka ne çıktı, paralel çıktı. Kendilerine paralel bir çatı kurdular çok tabii olarak da şu anda çatı akıyor. Şimdi bakın sahada yoklar, adaylarının dahi arkasında durmuyorlar. Önümüzdeki hafta çıkacaklarmış. Ankara'da ellerinde dilekçe o mahkemeden, o mahkemeye koşuyorlar. Bizimle sandıkta mücadele etmek yerine her zaman yaptıklarını yapıyorlar mahkeme kapılarını aşındırıyorlar. Türkiye Cumhuriyeti'nin cumhurbaşkanını mahkemeler belirlemeyecek, Türkiye Cumhuriyeti'nin cumhurbaşkanını artık vekiller belirlemeyecek, cumhurbaşkanını asıllar belirleyecek, millet belirleyecek. Kardeşlerim bunu daha anlayabilmiş kavrayabilmiş değiller. Bakın sandık bu CHP için, bu MHP için büyük bir dert her zaman bunu söyledim. Ne zaman sandık milletin önüne gelse bu CHP de bu MHP de tir tir titriyor. Çünkü her sandık sonucunda millet bunlara ne diyor, 'Git, gidin ya, sizden bir şey olmaz' diyor."
30 Mart seçimlerinde AK Parti birinci olamadığı takdirde görevini bırakacağını söylediğini hatırlatan Başbakan Erdoğan, "Fakat dedim, 'Bu genel müdür, Kılıçdaroğlu bırakıp gidebilecek mi? Bahçeli bırakıp gidebilecek mi?' Ne oldu? Bak oyları ortada. İkisinin oyunu toplayın yüzde 45,5 yapmıyor. Biz ikisinin toplamından daha fazla oy aldık. Siz verdiniz. Siz bize 'yürü' dediniz, biz de yürüyoruz. Ne dedik biz: durmak yok yola devam" diye konuştu.
"10 Ağustos'tan korkuyorlar" ifadesini kullanan Başbakan Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"10 Ağustos'ta çıkacak sonuç, bu Kılıçdaroğlu'nun, bu Bahçelinin geleceğini tayin edecek. Söylüyorum: Allah'ın izniyle bir kez daha yenilecekler. Bu sefer seçimi değil, izzetlerini yitirecekler. İnşallah bu beceriksiz idareciler artık o koltuklarında da oturamayacaklar. Onun için ben özellikle Yozgat'ta MHP'ye gönül vermiş kardeşlerime sesleniyorum: Yozgat'ta Pensilvanya adayına oy vermeyin. Yozgat'ta iradesi esir alınmış, Bahçeli'nin anlayışına artık destek vermeyin. Bahçeli yönetimi öyle bir ders istiyor ki yaptıkları hatayı anlasınlar. Ben inanıyorum ki Yozgat'ta CHP'ye gönül veren kardeşim de MHP'ye gönül veren kardeşim de, diğer partilere, Saadet Partisine, Büyük Birlik Partisine gönül vermiş kardeşlerim de Allah'ın izniyle bizi tercih edecekler."
Yozgat'tan çok farklı bir sonuç beklediğini anlatan Erdoğan, "2007'de cumhurbaşkanının halk tarafından seçilmesine yüzde 84'le 'evet' diyen Yozgat'tan şahsıma böyle yüksek bir oy bekliyorum" dedi.
Anayasa'da cumhurbaşkanının tarafsız olması gerektiğinin yer aldığını anlatan Erdoğan, şunları kaydetti:
"Cumhurbaşkanı kime karşı tarafsız olacak, millete karşı, millete karşı tarafsız olacak. 77 milyon arasında ayrım yapmayacak, siyasi görüşler, ideolojiler, etnik kökenler, mezhepler arasında ayrım yapmayacak. Devletin kurumları arasında ayrım yapmayacak ama mesele milletin çıkarlarıysa mesele bayraksa vatansa mesele istiklalimizse cumhurbaşkanı taraf olacak. Ülkesinin, milletinin, bayrağının tarafında olacak. Bugüne kadar birkaç istisna dışında hiçbir cumhurbaşkanı tarafsız olmadı. Soruyorum: İsmet İnönü tarafsız mıydı? Cemal Gürsel tarafsız mıydı, Cevdet Sunay, Fahri Korutürk, Kenan Evren, Süleyman Demirel, Ahmet Necdet Sezer tarafsız mıydı? Bunlar siyaset üstü müydü? Hepsinin de tarafı vardı, hepsinin de siyaseti vardı. Hatırlayın, başörtü meselesinde millet özgürlükten yana oldu, devlet yasaktan yana oldu. millet milli ve manevi değerlerine özgürlük istedi, saygı istedi devlet her zaman baskıyla geldi, yasakla geldi, zulümle geldi. vatandaş görüşlerine, inançlarına, kültürüne, diline, özgürlük istedi, devlet her zaman inkar etti, reddetti, asimile etmeye çalıştı. Tarafsız göründüler, hep statükonun, vesayetin yanında oldular."
Cumhurbaşkanı adayı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, CHP ve MHP'nin de aralarında bulunduğu bazı partilerin cumhurbaşkanı adayı Ekmeleddin İhsanoğlu'na ilişkin, "İslam dünyasında, Türkiye'nin bu dönemde yapmış olduklarıyla sen de bir yer edindin, o kadar. Türkiye yaptıklarıyla kalmadı hala yapıyor" dedi.
Erdoğan, Yozgat Cumhuriyet Meydanı'nda düzenlenen mitingde, AK Parti iktidarından önce başörtülü olanların okulların kapısından kovulduğunu ve üniversitelere alınmadığını belirterek, kendisinin de imam hatip mezunu iki kızını bu nedenle Türkiye'de okutamadığını söyledi.
Kızlarının yurt dışında başörtülü okuyabilmesine karşın Türkiye'de bunun olmadığını anlatan Erdoğan, "Çünkü onlar öz yurdunda garip, öz vatanında paryaydı. Şimdi var mı böyle bir sorun? Başörtülü gidiyor muyuz, başı açık kardeşlerimizle ele ele veriyor musunuz, bir sorun var mı, ülke parçalandı mı, ülke battı mı, ülke bitti mi? Neydi bunların istekleri? Bu işin altında CHP yok muydu? İşte biz dik durduk sabırla, geleceğe yürüdük ve hamdolsun bu problemleri çözdük. Şimdi devlet dairelerinde de başörtülü çalışılıyor mu? Bak, nereden nereye geldik. Sabreden derviş muradına ermiş. Siz sabrettiniz, işte buraya geldik. Sabırlı olun" diye konuştu.
Türkiye'de bir devrin kapandığını ve devletle milletin kucaklaştığını dile getiren Erdoğan, devletin başına artık milletin seçeceği bir cumhurbaşkanın geleceğini vurguladı.
Erdoğan, CHP ve MHP'nin de aralarında bulunduğu bazı partilerin cumhurbaşkanı adayı Ekmeleddin İhsanoğlu'nun, cumhurbaşkanlığı makamıyla ilgili "Ben icranın başı değilim" dediğini anımsatarak, İhsanoğlu'nun anayasayı iyi okumadığını, cumhurbaşkanının birinci dereceden icranın başı olduğunu aktardı.
Aday gösteren çevrelerin İhsanoğlu hakkında "İslam dünyasında şunları yapmış, bunları yapmış" gibi ifadeler kullandığına değinen Erdoğan, şöyle devam etti:
"İslam dünyasında, Türkiye'nin bu dönemde yapmış olduklarıyla sen de bir yer edindin, o kadar. Türkiye yaptıklarıyla kalmadı, hala yapıyor. Şu anda bakın Filistin'i vuruyor. Söylediğini sonra da inkar ediyor. 'Filistin konusunda Türkiye tarafsız kalmalı, Orta Doğu konusunda Türkiye tarafsız kalmalı.' Ya nasıl tarafsız kalırız. Şu anda Gazze'ye, Batı Şeria'ya bombalar atılırken, orada yavrular ve kadınlar şehit edilirken, biz nasıl olur da tarafsız kalabiliriz. Olur mu böyle şey. Bir Müslüman olarak bir tarafta hak var, bir tarafta batıl var. Müslüman'ın görevi hakkın tarafından yer almaktır. Tarafsız olamazsınız. Ya o, ya o. İkisinden birini seçeceksiniz. Onun için büyüklerimizin güzel bir sözü var. 'Bitaraf olan bertaraf olur'. Biz bitaraf olamayacağız, taraf olacağız. Doğrunun yanında yer alacağız. Yanlışın yanında yer alamayız. Onun için bir tarafta millet var, bir tarafta devlet var. Biz milletin yanındayız. Onun için 'insanı yücelt ki devlet yücelsin' diyor Şeyh Edebali."
"EKMEL BEY'E TEŞEKKÜR EDİYORUM HİÇ DEĞİLSE MARMARAY'DAN İSTİFADE ETTİ"
Erdoğan, insanı ihmal edilen bir devletin yaşayamayacağını ve milletini kendisine hasım gören devletin yücelemeyeceğini belirterek, şunları söyledi:
"Biz, inşallah devletle milleti buluşturan, kucaklaştıran aradaki mesafeleri ortadan kaldıran bir cumhurbaşkanı olacağız. 12 yılda Türkiye'ye çok büyük hizmetler kazandırdık. 12 yılda Türkiye'yi altlardan aldık, hamdolsun milletimizin desteğiyle üst seviyelere yükselttik. Bu aday o kadar dünyadan bihaber ki Marmaraya binmiş, İstanbul kartı elinde, 'buranın proje çalışmalarını Süleyman Demirel yürüttü, Bülent Ecevit yürüttü' demiş. Ya bunun projesini Osmanlı'dan biz aldık. İş Abdülmecid'e dayanıyor, ondan sonra Abdülhamid merhum o projede oynamalar yapıyor. Fakat ondan sonra onlar rafta kalıyor, arşivlerde kalıyor. Biz, arşivlerden çıkararak bu projeyi hayata geçiriyoruz. Marmaray'ı adım adım takip ederek elhamdülillah bitirdik. Ben, Ekmel Bey'e teşekkür ediyorum hiç değilse Marmaray'dan istifade etti. Diğerleri edemedi, hala binemediler. Binin binin..."
"TÜRKİYE'YE İLKLERİ HEP BİZ YAŞATTIK"
Gelecek yıl İstanbul Boğazı'ndaki iki katlı tüp geçit ile Yavuz Sultan Selim Köprüsü'nün de tamamlanacağını bildiren Erdoğan, AK Parti iktidarının "Bu işlerin adamı" olduğunu dile getirdi.
Kendilerinde "Laf ola beri gele"nin olmadığını, her zaman icraatın bulunduğunu vurgulayan Başbakan Erdoğan, şunları kaydetti:
"Bu icraatların her zaman takipçisi olacağız. Ekonomide, dış politikada, sosyal hayatta, demokratikleşmede Türkiye'ye ilkleri hep biz yaşattık. Bu süreç Allah'ın izni, sizlerin desteğiyle bu şekilde sürüp gidecek. İnşallah Türkiye artık hiç geriye gitmeyecek, hep ileriye gidecek. Seçilmiş bir cumhurbaşkanıyla seçilmiş bir başbakan ve kabinesiyle ele ele vereceğiz, daha ileri seviyelere Türkiye'mizi taşıyacağız. Hiçbir iş yarım kalmayacak. Daha bir uyum içerisinde, daha bir koordinasyon içerinde Türkiye'yi hep birlikte zirvelere taşıyacağız."
Halktan kaçan, halkıyla bütünleşemeyen bir cumhurbaşkanı olamayız diyen Erdoğan sözlerine şunları da ekledi:
Bizim anlayışımızda böyle bir cumhurbaşkanlığı anlayışı yok. Biliyorum ki milletimin gönlünde de böyle bir cumhurbaşkanlığı yatmıyor" dedi.
Erdoğan, konuşmasında, Yozgat'a 79 yılda 44 kilometre bölünmüş yol yapıldığını, bu rakamın AK Parti hükümetleri döneminde yaklaşık 10 kat artırılarak 355 kilometreye çıkardıklarını belirtti.
Ankara-Yozgat arasını bir saate, Yozgat-İstanbul arasını ise 4 saatte düşürecek yüksek hızlı tren projesinin "son sürat" devam ettiğini dile getiren Erdoğan, projeyi 2017 yılında tamamlayacaklarını bildirdi.
Erdoğan, Yozgat'ı Kayseri'ye hızlı trenle bağlayacaklarını, bunu yatırım programına aldıklarını ifade ederek, ilerleyen zamanlarda da yapımına başlayacaklarını anlattı.
"Hızlı tren ile ilgili dedikodulara kulak asmayın. Başladığımız işi bitiririz. Hızlı treni de Yozgat'a ulaştıracak, inşallah cumhurbaşkanı olmamız halinde gelip açılışını da yapacağız" diyen Erdoğan, şöyle konuştu:
"Şehir hastanemizin maliyeti 270 trilyon. Kamu özel ortaklığıyla 475 yataklı şehir hastanemizin temelini attık. İnşa aşamasında bir takım sıkıntılar olsa da süratle çalışmalar başladı. İnşallah Yozgat'ı şehir hastanesine kavuşturuyoruz. Bundan sonra git gel Ankara olmayacak. Bütün işi inşallah Yozgat şehri hastanesinde bitireceğiz. Hiç endişeniz olmasın. Diğer projeler gibi şehir hastanesinin de bizzat takipçisi olacağız. Yozgat'a bin 700 dönüm alan üzerinde kurulu spor ve yaşam vadisi yapıyoruz. 50 trilyona mal olacak bu projeyle Yozgat'ın çehresi değişecek. İçinde bir çok branşta spor tesisi, gölet, macera parkı gibi her türlü sosyo-kültürel ihtiyaca cevap verecek bir alan meydana geliyor. Yapımı devam bir proje bu. En kısa sürede tamamlayıp bunu da sizlerle buluşturacağız. Kadınlar termal ve spor kompleksi projemizin de müjdesini buradan veriyorum. Bu tesisten sadece hanım kardeşlerimiz faydalanabilecek. Her türlü konforu düşünüldü. Bu kompleksin projesi bitti, bu ay içinde ihalesini yapıyoruz."
"YOZGAT'A İMAM HATİP LİSESİ KAZANDIRACAĞIZ"
Son 12 yılda Yozgat'ı tarihinde görmediği yatırımlarla buluşturduklarına işaret eden Erdoğan, eğitim alanında gerçekleştirdikleri yatırımlar hakkında bilgi verdi.
Yozgat'a bin 500 öğrencili bir imam hatip lisesi kazandırdıklarını vurgulayan Erdoğan, temelinin atıldığını ve 2015-2016 eğitim öğretim yılında hizmete girmesinin planlandığını söyledi.
Erdoğan, Yozgat Bozok Üniversitesini kurduklarını ve şu anda 10 bin öğrencinin okuduğuna dikkati çekerek, şöyle devam etti:
"Neredeydi bizden evvelkiler? Niye onlar Yozgat'a bir üniversiteyi layık görmediler? 12 yıl boyunca yaptığımız eserlerin tamamını tek tek anlatmaya zaman yetmez... Diyorlar ki 'cumhurbaşkanının yolla, elektrikle, suyla, şehirlerin, ilçelerin sorunlarıyla ne ilgisi var?' Cumhurbaşkanı temsil makamıdır öyle mi? Olmaz böyle şey. Temsilini de yapacaksın icraatını da yapacaksın. Bu millete efendi olmaya gelmedik, bu millete hizmetkar olmaya geldik. Deyim yerindeyse halktan kaçan, halkıyla bütünleşemeyen bir cumhurbaşkanı olamayız. Bizim anlayışımızda böyle bir cumhurbaşkanlığı anlayışı yok. Biliyorum ki milletimin gönlünde de böyle bir cumhurbaşkanlığı yatmıyor. Bizim anlayışımıza göre, cumhurun başkanı, cumhura hizmet yolunda, millete hizmet yolunda terlemeli, koşmalı, hizmet üretmeli. Makamlar fark etmez, bizim işimiz hizmet."
Bu yürüyüşü hep birlikte yapacaklarını dile getiren Erdoğan, "Uzun ince bir yoldayız, gidiyoruz gündüz gece" dediklerini kaydetti.
Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Kumsalların partisi, siyasi Türkçülük yapan parti el ele verdiler. Bir de siyasi Kürtçülük yapan parti var. O da kendi adayını çıkardı. Biz bu ülkede 77 milyonun partisi olarak huzurunuzdayız. Biz de ayrım yok. Türküyle, Kürdüyle, Lazıyla, Çerkeziyle, Gürcüsüyle, Abazasıyla, Boşnağıyla, Arnavaduyla, Romanıyla yaradılanı yaratandan ötürü seviyoruz. Biz bu yola böyle çıktık, böyle seveceğiz. 77 milyon tek millet. Bayrağımız tek bayrak. İkinci bir bayrak asla. Tek vatan, 780 bin kilometrekareyle. Asla operasyon yaptırmayız. Kim ki bizim topraklarımız üzerinde operasyon düşünürse karşısında bizi bulur. Tek devlet. Devlet içinde paralel devlet olmaz. Buna müsaade etmeyiz. Demek ki tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet. Bir olacağız, iri olacağız, diri olacağız, kardeş olacağız, hep birlikte Türkiye olacağız."
ADALET BAKANI BEKİR BOZDAĞ
Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, mitingin açılışında yaptığı konuşmada, Türkiye ve Yozgat'ı her alanda değiştiren, ülkesini bölgesinde ve dünyada güçlü ülkelerden biri haline getiren Türkiye Cumhuriyeti'nin Başbakanını ve cumhurbaşkanı adayı Recep Tayyip Erdoğan'ı Yozgat'ta ağırlamaktan onur duyduklarını ifade etti.
Bozdağ, 12 yılda, Türkiye ve Yozgat'ın değiştiğini belirterek, "Yozgat'ın neresine bakarsanız bakın orada Türkiye'nin seçilmiş ilk cumhurbaşkanı, inşallah 12'nci cumhurbaşkanı olacak Sayın Başbakanın eserleriyle doludur. Bölünmüş yollar, toplu konutlar, üniversite, yüksek hızlı tren, adliye sarayları, hastaneler, okullar, doğalgaz, köylere giden yollar, hasılı Yozgat'ın neresine giderseniz, neresine bakarsanız bakın orada izi ve eseri olan, Yozgatlılara sevdasının mührü olan Tayyip Erdoğan vardır, onun eserleri vardır" diye konuştu.
"Allah'ın izniyle bundan sonra Yozgat onun önderliğinde daha da ileriye gidecektir" diyen Bozdağ, şöyle devam etti:
"Sayın Başbakanımız, bugüne kadar Yozgat'tan oy istedi, Yozgatlı her defasında oyunu verdi, duasını verdi. O hizmetleriyle, Yozgatlılara teşekkürde bulundu. Yozgat'ta yaptıklarını bundan sonra da her alanda yaparak ülkemizi geliştirmeye, büyütmeye gayret edecek, çaba edecek, Yozgatlılar da duasıyla desteğiyle yanında olacaktır."
Cumhurbaşkanlığının bir hemşehrilik meselesi değil, bir Türkiye meselesi olduğunu ifade eden Bozdağ, şunları kaydetti:
"Türk milletini, Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ni içeride ve dışarıda onurla temsil edecek, başı dik olacak, her zaman hakkın, haklının, her zaman halkın sesi olacak bir cumhurbaşkanına ülkemizin ihtiyacı var. Sayın Başbakanımız 12 yıldır halkın, haklının sesi olmuş, sadece Türkiye'de değil dünyanın her yanında bir sıkıntı varsa, bir mazlumiyet varsa, bir haksızlık varsa buna karşı söyleyen ses Sayın Başbakanımızın sesi olmuştur. İnşallah bundan sonra da aynı istikamette yola ve yolumuza devam edeceğiz. Türkiye Cumhuriyeti Başbakanını, Yozgat'ta son kez Başbakan sıfatıyla ağırlıyoruz. Eminim ki onu buradan cumhurbaşkanı sıfatıyla uğurlayacaklardır."
AKŞAM