Erdoğan: "Ciddi bir mahalle baskısı lazım"

okypete

Nirvana
Kayıtlı Üye
28 Mart 2008
84.873
40.715
Erdoğan: "Ciddi bir mahalle baskısı lazım"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, sigara alışkanlığıyla mücadelenin, sadece yasayla, yasakla yürütülebilecek bir mücadele olmadığını söyleyerek, "Yasağın etkisini de gözardı edemeyiz. Toplumsal duyarlılık, sosyal reaksiyon oluşturmak mecburiyetindeyiz. Hani mahalle baskısı diyorlar ya, bu konuda hakikaten mahalle baskısı yapmak lazım. Sigara içenin ayıpladığı bir sosyal alanı tesis etmeliyiz" dedi.



Cumhurbaşkanı Erdoğan, törende yaptığı konuşmada, sigara başta olmak üzere tüm zararlı alışkanlıklara karşı çok özel bir hassasiyete sahip olduğunu vurgulayarak, şunları söyledi:

"Kimin cebinde bir sigara paketi, elinde sigara görürsem, yılmadan usanmadan elinden alır ve paketi nasıl alırım diye bir mücadele içine girerim. Hatta, söz isterim. 'Bırakırım' değil, 'Bıraktım' diye söz isterim. Adını, soyadını, tarihi yazar, hatta vaktimiz müsaitse telefon numarasını kaydederim. Sağolsun, koleksiyonu devam ettiriyoruz. Türkiye'de herhalde böyle bir koleksiyona sahip olan yoktur. Tabii bu içilen değil, bıraktırılan koleksiyonun rekoru. Ben birine sigarayı bıraktırdığım zaman, adeta yeniden doğuşuna vesile olmuş gibi mutlu oluyorum. Bana 'Sigarayı bıraktım' diyenleri de zaman zaman takip ettiğim de oluyor."

"MAHALLE BASKISI YAPMAK LAZIM"'

Erdoğan, zararlı alışkanlıklarla ve ve bağımlılıkla mücadelenin tüm dünyanın gündeminde olan bir mücadele olduğunu belirterek, bu konunun Anayasa'nın 58. maddesinde "Gençliğin Korunması" başlığında yer alan bir hüküm olduğunu dile getirdi. Erdoğan, "Yasa değil, Anayasal hüküm. 'Devlet, gençliği alkol düşkünlüğünden, kumar ve uyuşturucudan korumak için gerekli tedbirleri alır.' Bu kadar açık ve net... Bu kadar mücadele verirken, birileri bunu farklı yere çekerler. En gelişmişinden en geri kalmışına kadar tüm ülkeler halkını bundan korumak için yoğun gayret içindedirler. Zaman zaman Türkiye'nin bu konudaki mücadelesinin eleştirildiğini görüyoruz. Biz kapalı alanlarda ve belirli yerlerdeki açık alanlarda sigara içilmesini yasakladık. Elbette bu sadece yasayla, yasakla, ceza ile yürütülebilecek bir mücadele değil. Ama cezanın, yasağın etkisini de gözardı edemeyiz. Toplumsal duyarlılık, sosyal reaksiyon oluşturmak mecburiyetindeyiz. Hani mahalle baskısı diyorlar ya, bu konuda hakikaten mahalle baskısı yapmak lazım. Sigara içenin ayıplandığı bir sosyal alanı tesis etmeliyiz. Geçmişte uçakta, trende bile sigara içilebiliyordu. Uzun otobüs yolculukları sigara içmeyenler için adeta bir eziyetti, işkenceydi. Biz 2008'de kapalı alanda sigara içmeyi yasaklayana kadar, işyerlerinde, düğün salonlarında, kahvehanelerde, hatta spor salonlarında sigara içiliyordu. Çünkü burada insanlığın menfaati var. Geleceğimizin menfaati var. Hatta sigara içenlerin büyük kısmının bu sınırlamaları desteklediğini biliyorum. Bu konunun demokrasiyle, insan haklarıyla, farklılıklara saygıyla bir ilgisi yok. Düşünün, bir evde beyefendi sigara içiyor, ama hanımefendi içmiyor. Tam tersi de olabilir. Hanımefendi sıkıntı içine giriyor. Bunlara karşı ortak bir tedbir almamız, geliştirmemiz gerekiyor."

"BENİM VAZİFEMİN GEREĞİ..."

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Zararlı alışkanlıklarla, bağımlılıkla mücadele, benim vazifemin de gereğidir. Ama daha önemlisi, benim bir baba, eş, torun sahibi olarak, tüm milletime karşı sorumluluğumdur. sigarayla müceadele konusunda ne kadar hassas isem, her türlü uyuşturucuyla, hatta daha fazla hassasım. Yine alkol alışkanlığıyla ilgili de hassasım. Bütün bunlar bir felaket zincirinin halkaları gibidir. Bununla topyekün mücadele etmeden sağlıklı nesiller yetiştiremeyiz" diye konuştu. Erdoğan, konuşmasının sonunda, ailelerden yine en az 3 çocuk sahibi olmalarını isteyerek, aksi halde Türkiye'nin 2050'li yıllarda Batı için tehlike olan "yaşlı nüfus" ile başbaşa kalacağını söyledi.

Erdoğan, "Bunu güçlü toplum olalım diye istiyorum. Bir gün öleceğiz. Bir başbakan gelmişti, bir cumhurbaşkanı gelmişti, en az üç çocuk istemişti de, biz inanmamıştık demesinler" şeklinde konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, inancını, kültürünü ve medeniyetini bilen gençlerin ülkenin teminatı olduğunu belirterek, kendisi sigara ve alkol kullandığı halde gençleri bu nedenle eleştirenlere de seslendi; "Bir yandan bunu eleştirirken, bir yandan da bu hayat tarzının güzellemesini yapan, kusura bakmayın ama kendini kandırıyordur. Bu nedenle, devlet olarak, toplum olarak, medya olarak kendimize çekidüzen vermek zorundayız" dedi.

ZÜMRÜDÜANKA tarafından Cemal Reşit Rey Konser Salonu'nda düzenlenen "Yeşilay En'leri 2015 Ödül Töreni'nde, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Bosna-Hersek Cumhurbaşkanlığı Konseyi üyesi Bakir İzzetbegoviç'e "özel ödül" verildi.

Sahneye ödülünü almak için çıkan İzzetbegoviç, gençleri zararlı alışkanlıklardan korumanın tüm devletler tarafından yapılması gereken bir mücadele olduğunu vurguladı. İzzetbegoviç, ödülünü "Abi" dediği Erdoğan'ın huzurunda alacağı için mutlu olduğunu da ekledi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da ödülünü İzzetbegoviç'in elinden aldı.

Erdoğan, yaptığı kısa konuşmada şunları söyledi:

"Srebrenitsa, tabii eşim, çocuklarımla oradaki anma törenlerine gittiğim zaman, bizlerin gerçekten çok farklı duygular yaşadığı yerdi. Batı'nın çok yüzlü olduğunu gördüğümüz bir yerdi. Orada ciddi bir soykırımla yaklaşık 8 bin civarında Boşnak kardeşimizi maalesef şehit etmişlerdi. Fakat tabii şimdi bir mutluluğumuz var. Srebrenitsa'da Boşnak yerel yönetimi var. Bundan dolayı çok mutluyuz. İnanıyorum ki bundan sonraki süreç Srebrenitsa'da çok farklı olacak."

Törende ayrıca, Erdoğan'a, Yeşilay tarafından, 43 yıl önce, 1972'de düzenlenen bir Yeşilay münazarasında, İmam-Hatip'li 2 arkadaşıyla birlikte "İçkinin gençlik üzerindeki zararlı tesirleri" konusunda birincilik kazandığı gün çekilmiş bir fotoğrafı takdim edildi.

Gecede 7 dalda 21 ödül dağıtıldı.
http://www.cumhuriyet.com.tr/haber/turkiye/226751/Erdogan___Ciddi_bir_mahalle_baskisi_lazim_.html
 
fabrikaları kapat, sigara ithalatını durdur o zaman, sigaraya karşıyım dumanı bile beni hasta ediyor ama böyle haberler okuyunca bi tane yaksam mı diye düşünmüyor değilim, baskı kelimesinden nefret ettim
 
fabrikaları kapat, sigara ithalatını durdur o zaman, sigaraya karşıyım dumanı bile beni hasta ediyor ama böyle haberler okuyunca bi tane yaksam mı diye düşünmüyor değilim, baskı kelimesinden nefret ettim
yok olurmu öyle milleti milette düşürecek,ötekileştirecek. onun zevki başka. sigara içenlerle ,içmeyeni birbirine kırdırmaszsa zevkimi olur onun şimdi
 
Karantinaya filan alınsak biz ya da sokağa çıkma yasağı filan uygulansa bize.Hatta hapis cezası gelse.Siz böyle yaptıkça daha daha daha daha çooooooooooooooookk içesim geliyor.
 
Hani eğitim versek okullara dicem ama gereksiz değil mi
zikirmatik dağıtalım ,etek boyuna karışalım,eğitimin çivisini çıkaralım,kızları okuldan uzaklaştıralım yeterli .Herşeyi başı eğitim ve öğretimden geçiyor yani okuldan.Mahalleli ile yürümez yalnızca bu işler.
Eğitim şart...
 
Senden o kadar nefret ediyorum ki savundugun sey dogruysa bile gidip yanlis olani yaparim. Yine de senle ayni fikirde olmam tayyip. Sigara icmeye gidiyom dellendim.
 
Ben bu konuda sonuca bakıyorum. Yasak gerçekten işe yaradı. Hamileyken bile karşımda adam sigara yakarken şimdi insanlar kendileri çıkıyor sigara içecekleri zaman. Ayrıca bu yasağın bir çok insana vesile olduğuna bizzat şahit oldum.
 
Senden o kadar nefret ediyorum ki savundugun sey dogruysa bile gidip yanlis olani yaparim. Yine de senle ayni fikirde olmam tayyip. Sigara icmeye gidiyom dellendim.
Ben katıldım bu kez İyi içicilerdenim,mahalle baskısı yapsalar belki bırakırım
fabrikaları kapat, sigara ithalatını durdur o zaman, sigaraya karşıyım dumanı bile beni hasta ediyor ama böyle haberler okuyunca bi tane yaksam mı diye düşünmüyor değilim, baskı kelimesinden nefret ettim
Tabii kesin çözüm istiyorsak ithalatını durdurup fabrikaları kapatmak daha mantıklı.
Evet gerçekten yaradı.
Ben odamda sigara içemediğim için eskisi kadar çok içmiyorum.
 
Tiryakiyim, hastasıyız dedeeee gibi oldu
Tiryaki olmama rağmen belli yerlerde içmemeye itina ediyorum, neyse benim haberden çıkarımım, demek ki mahalle baskısı diye birşey varmış ve bu baskı başımızdaki büyüklerimizin talep ve çağrısıyla bugün sigara, yarın kimbilir neye yapılabilirmiş.

Birgün hepimiz öleceğiz evet, ben tüttürerek öleceğim, bu da benim demokratik hak ve özgürlüğüm.
Kimsenin içmeme özgürlüğüne karışmıyorum, içmeyenlerin, kokusundan rahatsız olanların yanında içmiyorum, içmeyenlere yav olur mu yak bir sigara deyip teşvik etmiyorum, bebek ve çocukların yanında zaten asla içmem, karışmayın keyfime

 
Eskiden neydi öyle otobüste trende adamlar ne biçim tüttürüyordu şimdi çok şükür toplulukta içen yok sanırım evdede içen yok genelde balkonda içiyorlar bir bilinç oluştu bu kesin
ama tuhaf olan geçen devlet hastanesine gittiğimde kalp grafiği çektirdiğim doktorum elinde sigara vardı ve keyifle içiyordu ve halen sigara içen öğretmenlerde var ...... Ve ölümleri
yavaş .....yavaş ...... Olacak ........ama önce koah hastalığına yakalanıp nefes boruları balgam, sümük ile dolacak akşamları sürekli tükürecekler ve uyuyamıyacaklar .....nefes darlığından ...ne kötü bir son ...nefes alamamak
 
Kimsenin baskısıyla bırakmam sigarayı,hatta baskı yapılınca strese giriyorum ben,stresli olunca da daha çok içiyorum biliyon muCanım ne zaman bırakmak isterse o zaman bırakırım


Aynen benim de.Birisi bir şey yapma deyince daha çok yapasım geliyor bir de nedense.
 
Bu yasak hakliydi ama daha otesi yapilmamali.

Sadece sigara icilen noktalar olmali dokakta da boylelikle o duman yuzumuze uflenmemeli ruzgarla.

Ama mahalle baskisi falan ayip seyler
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…