Eray Çınar Şiirleri

rabiayuksel

Aktif Üye
Kayıtlı Üye
2 Kasım 2006
90
0
Kelebeğin Kanadında

Devirdiğim her yeni kadehte
Tüm boğazım yanacak
Çıplak alevi kucaklamış gibi
Gece kadar hızla çökecek
Bu nemli pus aklıma
İçtikçe yanacak
Yandıkça içeceğim
İçtiğime doymadan
Kimselere aldırmadan
Tanrıyı umursamadan
En azından bu kez
En azından bir kez
En azından son kez
Başkası yakmadan
Ben yakacağım kendimi
Bir kelebeğin kanatlarına binip
Kül olup gezeceğim
Unutulmuş.

Eray ÇINAR / 2007
 
SONBAHAR

Ne de mahsun yağıyor yağmur
Yüreğimden dökülen yapraklar gibi
Kendi ahlinde, umursamaz.
Umudunu öyle kendine saklamış
Zırhlara bürünmüş sevdalar gibi
Yapayalnız, çaresiz.
Kimbilir, söyleyecek ne çok şeyi var
Ama hiç dinleyeni olmamış
Kader bellemiş kederi
Ondan böyle sessiz, sedasız.

Eray ÇINAR / 12-2006
 
DENKLEM

Boz artık yeminini
Sevmemeye ettiğin
Yaralı gönlünü yıllardır
Uğruna esir ettiğin.

Yeminler, tövbeler yok artık
Sen varsın
Ben varım
İki yarım
Bir tam.

06/01/2007
Eray ÇINAR
 
GÜNLERİN GERİ GETİRDİĞİ


Bulutlu günler vardır hani

Yüreğindeki acıyla ortaktır sanki.

Bir yandan içini sızlatır

Diğer yandan gözlerine inen

Keder perdesi gibidir.

İşte öyle bir günde çıkageldin,

Bulutları aralayıp kalbime uzanan

Kollarında huzuru taşıyan güneş gibi,

Ne büyük özlemle beklediğim

Hiçliğin orta yerinde.



Bütün sırlarımı biliyordun,

Kimselere anlatmamıştım oysaki

Ruhumu saran kara fırtınaları

Yüreğimde açılan derin yaraları.

Ne sen biliyordun beni aradığını

Ne de ben, seni çağırdığımı.

Çöl rüzgarlarının savurduğu

Issız bir karmaşada buluştuk

Yitmişliğin orta yerinde.



Beni hayata döndüren soylu kadın,

Ne iyi ettin de geldin.

Yüzyıllar sonra tekrar bana

“Seni seviyorum” dedin.


(En büyük sevdama...)
Eray ÇINAR
 
HER RENK ÇİĞDEM

Bitmez bir yolculuktu benimkisi
Varamayacağım o limanı arıyordum
Geceleri düş çemberlerinde
Gündüzleri acının tutsaklığında yol alarak.

Ne mahmur ay izin verdi bana
Ne güler yüzlü güneş,
İçime sinen sessizliği hiç haykıramadım.

Derken beyaz bulutların içinden
Sen çıkıp geldin, huzura kanat çırparak
Duyuyor musun, seni çağırıyorum.

Belki de aynı limanı arıyorsun
Yanına yoldaş bulamadığın
Sana yoldaş olamadığım
Biliyor musun, seni özlüyorum.

Ne olursa olsun artık,
İster geceler yansın
İster gündüzler sönsün
Yeter ki bu acımasız yalnızlık
Bu yalnız yolculuk bitsin.

Anlıyor musun, seni istiyorum.

12/2006
Eray ÇINAR
 
Korkuyorsun

Bir söz oluyorum
Aklını başından alan
Ama doğru mu bilemiyorsun.

Bir dokunuş oluyorum
Tenini ürperten
Ama içten mı bilemiyorsun.

Bir tını oluyorum
Ruhunu serinleten
Ama sonsuz mu bilemiyorsun.

Bir bakış oluyorum
Gözlerini kamaştıran
Ama gerçek mi bilemiyorsun.

Bir ben oluyorum
Yüreğine dokunan
İstiyor musun, bilemiyorsun.
Ama vazgeçmek istemiyorsun,
O kadar uzun süredir bakir kalmış ki yüreğin
Bir gün bırakamayacağından korkuyorsun.

Eray ÇINAR / 2006
 
Kötü Nasihat

Sevdanın yağmuru altında
Yalnızsın belki kalabalıklarda.
Yüzüne düşen o damlalarda değil
Kalabalığın içindeki o adamda
Beklediğin, aradığın..

Kaderin rüzgarı eserken
Üşümüşsün belki fırtınada.
Eline değen o ellerde değil
Yüreğindeki o tatlı seste
İstediğin, arzuladığın..

Veya boş ver dediklerimi
Ben ne bilirim zaten, bir avare.
Sen gene aklını dinle
Hep o olmadı mı sana yol gösteren
Seni yalnızlığa götüren.
Sen beni boşver
Yüreğini de,
"Aklın yolun birdir" değil mi?

Eray ÇINAR / 2006
 
PARANTEZ İÇİNDE

An oluyor
Parantez içinde kalmak istiyorum
Sanki orası daha güvenli, daha özgür...

An oluyor
Parantez dışına çıkmak istiyorum
Sanki orası daha hissedilir, daha gerçek...

An oluyor
Parantezlerde kayboluyorum
Seni parantez içlerinde arıyorum
Sanki bulamayacağımdan korkuyorum...

An oluyor
Parantezler kayboluyor
Sen parantezleri arıyorsun
Sanki dışında olmaktan korkuyorsun...

An oluyor
An bitiyor,
İçinde miyiz
Dışında mıyız derken,
Biz parantez oluyoruz
Bir uçta birimiz
Diğer uçta diğerimiz,
Sanki çok uzak
Ama bir o kadar da yakın,
Sanki çok yabancı
Ama bir o kadar da tanıdık...

Eray ÇINAR / 2006
 
Halay(başı)

Dökülürken tel tel sevda
Kırılmış dallarından yüreğinin
Adam hiç ağlamadı
Söz vermişti kendine,
Ne kadar isteseler ölmeyecekti
Ayakta kalacaktı
Dimdik duracaktı
Ufka bakacaktı.
Sonra o kadın çıkageldi
Bir kez güldü ve
Yüzünü diğer yöne döndü,
Adam öldü.
Kalanlar halay çektiler
Kadın halaybaşı oldu.

Eray ÇINAR; 23/03/2007
 
İhtimal

Birisi istemedi diye
Diğeri kirletti ellerini
Ayakta tutmak için umudu.
Biri üşendi diye
Diğeri kirletti ellerini
Yitirmemek için çiçeği.
Biri kıyamadı diye
Diğeri kirletti ellerini,
Biri görünce diğerini
Korktu.
Korkmayacaktı oysa
Sözü vardı,
Hayaller yitti
Bir şarkı bitti.
Bitmeseydi,
Bitmesin.


Eray ÇINAR; 23/03/2007
 
Gümüş ve Çiçek

Gömülürken ben karanlığa
Neredesin Kuzey Yıldızı?
Söz vermiştin oysa,
Yol gösterecektin.

Dönerken kendi yüreğime
Neredesin Nuadu Kılıcı?
Yemin etmiştin,
Hep koruyacaktın.

Serpilirken küllerim toprağa
Neredesin Saba Melikesi?
Halbuki sanmıştım,
Böyle yanmayacaktım.

Neredesiniz?
Göğsüme bir çiçek saplı,
Neredesiniz?

Eray ÇINAR; 24/03/2007
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…